Buradasınız
Hekimlerin ‘Beyaz Yürüyüşü’ Başladı: “Emek Bizim, Söz Bizim!”
Türk Tabipleri Birliği (TTB) üyesi hekimler, yaşadıkları sorunları ve taleplerini duyurmak için “Emek Bizim Söz Bizim” sloganıyla 23 Kasımda bir yürüyüş başlattı. Beyaz önlükleriyle başlayacakları Ankara yürüyüşü öncesinde İstanbul/Kadıköy’de bir basın açıklaması düzenleyen hekimler; “Karanlığa karşı; önlüğümüzün beyazına, özlük haklarımıza, halkın sağlık hakkına sahip çıkıyoruz” dedi.
Hekimler adına Kadıköy’de açıklama yapan TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, “Bugün, mesleğimize, emeğimize yönelik saldırılarda bize dayatılan karanlığa karşı önlüğümüzün beyazına sahip çıkmak için yürüyüşümüzü başlatıyoruz” dedi. Uzun ve yorucu çalışma saatlerine, mobbinge, geçim sıkıntısına, sağlıkta şiddete değinen Fincancı hekimlik mesleğinin tüm değerleriyle birlikte tüketildiğini, hekimlerin hızla dönen bir çarkın dişlisine dönüştürüldüğünü vurguladı. Pandemi sürecinin sorunları daha görünür kıldığını ve hekimliğin önemini bir kez daha ortaya koyduğunu ifade eden Fincancı, sözlerini şöyle noktaladı: “Bugün ortak değerlerimizi, mesleki mücadelemizi, coşkumuzu, ortak umutlarımızı, taleplerimizi göstermenin, sağlıktaki bu çöküşe artık dur demenin günüdür. Bugün tüm meslektaşlarımıza biz birlikteysek umut var demenin günüdür.”
İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Pınar Saip, “Beyaz Yürüyüş”ü neden başlattıklarını şu sözlerle anlattı: “Niye yürüyoruz biz Ankara’ya? Çünkü artık meslek etik değerlerimizle bugünkü sağlık sistemi birlikte olamıyor. Sağlık sistemi tamamen iflas etmiş durumda. Şu anda halk sağlığı açısından, sağlık çalışanları açısından tamamen ticarileşmiş. Asistanlar mobbingten, uzun çalışma saatlerinden tükenmiş durumdalar. Genç meslektaşlarımız ülkeyi terk ediyor. Orta yaştaki meslektaşlarımız tükendikleri için bırakıyorlar. Son 7 ayda 9 binin üzerinde kamudan istifa gerçekleşti. KHK ile atılan meslektaşlarımız mesleklerini yapamıyorlar.” Saip, konuşmasında bugün sağlık sisteminde sadece hastanelerin dolu olmasıyla övünüldüğünü dile getirdi, bu sağlık anlayışına tepki gösterdi.
Açıklama sonrasında ilk kafile, otobüslere binerek yürüyüşün başlayacağı Kocaeli’ye doğru alkışlarla yola çıktı. 27 Kasımda son bulacak olan “Beyaz Yürüyüş”ün ardından Ankara’da bir forum düzenlenecek.
- SES: Sağlıkta Ticaret Ölüm Demektir!
- İşçiler, Kamu Emekçileri, Çiftçiler Hakları İçin Mücadele Ediyor
- Tokat’tan Diyarbakır’a Maden Şirketlerine Karşı Köylüler Mücadele Ediyor
- Çiftçiler Düşük Fiyat Dayatmasına Karşı Çıkıyor
- 112 Acil Sağlık Çalışanlarından Eylem
- Tüm Emeklilerin Sendikası: “İnsanca Yaşamak İstiyoruz!”
- Mersin Dizge Okulu Öğretmenleri Kazandı!
- Mersin Dizge Okulu Öğretmenleri Düşük Ücretlere Karşı Eylem Yaptı
- Manisa Gördes’te Madene Karşı Direniş Nöbeti Sürüyor
- Özel Sektör Öğretmenleri Hakları İçin Eylemde
- Bursa ve İzmir’de İşten Atma Saldırılarına Karşı Eylemler
- Hak Gasplarına Karşı Mücadeleler Sürüyor
- Sendikal Baskılar Mücadeleyle Aşılıyor
- IFFCO Türkiye Fabrikasında Sendika Düşmanlığı
- Sendikalaşma Hakkı Engelleniyor, İşçiler Mücadele Ediyor
- Belediye ve Sağlık İşçileri Haklarını İstiyor
- Antep’ten Ankara’ya İşçilerin Mücadelesi Sürüyor
- Durak Tekstil’de Sendikalaşan İşçiler İşten Atıldı
- Düşük Zam Dayatmasına ve Sendika Düşmanlığına Karşı Mücadeleler Sürüyor
- Tersane İşçileri Düşük Ücret Dayatmasına Karşı Eylemlerini Sürdürüyor
Son Eklenenler
- İşçi Dayanışması yayınlandığı ilk günden bu güne biz işçilere kocaman bir sınıf olduğumuzu, yaşamlarımızın, sorunlarımızın ve çözüm yollarının ne kadar yakın olduğunu anlatmaya devam ediyor. Yazıların kaleme alınmasından görsellerin hazırlanmasına,...
- İstanbul Planlama Ajansının (İPA) Ekim ayı araştırmasına göre, İstanbul’da ortalama stres seviyesi 10 üzerinden 6,9 çıktı. Aslında bu veri sadece İstanbul’u yansıtmıyor. Mersin olsun, İstanbul olsun hiç fark etmiyor: Stres seviyemiz artıyor,...
- Sevgili işçi kardeşlerim, başlıktaki sözlere gelmeden meramımın tamamını anlatmak için 6 ay geriye gitmem gerekiyor. Mayıs ayının son haftasında iki azı dişime kanal tedavisi için Dokuz Eylül Üniversitesi diş bölümüne randevu alarak gitmiştim. İki...
- “Zeytinyağlı yiyemem aman/ basma da fistan giyemem aman…” Kütahya ya da Bursa yöresine ait olduğu düşünülen bu türkü düğünlerde, keyifli eş dost toplantılarında hep bir ağızdan söylenir. Hatta eğlenceli ritmi karşılıklı oynamaya da teşvik eder....
- Hayat pahalılığı, geçim sıkıntısı korkunç boyutlara ulaştı. Emekçiler olarak temel ihtiyaçlarımız olan barınma, beslenme gibi ihtiyaçlarımızı karşılamakta zorlanıyoruz. Aldığımız maaşlarla kirayı mı ödeyelim, karnımızı mı doyuralım diye kara kara...
- Kapitalist sistemde yaşıyoruz ve bu sistemin yol açtığı büyük-küçük pek çok sorunla boğuşuyoruz. Peki sorunlarımızı çözmek için ne yapıyoruz? Örneğin pek çoğumuzun ailesinde çocuk, hasta, yaşlı ya da engelli olduğu için bakıma muhtaç yakınlarımız...
- İşçi Dayanışması çıktığında her birimiz ilk görüşte etkilendiğimiz yazıyı seçiyoruz. Neden etkilendiğimizi, yazının bizi nasıl etkilediğini, neyi düşünmemizi sağladığını anlatıyoruz birbirimize. Bu yazıyı herhangi bir arkadaşımıza nasıl ve neden...
- Mutsuzluk ve umutsuzluk gençler arasında adeta bir salgın gibi yayılıyor. Etrafımıza, arkadaşlarımıza bakıyoruz, yaşamdan tat alamadığını söyleyenlerin sayısı her geçen gün artıyor. “Her günüm bir öncekiyle aynı”, “yarından bir beklentim yok”, “bana...
- Biz işçiler haftanın her günü vardiyalı bir şekilde 24 saat çalışırız. Yeri gelir Pazar mesai yaparız. Dinlenmeye, ailemize vakit ayırmaya zaman bulamayız. Sanki biz işçiler için hayat sadece çalışmaktan ibaretmiş gibi. Fabrikada mühendis bir...
- Eskiden her sorunun beni bulduğunu, bu sorunları yaşayan tek kişinin ben olduğumu düşünüyordum. Sonra UİD-DER ile tanıştım ve İşçi Dayanışması’nı düzenli olarak okumaya başladım. Bir genç olarak, gençlik yazılarını okudukça bu sorunları yalnızca...
- Ben büyük bir tekstil fabrikasında çalışıyorum. Başta Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek olmak üzere siyasi iktidar sözcülerinin, asgari ücret zammının hedeflenen enflasyon oranına göre yapılacağını her fırsatta söylemelerine rağmen asgari ücrete...
- Son günlerde sohbet edebildiğim her insana Türkiye’deki Suriyeliler hakkında ne düşündüklerini soruyorum. Devamındaysa nerede dünyaya geldiklerini, neden göçüp büyük kentlere geldiklerini soruyorum. Son olarak aile büyüklerinin nerelerden göçerek...
- Sevgili işçi kardeşlerim, 8 yaşına kadar babasız, 8 yaşından sonraysa hem anasız hem de babasız büyümüş sayılırım. 12-13 yaşıma kadar mahallede ve çalıştığım fabrikada anası-babası yanında olan arkadaşlarıma imrenmiş, onları kıskanmışımdır. O halimi...