Buradasınız
İşçi Tiyatrosu Yine Gerçekleri Anlattı!
Bir grup deri işçisi
Merhaba arkadaşlar. Bizler Tuzla deri fabrikalarında çalışan bir grup işçiyiz. 17 Ekim Pazar günkü “İşçiden İşçiye İşçinin Diliyle Tiyatro” etkinliğine günler öncesinden hazırlık yapmaya başlamıştık. Gerek işyerlerimizde yemek ve çay molalarımızda gerekse de akşamları mesai çıkışlarında arkadaşlarımızın evine giderek onlara derneğimizin tiyatro etkinliğinden bahsettik. Patronların düzeninde biz işçilerin çalışmaktan arta kalan zamanlarda neler yapabileceğimizi bu etkinlikte görebileceğimizi anlatarak arkadaşlarımızı etkinliğimize davet ettik. Oyunun sahneleneceği gün geldiğinde davet ettiğimiz arkadaşlarımız ve ailelerimiz sabahın erken saatlerinde ellerinde poğaçalarıyla derneğimize gelmeye başlamışlardı. Kahvaltımızı ettikten sonra derneğimizin önünde bekleyen otobüslerle oyunun sahneleneceği salona doğru yola çıktık. Salonun önündeki kalabalığı görünce heyecanımız bir kat daha arttı.
Oyunun her bir bölümü biz işçilerin hayatlarından birer kesitti. Her şeyin meta haline geldiği patronların düzeninde nasıl da promosyonlarla aldatıldığımızı, hakkımızı aradığımızda işsizlikle, açlıkla terbiye edilmeye çalışıldığımızı, ne kadar güvensiz bir toplum haline geldiğimizi, patronların kâr hırsı uğruna bile bile ölüme gönderildiğimizi anlatan birbirinden güzel dört oyun izledik o gün.
Oyunun sonunda dakikalarca süren alkış işçilerin neleri başarabileceklerini ve bu köleleştirilmiş düzenin olmadığı, yeni bir dünyayı aslında kendi elleriyle var edebileceklerini gösteriyordu. Senelerdir süren UİD-DER İşçi Tiyatrosu Topluluğu çalışmaları bizler gibi genç işçilerin katılımıyla daha da güçlenecek ve yepyeni oyunlar sergilemeye devam edecek. Yeter ki biz işçiler bir araya geldiğimizde neleri başarabileceğimize olan inancımızı diri tutalım. Çünkü BİRLEŞEN İŞÇİLER ASLA YENİLMEZLER!
İşçi Tiyatrosunun Gösterdikleri
İşten Atıldığımızda Ne Yapmalıyız?
Son Eklenenler
- Hatay’dan İstanbul’a emekçiler rant uğruna evlerinden, tarım arazilerinden, geçim kaynaklarından ediliyorlar. Hatay Samandağ’da gece vakti alınan acele kamulaştırma kararıyla arazilerine giren ve narenciye ağaçlarını söken iş makinelerini durduran...
- Türkiye’de sayıları 16 milyona yaklaşan emeklilerin büyük bölümü, açlık sınırının altında maaşlarla yaşamaya çalışıyor. Yaşlılık dönemlerini huzur içinde geçirmesi gereken emekliler; temel ihtiyaçlarını karşılayamıyor, kiralarını ödeyemiyor,...
- Jack London’ın 1900’lü yılları resmettiği “Uçurum İnsanları” kitabını geçtiğimiz günlerde, arkadaşlarla birlikte okuduk. Yaşadığımız bazı şeyler nasıl da bu kitapta anlatılanları çağrıştırıyor.
- Hüzünlüsün, biraz durgun, biraz da dalgınsın kardeşim./ Evet ve tabii olmadan, hayat zor bizim için./ Her gün, günün en aydınlık, en sıcak, en soğuk, en kıpır kıpır saatinde/ Kapanmak dört duvar arasına, esaret saatlerine mahkum ve mecbur olmak...
- Siyasi iktidarın “aile yılı” ilan ettiği 2025’te nice ailenin ocağına ateş düştü, düşmeye de devam ediyor. Ocak ayında meydana gelen ve 78 kişinin hayatını kaybettiği Kartalkaya’daki otel yangını felaketiyle başladı yeni yıl. Ama bu felaket ne ilkti...
- Bombalarla yerle bir edilen Gazze’de artık ne sokak kaldı ne okul ne hastane… Ölüm çok, açlık derin… Açlığın ne olduğunu bilenler, “Allah kimseyi açlıkla terbiye etmesin” der. Çünkü açlık, insanın canının yavaş yavaş çekilmesidir, gözünün gördüğüne...
- İzmir Gaziemir Serbest Bölgede üretim yapan Digel Tekstil fabrikasında, sendikalı çalışmak istedikleri için işten atılan 15 işçinin direnişi devam ediyor. 14 Ağustosta TEKSİF Ege Bölge Temsilciliğinde, direnişçi işçiler ve sendika temsilcileri bir...
- İsrail devleti, Filistin halkına yönelik saldırılarını sürdürerek savaşın alevlerini büyütmeye devam ediyor. Dünyanın dört bir yanındaki işçi ve emekçiler ise emperyalist savaşa karşı öfkelerini dile getiriyor, savaşın ortasında kalan sınıf...
- Toplumun ezici çoğunluğunu oluşturan, üreten, hizmet sağlayan, zenginlikleri var eden biz değil miyiz? Aynı sorunlarla boğuşan biz değil miyiz? Çürümeden, yozlaşmadan kurtulmak, nefes almak isteyen biz değil miyiz? Birbirimize ihtiyaç duyan biz...
- KESK, Ağustos ayının ilk haftasında alternatif TİS masası kurarak 2026-2027 Toplu Sözleşmesinde kamu emekçilerinin taleplerini duyurdu. İktidarın ilk zam teklifini açıkladığı gün Çalışma Bakanlığı önünde açıklama yaparak teklifi protesto etti. 13...
- İsrail devleti Filistin halkına yönelik saldırılarını her geçen gün arttırıyor. Filistin halkı yalnızca bombalarla, kurşunlarla değil abluka nedeniyle açlıkla da mücadele ediyor. Bölgede gıdaya erişim neredeyse imkânsız hale geldi. Ancak İsrail...
- Sırbistan’da geçtiğimiz yıl Kasım ayında Novi Sad şehrindeki bir tren istasyonunda meydana gelen çökme sonucu 16 kişi hayatını kaybetmişti. Yolsuzluk ve ihmalin yol açtığı bu felaketin üzerinden 9 ay geçti, ancak öğrenciler ve işçilerin öfkesi...
- Geçtiğimiz ay Emekçi Kadın köşemizde, 1840’lı yıllarda Ignaz Semmelweis adlı genç bir doktorun annelerin hayatını kurtaran mücadelesine yer vermiştik. Zorluklara, engellere, baskılara rağmen doğru bildiği yolda yürüyerek kadınların ve bebeklerin...