Buradasınız
“HAYIR Diyoruz Elhamdülillah!”
Sancaktepe’den bir kadın işçi

Merhaba işçi kardeşlerim. Öncelikle belirteyim ki bir işçi olarak, referandumda HAYIR diyeceğim. Hayır demek için binlerce nedenim var elbette. Ama birini, semt pazarında yaşadığım bir diyalogu sizlerle paylaşmak isterim.
Sebze, yeşillik satan bir tezgâha yanaştığımda, bir ev emekçisi kadın söyleniyordu. İki demet maydanoz almıştı ve pazarcı 4,5 lira demişti. Bilirsiniz pazardaki yakınmaları. Evdeki hesap ne çarşıya uyar ne de pazara. Cüzdanımıza koyduğumuz parayı bir türlü yettiremez, alacaklarımızın yarısını alamadan birkaç poşetle döneriz eve. Kadın, “ne kadar pahalı, ne oldu böyle fiyatlar el yakıyor” diye söylenerek parayı verdi ve uzaklaştı. Arkasından pazarcı söylenmeye başladı: “Ne olacak bu milletin hali, her şey ateş pahası, biz de pahalıya alıyoruz, fiyat söylemeye utanır olduk, Allah kolaylık versin ama gidişat hiç iyi değil, millette sebze meyve alacak para yok, ne olacak sonumuz?” dedi. Bir teyze atlayıverdi, pazarcının sözlerinin üzerine kızgın ve pişkince şöyle dedi: “Ne varmış halimizde? Elhamdülillah!”
Ben bu arada onları dinliyordum. Pazarcı çok şaşırdı, destek göreceği yerde tezgâhtan bir şeyler alan teyzenin sert sözleri ile karşılaşmıştı. Ben de sakin bir şekilde cevap verdim; “Tabii ne var ki halimizde? Elhamdülillah. Bak istediğimizi seçip seçip alıyoruz, kimse işsiz değil, kiralarımızı rahat rahat ödüyoruz, ay sonu elhamdülillah sıkıntısız geliyor. Havalar soğuk, korkusuzca doğalgazı açıp, sıcak sıcak oturuyoruz evlerimizde. Ay sonu kredilerimizi sıkıntısız ödüyoruz. Borcumuz harcımız yok, gül gibi geçinip gidiyoruz” dedim teyzenin sert bakışları altında. Pazarcı gayet iyi anlamıştı ne demek istediğimi. Elbette ki teyze de anlamıştı ne demek istediğimi, sinirli bakışlarından bunu anlamak kolaydı.
Alacağını aldı teyze ve gitti. Ben de gözlerim ile teyzeyi takip ettim. Yan tezgâha yanaşmıştı. Elinde bir demet muz, kilosunu sordu. 5 buçuk lira cevabını aldı ve “birkaç tane ayırıp alabilir miyim” diye sordu. Ben yine yanaşıp sakin bir şekilde “kilo kilo muz alabiliyoruz elhamdülillah” dedim ve yürümeye devam ettim.
İşte böyle! Doğru düzgün bir kilo muz alamıyoruz ama “ne var halimizde? Elhamdülillah” diyebiliyoruz. Egemenler, insanları o kadar kutuplaştırmış ki, yaşadığımız ortak sorunları dahi göremez hale gelmişiz. İşyerlerinde, mahallelerde, pazarlarda aynı sorunları yaşamamıza rağmen, geçim sıkıntısı çekmemize rağmen, yaratılan kutuplaştırma, işçileri, emekçileri birbirinden ayırmış, şu ya da bu partinin fanatik birer taraftarları haline getirmişler. Buna dur demenin vakitlerinden biridir referandum. Çocuklarımızın geleceği için, var olan haklarımızı kaybetmemek için, yeni haklar kazanmanın yolunu açabilmek için, pazardan tane tane değil, kilo ile muz alabilmek için, tek adamın ağzına geleceğimizi teslim etmeyelim. Gelin aramızdaki ayrımları kaldıralım. Ortak sorunlarımıza karşı ortak bir tutum takınalım ve tek adam diktatörlüğüne “HAYIR” diyelim. “Ne var halimizde? Elhamdülillah” diyeceğimize; hakkımızı arıyoruz, boyun eğmiyoruz ve HAYIR diyoruz elhamdülillah!
Son Eklenenler
- Türk-İş’e bağlı sendikalarda örgütlü kamu işçileri, 2025-2026 yılı toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde siyasi iktidarın sefalet zammı dayatmasına karşı eylemlerine devam ediyor. 1 Temmuzda Türkiye genelinde kent meydanlarında kitlesel basın...
- İzmir Buca Belediyesi işçileri, birikmiş maaş ve alacakları ödenmediği için 18 Haziran’dan bu yana iş durdurmuş durumda. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 34. maddesi gereği yasal haklarını kullanan işçiler, belediye binası önünde maaş, gıda kartı ve diğer...
- Merhaba dostlarım. Bu yıl da Haziran ayını hem UİD-DER’in kuruluş yıl dönümünü hem de sınıfımızın tarihine damgasını vurmuş 15-16 Haziran günlerini anarak ve anlamlandırarak geçirdik. UİD-DER’imizin internet sitesinde, sosyal medyasında ve İşçi...
- UİD-DER’in 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişinin 55. yıldönümünde gerçekleştirdiği “15-16 Haziran: Gelenekten Geleceğe: Umut Örgütlü Mücadelede!” etkinliğine farklı sektörlerden yüzlerce işçi katıldı. Etkinliğe katılan konuklar arasında; unutulmaz...
- Özel Sektör Öğretmenleri Sendikasının 25 Haziranda başlattığı Büyük Öğretmen Yürüyüşünü gerçekleştiren ve bugün Ankara’ya ulaşan öğretmenlerin önü Ziya Gökalp Caddesi üzerinde polis barikatıyla kesildi. Talepleri için yürüyüşlerini Milli Eğitim...
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimlerin ardından İzmir Çiğli Belediyesinde çalışan 147 işçi tasarruf bahanesiyle işten atılmış, yürütülen mücadele sonucu işçilerin bir kısmının işe iadesi yapılmıştı. Verilen tüm sözlere rağmen işe iadesi yapılmayan...
- Bu yıl 1 milyondan fazla öğrenci LGS sınavına, 2,5 milyon öğrenci YKS sınavına girmek için başvuru yaptı. Her yıl milyonlarca çocuk ve genç, aileleriyle birlikte sınav stresiyle baş etmeye çalışıyor. Çocuklarının geleceğine yönelik kaygı duyan...
- Artan fiyatlar karşısında alım gücümüz düşmeye devam ediyor. Enflasyonun artış hızının azaldığı söyleniyor ama bu, fiyatların düşmesi anlamına gelmiyor. Yaz meyveleri tezgâhlara çıktı ama kilosu 150-200 liraya varan fiyatlar yüzünden alamıyoruz....
- 15-16 Haziran 1970 Büyük İşçi Direnişi, cesaretini, onurunu ve örgütlü gücünü kuşanmış Türkiye işçi sınıfının tarihe kazıdığı iki büyük gün… İşçi sınıfının tarihsel mücadele mirasını yaşatmak ve bu mirastan güç alarak işçilerin birliğini büyütmek...
- Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, geçtiğimiz günlerde en kötüsünü geride bıraktığımızı söyledi ve “2026 yılı, refahın daha çok hissedildiği, fırsatların genişlediği ve ekonomik güvenin pekiştiği bir yıl olacak” dedi. Yıllardır iktidar sözcülerinden...
- Özel Okul Öğretmenleri Sendikası üyesi öğretmenlerin Büyük Öğretmen Yürüyüşü 3. gününde devam ederken, 27 Haziranda Ankara’da Milli Eğitim Bakanlığı önünde basın açıklaması yapıldı. Aynı gün Haber-Sen Türkiye genelinde yaptığı basın açıklamalarında...
- Sevgili Polonez işçisi kardeşlerim, Dayanışma TV’de yayınlanan “146+Bir Polonez Bir İşçi Direnişinin Kalbinden” belgeselinizi büyük bir dikkatle izledim. Belgeseldeki her bir kare, her bir sözünüz direnişinizin gün gün örülmüş gerçek hikâyesini...
- “Gerçeğin içinden, sınıfın penceresinden” şiarıyla yayın yapan Dayanışma TV, işçi sınıfının ilham verici mücadelelerini belgelemeye, bu mücadelelerin işçi sınıfının ortak deneyimi haline getirilmesi çabasına katkı sunmaya devam ediyor. Dayanışma TV...