Buradasınız
Sudanlı Emekçilerin Öfkesi Büyüyor, Mücadele Devam Ediyor
Sudanlı emekçiler 2018’de aylar süren eylemlerle 30 yıllık diktatör Ömer El Beşir’i devirmişlerdi. Bununla da yetinmeyip yeni bir diktatör istemediklerini haykırarak demokratik hakları için mücadeleye devam etmişlerdi. Emekçilerin büyüyen isyanını bastırmak ve kurulu zulüm düzenini korumak isteyen ordu, Nisan 2019’da darbe yaparak iktidara oturmuştu. Emekçilerin mücadelesinin devam etmesi üzerine Ağustos 2019’da Egemenlik Konseyi adı altında bir sivil-askeri konsey kurulmuş, bu konsey altında bir geçiş hükümeti kurulmuştu. Ancak ordu, Egemenlik Konseyi Başkanı Abdülfettah El Burhan eliyle 25 Ekim 2021’de yeniden darbe yaparak geçiş hükümetini feshetti. Sivil başbakan Abdullah Hamduk’u gözaltına aldı ve olağanüstü hâl ilan etti.
El Burhan, tüm bunları geçiş sürecini garantiye almak için yaptıklarını ileri sürdü. Demokratik taleplerinin yok sayılmasını, ordunun darbe yapıp bir baskı rejimi kurmasını engellemek isteyen emekçiler, bir kere daha sokaklara döküldü. Protestolar büyüdü, 30 Ekimde 4 milyon kişi meydanlara çıkarak “Askeri Diktatörlüğe Hayır” diye haykırdı. Eylemler ilerleyen günlerde de devam etti. 17 Kasımda aynı sloganla meydanları dolduran emekçilerin üzerine ateş açan polis 15 kişiyi öldürdü. Cenazeleri almak isteyen kitlenin üzerine biber gazı püskürttü. Ancak Sudan’ın emekçi halkı bu zulme boyun eğmedi, polise taşlarla karşılık verdi, gösteriler büyüyerek devam etti. Emekçilerin öfkesi büyürken, darbecilerin görevden aldığı başbakan Hamduk, “Sudan’ın demokratik geçişi yeniden sağlamasına izin verme ve Sudanlı gençlerin kanının dökülmesini durdurma” gerekçesiyle darbeci El Fettah’la anlaştı. Bu anlaşmaya göre geçiş süreci Hamduk’un başında bulunduğu bir teknokratlar hükümeti altında devam ettirilecek. Siyasi partiler geçiş hükümetine katılamayacak. Siyasi tutuklular serbest bırakılacak ve polis cinayetleri soruşturulacak.
Sudan’da eylemlerin başını çeken demokratik kitle örgütleri, işçi ve meslek örgütleri, siyasi partiler bu ihanet anlaşmasını kabul etmediklerini duyurdular, ordunun yönetimden çekilmesini istediler. İmza töreni sırasında protestoların ve polis saldırılarının devam ettiğini hatırlatarak, bu anlaşmanın halkın demokratik özlemlerine cevap olamayacağını belirtiyorlar. İşçi ve emekçilerin önemli bir bölümü Hamduk’un bu anlaşmayla darbeyi ve darbecileri meşrulaştırdığını ifade ediyor. Çok açık ki egemen sınıfın hiçbir kesimi emekçilerin yaralarına merhem olacak adımlar atmaya niyetli değil. Orduya ve silahlara meydan okuyan emekçiler kapitalist düzeni yerle bir etmedikleri müddetçe, içine itildikleri sefalet çukurundan, baskı ve zorbalıktan kurtulamazlar!
- Dünyanın Dört Bir Yanında Grev ve Kitlesel Eylemlerle İşçiler Mücadeleyi Büyütüyor!
- Filistin Halkıyla Dayanışma Sürüyor, Savaşa Karşı Tepki Büyüyor
- Yunanistan’da Tren Katliamının Yıl Dönümünde Genel Grev
- Ukrayna Savaşının 2. Yıldönümü: “Emperyalist Savaşa Karşı Mücadeleye!”
- Venezuela’da da İşçiler Hâlâ Toprak Altında!
- Filistin Halkıyla Dayanışma Eylemleri Devam Ediyor
- İngiltere’de Meydanlar: “Filistin’e Özgürlük! Ateşkes Hemen Şimdi!”
- İngiltere’de İşçiler Grev Hakkına Sahip Çıkıyor
- Dünya Meydanları: Savaşa, Düşmanlığa, Baskı ve Zorbalığa Hayır!
- Arjantin’den İrlanda’ya İşçiler Grev Diyor
- İnsanlığa Büyük Acılar Çektiren Kapitalizme Karşı Birleşelim
- Sağlık İşçileri: 2024’te Her Şeye Rağmen Mücadele!
- Meksika’dan ABD’ye Büyük Göçmen Yürüyüşü: “Suçlu Değil Uluslararası İşçileriz!”
- Avrupalı İşçiler Belçika’da Haykırdı: “Kemer Sıkmaya Hayır!”
- İngiltere’de İşçiler Filistin İçin Silah Fabrikalarını Abluka Altına Aldılar
- Avrupa ve ABD’de İşçi Grevleri
- Filistin Halkıyla Uluslararası Dayanışma Gününde Emekçiler Meydanlarda
- Dünya İşçileri Filistin Halkıyla Dayanışmayı Büyütüyor!
- İşçiler Yoksulluğa, Sendika Düşmanlığına, Eşitsizliğe, Savaşa Karşı Mücadele Ediyor!
- İngiltere’de Emekçiler: “Ateşkes İstiyoruz! Şimdi!”
Son Eklenenler
- Siyasi iktidar ve sermaye sınıfı yasa kural tanımadan işçilerin haklarını gasp ediyor. Bu saldırılara işçilerin cevabı ise mücadele etmek, boyun eğmemek oluyor. 7 Martta greve çıkan Lezita işçileri, 17 Martta Manisa Turgutlu’da yürüyüş ve basın...
- İşçilerin mücadele örgütü UİD-DER’in, “Geçmişten Geleceğe Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü” şiarıyla düzenlediği etkinlikler dizisi İstanbul Avrupa Yakası ve Mersin’deki etkinliklerle son buldu.
- Kocaeli İSİG Meclisi ve Eğitim-Sen 1 No’lu Şube, MESEM aracılığıyla öğrencilerin sermaye için çocuk işçi yapılmasına karşı 16 Martta basın açıklaması düzenledi.
- Patronlar iş barışını “patronla işçi arasında uyum, saygı ve güven ortamı” olarak tanımlıyorlar. Peki, patronun işçiyi sömürmesi üzerine kurulu bir sistemde saygıdan, barıştan söz edebilir miyiz? İş barışı söylemini dillerinden düşürmeyen patronlar...
- Malum, Şubat ayını geride bırakıp baharın gelişini müjdeleyen Mart ayına girdik. Fakat içimiz bahar sevinciyle dolmak bir yana daha da kararıyor. Ama bunun tek nedeni hava değil. Atalarımız “Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır” demişler....
- Ücretlerimizin yükseltilmesini talep ettiğimiz her dönemde, biz işçilere “açgözlü”, “nankör” yaftası yapıştırılır. İktidar sahiplerinden tutun da, daha fazla kâr etmek için hayatlarımızı cehenneme çeviren patronlara kadar sermaye sınıfının zihniyeti...
- İşçilerin pek çok sektörde hak gasplarına karşı verdikleri mücadeleler sürüyor. Antep’te bulunan Sayın Tekstil fabrikasında 200’ü aşkın işçinin ek zam talebiyle 9 Martta başlattığı iş bırakma eylemi devam ediyor. 14 Martta sendikaları BİRTEK-SEN’le...
- Toplumun ezenler ve ezilenler olarak ikiye bölündüğü bir sistemde gerçek adalet ve barış olamaz. Ama gerçek adaleti ve barışı isteyenler olur ve onlar ezilen sınıflardır, kadın erkek işçiler ve emekçilerdir. Dünden bugüne Fransa’dan Türkiye’ye...
- Hepimizin bildiği üzere kısa bir süre önce 2023-2025 MESS Grup Toplu İş Sözleşmesi grev aşamasında son buldu. Birden çok fabrikada MESS’e bağlı olsun veya olmasın hareketli süreçler yaşandı. Çünkü alınacak ücret başka fabrikadaki işçilerin alacağı...
- Pek çok işçi kardeşimiz grev ve direnişlerde “biz ekmeğimizin peşindeyiz” derler. Bununla ekmeklerini korumak dışında bir amaçları olmadığını anlatmaya çalışırlar. Fakat kısa zamanda ekmeklerini koruyabilmek için sendikaya üye olma, grev, gösteri,...
- TÜİK’e göre Türkiye’de göreli yoksullaşma da azalıyormuş! Ülkedeki ortalama gelirin yüzde 50’si yoksulluk sınırı olarak kabul edildiğinde 2013 yılında göreli yoksulluk oranı yüzde 15 iken 2023 yılında yüzde 13,9’a düşmüş. Pek çok uzman Cumhuriyet...
- Erzincan İliç’te bulunan siyanürlü altın madeninde meydana gelen faciada 9 madenci kardeşimiz hâlâ göçük altında. Siyanürlü liç yığınının çökmesinin ardından siyanürün yanı sıra çeşitli ağır metaller de suya ve toprağa karıştı. Madenin sahibi yerli-...
- Çalıştığım işyerinde Tuncay isimli bir arkadaşımız var. Tuncay eşinden ayrılmış, çok şeker bir oğlu var, hayatta belki de tek tutunacağı dal o kalmış. Gözlerinde “şişe dibi” diye tabir edilen bir gözlük, ayağının biri topal, iki kulağında da işitme...