Buradasınız
Haksız Savaşlar Memleket Sormaz!
İstanbul’dan bir üniversite öğrencisi
24 Şubatta Rusya’nın Ukrayna’ya karşı başlattığı savaşın emekçiler üzerindeki yıkıcı etkileri devam ediyor. Haksız ve emperyalist savaşların ölüm, yurtsuzluk, açlık, yoksulluk ve işsizlik demek olduğunu gördük bir kez daha! Tüm bunların yanında önemli dersler çıkarabileceğimiz bir nokta daha bulunuyor. Türkiye’den Ukrayna’ya üniversite okumak için giden çok sayıda genç ve onların yaşadıkları, hevesleri, hayal kırıklıkları, trajedileri…
Türkiye’de üniversite okuyan milyonlarca öğrenci olarak çeşitli sorunlarla karşı karşıyız. Mezun olduğumuzda işsizler ordusuna dâhil olup bir şekilde hayata tutunmaya çalışıyoruz. Bu hazin hikâyenin bir yüzünü de yurt dışına okumaya giden gençler oluşturuyor. Çoğunlukla ailesinin parasıyla! Kısa süre öncesine kadar Ukrayna da böyle bir umut kapısıydı. Bu gençler ülkelerinden umudu kestiklerini, yurtdışında okuyup gelecekte de orada rahat bir şekilde yaşamak istediklerini söylüyorlardı. En azından hayalleri oydu. Sorunlardan kaçarak kurtulabileceklerini düşünüyorlardı. Öyle kolay olmayacağı çıktı ortaya!
Elbette ki rahat ve güzel bir gelecek istekleri haksız değil, bunu hepimiz istiyoruz. Fakat bunun için ne yapmak gerekiyor? Birçok genç toplumsal sorunlara sırtını dönüp kendi paçasını kurtarmanın peşinde… Ukrayna’yı Avrupa’ya açılan bir kapı olarak gören bu gençler sınıf atlama hayalleriyle, hayatlarını kurtaracakları düşüncesiyle okumaya gittiler. Çoğu dünyanın sorunlarına ilgisiz kalmayı tercih eden, bireysel kurtuluşa umut bağlamış gençlerdi. Fakat hayat onlara sorunlarla ilgilenmeseler de bu çetrefilli sorunların onlarla ilgilendiğini acı bir şekilde gösterdi. Büyük hayallerle gittikleri Ukrayna Rusya’nın işgaliyle sarsılırken; günlerce dönemediler Türkiye’ye, hatta aileleriyle dahi iletişime geçemediler. Üniversite eğitimleri ise öylece bitiverdi. Birçok kez şahit olduğumuz gibi haksız savaşlar memleket sormaz. Vurduğu yerde emekçiler üzerinde acı ve yıkım bırakır. Dünyanın neresine gidersek gidelim kapitalizmin enkazı belki kılık değiştirir fakat temelde hep aynıdır. Afganistan, Irak, Suriye ya da Ukrayna’da olduğu gibi…
Kapitalizmin sorunlarından kaçabileceğimizi veya bu sorunların bizi ilgilendirmediğini sanırız, fakat çok yanılırız. Gün gelir kaçtığımız şeyin yakamıza yapışmasıyla idrak ederiz olup bitenleri. Çağımızın sorunlarından kaçamayız, öyleyse bu sorunlara sırtımızı dönüp duyarsız da kalmamalıyız. Bizler milyarderlerin, fabrikatörlerin çocukları değiliz. Geleceğimizi işçi sınıfının saflarında kendi ellerimizle inşa edebiliriz. Nerede olursak olalım sorunlarımızı ancak kenetlenerek; yaşamı iyiden, güzelden, haklıdan yana değiştirmek için mücadele ederek çözebiliriz.
- Ukrayna Savaşının 2. Yıldönümü: “Emperyalist Savaşa Karşı Mücadeleye!”
- Ukrayna Savaşının İkinci Yılı: Ukrayna’dan Gazze’ye Emperyalist Savaşa Hayır!
- Filistin ve Ortadoğu’da Emperyalist Savaş Yangını Devam Ediyor
- Bütçe Holdinglere Akıyor, Holdingler Savaştan Besleniyor!
- Milyonlar Meydanlarda Filistin Halkıyla Dayanışmayı Büyütüyor
- Emperyalist Savaşa Karşı İşçilerin Uluslararası Dayanışmasının Önemi
- Savaş ve Biz İşçiler
- Akan Kan Bizim de Kanımızdır!
- Filistin Halkıyla Dayanışma Büyüyor: Emperyalist Savaşa Hayır!
- Japon Doro-Çiba Sendikasının Filistin Sendikalarına Yanıtı
- Filistin Sendikalarının UİD-DER’in Mesajına Yanıtı
- Türkiye’de ve Dünyada Filistin Halkıyla Dayanışma Eylemleri: “Savaşı Durdurun!”
- Savaş Emekçiler İçin Yıkım Demektir! Savaşa Hayır!
- Haksız Savaşlar Memleket Sormaz!
- Haksız ve Emperyalist Savaşlara Hayır Diyoruz!
- Emekçiler Haykırdı: Rusya Elini Ukrayna’dan Çek! NATO’nun Genişlemesine Hayır!
- İşçi Sınıfının Tek Güvencesi Örgütlü Gücüdür!
- Emekçiler Haksız Savaşlara Hayır Diyor!
- Emperyalist Savaş Emekçiler İçin Yıkımdır! Ukrayna’da Emperyalist Savaşa Hayır!
- Haksız Savaşların Yükü Altında Ezilen Çocuklar
Son Eklenenler
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...
- Hepimiz artan hayat pahalılığından şikâyet ediyoruz. Geçimimizi sağlamakta, ay sonunu getirmekte zorlanıyoruz. Çarşı-pazarda, marketlerde hep aynı sohbeti yapıyor, aynı dertten yakınıyoruz: Hayat çok pahalı! Çoğumuz için tatil yapmak, hafta sonu...
- İsrail’in Gazze’ye saldırıları altıncı ayını geride bırakırken altı aydır meydanları dolduran İngiltereli işçi ve emekçiler “acil ve kalıcı ateşkes” ve “İsrail’e silah satışının sonlandırılması” talepleriyle bir kez daha meydanlara çıktı. 13 Nisanda...
- Otuz yıl boyunca kesintisiz çalışmış, ücreti daha cebine girmeden SGK primleri ve vergileri kesilmiş, EYT’li emekli bir işçiyim. 2024 yılı Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından emekliler yılı ilan edildi ama emekliler sefalet içinde yaşamaya mahkûm...
- Ezilenlerin safında mücadele eden, şiirlerini ve oyunlarını işçi sınıfına adayan Bertolt Brecht, “Yarının Büyüklerine Şiirler” kitabında, beşiğinin başucunda oğluna seslenen bir ananın ninnisine yer verir. Geçmişten bugüne ninniler, çocukların...
- Sevgili işçi kardeşlerim, hepinize merhaba. Bu mektubumda sizlerle sözü eğip bükmeden konuşmak ve gerçekler üzerine hasbihal etmek istiyorum. Yani gerçekleri olduğu gibi konuşalım. Biliyorum ki kursağınıza giren her lokmayı alın teriniz, elinizin...
- Adnan Yücel, Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek şiirinde “saraylar, saltanatlar çöker, kan susar bir gün, zulüm biter” der. Yeryüzünde “aşkın” yani özgürlüğün, barışın, mutluluğun hâkim olacağı günler için ve o günlere kadar mücadelenin devam edeceğini...
- Bugün dünyanın pek çok yerinde savaş naraları yankılanıyor. Filistin, Ukrayna, Suriye, Lübnan, Yemen ve daha birçok ülkede emperyalist savaşların getirdiği yıkımlara, acılara, ölümlere tanık oluyoruz. Şimdilik televizyon ekranlarında, gazetelerde...
- Portekizli yazar Jose Saramago “Körlük” romanında toplumsal körlüğü, bu kitabın devamı olan “Görmek” romanında ise ezilenler gerçekleri görmeye başladıklarında neler olduğunu anlatır. “Körlük” romanı 1933-1974 yılları arasında Portekiz’de hüküm...