Buradasınız
İşten Atılan Rimaks İşçilerinden Hakları İçin Eylem!

Tuzla ve Bartın’da bulunan fabrikalarında toplam 1000 işçinin çalıştığı ve uluslararası tekellere kot üreten Rimaks Tekstil, Tuzla fabrikasını ekonomik kriz gerekçesiyle kapattı. Rimaks patronu birkaç ay önce işçilere fabrikayı kapatacağını, isteyenlerin Bartın’daki fabrikada çalışabileceklerini duyurmuştu. 3 Marta kadar çıkış işlemlerini bitireceğini duyuran Rimaks patronu, bu tarihe kadar 400 işçiyi parça parça işten çıkararak fabrikayı kapattı ve işçileri işsizliğin kucağına itti.
İşten çıkarılan işçiler, kıdem ve ihbar tazminatlarını tam olarak alamadılar. 1 Ocak 2017 itibariyle yeni toplu sözleşmenin geçerli olması gerekirken TİS görüşmeleri henüz bağıtlanmadan işçiler işten çıkarılmış oldular. Ancak Mart ayında işten çıkartıldıkları için işçilerin 2017 toplu sözleşmesiyle belirlenecek zamlı maaşlarına ve diğer sosyal haklarına göre tazminatlarının hesaplanıp ödenmesi gerekiyor. İşçilere, fabrikanın kapatılacağını duyuran patron, tüm haklarının ödeneceğinin sözünü vermişti. Ancak işçilerin tazminatları hem doğru bir şekilde hesaplanmadı, hem de tam olarak ödenmedi. İşçilere, Ocak ayından itibaren ödenmesi gereken sözleşme farklarına (maaş, mesai ve diğer sosyal hakları) ve tazminatlarının eksik ödenmesine dair de herhangi bir açıklama yapılmadı. İşçiler, defalarca patronla görüşmelerine rağmen hiçbir sonuç alamadılar. Bu duruma öfkelenen işçiler, 21 Martta fabrika önünde toplanarak hak gasplarına karşı sloganlarla tepkilerini dile getirdiler, haklarını talep ettiler. İşçiler taleplerini şu şekilde sıraladılar: Kıdem ve ihbar tazminatlarının imzalanacak olan yeni toplu iş sözleşmesine göre hesaplanması, eksik hesaplanan tazminat farklarının ödenmesi, 15 Martta ödenmesi gereken erzak yardımlarının ödenmesi. 21 Martta yapılan eylemin sonrasında patron ödenmemiş hakların ödeneceğini duyurdu. 24 Martta ise işçilerin alacaklarının bir kısmı ödendi ve eksik kalan kısmının ise en kısa sürede ödeneceği bildirildi.
İşten atılan Rimaks işçilerinin mücadelesi patronların türlü hak gasplarına sessiz kalınmaması gerektiğine güzel bir örnektir. İşçiler, ancak hakları için mücadele verirlerse haklarını koruyabilir ve ilerletebilirler. İçinden geçtiğimiz kriz dönemi Rimaks’takine benzer pek çok örneğe şahit olacağımızı gösteriyor. Kapanan fabrikalarla birlikte patronların işçilerin maaşları dâhil tüm alacaklarına göz dikmesi ilk kez karşılaşılan bir durum değildir. Bu nedenle yaşananlardan ders çıkarmak ve örgütlü hareket etmek büyük önem taşıyor.
DİSK’ten Kadıköy’de “Hayır” Çağrısı
- Kütahya Şeker Grevi 3’üncü Gününde
- İşçiler Sendika Düşmanlığına Karşı Mücadele Ediyor
- Omsa Metal İşçileri Sendika Hakları İçin Direnişte
- Cam İşçileri Grevde, İzBB İşçilerinin Direnişi Sonuç Verdi
- Sefalet Zammı Dayatmasına, İşten Atmalara Karşı İşçi Mücadeleleri
- Soygun Değil de Ne?
- İzmir’de Grevci İşçiler Sefalet Dayatmasına Hayır Dedi
- DYO Boya Grevi Kazanımla Sonuçlandı
- İşçiler, Emekliler Sefalet Dayatmasına Karşı Mücadeleyi Büyütüyor
- Buca Belediye İşçilerinin Anlattıkları
- Çiğli Belediyesinde İşten Atılan Kadın İşçilerin Mücadelesi Sürüyor
- Kamu Emekçileri, Öğretmenler, İşçiler Mücadele Ediyor
- Polonez İşçilerine Selam Olsun
- Bize Ekmek Yoksa Size Pasta Yok!
- Buca Belediyesi İşçileri Ücret Gaspına Karşı İş Bıraktı
- Hak Gasplarına ve Sendikal Baskılara Karşı İşçi Mücadeleleri
- Reckitt İşçilerinin Grevi Kararlılıkla Sürüyor
- İzmir Belediye İşçilerinin Grevi Bitti Ama Grev Nefreti Bitmedi
- Bayramın Üçüncü Gününde KRT İşçileriyle Dayanışma
- KRT Çalışanlarından Eylem
Son Eklenenler
- Türkiye’de her yıl 3-9 Eylül tarihleri arası Halk Sağlığı Haftası olarak kutlanıyor. Sağlık Bakanlığı, Halk Sağlığı Haftasının amacını “halkın sağlığını korumak, geliştirmek, sağlık için risk oluşturan faktörlerle (bulaşıcı hastalıklar, çevresel...
- Kozasından çıkmaya çalışan kelebeğin hikâyesini bilir misiniz? Bir adam ormanda yürürken, bir kelebeğin kozasından çıkmaya çalıştığını görür. Saatlerce, kelebeğin küçücük bir delikten çıkmak için verdiği mücadeleyi izler. Ancak bir süre sonra...
- Yalova’da bulunan Sefine Tersanesi işçileri, patronun çalışma koşullarında yaptığı tek yanlı değişikliğe karşı direnişe geçti. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) grevi beşinci gününde anlaşmayla sonuçlandı. Artvin Şavşat Belediyesinde...
- Milyonlarca kamu emekçisinin ve emeklisinin taleplerini boşa çıkaran 8. Dönem Toplu Sözleşme süreci, Kamu Hakem Kurulu tarafından karara bağlandı. Hakem Kurulu, 2026 yılında ilk altı ay için yüzde 11, ikinci altı ay için yüzde 7; 2027 yılı için ise...
- 1 Eylül Dünya Barış Gününde Diyarbakır’dan Ankara’ya pek çok kentte eylemler düzenlendi. Ankara’da Emek Barış ve Demokrasi Güçlerinin çağrısıyla Kolej Meydanında bir araya gelen kitle sloganlar, alkışlar ve zılgıtlar eşliğinde Sakarya Meydanına...
- Bazı zenginlerin “ölmeden yapılacaklar listesi”nde dünyanın en yüksek tepesi olan Everest’e tırmanmak vardır mesela. Zaman zaman sosyal medyada bu insanların “başarı”larını anlatan çeşitli videolar, haberler çıkar karşımıza.
- Şeker-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kütahya Şeker Fabrikasında, Mart ayından bu yana süren toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 30 Ağustosta başlayan grev, 3’üncü gününde sürüyor.
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla İstanbul Kadıköy’de yapılan mitinge binlerce kişi katıldı. Kadıköy Söğütlüçeşme’de toplanan kitle, “Savaşa ve Sömürüye Karşı Demokrasi ve Barış Kazanacak” pankartı arkasında rıhtımdaki miting...
- Türk-İş’e bağlı Koop-İş Sendikasının örgütlü olduğu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) Türkiye genelindeki 1003 kurumunda çalışan 10 bin kamu işçisi 29 Ağustosta greve çıktı.
- Güvenliğin ve danışmanın olduğu katta her 5 dakikada bir “sistemsel hata ve arıza olduğu için tüm katlarda hizmet verilemiyor” şeklinde anonslar yapılıyordu. Önce güvenliğe gidip bu yapılanın yanlış olduğunu, insanlara memurların iş bıraktığının...
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...
- Mücadele örgütümüz UİD-DER’in saflarında yer almış her işçi kardeşimizden, çoğu zaman övgü dolu sözler duyarız. Bu sözler tesadüf değil, UİD-DER’in sınıf mücadelesinin tarihsel deneyimlerinden süzülüp gelen mücadele kültürünün bir sonucudur. Ben de...