Buradasınız
Bir İnsan Parmağı Kaç Para Eder?
Kocaeli’den bir kadın işçi

İşçiler kendilerini yalnız hissedip kabuklarına çekildikçe daha çok yoksullaşıyor, daha sağlıksız ve kötü çalışma koşullarına boyun eğmek zorunda kalıyorlar. Her geçen gün iş kazaları, iş cinayetleri artarak devam ediyor. Patronlar için bir keyif masasında milyarlar harcamak çok değil ama işçiler için harcanacak bir lira bile çok değerli. Çünkü mesele para meselesi değil sınıf çıkarları meselesidir.
Memleketten işsizlik belası yüzünden Kocaeli’ne çıkıp gelmiş bir işçi kadın. Fabrikada iş bulmuş, aylardır çalışıyor. Bir akşamüzeri elini kaptırmış makineye, alelacele devlet hastanesine götürmüşler. Doktor parmaklardan birinin kurtarılamayacak durumda olduğunu, kesmeleri gerektiğini söylemiş. Ne garip, sabah canlı parmağı elleriyle bir bütünken, şimdi bir parmağını ayıracaklar bedeninden. O an bunu kabullenmemiş kadın arkadaş, parmağının kesilmesine müsaade etmemiş. Hastaneden sonra şikâyetçi olmasın diye bir de çorbacıya götürmüşler kadını fabrika yetkilileri. “Ne gönlü zengin insanlar” ama değil mi?
Ertesi gün bir de özel hastaneye gitmiş tek başına, hem de çalıştığı fabrikayla anlaşmalı olan bir hastaneye. Doktor kontrol etmiş, “parmağını kesmeyi gerektiren bir durum yok, böyle durumlarda tel takarak parmağı kurtarabiliyoruz, hem de 1800 lira gibi düşük bir ücrete” demiş. Kadıncağız çok mutlu olmuş. Hemen fabrikayı arayıp bilgi vermiş. Fabrika yönetiminin olumlu bir tutum göstereceğini, parmağını kurtaracağını düşünmüş. Ancak başından kaynar sular dökülmesine neden olan bir cevap almış. “Biz hastane masrafını karşılamak zorunda değiliz, git devlet hastanesine ne yapıyorlarsa yapsınlar!” denmiş. Kısacası ne halin varsa gör demişler.
Patronların da, onların temsilcilerinin de insafı, vicdanı yok. Senin parmağın kopmuş, hem de onlar güvenlik önlemlerini almadıkları için kopmuş, umurlarında değil. Hatta sen bu kazayı bilinçli yaptın diyecek kadar da fütursuzlar. Yani dostlar bir işçinin parmağı 1800 lira bile etmiyor onların gözünde. Patronların sömürü düzeni durmaya devam ettikçe, biz örgütlenip çektiğimiz acıların hesabını sormadıkça daha çok parmaklar kopmaya devam edecek. Dün o ablanın, bugün benim, yarın senin…
- Çocuk İşçilikle Mücadele İşçi Sınıfının Örgütlü Mücadelesinin Büyümesiyle Mümkün
- 301’i, Soma’yı, O Günden Beri Hiç Unutmadık…
- Nurtani İçin Adalet, Adalet İçin Mücadele Gerek
- Sorumluluğu İşçiye Yıkmanın Yolu: “Ya Güvenli Çalış Ya Hiç Çalışma”
- “Benim Suçumdu Abla”
- Toplu Konut Değil, Toplu Mezar!
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Kâr Hırsı Doğayı ve İşçileri Katlediyor
- Gençlerimiz Ölmeye Devam Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
- “El Cerrahisi 7/24 Yanınızda”
Son Eklenenler
- İspanya’nın Cadiz kentinde 23 Hazirandan bu yana süresiz grevde olan metal işçileri, 8 Temmuzda eylemlerini sonlandırdılar. Yetkili sendika UGT sendikasının işverenle imzaladığı ön anlaşmayı kabul etmeyen yaklaşık 30 bin metal işçisi, 18-19...
- 600 binden fazla kamu işçisini ilgilendiren Kamu Çerçeve Protokolü (KÇP) görüşmelerinde siyasi iktidarın dayattığı düşük zam oranları sağlık işçileri tarafından “sefalet dayatması” olarak değerlendiriliyor. Yüksek enflasyon ve ağır vergi yükü...
- Gebze Sendikalar Birliği, geçtiğimiz hafta İsrail’in Filistin’deki zulüm ve katliamını protesto etmek için bir eylem organize etti. Biz de UİD-DER’li işçiler olarak, zulme uğrayan Filistinli işçi ve emekçilerin haklı mücadelesine destek olmak için...
- 9 Temmuzda Hindistan genelinde milyonlarca işçi, emekçi, çiftçi ve genç, Modi hükümetinin işçi düşmanı politikalarına karşı ülke çapında greve çıktı. Kentlerden köylere, fabrikalardan tarlalara kadar yaşamı durduran dev grev, Hindistan’daki tüm...
- Annem, ablamla birlikte dördüncü katta oturur. Sokağa inmez ama mahallede, köyde, Almanya’daki akrabalarda ne olup bittiğini mutlaka bilir. Evden her çıktığımda balkonundadır. Selamlaşır, iki laf ederiz. Başımda bazen UİD-DER yazılı kırmızı şapkam,...
- Karanlık ve aydınlık… Ölüm ve yaşam… Emek ve sermaye… Sonsuz evrenimizde her şey karşıtıyla birlikte var. Sömürü ve zulüm varsa isyan da var. Sınır, din dil, ırk farkı tanımadan dünya meydanlarında tek ses tek yürek olan işçiler, işçi sınıfımız var...
- Emperyalist savaşın alevlerini büyüten, milyonlarca masum insanı, doğayı katleden, kentleri yok eden egemenler ne yaparlarsa yapsınlar emekçilerin birbirleriyle dayanışmasının önüne geçemiyorlar. İşçi ve emekçiler fabrikalardan limanlara,...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi grevinde yaşananlar hakkında Marksist Tutum’da bir makale okudum. Tam da içimden geçenleri, cümlelere dökemediklerimi noktasına virgülüne kadar yansıtan bir yazıydı. Konuyu derinlemesine ele alan bu yazı her mücadelede...
- Zeytinlik alanları maden ve enerji işletmeciliğine açacak yasa teklifine karşı tepkiler sürüyor. Çeşitli illerden Ankara’ya gelen köylüler, talan yasasına karşı TBMM yakınında bulunan Cemal Süreya Parkı’nda direniş nöbetindeler.
- Türkiye işçi sınıfının mücadele tarihinde önemli mücadeleler, dönemeç noktaları vardır. 1970 Haziran’ı bu tarihte önemli bir yere sahiptir. Bugün halen aşılamamış bir zirve olan 15-16 Haziran direnişi sürecinde, işçi sınıfı yapay kutuplaştırma...
- Zamanın çarkları döner, takvim yaprakları birer birer savrulur, yaşananlar birer birer unutulur. Fakat bazı değerler, deneyimler vardır ki, kuşaklar değişse de yitip gitmez, çünkü onlara sahip çıkanlar, onları geleceğe taşıyanlar vardır. İşçilerin...
- İktidar, yıllardır Türkiye’yi “şahlandırdığını”, ekonomiyi büyüttüğünü anlatıp duruyor. Televizyonlarda bol bol rakam gösteriyor, beton kulelerle övünüyor. Ama sokakta, evde, işyerinde bambaşka bir hayat yaşanıyor. Milyonlarca genç ne okulda ne işte...
- Artık eski kuşak bir işçi olarak, gençliğimde başımdan geçen bir olayı anlatacağım. Yıllar evvel “iş kazası” nedeniyle biri ağır iki ayrı ameliyat olmuştum. Sonrasında bir buçuk seneye yakın yatalak kalmıştım. Bu sürenin 7 ayını evde geçirmiştim....