Buradasınız
Kampanyamız Öğretmeye Devam Ediyor
Hacettepe Hastanesinden bir taşeron işçisi
UİD-DER’in başlatmış olduğu “İş Kazaları Kader Değildir, İşçi Ölümlerini Durduralım” imza kampanyasını her yerde olduğu gibi işyerimiz Hacettepe Hastanesi’nde de devam ettiriyoruz. Mesai saati içinde ve dışında, katkat, bölüm bölüm dolaşıp, daha fazla işçiye ulaşmak için canla başla çalışıyoruz. Bu hafta imza standımızı da Hacettepe Hastanesi çalışanlarının çıkışına yakın yerde kurduk. Birçok işçiyle karşılaşma fırsatı bulduk. Hastanede temizlik yaparken ayağı kayıp düşen hamile bir arkadaşımızla karşılaştık. İşçi arkadaşın anlattıklarından, patronların bizim canımızı hiçe saydıkları o kadar net anlaşılıyor ki, öfkelenmemek mümkün değil. Bu arkadaşımızı, üstündeki üniformayı çıkarttırıp, sivil bir şekilde kadın doğum polikliniğine götürmüşler. Bu arkadaşımıza, kampanyamızın önemini ayrıntılı bir şekilde anlatma fırsatı bulduk.
Biz UİD-DER’li işçiler olarak hastanenin en yoğun servisinde çalışıyoruz. Bugün mesai saatinde bölüme bir arkadaş geldi. Bir ay önce ağır yük taşırken omzunu ağrıtmış, bir gün sonra ağrı geçmiş, ama bugün şiddetli bir ağrıyla bizim bölüme geldi. Olayı ayrıntısıyla konuştuk. Arkadaş şikâyetini şefe bildirmiş, fakat aynı cevap bu arkadaşa da gelmiş: “Üniformayı çıkart, öyle git!” Arkadaş, “neden çıkartayım, hâlâ mesaideyim” demiş. Şef de, “olmaz, iş kazası tutanağı tutarlar” diye cevap vermiş. Arkadaş da “zaten iş kazası” yanıtını verince şef sinirlenmiş. Arkadaş yanımıza geldiğinde o kadar tepkiliydi ki, biz onunla konuşup neler yapılması gerektiğini, şefin neden böyle yaptığını anlatınca her şeyi daha net gördü. Ardından doktorlarla görüşüp, iş kazası olduğunu, tutanağın tutulması gerektiğini konuştuk. Sonunda tutanağı tutturtup, istirahat raporunu da aldık. Bu olayda örgütlülüğün gücünü o kadar fazla hissettik ki, bizimle birlikte doktorlar da hissetti. Çalıştığımız bölüm yoğun bir servis olduğundan sürekli iş kazası olaylarıyla karşılaşabiliyoruz. UİD-DER’li işçiler olarak bölümümüzdeki tüm doktorlarla bu konuyu sürekli konuşup, kampanyamızın önemini, patronların iş kazası tutanağını bile tutturmak istemediğini dile getiriyoruz.
Evet dostlar, UİD-DER’li işçiler olarak biliyoruz ki çabalarımız boşa gitmeyecek. Girdiğimiz her ortamı farklılaştırdığımız ölçüde örgütlülüğümüz büyüyecek ve daha fazla işçi dostumuzu sınıf mücadelesine kazandırmaya devam edeceğiz.
Fabrika Kızı
Son Eklenenler
- Türkiye’de seçimler öncesinde çok sayıda emekli eylemi gerçekleşti. Emeklilerin yaşadığı sorunların sandığa yansıyarak yerel seçimleri etkilediği herkesin malumu… Sorunlarımız bitmedi ve seçim sonrasında da emekliler olarak taleplerimizi haykırmaya...
- Merhaba dostlar; bizler İstanbul’dan bir grup öğretmeniz. 1 Mayıs’a yaklaşırken duygularımızı siz işçi kardeşlerimizle paylaşmak istedik. Öncelikle her sene olduğu gibi bu sene de 1 Mayıs coşkusunu haftalar, aylar öncesinden hissetmeye başladık. O...
- Öz Gıda-İş Sendikasında örgütlü işçilerin 7 Marttan beri grevde olduğu Abalıoğlu Lezita fabrikasında 16 Nisanda jandarma işçileri ve sendikacıları darp etti ve ters kelepçeyle gözaltına aldı. Yaralanan 8 işçi hastaneye kaldırıldı. İzmir Kemalpaşa’da...
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...
- Hepimiz artan hayat pahalılığından şikâyet ediyoruz. Geçimimizi sağlamakta, ay sonunu getirmekte zorlanıyoruz. Çarşı-pazarda, marketlerde hep aynı sohbeti yapıyor, aynı dertten yakınıyoruz: Hayat çok pahalı! Çoğumuz için tatil yapmak, hafta sonu...
- İsrail’in Gazze’ye saldırıları altıncı ayını geride bırakırken altı aydır meydanları dolduran İngiltereli işçi ve emekçiler “acil ve kalıcı ateşkes” ve “İsrail’e silah satışının sonlandırılması” talepleriyle bir kez daha meydanlara çıktı. 13 Nisanda...
- Otuz yıl boyunca kesintisiz çalışmış, ücreti daha cebine girmeden SGK primleri ve vergileri kesilmiş, EYT’li emekli bir işçiyim. 2024 yılı Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından emekliler yılı ilan edildi ama emekliler sefalet içinde yaşamaya mahkûm...
- Ezilenlerin safında mücadele eden, şiirlerini ve oyunlarını işçi sınıfına adayan Bertolt Brecht, “Yarının Büyüklerine Şiirler” kitabında, beşiğinin başucunda oğluna seslenen bir ananın ninnisine yer verir. Geçmişten bugüne ninniler, çocukların...
- Sevgili işçi kardeşlerim, hepinize merhaba. Bu mektubumda sizlerle sözü eğip bükmeden konuşmak ve gerçekler üzerine hasbihal etmek istiyorum. Yani gerçekleri olduğu gibi konuşalım. Biliyorum ki kursağınıza giren her lokmayı alın teriniz, elinizin...