Buradasınız
İleri Elektrokimya Direniş Süreci
İleri Elektrokimya direnişçisi (Saim KARAÇAY)
İleri Elektrokimya fabrikasının patronu aynı zamanda Bant Boru fabrikasının da sahibi. Toplam 250 işçinin çalıştığı bu iki fabrikada, işçiler Bant Boru, Boru Mekanik ve İleri Elektrokimya şirketlerinde çalışıyor gözüküyor. Aslında işveren, birleşip ortak mücadele etmesinler diye, işçileri farklı farklı şirketlerde çalışıyor gösteriyor. Bant Boru ve İleri Elektrokimya fabrikasında çalışan biz işçiler, patronun yasaları da hiçe sayan hak gasplarına maruz kalıyoruz. Bunlardan biri sözleşmeli çalışma ile iş güvencesinin yok edilmesi ve diğeri ise kadrolu ve kadrosuz çalışan işçilere eşit davranma ilkesinin çiğnenmesidir.
Bugün milyonlarca işçi sendikasız ve güvencesiz çalıştırılıyor. Çalışma hayatında güvencesiz çalışma kapsamına giren belli sözleşme türleri bulunmaktadır. Bunlardan biri belirli süreli iş sözleşmesidir ve bizim fabrikada çalışan işçilerin çoğu 11 aylık belirli süreli iş sözleşmesiyle çalıştırılmaktadır. Bugün on binlerce işçinin sözleşmeli olarak çalıştırıldığını biliyoruz. İşverenlerin sözleşmeli çalıştırmayla elde ettiği kâr çok fazla, sözleşmeli çalışan işçi sözleşmesi bittiğinde kolayca kapı dışarı edilip işten atılıyor. Sözleşme süresi dolduğundan dolayı yasal olarak kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanamıyor. Yasalar patronun lehine işliyor. İşverenler bu şekilde çalışmayı bize dayatabiliyorlar. Kardeşler, hem devlet hem de patronlar sınıfı, biz işçilere daha fazla işsizlik ve yoksulluk dayatıyor, yasaları da buna göre düzenliyorlar.
Elektrokimya, üretimde kullanılan tehlikeli kimyasallardan dolayı kimya işkoluna giriyor. Yasalar, böyle bir işyerinde çalışan işçilere belli haklar veriyor; çalışma sürelerinde fazla mesaiye bir sınır koyuyor, sigorta primlerini yüksek tutuyor. Ama patron işine geldiği gibi, yasaları hiçe sayıp bizleri günde 8 saat fazladan çalıştırabiliyor. Sigorta primlerimiz 4-A yerine 1-A’dan yatırılıyor. İşte kardeşler bizlerin çalışma koşulları kısaca böyle.
İşveren daha önce beni işten atmak istemişti fakat gösterilen gerekçeye karşı gelip kavga ettiğim için atamamıştı. Gerekçe fazla mesaiye gitmememdi. Oysa yasalara göre patron, fazla mesaiye gitmeyen işçiyi işten çıkartamaz. Kaldı ki yasal olarak günlük çalışma fazla mesai de dahil 11 saati aşamaz. Buna rağmen patron bizi 8 saat fazla mesaiye kalmaya zorluyor. Mesaiye gelmediğimizde ise hemen tutanak yazıp işçilerin gözünü korkutuyor.
Beni işten atamayınca bu durumu tüm işçi arkadaşlarımla konuştum. Ne tür yasal haklarımız olduğunu ve bu haklarımızı nasıl kullanacağımızı anlattım. Bizler belirli süreli iş sözleşmesiyle işe alındık, süremiz dolmadan işten haksız nedenle çıkartıldığımız takdirde, geri kalan dolmamış günlerimizin ücretini bizlere ödemek zorundalar. Buna benzer konularda herkesi bilgilendirdim. Bununla da yetinmeyip işyerine ihtarname çektim. Çünkü işverenler işyerinde haklarını bilen işçi istemez. Beni işten bir şekilde çıkarmak için uğraşacaklardı. Benim tarafımdan işyerine gönderilen ihtarname ellerine ulaştıktan üç hafta sonra 4 Ekim Pazartesi günü beni işyerine almadılar. Ancak ne bir açıklama yaptılar ne de bir gerekçe gösterdiler. Sadece “biz seni işten çıkardık, sen evine git, biz sana evraklarını postayla gönderdik, eline ulaşır yakında” dediler. Patronun bunu yapmasındaki amaç belliydi, evime gidip oturacağımı, böylece üç gün devamsızlık yaptığım gerekçesiyle beni haklı olarak işten çıkartabileceğini sandı. Ancak onların hiç beklemediği şey başlarına gelmiş oldu. Aynı gün SGK Müdürlüğüne şikâyetimi yaptıktan sonra, fabrikanın önüne gelip “Haksızca İşten Atıldım, Hakkımı İstiyorum” yazılı dövizi boynuma asıp direnişe başladım. 6 Ekimden bugüne direnişim devam ediyor. Bu sürede daha genel bir talebi dile getirmek için dövizimi “İş Güvencesi Hakkı İçin Direnişteyim” şeklinde değiştirdim.
Direniş neredeyse bir aya yaklaştı, ben ilk direniş deneyimini yaşamış oldum, Gebze Organize Sanayi Bölgesindeki (GOSB) fabrikalarda çalışan işçilerin dikkatini çekmeyi başardım. Bazı işçiler mola saatlerinde çalıştıkları fabrikalardan çıkarak yanıma gelip bana destek verdiler ve halen gelmeye devam ediyorlar. Çevredeki fabrikalarda çalışan işçilerle tanışmış oldum; onlar bana kendi sorunlarını anlatıyor, ben de sorunlarımızın aynı olduğunu ve ortak taleplerle mücadelemizi yaygınlaştırabileceğimizi anlatıyorum. Sadece çalışan işçiler değil, iş bulmak için gelen bazı işsiz işçilerle de tanıştım.
Ayrıca patronun tüm baskı ve zorlamalarına rağmen işyeri arkadaşlarım benimle dayanışmayı sürdürüyor, molalarda yanıma gelip, yemek ve çay getiriyorlar. İşe giriş ve çıkışlarda yanıma gelip dayanışma mesajları veriyorlar. Direnişe ilgi genel olarak son dererce olumlu bir havada ilerliyor. Bu direniş sayesinde işten çıkarılmış olduğum işyerinde kazanımlar da elde edildi. Patronun işyerinde uyguladığı hukuksuz çalışma biçimleri alelacele düzeltiliyor. İleri Elektrokimya fabrikasında çalışan ancak Boru Mekanik’te gözüken işçilerin, olması gereken yere alınacağı açıklandı. Sözleşmesi dolan işçiler işten atılmadı, direnişin etkisiyle kadroya alındı. Ve böylece sözleşmeli çalışmanın önüne direnişin gücüyle geçilmiş oldu.
Kardeşler, haklarımızı almak ve korumak bizlerin elinde, mücadeleyi ve dayanışmayı büyüttüğümüz vakit her şeyi değiştirebiliriz. O yüzden ben tek başına kendim için direnmiyorum, aynı zamanda tüm sınıf kardeşlerim için direniyorum. Bu yüzden fabrikanın önünde tek başıma dursam da, bu direniş tek kişilik değildir. Çünkü işçi kardeşlerim benimle beraberler, aynı talepler uğruna mücadele ediyoruz. Buradan tüm sınıf kardeşlerimi işçilerin her türlü eylemine destek olup dayanışmayı büyütmeye ve iş güvencesi hakkını elde etmek için mücadele vermeye davet ediyorum.
Herkese İş Güvencesi Sağlansın!
Ellerinize Ve Yalana Dair
Aa, İşçiler Tiyatro Yapıyor!
- İşçiler Hak Gasplarına, Baskı ve Yasaklara Boyun Eğmiyor
- Patronlar Saldırıyor, İşçiler Mücadele Ediyor
- Patronun Grev Kırıcılığına ve Jandarma Saldırısına Rağmen Lezita Grevi Sürüyor
- Durak Tekstil İşçileriyle Dayanışma Etkinliği
- Ücret Gasplarına, Düşük Ücretlere ve Baskılara Karşı Mücadeleler Sürüyor
- İşçiler Hak Gasplarına Karşı Mücadele Ediyor, Kazanıyor
- Perfetti’de Baskılar da Direniş de Devam Ediyor!
- Akkuyu Nükleer Santrali Şantiyesi İşçileri İş Bıraktı
- Hakları İçin Mücadele Eden İşçiler Kazanıyor
- Ücret Gasplarına, İşten Atmalara ve Baskılara Karşı Mücadeleler Sürüyor
- Gates Endüstriyel Metal Kauçuk’ta Grev Başladı
- Ekol Ofset ve Aunde Teknik’te Sendika Düşmanlığı
- Patiswiss’de Sendika Düşmanlığı Protesto Edildi
- Durak Tekstil İşçilerine UİD-DER’den Dayanışma Ziyareti
- Erciyas Grevini Ziyaret Ettik
- Esitaş İşçileri Sendikalı Olma Hakkını Mücadeleyle Kazandı
- Antep’te Düşük Ücret Dayatmasına Karşı İş Bırakma Eylemleri
- İşçiler Patronların Düşük Ücret Dayatmasına Boyun Eğmiyor
- Patronların Sendika Düşmanlığına Karşı İşçiler Direnişte
- Daha Yüksek Ücret İçin İşçi Eylemleri
Son Eklenenler
- DİSK, 3 Mayısta Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) Ankara’daki merkez binası önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Burada konuşan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, TÜİK’in enflasyon sepetindeki maddelerin fiyat listesini 2 yıla yakın bir...
- Geçenlerde yeğenimle sohbet ederken “kolajenlerin içerisinde en kalitelisi hangisi bilgin var mı?” diye sordu. Ben de doğal olarak “bir sağlık sorunun mu var, neden kolajen kullanma gereği duyuyorsun?” diye sordum. O da yarı utanarak “hep güzel...
- Dünya genelinde yoksulluk ve baskılar büyüyor, emperyalist savaşın alevleri gün geçtikçe yayılıyor. Kapitalist sömürü düzeninin yarattığı sorunlar, krizler derinleşiyor. İşçi sınıfı ise kapitalist sömürüye karşı mücadele etmekten, birlik olup...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta Türkiye’nin dört bir yanında yüzbinlerce işçi ve emekçi alanlara çıktı, ekonomik yıkımın bedelini ödemek istemediklerini haykırdı. Sendikaların ve demokratik kitle...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta bir kez daha dünyanın ve Türkiye’nin dört bir yanında işçiler meydanlara çıktılar. Kapitalist sömürüye, emperyalist savaşa, yoksulluğa, baskılara, eşitsizliğe, adaletsizliğe...
- İngiltere’de 7 Ekimden bu yana her Cumartesi ulusal çapta eylemler düzenleyerek Filistin halkının yanında yer alan işçi ve emekçiler, egemenlerin savaşına karşı meydanlarda yerlerini almaya devam ediyor. 20 Nisanda ülke çapında çeşitli kent...
- İtalya’da büyük işçi sendikaları iş cinayetlerine karşı binlerce işçinin katıldığı kitlesel bir miting düzenledi. 20 Nisan’da işçiler “Artık Yeter!” sloganıyla işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği, kamu sağlığı hakkı, adil vergi reformu ve...
- İşyerinde, sokaklarda, toplu taşıma araçlarında insanların yüzlerinden okunan yorgunluk ve mutsuzluk dikkatimi çekiyor. Öfke, mutsuzluk, umutsuzluk bir virüs gibi yayılmaya başladı. “Ama insanlar neden bu kadar mutsuz?” diye düşündüm kendi kendime....
- 1 Mayıs’ın gelmesiyle emekçiler, kadınlar, üniversiteli gençler, emekliler kendi taleplerini haykırmak için alanları doldurmaya hazırlanıyor. Ben de genç bir işçi olarak kendi talebimi haykırmak için alanda yerimi alacağım. Benim talebim çalışma...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER Mersin temsilciliğinde de “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlik gerçekleştirildi. Etkinliğe çeşitli...
- Bugünün stajyer öğrencileri, yarının sağlık işçileri olarak 1 Mayıs’ta sesimizi duyurmaya geliyoruz. Kimimiz ailelerinden uzakta farklı şehirlerden gelip yurtlarda kalan, kimimizse aileleriyle İstanbul’da yaşayan öğrencileriz. Biliyoruz ki stajyer...
- 2021 yılı sonunda Mesleki Eğitim Kanunu’nda yapılan değişiklikle birlikte MESEM’e (Mesleki Eğitim Merkezleri) kayıtlı kişi sayısında patlama yaşandı. Bugün MESEM’e kayıtlı, 300 bini ise 18 yaşından küçük, 1,5 milyon öğrenci var. MESEM’lerin daha...
- Bizler Gebze’den işçi ve öğrenciler olarak 1 Mayıs yaklaşırken sizlerle duygu ve düşüncelerimizi paylaşmak istiyoruz. Birçoğumuz 1 Mayıs’ı UİD-DER’in geçen sene Uğur Mumcu Kültür Merkezinde gerçekleşen 1 Mayıs etkinliği ile tanıdık. Bu tanışma...