Buradasınız
İşçilerin Mücadele Örgütü UİD-DER: Neyi Savunuyor, Ne İçin Mücadele Ediyor?
Köklerimiz derinde!
UİD-DER’in geçmişe uzanan köklü bir tarihi var. 1960-1980 arası, Türkiye işçi sınıfı tarihi açısından önemli bir dönemdir. Sanayinin sıçramalı olarak geliştiği ve işçi sınıfının büyüdüğü bu yıllar, aynı zamanda işçi sınıfı hareketinin de yükseldiği yıllardı. Ardı ardına kitlesel grevler ve büyük kitle gösterilerine sahne olan bu yıllarda, işçiler siyasal sınıf bilinci kazanıyor ve kapitalist sömürüye karşı toplumsal mücadele büyüyordu. İşte UİD-DER’in kuruluşuna önderlik edenler, Türkiye’de işçi sınıfı mücadelesinin bu yükselişine katkı sunmuş eski kuşaktan sosyalistler ve mücadeleci işçilerdir.
UİD-DER’in güçlü köklerini oluşturan sosyalistler ve mücadeleci işçiler, 12 Eylül 1980 askeri faşist darbesine ve ardından gelen zorlu yıllara rağmen işçi sınıfının saflarında kapitalizme karşı mücadeleyi sürdürdüler. Askeri darbenin ardından buzun kırılıp yolun açılmasına, işçi sınıfı hareketinin yeniden canlanmasına katkı sundular. Onların uzun yıllara dayanan emeklerinin bir ürünü olarak, 1990’ların ortasında İşçi Öz-Eğitim Grupları doğdu. Çeşitli sektörlerden, sendikalardan, grev ve direniş alanlarından gelen işçiler, İşçi Öz-Eğitim Grupları adıyla birleştiler.
Siyasal sınıf bilinci kazanmış bu öncü işçiler, işçi sınıfının durumunu, sorunlarını, örgütlenme yollarını tartıştılar. İşyerlerinde örgütlenerek, grev ve direnişlerle dayanışmayı yükselterek azimle çalıştılar. İşçi sınıfının uluslararası mücadele geleneğini yeniden yeşertmek ve yeni kuşaklara aktarmak, işçileri mücadeleye çekmek için çaba gösterdiler. Bu çabalar, 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişinin 36. yıldönümünde UİD-DER’in kuruluşuyla taçlandı. UİD-DER’in 15-16 Haziran’ın yıldönümünde kuruluşu bir rastlantı değildi. UİD-DER’in temsilcisi olduğu geleneğin, işçi sınıfına duyulan güvenin, mücadelede ısrar ve kararlılığın göstergesiydi.
UİD-DER’in amacı
Kapitalizm; sömürü, emperyalist savaş, ekonomik ve siyasal krizler, işsizlik, eşitsizlik, yoksulluk, açlık, doğanın talan edilmesi, şiddetin yaygınlaşması demektir. İnsanlığın ve doğanın sermayenin boyunduruğu altında yok oluşa sürüklenmesi demektir. Dünya işçi sınıfının böyle bir düzenin ayakta kalmasından yana hiçbir çıkarı yoktur. Kapitalizmi yıkarak insanlığı ve doğayı yok oluştan kurtaracak, insanın insanı sömürmediği, işsizliğin, açlığın, yoksulluğun ve savaşların son bulduğu, özgürlük ve barış dolu bir dünyanın kapılarını açacak yegâne güç dünya işçi sınıfıdır.
UİD-DER, bu nedenle hangi ulustan olursa olsun, kadın, erkek, sendikalı, sendikasız, beyaz yaka, mavi yaka, işsiz, taşeron, tüm işçilerin sınıf çıkarları ekseninde birleşerek sermaye sınıfına, kapitalizme karşı mücadeleyi yükseltmeleri için çaba sarf ediyor. İşçi sınıfı saflarında sınıf ve tarih bilincinin, birlik ve dayanışmanın, kapitalist sömürüye karşı mücadele iradesinin güçlenmesi için çalışıyor.
UİD-DER; işçilerin birlik ve dayanışmasının ancak mücadele içinde güçleneceği gerçeğinden hareketle işçilerin sendikalarda bir araya gelmelerini, ekonomik ve demokratik haklarını ilerletmek için giriştikleri mücadeleleri destekliyor. İşçilerin ekonomik ve demokratik mücadelesini güçlendirmeye çalışırken aynı zamanda kapitalizme karşı siyasal mücadelenin bir zorunluluk olduğunu savunuyor.
UİD-DER; işçileri burjuvazinin yalanlarına karşı eğitip sınıf bilinciyle donatıyor. İşçiler arasındaki önyargıların silinmesi, uluslararası düzeyde gerçek bir kardeşleşme ve dayanışmanın filiz verip güçlenmesi, işçi sınıfının uluslararası mücadele birliğinin mayalanması için çalışıyor. Bu uğurda mücadele yürüten sınıf örgütleri ve sendikalarla uluslararası bağlar geliştirmek üzere çabasını sürdürüyor. İşçi sınıfının saflarında, “Bütün ülkelerin işçileri, birleşin!” çağrısını ve enternasyonalizm bayrağını yükseltiyor.
UİD-DER; işçilere her meseleye kendi sınıflarının penceresinden bakmayı öğretiyor. İşçi sınıfının mücadelesinin tüm ezilenlerin taleplerini kapsadığını, çözüm adresi olduğunu savunuyor. Sınıflı toplumların yarattığı ve kapitalizmin derinleştirdiği bireyciliğe, bencilliğe, milliyetçiliğe, ırkçılığa, faşizme, kin ve nefret kültürünün toplumda hâkim olmasına karşı dayanışma kültürünü büyütmek için mücadele ediyor.
UİD-DER; her türlü ayrımcılığın son bulduğu, hiçbir insanın fikirleri, yaşam tarzı, dini inancı ya da inançsızlığı, cinsel yönelimi, tercihi, kültürü nedeniyle baskı görmediği, kadının ezilip şiddet görmediği, hiçbir halkın bir başkasının boyunduruğu altında olmadığı, Kürt, Türk, Arap, Ukraynalı, Rus, tüm halkların barış içinde kardeşçe bir arada yaşayacağı bir dünya için mücadele ediyor!
UİD-DER Gelenekten Geleceğe Mücadeleyi Büyütüyor
İşyerlerinde, fabrikalarda, sendikalarda, işçi semtlerinde, mücadele alanlarında yürüttüğü azimli çalışmalarla UİD-DER büyüyor, işçi sınıfı mücadelesine güç veriyor.
- 2006’da kuruluşuyla beraber UİD-DER’in web sitesi işçi sınıfının ortak ve genel çıkarlarını esas alarak yayına başladı. Tüm sektörlerden UİD-DER’li işçilerin kaleme aldığı yazı, mektup ve haberleri içeren İşçi Dayanışması bülteni 2008’den bu yana aksamadan aylık olarak yayınlanıyor. UİD-DER WebTV işçi sınıfının önemli deneyimlerini, gündemlerini, mücadelesini haber ve belgeseller olarak gündeme taşıyor.
- UİD-DER, işçi sınıfının uluslararası güncel ve tarihsel mücadelelerini, mücadele deneyimlerini Türkiye’deki işçilere taşıyor. Web sayfasında yaptığı başta İngilizce olmak üzere çeşitli dillerde yayınlarla bu topraklarda yaşanan deneyimleri ve mücadeleleri uluslararası işçi sınıfının ortak hafızasına taşıyor. Geçmişten geleceğe, Türkiye’den dünyaya işçi sınıfı için aktarma kayışı olma görevini üstleniyor.
- UİD-DER, işçi sınıfının düşük ücretler, kıdem tazminatının gaspı gibi ekonomik sorunlarıyla, iş kazaları gibi yakıcı sorunlarıyla ve bunun yanı sıra grev yasakları gibi demokratik ve siyasal sorunlarıyla ilgili mücadele kampanyaları yürütüyor.
- UİD-DER çeşitli konularda işçilere yönelik eğitim çalışmaları düzenliyor. Bu çalışmalarda işçi sınıfının mücadele tarihine, güncel, siyasal ve ekonomik gelişmelere ilişkin çeşitli konular ele alınırken işçilerin sınıf bakış açısı, sınıf ve tarih bilinci kazanması sağlanıyor.
- UİD-DER, işyerlerinde ve sendikalarda yürüttüğü çalışmalarla bürokratik sendikal anlayışa karşı mücadeleci sınıf sendikacılığı anlayışını hâkim kılmak için çalışıyor.
- UİD-DER, çeşitli sektörlerde grev ve direnişler yürüten işçilerle dayanışmayı yükseltiyor, işçi sınıfının ulusal düzeyde verdiği mücadeleleri uluslararası dayanışmalarla güçlendirmek üzere kampanyalar ve çalışmalar yürütüyor.
- UİD-DER işçiler arasında milliyetçiliğin ve önyargıların kırılıp atılması için çalışmalar yürütüyor. İşçilerin birliğini, halkların kardeşliğini savunuyor. Göçmen işçilerin “yerli” işçilerle aynı sendikal örgüt çatısı altında, aynı haklarla ve aynı yasalara tâbi olarak çalışabilmesi için mücadele ediyor.
- UİD-DER Kadın Komitesi kadın işçileri bir araya getirerek dayanışmayı ve mücadeleyi büyütüyor. Kadın işçilerin sorunlarına eğiliyor, emekçi kadınların taleplerini mücadeleyle yükseltiyor. Direniş ve grevleri ziyaret ederek mücadeleci işçilerle dayanışmasını ortaya koyuyor. Çifte ezilmişlik zincirlerini kırmak isteyen, özgürlük ve eşitlik özlemi çeken emekçi kadınları işçi sınıfının mücadele saflarına çekerek emeğin mücadelesine güç katıyor.
- UİD-DER, yürüttüğü çalışmalarla emekçi gençleri işçi sınıfının saflarında birleştiriyor, sınıf ve tarih bilinciyle donatıyor. Mücadelenin deneyimlerini gençliğe, gençliğin enerjisini sınıf mücadelesine aktarıyor.
- UİD-DER, işçi sınıfının mücadelesine güç taşımak için işçilerin yaratıcılığını kültürel alanda da geliştiriyor. Her sektörden UİD-DER’li işçilerden oluşan müzik, şiir, tiyatro-drama, medya gibi topluluklar birlikte üretmeye devam ediyor. Tüm üyeleri UİD-DER’li işçilerden oluşan UİD-DER Müzik Topluluğu, UMUT, bestelediği şarkıları UİD-DER’in etkinliklerinde, grev ve direniş alanlarında seslendirirken, UİD-DER medya topluluğunun ürettiği video ve belgeseller işçilerin tarih ve sınıf bilincinin pekişmesine katkıda bulunuyor.
- UİD-DER işçi ailelerinin çocukları için de çeşitli sosyal ve geliştirici faaliyetler organize ediyor. İşçi çocuklarının sosyalleşmesini, görev ve sorumluluk almayı öğrenmesini sağlıyor. Geleceğin mücadeleci işçileri olarak yetiştiriyor.
UİD-DER, işçi sınıfı saflarında gelenekten geleceğe insanlığın kurtuluşu için mücadeleyi büyütüyor. Tüm işçi ve emekçileri bu mücadeleye güç vermeye çağırıyor.
UİD-DER Yürüyor, Mücadele Büyüyor!
Yaşasın İşçi Sınıfının Uluslararası Mücadele Birliği!
Son Eklenenler
- Eskiden her sorunun beni bulduğunu, bu sorunları yaşayan tek kişinin ben olduğumu düşünüyordum. Sonra UİD-DER ile tanıştım ve İşçi Dayanışması’nı düzenli olarak okumaya başladım. Bir genç olarak, gençlik yazılarını okudukça bu sorunları yalnızca...
- Ben büyük bir tekstil fabrikasında çalışıyorum. Başta Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek olmak üzere siyasi iktidar sözcülerinin, asgari ücret zammının hedeflenen enflasyon oranına göre yapılacağını her fırsatta söylemelerine rağmen asgari ücrete...
- Son günlerde sohbet edebildiğim her insana Türkiye’deki Suriyeliler hakkında ne düşündüklerini soruyorum. Devamındaysa nerede dünyaya geldiklerini, neden göçüp büyük kentlere geldiklerini soruyorum. Son olarak aile büyüklerinin nerelerden göçerek...
- Sevgili işçi kardeşlerim, 8 yaşına kadar babasız, 8 yaşından sonraysa hem anasız hem de babasız büyümüş sayılırım. 12-13 yaşıma kadar mahallede ve çalıştığım fabrikada anası-babası yanında olan arkadaşlarıma imrenmiş, onları kıskanmışımdır. O halimi...
- DİSK 24-27 Aralık tarihleri arasında bölge temsilciliklerinin olduğu şehirlerdeki vergi daireleri önlerinde, Ankara’da Hazine ve Maliye Bakanlığı önünde “İnsanca Ücret Vergide Adalet” talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İşyerlerinde...
- Bir an için zifiri karanlıkta kaldığımızı düşünelim. Yanımızı yöremizi görememenin huzursuzluğuyla korkuya kapılırdık. Ne yazık ki bugün milyonlarca işçi ve emekçi yüreğinde benzer bir korku taşıyor. Çünkü dünyamıza egemen olan kapitalist düzende,...
- İşçi Dayanışması’nın 197. sayısında, Emekçi Gençlik köşemizdeki “Yaşadım Diyebilmek İçin” yazısında şöyle deniyordu: “Öyle bir zamandan geçiyoruz ki her geçen gün daha fazla sayıda genç arkadaşımızın kendine “en güzel yıllarım bu mu?” diye sorduğunu...
- Merhaba, ben Polonez işçisiyim. Daha doğrusu işçisiydim. Direnişimizin 163. günündeyiz, son 21 gündür direnişimizi Çatalca Adliye Sarayı önünde yürütüyoruz. Geçenlerde bir gazeteci arkadaşımız “2025’ten beklentiniz nedir?” diye bir soru sordu. “...
- Sendikalı, sendikasız, hatta sigortasız çalıştırılan işçi kardeşlerim, her yılın son ayında hepimizin kulak kesildiği asgari ücret tiyatrosu başlar. Bu sene de aynı şekilde adeta bir tiyatro izledik. Sınıf temelinde örgütlü mücadelenin bir parçası...
- Yıllar önce fabrika önlerine gidip işçi kardeşlerimize vardiya çıkışlarında İşçi Dayanışması’nı ulaştırıyorduk. Bu fabrikalar arasında sendikalı olan da vardı olmayan da. Amacımız sendikalı ya da sendikasız olsun fabrikalardaki işçi kardeşlerimize...
- Kocaeli’de Gebze Organize Sanayi Bölgesinde üretim yapan Betek Boya (Filli Boya) işçileri Petrol-İş Sendikası Gebze Şubesinde örgütlendiler. Çoğunluğu sağlayarak yetki belgesini alan sendika, toplu sözleşme görüşmeleri için haftalardır patrona çağrı...
- 24 Aralıkta Balıkesir’de ZSR A.Ş’de meydana gelen patlamada 11 işçi hayatını kaybetti. Katledilen işçilerin kimi henüz hayatının baharında fidan, kimi ana, kimi babaydı. Hepsi bir ananın evladıydı. Patlamanın ardından şirket internet sitesinde...
- Birleşik Metal-İş’in Aralık ayında grev kararı aldığı işletmelerden beşincisi olan Green Transfo Energy’de 25 Aralıkta grev başladı. Kocaeli Çayırova’da bulunan fabrikada çalışan 263 işçi, “sefalet ücreti dayatmasına boyun eğmiyoruz” diyerek şalteri...