Buradasınız
İşten Atmalara Boyun Eğmeyelim!
Sefaköy’den bir işçi
İşçileri bilinçlendirmeye ve örgütlü bir güç haline getirmeye çalışan derneğimizde, bu hafta, “İşten Atılmalara Karşı Neler Yapmalıyız?” adlı seminerde sorunlarımızı ve çözümlerini tartıştık. Sefaköy temsilciliğinde yapılan etkinliğe Esenyurt, Esenler, Gazi, Sefaköy, Söğütlüçeşme gibi farklı bölgelerde oturan işçi arkadaşlarımız katıldı. Aramızda neredeyse her sektörde çalışan arkadaşlar vardı. Etkinliğin ilk bölümünde yasal haklarımızın neler olduğu madde madde anlatıldı. İşten atılma durumunda neler yapmak gerektiğini hem sunucu arkadaştan hem de daha önce işten atılan arkadaşlardan öğrendik. “Aramızda hiç işten kovulan oldu mu?” sorusunun cevabını havaya kalkan eller yanıtladı, salonunun %90’ı daha önce işten atılmıştı.
Yasalara göre patronlar işçiyi kafasına göre çıkaramaz. Ama çıkarmıyorlar mı? Evet, çıkarıyorlar. Peki nereden alıyorlar bu hakkı? Bizim örgütsüzlüğümüzden! İş yasasına göre, patronun işçiyi işten atması için, işçinin ona küfretmesi, işyerinden bir şey çalması, makinelere zarar vermesi vb. gerekiyor. Oysa birçoğumuz işten atılmıştık ama hiçbirimizin atılış sebebi bunlar değildi. İşsiz kalmamızın, tazminatımızı ve bütün haklarımızı patronlara bırakıp boynumuzu büküp gitmemizin tek sebebi haklarımızı bilmememiz değildir. Bunları bilmek gerekiyor. Ama daha da önemlisi örgütlü olmak gerekiyor.
Yasaya göre, işten atılan işçinin kıdem tazminatı alması için o işyerinde 1 yılını doldurmuş olması gerekiyor. Ama aramızda 10 aylıkken, 3 haftalıkken ve sigortasız çalışırken işten atılıp kıdem ve ihbar tazminatı alan arkadaşlar da vardı. Onlar patronlarla nasıl mücadele ettiklerini bizlere anlattılar.
İşten atıldığımızda yapmamız gereken en önemli şey, hiçbir şekilde hiçbir evrak imzalamamak ve haklarımızı sonuna kadar aramaktır. Mücadele etmeden hak alınmaz ve bunu tek başına yasalar kendiliğinden sağlamaz.
Sınıf Dayanışmasının Önemi
Son Eklenenler
- İşçilerin mücadele örgütü UİD-DER, sözünü İşçi Dayanışması’yla söylüyor. Kapitalist sömürüye, zorbalığa, ayrımcılığa, haksız savaşlara karşı işçi sınıfına sesleniyor ve diyor ki kurtuluş ellerinizde, birliğinizdedir.
- İşçi ve emekçiler pek çok ülkede 2024 yılını mücadeleyle kapattı, 2025’i mücadeleyle karşıladı. Kapitalist sömürü düzeninin yol açtığı sorunlar büyürken, buna karşı işçilerin mücadelesi ve dayanışması da güçleniyor. Emperyalist savaşın yayıldığı,...
- Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Aralık ayı yıllık enflasyonunu yüzde 44,38, 12 aylık ortalama enflasyonu ise yüzde 58,51 olarak açıkladı. Kamu emekçilerinin ve emeklilerin maaş artışında önemli bir faktör olan altı aylık enflasyon ise yüzde 15,75...
- Harb-İş Sendikası Eskişehir Şubesi, 3 Ocakta basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklamasında kamu işçilerinin toplu iş sözleşmesi (TİS) sürecine, TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamlarına ve Harb-İş üyesi işçilerin yaşadıkları ekonomik...
- İşçi Dayanışması yayınlandığı ilk günden bu güne biz işçilere kocaman bir sınıf olduğumuzu, yaşamlarımızın, sorunlarımızın ve çözüm yollarının ne kadar yakın olduğunu anlatmaya devam ediyor. Yazıların kaleme alınmasından görsellerin hazırlanmasına,...
- İstanbul Planlama Ajansının (İPA) Ekim ayı araştırmasına göre, İstanbul’da ortalama stres seviyesi 10 üzerinden 6,9 çıktı. Aslında bu veri sadece İstanbul’u yansıtmıyor. Mersin olsun, İstanbul olsun hiç fark etmiyor: Stres seviyemiz artıyor,...
- Sevgili işçi kardeşlerim, başlıktaki sözlere gelmeden meramımın tamamını anlatmak için 6 ay geriye gitmem gerekiyor. Mayıs ayının son haftasında iki azı dişime kanal tedavisi için Dokuz Eylül Üniversitesi diş bölümüne randevu alarak gitmiştim. İki...
- “Zeytinyağlı yiyemem aman/ basma da fistan giyemem aman…” Kütahya ya da Bursa yöresine ait olduğu düşünülen bu türkü düğünlerde, keyifli eş dost toplantılarında hep bir ağızdan söylenir. Hatta eğlenceli ritmi karşılıklı oynamaya da teşvik eder....
- Hayat pahalılığı, geçim sıkıntısı korkunç boyutlara ulaştı. Emekçiler olarak temel ihtiyaçlarımız olan barınma, beslenme gibi ihtiyaçlarımızı karşılamakta zorlanıyoruz. Aldığımız maaşlarla kirayı mı ödeyelim, karnımızı mı doyuralım diye kara kara...
- Kapitalist sistemde yaşıyoruz ve bu sistemin yol açtığı büyük-küçük pek çok sorunla boğuşuyoruz. Peki sorunlarımızı çözmek için ne yapıyoruz? Örneğin pek çoğumuzun ailesinde çocuk, hasta, yaşlı ya da engelli olduğu için bakıma muhtaç yakınlarımız...
- İşçi Dayanışması çıktığında her birimiz ilk görüşte etkilendiğimiz yazıyı seçiyoruz. Neden etkilendiğimizi, yazının bizi nasıl etkilediğini, neyi düşünmemizi sağladığını anlatıyoruz birbirimize. Bu yazıyı herhangi bir arkadaşımıza nasıl ve neden...
- Mutsuzluk ve umutsuzluk gençler arasında adeta bir salgın gibi yayılıyor. Etrafımıza, arkadaşlarımıza bakıyoruz, yaşamdan tat alamadığını söyleyenlerin sayısı her geçen gün artıyor. “Her günüm bir öncekiyle aynı”, “yarından bir beklentim yok”, “bana...
- Biz işçiler haftanın her günü vardiyalı bir şekilde 24 saat çalışırız. Yeri gelir Pazar mesai yaparız. Dinlenmeye, ailemize vakit ayırmaya zaman bulamayız. Sanki biz işçiler için hayat sadece çalışmaktan ibaretmiş gibi. Fabrikada mühendis bir...