Buradasınız
İşçiler, Emekliler, Öğretmenler Yeni Yıla Eylemlerle Giriyor

Asgari ücretin altında maaş alan, yok sayılan emekliler, eşit işe eşit ücret ve kamuda aynı işi yapan meslektaşlarıyla aynı özlük haklarını isteyen özel okul öğretmenleri, sendika düşmanlığına karşı çıkan işçiler Ankara, İstanbul ve Bursa’da eylemler yaptılar.
Emekliler Ankara’da eylem yaptı: “Sadaka Değil Toplu Sözleşme!”
2021 Tüm Emekliler Sendikası üyesi emekliler 29 Aralıkta Ankara’da Ulus Zafer Anıtı önünde siyasi iktidarın emekli politikalarını protesto edip taleplerini dile getirdiler. Eylem sırasında boş pazar çantası yanında tencerede taş kaynatıp fatura yakan emekliler “Sefalete Mahkûm Olmayacağız”, “Sadaka Değil Toplu Sözleşme”, “Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz” sloganlarını attılar.
Emekliler adına yapılan açıklamada siyasi iktidarın ekonomi politikaları sonucunda artan hayat pahalılığı karşısında emeklilerin yaşadığı sıkıntılara değinildi. Toplu sözleşme yapma hakkı kazanılmadan, yüzdelik zamlarla emekli maaşlarının açlık sınırının üzerine çıkamayacağı vurgusu yapıldı. Emeklilerin talepleri şu şekilde sıralandı:
- En düşük emekli maaşı asgari ücret seviyesinde olmalı.
- Emeklilere Ocak, Nisan, Temmuz ve Ekim aylarında olmak üzere yılda dört ikramiye ödenmeli. İkramiyeler, dul ve yetim maaşlarına, aldıkları maaş oranı kadar değil tam ödenmeli.
- Temel gıda maddeleri ile elektrik, doğalgaz ve akaryakıt fiyatlarına yapılan yüksek oranlı zamlar nedeniyle düşük satın alma gücümüzde meydana gelen kaybın telafisi için seyyanen zam yapılmalı.
- Anayasa’daki ilgili kısım, uluslararası tüm metinlerde geçtiği gibi, “herkes sendika kurabilir” şeklinde düzenlenmeli. Emekli maaşlarının, iktidar tarafından tek taraflı belirlenmesi yerine, TBMM’de emeklilerin sendika statüsü yasası çıkarılmasının ardından toplu sözleşme masasında belirlenmesi sağlanmalı.
- EYT yasası bir an önce çıkarılmalı, yasanın gereği doğru işletilmeli, emeklilerin hakları gasp edilmemeli, EYT’lilerin yaşadığı ağır mağduriyet giderilmeli ve aylık bağlanma oranı eski sisteme döndürülmeli.
- İntibak yasası derhal çıkartılarak eski ve yeni emekliler arasındaki maaş eksiklikleri giderilmeli.
- Emekli maaşlarında yapılan muayene, ilaç ve tüm kesintilere son verilmeli.
- Temel gıda maddeleri ile elektrik, su ve doğalgaz faturaları üzerinden alınan KDV kaldırılmalı.
- Hastanelerde geriatri bölümleri açılmalı, var olanlara takviye yapılmalı.
- Emekliler ve yaşlılar için devlete ait huzurevi sayısı arttırılmalı, evde bakım hizmetlerini kolaylaştırmak için çalışma yapılmalıdır.
Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası: “Eşit İşe Eşit Ücret!”
Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası üyeleri, Şişli Cevahir AVM önünde 30 Aralıkta basın açıklaması gerçekleştirdiler. “Asgariye Ret, Asgarinin Altına İsyan” pankartı açan öğretmenler adına yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Kirasını, faturalarını, borçlarını ödeyemeyen, temel ihtiyaçlarını artık karşılayamayan öğretmenleriz. Aynı zamanda Milli Eğitim Bakanlığına bağlı çalışan, onun personeli olarak tanımlanan öğretmenler olarak patronların insafına bırakılmak istemiyoruz. Taban maaş hakkımız 2014 yılında kaldırıldı. Güvencesizlik, asgari ücrete mahkûm eden çalışma koşulları bugün taban maaşın önemini daha da açığa çıkarttı. Eşit işe eşit ücret istiyoruz ve aynı işi yaptığımız meslektaşlarımızla aynı haklara sahip olmak istiyoruz.”
Özel Sektör Öğretmenleri Sendikasına üye öğretmenlerin temel taleplerinden biri olan taban maaş hakkı, 5580 sayılı Kanunda belirtilen “Özel öğretim kurumlarında yöneticilik ve öğretim hizmeti yapanlara kıdemlerine göre dengi resmi okullarda ödenen aylık ve sosyal yardım kapsamındaki ek ödeme tutarından az ücret verilemez” hükmünün 2014’te kaldırılmasıyla ellerinden alınmış, özel okul öğretmenlerinin ücretleri patronların insafına bırakılmıştı. Özel okul öğretmenleri bu hakkı geri almakta kararlılar.
Açıklamada “Denetimsiz kurumlar, fırsatçı kurucular özel sektör alanında at koşturdular fakat artık biz varız, Öğretmen Sendikası var. Öğretmenler haklarını biliyor ve yüksek sesle dile getiriyor artık. Patronların planlarını biliyoruz. Onların emeğe düşman planlarını bozacağız. Herkes bilmelidir ki özel sektör öğretmenleri yalnız değil. Çok kalabalık, çok haklı ve örgütlü” denilerek sendikal örgütlülüğün önemine vurgu yapıldı.
Barutçu Tekstil’de sendika düşmanlığı devam ediyor
Bursa’da faaliyet gösteren Barutçu Tekstil’de işçiler Hak-İş’e bağlı Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işyerinde baskılar artmış ve 4 kadın işçi işten atılmıştı. Sendikal haklarının tanınması ve işe iade talebiyle kadın işçiler Ekim ayında fabrika önünde direnişe başlamıştı. Sendika düşmanlığına devam eden Barutçu Tekstil patronu 29 Aralıkta 3 kadın işçiyi daha işten attı.
İşten atma saldırısı sonrası fabrika önünde bir açıklama yapan Öz İplik-İş Sendikası Örgütlenme Uzmanı Serkan Açıcı sendikalaşmanın anayasal hak olduğunu ve işçilerin geçmişte ödediği bedellerle elde ettiği haklarının kanunlarla belirlendiğini belirtti. İşvereni şu sözlerle uyardı: “Bu hukuksuzluğa devam ederseniz sendikanın bir çağrısıyla on binler buraya iner. Bu yükü kaldıramazsınız. İşten çıkardığınız tüm arkadaşları işe aldıracağız.”
İşten atılan kadın işçiler haklarını aradıkları için, sendikaya üye oldukları için işten atıldıklarını söylüyor, mücadelelerinin haklılığından aldıkları güçle direnişe devam ediyorlar.
Liman-İş Sendikası Ambarlı Limanı’nda sendika düşmanlığına karşı eylem yaptı
İstanbul’da Ambarlı Limanı’nda faaliyet gösteren Marport firmasının taşeronu Karhan Gümrük’te çalışan 70 işçi Türk-İş’e bağlı Liman-İş Sendikasında örgütlendikleri için işten çıkarıldılar. Liman-İş Sendikası ve işten atılan işçiler 29 Aralıkta Marport önünde basın açıklaması yaparak işten atma saldırısını protesto ettiler.
Açıklamayı yapan Liman-İş Sendikası Marmara Bölge Başkanı Mülazim Dursun, işçilerin Liman-İş Sendikasına üye olmalarından sonra yapılan toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine sürecin Yüksek Hakem Kuruluna gittiğini belirtti. Buradan karar çıkmasına az bir zaman kala asıl işveren Marport Liman İşletmelerinin, taşeronu olan Karhan Gümrük’ü sendikalaşmanın önüne geçmek için bünyesinden çıkardığını söyledi. Şirketin bunu yaparak yasalara aykırı davrandığını ve suç işlediğini belirten Dursun, işçiler toplu iş sözleşmesinden faydalanana kadar mücadeleye devam edeceklerini vurguladı.
İşçiler eylem sırasında “Sendika Haktır Engellenemez”, “İşçilerin Birliği Sermayeyi Yenecek” sloganlarını attılar.
- TPI Compozit’te Grev Başladı
- Emek Örgütlerinden Çalık Holding Önünde Eylem
- Emekçiler Baskılara ve Hak Kayıplarına Karşı Mücadele Ediyor
- TÜPRAŞ İşçileri Sefalet Zammını Kabul Etmiyor
- İzmir’den Kocaeli’ye İşçiler Grev Diyor
- Belediye İşçileri Hakları İçin Mücadele Ediyor
- Belediye İşçileri Sendikal Baskılara, İşten Atma Saldırısına, Ücret Gaspına Karşı Mücadele Ediyor
- Eğitim Sen: “Öğretmenler Sizin Projeniz Değil! Sürgüne Hayır!”
- Belediyelerde Grev Sesleri Yükseliyor
- Erlau İşçileri Sendikal Hakları İçin Mücadele Ediyor
- Esenyurt Belediyesi’nde Kayyum Yönetiminin İşten Atma Saldırısı Protesto Edildi
- “Tutuklu Öğrencileri Serbest Bırakın” Eylemleri
- DİSK: “Emeğimiz, Haklarımız, Geleceğimiz ve Demokrasi İçin Ayaktayız”
- Manisa’da Mercan Makina’da Direniş Başladı
- Sağlık Çalışanları Tıp Bayramında İş Bıraktı
- Tersane ve Belediye İşçileri Ücret Gaspına Karşı Mücadele Ediyor
- Metal İşçisi “Grev”, Belediye İşçisi “Ücret Gaspına Hayır” Dedi
- İstanbul’da Enerji, İzmir’de Tütün, Ankara’da Maden İşçileri Mücadele Ediyor
- İzmir’de Sunel Tütün İşçileri Greve Çıktı
- Doktorların “Beyaz Yürüyüş”ü Devam Ediyor
Son Eklenenler
- Petrol-İş Sendikasının örgütlü olduğu rüzgâr tribünleri için kanat üretimi yapan Amerikan menşeli TPI Compozit’in İzmir Menemen ve Çiğli’de bulunan fabrikalarında 13 Mayısta grev başladı.
- Somayı hatırlamak demek haksızlıklara, adaletsizliğe, sömürü düzenine karşı örgütlenmek demektir. Soma’yı hatırlamak demek hesap soracağımız günleri yakın eylemek için mücadele etmek demektir.
- Soma Katliamının üzerinden 11 yıl geçti. Soma’nın ardından Ermenekler, Torunlar, Hendekler, Amasralar, İliçler devam etti, ediyor. Erol Eğrekler katlediliyor, holdingler işçilerin kanıyla büyüyor. Patronlar siyasi iktidardan aldıkları güçle iş...
- DİSK, KESK, TMMOB, TTB, İstanbul Barosu ve İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla, güvenlik görevlileri tarafından dövülerek katledilen işçi Erol Eğrek için 12 Mayısta Çalık Holding önünde eylem düzenlendi. Eyleme sendikalar,...
- Merhaba dostlar. 1 Mayıs’ı geride bıraktık. Bizler de genç işçiler olarak 1 Mayıs’ta UİD-DER’le birlikte alanlardaydık. Sınıfımızın saflarında olmanın heyecanını yaşadık. Duygularımızı sizlerle de paylaşmak istiyoruz.
- Erol Eğrek’in katledilmesinin sorumlusu yalnızca Çalık Holding değildir. Mahkeme kararına rağmen işçinin kazanılmış hakkını 10 yıldır ödemeyen Çalık Holding’e hiçbir yaptırım uygulamayan; patronları denetlemeyen, adaletsizlik ve cezasızlığı temel...
- Yaşanan her türlü baskı ve zorbalığa karşı, işçi sınıfı kendi saflarında gücünü birleştirmeli ve öfkesini doğru adrese yönlendirmelidir. 1 Mayıs bu birliğin ortaya çıktığı uluslararası bir mücadele günü olarak önemli bir yere sahiptir.
- 1980 darbesinin üzerinden 45 yıl geçti ama bıraktığı karanlık hâlâ silinmedi. O darbe devrimci hareketi ve örgütlü işçi sınıfını ezmek için yapıldı. Bugün hâlâ baskılarla karşı karşıyayız. Ama nasıl ki o karanlık günlerde Hasanlar, Haticeler...
- Her sene olduğu gibi bu 1 Mayıs’a da büyük bir titizlik ve ciddiyetle hazırlandık. UİD-DER ailesi olarak çocuklarımızla, gençlerimizle kadın erkek hep birlikte kapitalizmi teşhir ettik. Ekonomik, sendikal ve siyasal taleplerimizi dosta düşmana...
- İstanbul Sultangazi’de bulunan Bezmialem Validesultan Kız Anadolu İmam Hatip Lisesinin Okul Müdürü Refik Albayrak’a, İBB’nin dağıttığı ücretsiz yemeğin öğrencilere ulaştırılmasını sağladığı için Milli Eğitim Bakanlığı tarafından kınama cezası...
- Gebze Organize Sanayi Bölgesinde bulunan Alman sermayeli ERLAU Metal fabrikasında işçilerin direnişi sürüyor. Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şubede örgütlenen işçiler kod 46 ile işten atıldı. Direnişin 26. gününde UİD-DER’li işçiler...
- Bazı kayıplar vardır ki ifadesi mümkün olmaz, sanki bir parçamızı alıp götürür. Pazar günü emekçi bir abimizi, bir değerimizi, bir rengimizi, “bu ülkede barışı savunan bir kişi bile kalsa umut vardır” diyen, savunduğu değerlerin bedelini...
- Bu yıl 1 Mayıs’ta Kadıköy’de yan yanaydık! Yağmur da yağdı, çamur da vardı ama biz çocuk, yaşlı, genç, engelli, üniversiteli, liseli, emekli, kadın, işçi, emekçi oradaydık. Omuz omuza, yürek yüreğeydik…