Buradasınız
Haklarımızı Yedirmeyelim
Aydınlı’dan bir işçi
Tuzla’da bir deri fabrikasında işe başlamıştım. Çalıştığım fabrika sendikalı bir yerdi. Bu fabrikada bir yıl dört ay çalıştım. Bu süre öncesinde işçilikle, sendikayla, işçi mücadelesiyle alakalı hiçbir bilgim yoktu. Ta ki UİD-DER’le tanışana kadar. Bundan önce, bilinçsizce kendi benliğinin dahi farkında olmayan bir kara kutu içerisinde yaşayan insanlardan bir farkım yoktu. Dünyaya at gözlükleriyle bakarken meğer ne kadar çok şey kaçırmışım, neleri görememişim. Benliğimi bulmamda, gözümdeki perdenin kalkmasında, dünyayı daha geniş ve sorgulayıcı bir şekilde bakmamda önemli bir etkendir UİD-DER.
Ben bunların farkına varmışken çalıştığım fabrikadaki işçiler tüm bunlardan bihaber yaşıyorlardı. Bizim arkadaşlarla verdiğimiz uğraş belirleyici bir güç olamamıştı ki, benim işten çıkışım gündeme geldi. Haksız yere işten atıldığım halde arkamda duranlar fabrikanın çoğunluğu değildi. Demek ki sendikaya üye olmak örgütlü olmak değildi.
Ben de hakkımı yasal yollarla aramaya karar verdim. Tazminatımı da aldım, işe iade davamı da açtım. Mahkeme günü geldiğinde ben işyerinden benimle birlikte işten atılan arkadaşımı da şahit gösterip duruşmanın olduğu Kartal 3. İş Mahkemesine gittik. Duruşma başlamadan önce işverenin tanığı olarak gösterilen idari amirle karşılaştık. Yarım saatlik sohbet içerisinde idari amirin göstermiş olduğu tutum tamamı ile benim aklımı karıştırmak yönündeydi. Bol bol nasihat, bol bol “yapma oğlum, etme oğlum” gibi kalıplaşmış cümlelerle bu yaptığımın yanlış olduğunu belirtiyordu. Sanki karşısında bilinçsiz bir işçi varmışçasına.
Sonra duruşma salonuna girdik ve duruşma başladı. Hâkim şahitleri dinledi, sonra işveren temsilcisine çıkarma sebeplerini sordu. Çok tuvalete gittiğimi söyleyince hâkim; “Tuvalete de mi gitmeyecek?” dedi. Çalıştığım makine beş yılda öğreniliyormuş, güvenli değilmiş, tecrübe gerektiriyormuş deyince hâkim şahitlere sordu. Şahitler beş yılda değil iki üç günde öğrenilebilecek güvenli bir makine olduğunu, davacıdan sonra işe giren işçilerin dahi bu makineyi kullandığını söylediler. Bir şey bulamayan işveren tanığı bu sefer de telefonla çok konuştuğumu söyledi. Şahitler hâkime, “makine iki yönlü kullanılan bir makine, eğer biri durursa diğeri de durmak zorunda kalıyor. O yüzden böyle bir şey yok” dediler. Bu konuşmalar neticesinde benim haklı olduğum ortaya çıkmış olmasına rağmen, hâkim, prosedür gereği davayı uzattı. Duruşma çıkışında o iyi niyetli, düşünceli, bol bol nasihat verip benim iyiliğimi isteyen pozlarındaki idari amir gitmiş, yerine suratsız bir adam gelmişti. Seslendiğim halde arkasına bile bakmadan çekip gitti.
Bugün işçiler uğradıkları haksızlıklar karşısında çoğu zaman hiçbir hak talep etmeksizin öylece çekip gidiyorlar. Oysa işçilerin yapması gereken, örgütlü mücadeleyle ve ayrıca yasal yollarla haklarını aramaktır. Açtığımız davalarda birbirimize şahit olmak boynumuzun borcudur, bu davaları kazanmamız da önemlidir. O zaman çekip giden biz değil patronların temsilcileri olur.
Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz!
İşçi Kızı
Dikkat Hırsız Var!
- Patronların Hak Arayan İşçiye Tahammülü Yok
- Xiaomi Salcomp’ta İşten Atmalar Protesto Edildi
- Hacettepe Üniversitesi’nde İşten Atma Saldırısı
- Ezberler ve Gerçekler: “İş Çok, İş Beğenen Yok!”
- Cumhuriyet Gazetesinde Sendikalı İşçi Kıyımı
- Esenyurt’ta A101 İşçisi Kod 46 ile İşten Atıldı
- 65 İşçiyi Daha İşten Çıkardılar
- Ekmekçioğulları Metal’de İşten Atma Saldırısı
- Özer Elektrik’te İşten Atmalar Protesto Edildi
- İşten Çıkarma Yasağı İşten Çıkarmayı Engelliyor mu?
- Akwel’de İşten Atmalara Karşı İş Durdurma Eylemi
- TPI Kompozıt’te İşten Atma Saldırısı
- VIP Tekstil’de İşten Atmalar Protesto Edildi
- DERİTEKS, Üyelerinin İşten Atılmasını Protesto Etti
Son Eklenenler
- İşçi sınıfının kadınları olarak birçok sorun yaşıyoruz ve bu 1 Mayıs’ta bizim de yükselteceğimiz taleplerimiz var. Sohbetimiz sırasında emekçi kadın kardeşlerimiz hangi taleplerle 1 Mayıs’a katılacaklarını anlattılar.
- Bizler bir grup petrokimya işçisiyiz. Tüm sınıf kardeşlerimizi 1 Mayıs’ın birlik, mücadele ve dayanışma coşkusuyla selamlıyoruz.
- İşçilerin sendikalaşma hakkı, ücretleri patronlar tarafından gasp edilirken bu duruma itiraz eden, hakkını arayan işçiler cezalandırılıyor, darp ediliyor. Ancak saldırılara, baskılara boyun eğmeyen işçiler mücadeleyi sürdürüyor. İstanbul Finans...
- Tekirdağ Çorlu’da 8 Temmuz 2018’de meydana gelen tren katliamında 7’si çocuk 25 kişi yaşamını yitirmiş, 300’den fazla kişi yaralanmıştı. Katliama ilişkin davanın karar duruşması 25 Nisanda Çorlu Halk Eğitim Merkezi’ne kurulan 1. Ağır Ceza...
- Emekçi kadınlar olarak hayatın her alanında çeşitli sorunlarla karşılaşıyoruz. Bu sistem bizi sokakta katledip, savaşlarda öldürüyor. Emeğimiz yok sayılıp hayatımız değersizleştiriliyor. Bizler işçi sınıfının kadınlarıyız, ellerimizdeki hünerle...
- Biz işçilerin yaşadığı sıkıntılar, zorluklar gün geçtikçe artıyor. Aldığımız ücretler açlık sınırına denk durumda. Üstelik ücretlerimizin enflasyon karşısında erimesi belimizi iyice büküyor. Çalıştığımız işyerlerinde, fabrikalarda çalışma...
- Her geçen gün yoksullaşan, hayat pahalılığıyla beli bükülen işçiler olarak vergi rekortmeni olmamız pek mümkün görünmeyebilir. Ancak gerçek bu. Milyarlarca dolarlık servetlere sahip patronlar servetleriyle kıyaslayınca tabiri yerindeyse bir kuruş...
- Bizler, Avcılar’dan genç işçi ve öğrencileriz. Kimimiz fabrikalarda saatlerce çalışıyor, kimimiz ise okul sıralarında dirsek çürütüyor. Hepimiz işçi çocuklarıyız ve bizi birleştiren, bir araya getiren ortak sorunlara sahibiz. Çünkü içinde...
- 1 Mayıs’a sayılı günler kaldı ve biz emekçi kadınlar böylesine anlamlı bir güne hep birlikte hazırlanmak üzere yan yana geldik. Sınıfımızın birlik, dayanışma ve mücadele günü için UİD-DER’de birleştik. Hep birlikte coşkulandık, umutla dolduk. 1...
- Bir haykırış duyuldu derinden/ Sanırsın dağlar kalktı yerinden/ Mahalleden, fabrika köşelerinden/ Ayağa kalktı yürüyor işçi/ Yürüyor işçi, yürüyor işçi!
- Her işçinin hayalidir bir gün emekli olmak, hayatının kalan kısmında çalışmadan mutlu mesut yaşamak ve kendini güvende hissetmek… Bunun için sigortalı bir işte çalışmaya, SGK primlerimizin gerçek ücretimiz üzerinden ödenmesine dikkat ederiz. İşe ilk...
- Geçenlerde manava yolum düştü, eve bir iki parça şey alayım diye uğradım. Alışveriş bitti, tam para ödeme esnasında 17 yaşlarında bir genç gelerek kasadaki kişinin kulağına bir şeyler fısıldadı. O ise kafasını sallayarak “tamam tamam al” dedi. Genç...
- Ramazan bayramı boyunca, insanlar birbirlerine temenni mesajları attı. Sevdiklerine onların mutluluklarını içeren dilekler ilettiler. Sevdikleri kişilerin kötü günler görmemesini, her türlü beladan ve kazadan uzak olmasını, açlık ve yoksulluk...