Buradasınız
İşçi Tiyatrosu Ankara’daydı
Tuzluçayır’dan bir UİD-DER üyesi
UİD-DER işçi tiyatrosu “Köle İbrahim Tuhaf Konuşuyor” oyununu oynamak için 18 Ocak Pazar günü Ankara’daki temsilciliğimizdeydi. Tuzluçayır’dan ve Ege Mahallesi’nden işçi dostlarımızla beraber önce işçi koromuzun ve şiir kolumuzun hazırladığı şiir ve müzikleri dinledik. Daha sonra günlerdir merakla beklediğimiz “Köle İbrahim Tuhaf Konuşuyor”a geldi sıra. Bu oyun, yazanı, oynayanı, yöneteni, sahneyi tasarlayanı, izleyeni ile tamamen işçilerden oluşmaktaydı.
Oyun, eski Mısır’da piramit yapan köleleri anlatmakta. Fakat bizleri bir taraftan güldürürken bir taraftan da düşündürmekte. Köleler her günkü gibi taş taşıyıp piramit yaparken birinin başına taş düşer. Bu da tabiî ki İbrahim’dir. İbrahim sanki gelecekten gelmişçesine kölelere sendikadan, örgütlenmekten, ücretlerden söz eder. Fakat diğer köleler bunları sadece Bilge Köle’nin masallarında duymuşlardır ve kafaları karışır. İbrahim onlara birlik olduklarında ne Kölebaşı’nın ne de Tanrı Ra’nın karşılarında durabileceğini anlatır. Hatta bunları Kölebaşı’na bile anlatır ve ondan korkmadığını, çünkü onun da köle olduğunu söyler. Bu anlattıklarıyla köleleri, Kölebaşı’nı ve Bilge Köle’yi örgütler. Dünyadaki her şeyi kölelerin ürettiğini ve bunlara sahip olması gerekenlerin de yine köleler olduğunu söyler. Diğerleri de ona katılırlar. Fakat İbrahim’in başına bir taş daha düşer ve her şey berbat olur.
İşte biz bir taraftan tüm bu olanlara güldük. Ama şöyle bir düşündüğümüzde o kölelerden tek farkımız sadece bizim ücretli olmamız. Bunun dışında bir farkımız yok. Bizler patronlara devasa paralar kazandırırken, bütün ayı karın tokluğuna çalışarak geçiriyoruz. Bütün bunlar da yetmezmiş gibi patronların kâr hırsları için cephelerde canımızı “vatan” denilen şey için veriyoruz. Bizler şunu çok iyi bilmeliyiz ki işçilerin vatanı tüm dünyadır ve dünya üstünde var olan her şey de işçiler ürettiği için işçilerin olmalıdır. Bizler, savaşların, sömürünün, rekabetin olmadığı bir dünya yaratmak için mücadeleye atılmalıyız. Çünkü işçilerin zincirlerinden başka kaybedecek hiçbir şeyleri yoktur. İşçiler bunu da ancak örgütlü olduklarında başarabilirler.
Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz!
Torgem İşçileri Kazandı
Son Eklenenler
- Siyasi iktidarın “aile yılı” ilan ettiği 2025’te nice ailenin ocağına ateş düştü, düşmeye de devam ediyor. Ocak ayında meydana gelen ve 78 kişinin hayatını kaybettiği Kartalkaya’daki otel yangını felaketiyle başladı yeni yıl. Ama bu felaket ne ilkti...
- Bombalarla yerle bir edilen Gazze’de artık ne sokak kaldı ne okul ne hastane… Ölüm çok, açlık derin… Açlığın ne olduğunu bilenler, “Allah kimseyi açlıkla terbiye etmesin” der. Çünkü açlık, insanın canının yavaş yavaş çekilmesidir, gözünün gördüğüne...
- İzmir Gaziemir Serbest Bölgede üretim yapan Digel Tekstil fabrikasında, sendikalı çalışmak istedikleri için işten atılan 15 işçinin direnişi devam ediyor. 14 Ağustosta TEKSİF Ege Bölge Temsilciliğinde, direnişçi işçiler ve sendika temsilcileri bir...
- İsrail devleti, Filistin halkına yönelik saldırılarını sürdürerek savaşın alevlerini büyütmeye devam ediyor. Dünyanın dört bir yanındaki işçi ve emekçiler ise emperyalist savaşa karşı öfkelerini dile getiriyor, savaşın ortasında kalan sınıf...
- Toplumun ezici çoğunluğunu oluşturan, üreten, hizmet sağlayan, zenginlikleri var eden biz değil miyiz? Aynı sorunlarla boğuşan biz değil miyiz? Çürümeden, yozlaşmadan kurtulmak, nefes almak isteyen biz değil miyiz? Birbirimize ihtiyaç duyan biz...
- KESK, Ağustos ayının ilk haftasında alternatif TİS masası kurarak 2026-2027 Toplu Sözleşmesinde kamu emekçilerinin taleplerini duyurdu. İktidarın ilk zam teklifini açıkladığı gün Çalışma Bakanlığı önünde açıklama yaparak teklifi protesto etti. 13...
- İsrail devleti Filistin halkına yönelik saldırılarını her geçen gün arttırıyor. Filistin halkı yalnızca bombalarla, kurşunlarla değil abluka nedeniyle açlıkla da mücadele ediyor. Bölgede gıdaya erişim neredeyse imkânsız hale geldi. Ancak İsrail...
- Sırbistan’da geçtiğimiz yıl Kasım ayında Novi Sad şehrindeki bir tren istasyonunda meydana gelen çökme sonucu 16 kişi hayatını kaybetmişti. Yolsuzluk ve ihmalin yol açtığı bu felaketin üzerinden 9 ay geçti, ancak öğrenciler ve işçilerin öfkesi...
- Geçtiğimiz ay Emekçi Kadın köşemizde, 1840’lı yıllarda Ignaz Semmelweis adlı genç bir doktorun annelerin hayatını kurtaran mücadelesine yer vermiştik. Zorluklara, engellere, baskılara rağmen doğru bildiği yolda yürüyerek kadınların ve bebeklerin...
- Bundan 1162 yıl önce, 863’te köleler Abbasi İmparatorluğuna isyan ettiler ve bataklığın ortasında bir şehir kurdular. Bu şehrin adı El-Muhtare idi, yani “Özgürlük Kenti”… Bu bölge, Dicle ve Fırat nehirlerinin Basra Körfezine dökülmeden önce...
- 4 milyon kamu emekçisini ve 2,5 milyon emekliyi kapsayan toplu sözleşme sürecinde iktidarın ilk zam teklifi 2026 yılının ilk 6 ayı için yüzde 10, ikinci 6 ayı için yüzde 6; 2027’nin ilk 6 ayı için yüzde 4, ikinci 6 ayı için yüzde 4 olmuştu. İkinci...
- Kamu emekçilerinin 2026–27 yıllarını kapsayacak toplu iş sözleşmesi görüşmeleri başladı. Yaklaşık 6 milyon kamu emekçisi var ve aileleri ile birlikte düşünüldüğünde 20 milyon insanı ilgilendiren bir süreç başladı. Kamu işvereni yani devlet, 2026’nın...
- İşçi Dayanışması’nın sayfalarında dünyadan işçi mücadelelerine, yüz milyonlarca işçinin katıldığı grevlere, farklı millet ve inançlardan yüz binlerce emekçinin bir araya geldiği Filistin’le dayanışma eylemlerine, ülkeden ülkeye yayılan emekçi...