Buradasınız
Kampanyamızı Pendik’te İşçilere Taşıdık

UİD-DER olarak Aralık ayında başlattığımız “Düşük Ücretlere, Uzayan İş Saatlerine, Taşeronlaştırmaya Hayır!” kampanyamız hızla devam ediyor. Bu kampanya çerçevesinde daha çok işçi kardeşimize ulaşabilmek için 1 Şubatta Pendik’teydik. Kurduğumuz stantla tersane, metal gibi pek çok sektörden işçiye ulaştık. Taşeronlaştırma nedeniyle iş güvencesinin ortadan kaldırılması, iş kazalarının ve cinayetlerinin giderek artması, uzayan iş saatlerinin yaşamımızı altüst etmesi, düşük ücretler nedeniyle geçim şartlarının zorlaşması gibi temel sorunlarımız üzerine işçi kardeşlerimizle konuştuk.
Karşılaştığımız tepkiler benzerdi. İşçiler, “evet, bizler de birer işçi olarak işçinin emekçinin bu kadar zor bir yaşam sürdürmesine, patronlar tarafından sömürülmesine karşıyız” dediler. İşçiler yanımıza gelip patronlara karşı öfkeli bir şekilde “söyledikleriniz çok doğru, bu sorunlara karşı ne yapmamız gerekiyor?” diye sordular. İşçi kardeşlerimize, “gelin yürüttüğümüz kampanyamıza destek verin, daha fazla işçiye taleplerimizi taşıyalım ve bu mücadeleyi beraber yükseltelim” dedik.
Standımızda sendikalı-sendikasız birçok metal işçisiyle grev üzerine sohbet ettik. Metal işçileri “Grev, bizlerin kazanım elde edebilmemiz için en önemli hakkımızdır. Ama patronlar bu grevi engellemek için ellerinden geleni yaptılar” dediler. Birleşik Metal-İş Sendikası’nda örgütlü olan işçi ise şöyle dedi: “Ben 27 yıldır metal sektöründe olan Schneider fabrikasında çalışıyorum. Biz örgütlü olduğumuz için patrona geri adım attırdık ve MESS’ten ayrılmasını sağladık. Bundan sonraki süreçte daha fazla kazanım elde etmek için örgütlülüğümüzü yaygınlaştırıp diğer fabrikalara da taşımamız lazım.” Otomotiv sektöründe çalışan Birleşik Metal-İş üyesi başka bir işçi ise, hükümetin grevi yasaklamasına tepkiliydi. Sendikanın Pazartesi günü alacağı kararı beklediklerini, ancak fiili bir durum yaratılması gerektiğini söyleyen işçi öfkesini şöyle ifade etti: “Patronlar ve hükümet işbirliği yapıp grevi yasaklasalar da bizim sokağa çıkıp haklarımızı talep etmemiz gerekiyor. İş yavaşlatmalıyız, hatta bence fabrikayı bile işgal etmeliyiz. Madem onlar yasaları tanımıyor. Biz de gerekeni yaparız.” Sitemizi takip ettiğini söyleyen bu işçi, UİD-DER’e grevlerine destek verdiği ve stantlar kurup bu şekilde işçilere birlik çağrısında bulunduğu için teşekkür etti.
UİD-DER olarak yürüttüğümüz kampanyanın işçiler için ne kadar önemli olduğunu her standımızda karşılaştığımız yüzlerce işçiden duyuyoruz. İşçiler, kampanya taleplerini sahipleniyor ve yürüttüğümüz çalışmaları takdir ediyorlar. İşçi kardeşlerimize bulundukları her alana, işyerlerine, fabrikalara, mahallelerine bu kampanyayı taşımaları ve destek olmaları çağrısında bulunuyoruz.
Düşük Ücretlere, Uzayan İş Saatlerine, Taşeronlaştırmaya Karşı Mücadeleye!
Metal İşçilerinin Mücadelesi Sürecek
Çimsataş İşçilerine UİD-DER Ziyareti
Son Eklenenler
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü kapsamında 31 Ağustos Pazar günü Kadıköy’de bir miting düzenleyeceklerini duyurdu. Miting çağrısı, Mecidiyeköy’de bulunan Tüm Bel-Sen İstanbul Şube binasında 27 Ağustosta...
- Toplamda 6,5 milyon kamu emekçisi ve emeklisini ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde, anlaşma sağlanamadı. Kamu İşveren Heyeti ile konfederasyonlar arasında görüşmeler çıkmaza girdiği için, süreç Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna...
- İzmir’den İstanbul’a belediye çalışanları, ücretlerinin geç veya eksik ödenmesi, tazminatlarının ve yan haklarının ödenmemesi nedeniyle çeşitli eylemler yapıyor. Evlerini geçindirmekte zorlanan emekçiler, alacaklarının bir an önce ödenmesini talep...
- 600 bin kamu işçisini ilgilendiren Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü (KÇP) süreci, kamu işçilerinin taleplerinin görmezden gelinerek sefalet zammına imza atılmasıyla sonuçlandı. Harb-İş İstanbul Şube Başkanı Murat Yalçınkaya ile Kartal...
- Grev yerindeki bir sohbet sırasında bir işçi kardeşimiz çocuğunun aşçılık bölümünü seçtiğini anlatırken bu durumun onu üzdüğünü şu sözlerle dile getirmişti: “Biz istedik ki bizim gibi işçi olmasın, mühendis olsun, doktor olsun, ezilmesin. Ama olmadı...
- Biz Gebze’den bir grup UİD-DER’li işçi olarak Omsa Metal direnişini ziyaret ettik. Direnişçi işçilerle sorunlarımız üzerine sohbet ettik.
- Kapitalist sistemin tarihsel krizi, siyasi iktidarın sermaye sınıfının çıkarlarına göre yürüttüğü politikalar biz emekçileri derinden etkiliyor. Açlık sınırı altında kalan sefalet ücretlerine mahkûm edilmiş durumdayız. Bizler insanız, sadece...
- Metal işkolunda grup toplu iş sözleşmesi yaklaşıyor. Bu sözleşme MESS ve metal işkolunda örgütlü bulunan Birleşik Metal-İş, Türk Metal ve Çelik-İş sendikaları arasında gerçekleşecek. Biz işçiler bir araya geldiğimizde futbol üzerine konuşur, sohbet...
- BM destekli Entegre Gıda Güvenliği Aşaması Sınıflandırması (IPC), Gazze’de yaklaşık 500 bin kişinin yaşadığı yerleşim bölgesinde kıtlık ilan etti. Gazze’de açlıktan ölenlerin sayısı her geçen gün artıyor. İsrail’in uyguladığı bu soykırımı protesto...
- Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu, taleplerini iletmek için 22 Ağustosta konfederasyon genel merkez binası önünde toplanarak Cumhurbaşkanlığına yürümek istedi. Kamu emekçilerinin yürüyüşü polis tarafından engellendi. Emekçiler sendika binası önünde...
- Hatay’dan İstanbul’a emekçiler rant uğruna evlerinden, tarım arazilerinden, geçim kaynaklarından ediliyorlar. Hatay Samandağ’da gece vakti alınan acele kamulaştırma kararıyla arazilerine giren ve narenciye ağaçlarını söken iş makinelerini durduran...
- Türkiye’de sayıları 16 milyona yaklaşan emeklilerin büyük bölümü, açlık sınırının altında maaşlarla yaşamaya çalışıyor. Yaşlılık dönemlerini huzur içinde geçirmesi gereken emekliler; temel ihtiyaçlarını karşılayamıyor, kiralarını ödeyemiyor,...
- Jack London’ın 1900’lü yılları resmettiği “Uçurum İnsanları” kitabını geçtiğimiz günlerde, arkadaşlarla birlikte okuduk. Yaşadığımız bazı şeyler nasıl da bu kitapta anlatılanları çağrıştırıyor.