Buradasınız
Kamu Emekçileri, Fırın ve Belediye İşçileri Hakları İçin Eylemdeydi!
KESK Ankara’da sefalet zammına karşı basın açıklaması yaptı
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Ankara Şubeler Platformu, 14 Ocakta Ankara Ulus’ta “Yoksulluk sınırının üzerinde, insanca yaşayacak bir ücret” talebiyle basın açıklaması gerçekleştirdi. “İşsizliğe, Yoksulluğa, Savaşa Karşı Seçim Bütçesi Değil Geçim Bütçesi İstiyoruz”, “Rakamlar Yalan, Yoksulluk Gerçek” pankartlarının açıldığı açıklamayı, KESK Ankara Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Eğitim Sen Ankara 1 No’lu Şube Başkanı Sacit Ünalmış yaptı. Ünalmış siyasi iktidar, TÜİK ve Memur-Sen’in kamu emekçilerini ve emeklileri karın tokluğu bile denilemeyecek sefalet ücreti ile yaşamaya mahkûm ettiğini vurgulayarak şunları söyledi: “Yıllardır bu üçlü aynı oyunu oynuyor. Yandaş konfederasyon enflasyon altındaki oranların altına imza atıyor, TÜİK her altı ayda bir iktidarın ekonomi politikalarına uygun oranlar açıklayarak gerçek enflasyonu gizliyor ve iktidar TÜİK verilerine göre enflasyon farkını vererek lütfedercesine artış oranı açıklıyor! Oysa her zaman altını çizdiğimiz üzere enflasyona göre maaş zammı ‘sıfır’ zam demektir. Sahte rakamlardan ibaret TÜİK verilerine göre maaş zammı ise reel gelirimizin erimesi, yoksulluğumuzun artması demektir.”
Ünalmış, AKP iktidarı boyunca kamu emekçilerinin ücretlerindeki erimeyi şu sözlerle açıkladı: “20 yıl önce asgari ücretin 2 katını geçen en düşük kamu emekçisi maaşı bugün geldiğimiz noktada asgari ücretin altına inmiştir. Asgari ücretin 3 katını aşan ortalama kamu emekçisi maaşı ise bugün asgari ücretin sadece 500 TL üzerindedir. Sadece bir yıl önce yoksulluk sınırının yaklaşık yarısına denk gelen en düşük kamu emekçisi maaşı bugün yoksulluk sınırının üçte birine kadar inmiştir.”
Ünalmış, kamu emekçileri ve emeklileri olarak, maaşlarına en az asgari ücret artış oranı kadar zam yapılmasını talep ettiklerini söyledi. En düşük kamu emekçisinin maaşının sosyal haklarda yapılacak artışlarla yoksulluk sınırının üzerine çıkarılmasını, gelir vergisi birinci dilim oranının yüzde 15’ten yüzde 10’a düşürülmesini, yoksulluk sınırına kadar olan ücretlerin birinci vergi diliminde sabitlenerek gelir vergisindeki adaletsizliğe son verilmesini istediklerini belirtti.
Diyarbakır’da fırın işçilerinden ekmekli protesto
Diyarbakır’da ücretlerinin yükseltilmesini ve çalışma koşullarının düzeltilmesini isteyen fırın işçileri, 14 Ocakta iş bırakma eylemi gerçekleştirdi. Sur ilçesindeki Dağkapı Meydanında basın açıklaması yapan işçiler, ellerinde taşıdıkları ekmeklerle taleplerini dile getirdi. İşçiler uzun iş saatlerine, düşük ücretlere, sigortasız çalıştırmaya karşı yükselttikleri sesin duyulmasını ve sorunlarının çözülmesini istiyorlar.
İşçiler adına basın açıklamasını gerçekleştiren Miyad Güneş, haftanın her günü sigortasız ve tatilsiz 14 saate varan yoğun bir iş temposuyla çalıştıklarını aktardı. Ücretlerinin düşüklüğü nedeniyle geçim sıkıntısı çektiklerini belirten Güneş, tüm fırın işçilerini ve emekçi halkı mücadelelerine destek vermeye çağırdı.
“Fırın İşçisi Köle Değildir”, “Sendikaya Evet Sömürüye Hayır”, “Dilenci Değiliz Hakkımız İstiyoruz” yazılı iş önlükleriyle, taşıdıkları dövizlerle ve attıkları sloganlarla haklarını alana kadar mücadeleyi sürdüreceklerini belirten işçiler, fırıncılar odası başkanını da istifaya çağırdılar. İşçiler, 16 Ocak Pazartesi günü tekrar gerçekleştirecekleri eyleme katılım çağrısı yaparak eylemlerini sonlandırdılar.
Adana’da taşeron belediye işçilerinden kadro eylemi
Adana’da kadro isteyen taşeron belediye işçileri, Taşeron Belediye İşçiler Birliği ile Kamu Görevlileri ve Çalışanları Derneği’nin (Tüm Kamu Der) ortak çağrısıyla 14 Ocakta bir basın açıklaması yaptı. Heykelli Park’ta bir araya gelen işçiler adına açıklamayı Ozan Kaya gerçekleştirdi.
Kadrolu işçilerle aynı işi yapmalarına rağmen, aynı haklara sahip olmadıklarını belirten Kaya, ayrımcılığın son bulması için şirket işçilerine kadro verilmesi gerektiğini söyledi. Gece gündüz, yaz kış, yağmur çamur demeden her türlü zorluğa göğüs gerdiklerini belirten Kaya, taleplerini şöyle sıraladı: “Norm kadro, 52 günlük tediye, haftalık 40 saat çalışma, 6 ayda bir güncellenecek gerçek enflasyon oranında zam, zorunlu emekliliğin kaldırılması, tayin hakkı.”
- İşçiler, Emekliler Mücadele Ediyor, Mücadele Kazandırıyor
- “Eziyet Yönetmeliği İstemiyoruz” Diyen Sağlık Emekçileri Bir Kez Daha İş Bıraktı
- SES: Sağlıkta Ticaret Ölüm Demektir!
- İşçiler, Kamu Emekçileri, Çiftçiler Hakları İçin Mücadele Ediyor
- Tokat’tan Diyarbakır’a Maden Şirketlerine Karşı Köylüler Mücadele Ediyor
- Çiftçiler Düşük Fiyat Dayatmasına Karşı Çıkıyor
- 112 Acil Sağlık Çalışanlarından Eylem
- Tüm Emeklilerin Sendikası: “İnsanca Yaşamak İstiyoruz!”
- Mersin Dizge Okulu Öğretmenleri Kazandı!
- Mersin Dizge Okulu Öğretmenleri Düşük Ücretlere Karşı Eylem Yaptı
- Manisa Gördes’te Madene Karşı Direniş Nöbeti Sürüyor
- Özel Sektör Öğretmenleri Hakları İçin Eylemde
- Bursa ve İzmir’de İşten Atma Saldırılarına Karşı Eylemler
- Hak Gasplarına Karşı Mücadeleler Sürüyor
- Sendikal Baskılar Mücadeleyle Aşılıyor
- IFFCO Türkiye Fabrikasında Sendika Düşmanlığı
- Sendikalaşma Hakkı Engelleniyor, İşçiler Mücadele Ediyor
- Belediye ve Sağlık İşçileri Haklarını İstiyor
- Antep’ten Ankara’ya İşçilerin Mücadelesi Sürüyor
- Durak Tekstil’de Sendikalaşan İşçiler İşten Atıldı
Son Eklenenler
- Siyasi iktidarın sahte enflasyon verilerine dayanarak 2025 yılı için kamu emekçilerine yaptığı yüzde 11,54 oranındaki zam, kamu emekçileri tarafından ülke genelinde protesto edildi. 13 Ocakta iş durduran KESK, Birleşik Kamu-İş, Hür-Sen, ASİM-Sen...
- Aylardır uzmanların, siyasetçilerin, patronların hatta uluslararası finans kuruluşlarının yaptığı tartışma, analiz ve hesaplamaların sonunda 2025 yılı için asgari ücret 22 bin 104 lira olarak açıklandı. Bu açıklamayı, Türkiye İşveren Sendikaları...
- Günümüzde fabrikalarda, işyerlerinde “kolay yoldan para kazanma” hayaliyle şans ve bahis oyunları oynamak gitgide yaygınlaştı. Teknolojiyle birlikte kumarhane herkesin cebine girdi. Her molada, her köşede tüm başlar cep telefonlarına eğiliyor,...
- Balıkesir Gönen’de bulunan Arıtaş Kriyojenik’te 19 Aralıkta başlayan grev 10 Ocakta anlaşmayla sonuçlandı. DİSK/Emekli-Sen 11 Ocakta Türkiye genelinde İzmir’den Trabzon’a, İstanbul’dan Denizli’ye pek çok ilde “TÜİK Verileri Kirli ve Yalan; Açlık,...
- Aralık ayında Birleşik Metal-İş sendikasının örgütlü olduğu Hitachi Energy, GE Grid Solutions, Schneider Elekrik, Arıtaş Kriyojenik ve Green Transfo fabrikalarında peşi sıra grevler başladı. Çok geçmeden de sermaye sınıfının tatlı kârlarını düşünen...
- İzmir Buca’da sendikal baskıların ve işten atma saldırısının devam ettiği Telus önünde direniş başladı. Adana’da SASA Polyester’in PTA tesis şantiyesinde Gemont Endüstri ve ardından Metropol İnşaat adlı taşeron şirketler bünyesinde çalışan inşaat...
- Yeni bir yılın, 2025’in ilk günlerini yaşıyoruz. Ama işçi ve emekçilerin yüreğinde “yeni” olanın getirdiği heyecan ve umut yerine büyüyen endişeler ve kasvet var. Takvim yaprakları hariç hayatımızda değişen tek şey yaratılan ekonomik yıkımın...
- Her Aralık ayında izlediğimiz asgari ücret tiyatrosu bu yıl çok daha trajik bir şekilde sonuçlandı. Resmi enflasyonun, TÜİK’in uydurma rakamlarıyla bile yüzde 47 olduğu, ENAG’a göre yüzde 87 olduğu bir süreçte asgari ücrete sadece yüzde 30 zam...
- DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası ile Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) arasında 2024-2026 dönemi için yürütülen TİS görüşmelerinde MESS’in yüzde 40 oranında zam dayatması üzerine Schneider Elektrik’in Manisa ve Kocaeli...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi bünyesinde, İZENERJİ, İZELMAN, Ege Şehir Planlama, İZFAŞ şirketlerinde çalışan DİSK/Genel-İş Sendikasında örgütlü işçiler maaş, yılsonu ikramiye ve eğitim alacakları ödemelerinin geç ve eksik yapılmasını protesto etmek...
- UİD-DER’li emekçi kadınlar olarak, bir grup Polonez direnişçisi kadın kardeşimizle güzel bir sohbet gerçekleştirdik. Direnişçi bir ablamız “bize hep ‘aman kurulu düzenimiz bozulmasın’ düşüncesini bellettiler” dedi. Bu söz üzerine uzunca sohbet ettik...
- Polonez işçileri 173 gün süren mücadelelerinin kazanımla sonuçlanmasının ardından fabrika önünde kurdukları direniş çadırını halaylarla, sloganlarla kaldırdılar. 7 Ocakta direniş alanında zaferlerini kutlayan işçiler, davul zurna eşliğinde halaylar...
- İktidar ve sermaye sınıfının saldırıları böylesine ağırken işçilerin birlik olamayacağını düşünmek kime yarar sağlar? Bu düşünce doğru bir akıl yürütme yöntemi olabilir mi? Karşımızdaki yıkım tablosu, işçilerin birleşmek dışında bir çıkış yolu...