Buradasınız
Hacettepe Üniversitesi İşçileri Servislerin Kaldırılmasına Öfkeli
Ankara’dan işçiler
Hacettepe Üniversitesi Rektörlüğü bütçe kısıtlamasına gidileceği gerekçesiyle işçilerin servis hakkını elinden almaya çalışıyor. Önce birkaç servisi birleştirerek servis sayısını azaltan rektörlük sonra güzergâh yerlerini azaltarak aslında servisleri tamamen kaldırmak istediğini ortaya koydu. Çünkü işçiler servise binebilecekleri yere ulaşmak için zaten toplu taşıma araçlarını kullanmak zorunda kalacaklar. Dolayısıyla işe gitmek için araç değiştirerek servis kullanmak istemeyecekler. Böylelikle Hacettepe Rektörlüğü amacına ulaşmış olacak.
Rektörlük, 9 Ocakta sendikaları toplantıya çağırmış ancak uzlaşmaz bir tutum sergileyerek toplantıdan işçiler lehine bir sonuç çıkmasını engellemişti. 1 Mart 2018 ile 31 Aralık 2018 tarihleri arasını kapsayan servis ihalesi de işçilerin ihtiyaçları hiçe sayılarak sonuçlandırıldı.
İşçiler servis haklarının gasp edilmesi nedeniyle öfkeliler. Çünkü Hacettepe Beytepe Kampüsüne ulaşım çok zor. Bu nedenle yüzlerce işçi 20 Şubatta Türk Eğitim Sen, Eğitim Sen, Eğitim Bir Sen, Eğitim-İş ve Eğitim Hak Sen öncülüğünde “Servis Kısıtlamasına Hayır” pankartı arkasında bir yürüyüş ve basın açıklaması gerçekleştirdi. Rektörlük binasının önüne gelen işçiler sık sık attıkları “Yönetim Şaşırma Sabrımızı Taşırma”, “Vur Vur İnlesin Yönetim Dinlesin”, “Servis Hakkımız Engellenemez” sloganlarıyla rektörlüğü protesto ettiler. Basın açıklamasını Türk Eğitim Sen Ankara Şube Başkanı İbrahim Çömez gerçekleştirdi. Çömez açıklamada “üniversite çalışanlarının, ulaşım için çoğunlukla kullandığı servis araçlarında azaltmaya gidilirken, üniversitede makamlar için tahsis edilen araçlar bu uygulamanın dışında tutulmuştur” dedi.
Çömez, ulaşım sorunu işçiler muhatap alınarak ve işçilerin talepleri doğrultusunda çözülene kadar eylemlere devam edileceğini belirtilerek basın açıklamasını sonlandırdı.
Bir İnsan Parmağı Kaç Para Eder?
- SES: Sağlıkta Ticaret Ölüm Demektir!
- İşçiler, Kamu Emekçileri, Çiftçiler Hakları İçin Mücadele Ediyor
- Tokat’tan Diyarbakır’a Maden Şirketlerine Karşı Köylüler Mücadele Ediyor
- Çiftçiler Düşük Fiyat Dayatmasına Karşı Çıkıyor
- 112 Acil Sağlık Çalışanlarından Eylem
- Tüm Emeklilerin Sendikası: “İnsanca Yaşamak İstiyoruz!”
- Mersin Dizge Okulu Öğretmenleri Kazandı!
- Mersin Dizge Okulu Öğretmenleri Düşük Ücretlere Karşı Eylem Yaptı
- Manisa Gördes’te Madene Karşı Direniş Nöbeti Sürüyor
- Özel Sektör Öğretmenleri Hakları İçin Eylemde
- Bursa ve İzmir’de İşten Atma Saldırılarına Karşı Eylemler
- Hak Gasplarına Karşı Mücadeleler Sürüyor
- Sendikal Baskılar Mücadeleyle Aşılıyor
- IFFCO Türkiye Fabrikasında Sendika Düşmanlığı
- Sendikalaşma Hakkı Engelleniyor, İşçiler Mücadele Ediyor
- Belediye ve Sağlık İşçileri Haklarını İstiyor
- Antep’ten Ankara’ya İşçilerin Mücadelesi Sürüyor
- Durak Tekstil’de Sendikalaşan İşçiler İşten Atıldı
- Düşük Zam Dayatmasına ve Sendika Düşmanlığına Karşı Mücadeleler Sürüyor
- Tersane İşçileri Düşük Ücret Dayatmasına Karşı Eylemlerini Sürdürüyor
Son Eklenenler
- İşçi Dayanışması yayınlandığı ilk günden bu güne biz işçilere kocaman bir sınıf olduğumuzu, yaşamlarımızın, sorunlarımızın ve çözüm yollarının ne kadar yakın olduğunu anlatmaya devam ediyor. Yazıların kaleme alınmasından görsellerin hazırlanmasına,...
- İstanbul Planlama Ajansının (İPA) Ekim ayı araştırmasına göre, İstanbul’da ortalama stres seviyesi 10 üzerinden 6,9 çıktı. Aslında bu veri sadece İstanbul’u yansıtmıyor. Mersin olsun, İstanbul olsun hiç fark etmiyor: Stres seviyemiz artıyor,...
- Sevgili işçi kardeşlerim, başlıktaki sözlere gelmeden meramımın tamamını anlatmak için 6 ay geriye gitmem gerekiyor. Mayıs ayının son haftasında iki azı dişime kanal tedavisi için Dokuz Eylül Üniversitesi diş bölümüne randevu alarak gitmiştim. İki...
- “Zeytinyağlı yiyemem aman/ basma da fistan giyemem aman…” Kütahya ya da Bursa yöresine ait olduğu düşünülen bu türkü düğünlerde, keyifli eş dost toplantılarında hep bir ağızdan söylenir. Hatta eğlenceli ritmi karşılıklı oynamaya da teşvik eder....
- Hayat pahalılığı, geçim sıkıntısı korkunç boyutlara ulaştı. Emekçiler olarak temel ihtiyaçlarımız olan barınma, beslenme gibi ihtiyaçlarımızı karşılamakta zorlanıyoruz. Aldığımız maaşlarla kirayı mı ödeyelim, karnımızı mı doyuralım diye kara kara...
- Kapitalist sistemde yaşıyoruz ve bu sistemin yol açtığı büyük-küçük pek çok sorunla boğuşuyoruz. Peki sorunlarımızı çözmek için ne yapıyoruz? Örneğin pek çoğumuzun ailesinde çocuk, hasta, yaşlı ya da engelli olduğu için bakıma muhtaç yakınlarımız...
- İşçi Dayanışması çıktığında her birimiz ilk görüşte etkilendiğimiz yazıyı seçiyoruz. Neden etkilendiğimizi, yazının bizi nasıl etkilediğini, neyi düşünmemizi sağladığını anlatıyoruz birbirimize. Bu yazıyı herhangi bir arkadaşımıza nasıl ve neden...
- Mutsuzluk ve umutsuzluk gençler arasında adeta bir salgın gibi yayılıyor. Etrafımıza, arkadaşlarımıza bakıyoruz, yaşamdan tat alamadığını söyleyenlerin sayısı her geçen gün artıyor. “Her günüm bir öncekiyle aynı”, “yarından bir beklentim yok”, “bana...
- Biz işçiler haftanın her günü vardiyalı bir şekilde 24 saat çalışırız. Yeri gelir Pazar mesai yaparız. Dinlenmeye, ailemize vakit ayırmaya zaman bulamayız. Sanki biz işçiler için hayat sadece çalışmaktan ibaretmiş gibi. Fabrikada mühendis bir...
- Eskiden her sorunun beni bulduğunu, bu sorunları yaşayan tek kişinin ben olduğumu düşünüyordum. Sonra UİD-DER ile tanıştım ve İşçi Dayanışması’nı düzenli olarak okumaya başladım. Bir genç olarak, gençlik yazılarını okudukça bu sorunları yalnızca...
- Ben büyük bir tekstil fabrikasında çalışıyorum. Başta Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek olmak üzere siyasi iktidar sözcülerinin, asgari ücret zammının hedeflenen enflasyon oranına göre yapılacağını her fırsatta söylemelerine rağmen asgari ücrete...
- Son günlerde sohbet edebildiğim her insana Türkiye’deki Suriyeliler hakkında ne düşündüklerini soruyorum. Devamındaysa nerede dünyaya geldiklerini, neden göçüp büyük kentlere geldiklerini soruyorum. Son olarak aile büyüklerinin nerelerden göçerek...
- Sevgili işçi kardeşlerim, 8 yaşına kadar babasız, 8 yaşından sonraysa hem anasız hem de babasız büyümüş sayılırım. 12-13 yaşıma kadar mahallede ve çalıştığım fabrikada anası-babası yanında olan arkadaşlarıma imrenmiş, onları kıskanmışımdır. O halimi...