Buradasınız
Kâr Hırsıyla İşlenen Cinayet: Zulmünüze Boyun Eğmeyeceğiz!

Türkiye’nin dört bir yanında doğa talanı hız kesmeden devam ediyor. Taş ocakları, madenler, termik santraller, HES’ler, büyük inşaat projeleri, lüks oteller için dağlarımız, derelerimiz, ormanlarımız özel şirketlere altın tepside sunuluyor. Büyük kârların hesaplandığı bu projeler bizzat siyasi iktidar tarafından desteklenirken bu projelerin hayata geçirilmek istendiği bölgelerde yaşayan köylüler, emekçiler tam bir yıkım tablosuyla karşı karşıya kalıyorlar.
AKP iktidarı yemyeşil Karadeniz bölgesini çölleştirme projelerinde bölge halkının direnişiyle karşılaştı. Cerattepe’de, İkizdere’de köylüler sermayenin karşısına dikildi, doğalarını ve yaşam alanlarını savundular. Bu direnişi sürdüren köylüler karşılarında polisi, jandarmayı buldular, darp edildiler, cezalandırıldılar. Şimdi de Artvin’in Hopa ilçesine bağlı Cankurtaran mevkiinde konaklamalı mesire alanı projesi adı altında maden sahası açılmak isteniyor. 3 Eylül günü Efor maden şirketinden ihale alan başka bir şirketin görevlilerinin ormandaki ağaçların kesimine engel olmak isteyen köylülere ateş açması sonucu 2 kişi yaralanırken, 3 çocuk babası bir işçi olan Reşit Kibar hayatını kaybetti.
Reşit Kibar’ın katledilmesine karşı 4 Eylül günü Türkiye’nin çeşitli kentlerinde eylemler gerçekleştirildi. İstanbul Doğa Savunmaları’nın çağrısı ve İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri’nin katılımıyla İstanbul Kadıköy İskele Meydanında yapılan eyleme sendikalar, siyasi partiler, çevre örgütleri katıldı. “Doğaya ve Bize Saldırmaya Son Verin, Doğayı Savunanlar Zulmünüze Asla Boyun Eğmeyecek” pankartının arkasında toplanan kitle “Ormanlar Nehirler Sermaye Değildir”, “AKP Elini Doğamızdan Çek”, “Hopa Halkı Yalnız Değildir”, “Sermaye Defol Bu Memleket Bizim!” sloganlarını yükseltti.
Yapılan açıklamada bu saldırının sermayenin ve onun işbirlikçilerinin memleketin her bir karış toprağını parsel parsel satmak, yağmalamak için, yıllardır verilen doğa ve yaşam savunuculuğu mücadelesini bastırmak için giriştikleri yeni bir hamle olduğu belirtildi. Yaşanan olayların hepsinin jandarmanın gözleri önünde gerçekleştiği, olay öncesi kaymakamlığa, CİMER’e, yetkili diğer kurumlara yapılan bütün ihbarlara rağmen fail maden şirketine dair herhangi bir önlem alınmadığı, yaptırım uygulanmadığı aktarılarak şöyle denildi: “Tüm bu yaşananlar iktidarın ve sermayenin kâr hırsının bir sonucudur. Bu kâr hırsıyla yıllardır ormanlarımıza, vadilerimize, suyumuza saldıran sermaye, doğamızı katlettiği gibi canlarımızı da almaktadır. AKP iktidarının talan ve yağma politikalarının bir sonucu olarak yaşam alanlarımızı yok etmek isteyen sermaye, doğayı ve yaşamı savunan köylüleri gözaltılar, tutuklamalar ve tehditlerle yıldıramadığını anlayınca doğrudan hedef gözeterek silahlı saldırılarla mücadelemizi geriletme derdindedir.”
Açıklamada 3. Havalimanını, 3. Köprüyü, Kuzey Marmara Otoyolunu açan, Kanal İstanbul Projesini dayatan, Artvin’de Cerattepe’nin kalbini söken, Akbelen’i yağmalayan, bütün Trakya’nın verimli tarım topraklarını ve ormanlarını JES’lerle, RES’lerle yok eden, maden faaliyetleri ile suları zehirleyip, sağlıklı bir çevrede yaşam hakkını, barınma hakkını yok eden çetelerin ve yağmacıların kârlarına kâr katması için bu saldırıların önünün iktidar tarafından açıldığı ifade edildi.
Doğanın, ormanların, her ağacın tek tek savunulacağının, mücadelenin hiçbir yerde eksilmeyeceğinin, aksine daha güçlü bir şekilde devam edileceğinin altı çizilirken bu mücadelenin sadece bir çevre mücadelesi olmadığı söylenerek şöyle devam edildi: “Bu aynı zamanda yoksul köylünün, işçinin, emekçinin, yani halkın onurunu, yaşamını, doğasını savunma mücadelesidir. Sermaye güçleri halkın ekmeğine, doğasına ve yaşamına göz dikmiş durumdadır. Ancak unutmamalıyız ki örgütlü bir halkı hiçbir kuvvet yenemez.” Eylem “Reşit’in Hesabı Sorulacak!” sloganıyla son buldu.
Hopa’da olduğu gibi ülkenin dört bir yanında doğa sermayeye peşkeş çekilerek katlediliyor. Kaz Dağları’ndan Aydos Ormanı’na, Phaselis’ten Salda Gölü’ne, Akbelen’den Akkuyu’ya kadar yaşadığımız coğrafyanın doğal güzelliklerine, derelerine, ormanlarına sermaye ve iktidar doymak bilmez bir iştahla çökmüş durumda. Sermayenin kârı doğanın talanı, bu talan üzerinden açılan madenlerde, inşaatlarda çalıştırılan işçilerin kanı ve canı, doğa olaylarının felaket haline gelmesi, iklim krizinin derinleşmesi, çoraklaşma pahasına büyümeye devam ediyor. Bunun karşısında duranlar ise siyasi iktidarın baskı ve zorbalığıyla sindirilmeye çalışılıyor. İktidarın her türlü desteğini arkasına almanın rahatlığı ve pervasızlığı içindeki sermaye sınıfı ise insanların üzerine ateş açarak katledecek kadar gemi azıya almış durumda. Reşit Kibar’ın katledilmesine neden olan şirket bu cinayetin ve gelişen tepkilerin ardından projeden çekildiğini açıklasa da saldırıların durmayacağı, işçi ve emekçilerin bu saldırılara karşı durabilmek için örgütlenmesi gerektiği açıktır.
Bugün doğasını savunduğu için Reşit Kibar’ı katleden, İliç’te işçileri toprak altında bırakan, grev ve direnişlerde işçileri darp ederek gözaltına alan zihniyet aynıdır ve birbirinden beslenmektedir. Bu zihniyet kâr ve rant hırsıyla yanıp tutuşan açgözlü sermayenin, iktidardaki işçi düşmanı rejimin zihniyetidir. İşçiler, emekçiler olarak bu kirli zihniyete karşı ortak bir mücadele örmekten başka çıkar yolumuz yoktur.
- TTL Grevcisi Kadınlar: “Birimiz Hepimiz, Hepimiz Birimizdik”
- DİSK, KESK, TMMOB ve TTB 1 Mayıs’ta Kadıköy’e Çağırdı
- Erlau İşçileri Sendikal Hakları İçin Mücadele Ediyor
- Esenyurt Belediyesi’nde Kayyum Yönetiminin İşten Atma Saldırısı Protesto Edildi
- Liseliler Ayakta: “Öğretmenime Dokunma!”
- Çayırhan Maden Ocağında Patlama: 2’si Ağır 14 İşçi Yaralandı
- Herkese Birinci Sınıf Sağlık Hizmeti İddiası ve Gerçekler
- Mücadelenin Gençlerinden Sokak, Slogan ve Meydan
- Eğitim Sen’den ve Üniversite Öğrencilerinden Tutukluların Serbest Bırakılması İçin Eylem
- Kuzey ve Güney: İki Sınıfın Gerçek Hikâyesi
- Boykota Destek Genişledikçe İktidarın Saldırıları Büyüyor
- Büyük İnsanlığın Safında Bir Kalem: Sabahattin Ali
- İşçi Sınıfı Tarih Bilinci Kazanırsa İlerler
- O Yılan Kapitalizmdir, Sana da Dokunur Kardeşim
- Maltepe’de Milyonlar Bir Araya Geldi
- KESK İstanbul Şubeler Platformu: “Levent Dölek Serbest Bırakılsın!”
- Kapitalist Karanlığa Karşı Mücadeleyi Büyütelim
- Eğitim Sen: Baskılar Bizi Yıldıramaz
- “Hadi Siz de Birlik Olun, Korkmayın!”
- Zenginlik ile Yoksulluk Arasındaki Uçurum!
Son Eklenenler
- Tekgıda-İş Sendikasının örgütlü olduğu Sunel Tütün, Oryantal Tütün ve TTL Tütün fabrikalarında TİS görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 1700 işçi greve çıkmıştı. İşçilerin grevi 12 Nisanda kazanımla sonuçlandı. Doruk Madencilikte çalışan...
- Gebzeli işçi, emekçi kadınlar olarak bir araya geldik ve “UİD-DER ile 1 Mayıslar” videosunu izledik. Sizlerle duygu ve düşüncelerimizi paylaşmak, tüm emekçi kadın kardeşlerimizi ortak bir mücadele duygusuyla ayağa kalkmak için 1 Mayıs’a çağırmak...
- Uçak yolculuğu yapanlar bilir. Yolculuk esnasında uçağın kabin basıncının düşmesi, oksijen seviyesinin azalması durumunda oksijen maskeleri devreye girer. Yanımızda çocuğumuz olsa böyle bir durumda çoğumuz maskeyi önce çocuğumuza takmaya çalışırız,...
- Gelsinler yoldaşlar ben hazırım/ İki satır, bir mısra şiirle hazırım/ En karanlık dönemlerde/ Ektiğim tohumlar yeter bana/ Gelsinler yoldaşlar ben hazırım
- Milli Eğitim Bakanlığının proje okul atamalarına tepkiler devam ediyor. Eğitim Sen, proje okul uygulamaları ve atamalarına karşı 18 Nisanda Cağaloğlu Anadolu Lisesi önünde basın açıklaması yaptı.
- Vezir Muhammed Nurtani… Tanıdık gelmiştir bu isim pek çoğunuza… Yine de hikâyesinin bildiğimiz kısmını bir kez daha paylaşalım sizinle: Afganistanlı göçmen işçi Vezir Muhammed Nurtani 10 Kasım 2023’te çalıştığı kaçak maden ocağında kalp krizi...
- Artık eski kuşak işçilerden sayılırım. Mücadele örgütümüz UİD-DER saflarında yaş alıp 60’a merdiven dayadığım için kendimi bahtiyar hissediyorum. İlk 1 Mayıs’a 1979 yılında, İzmir’de, ustamla birlikte katıldım. Katılım oldukça yüksekti. Kalabalıkta...
- TTL tütün işçileri, örgütlü oldukları Tekgıda-İş Sendikası ile birlikte, 41 gün önce “Bu işyerinde grev var” pankartını fabrikanın dört bir yanına asarak greve çıktılar. Grev çadırlarını fabrika önüne kurdular. Büyük çoğunluğu kadın olan işçi...
- DİSK, KESK, TMMOB ve TTB, 1 Mayıs’ı bu yıl İstanbul Kadıköy Meydanı’nda kutlama kararı aldıklarını basın açıklaması yaparak duyurdu.
- İzmir Çiğli Belediyesine bağlı Çibel’de çalışan işçiler Toplu İş Sözleşmesi (TİS) görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 17 Nisanda greve çıktı. İzmir Narlıdere Belediyesine bağlı Narbel’de de Genel-İş İzmir 4 No’lu Şube ile SODEMSEN arasında...
- İzmir’de Tekgıda-İş Sendikasının örgütlü olduğu Oryantal Tütün Paketleme (OTP), TTL Tütün ve Sunel Tütün fabrikalarında süren grevler anlaşmayla sonuçlandı. Genel-İş Sendikasında örgütlü İzmir Konak Belediyesine bağlı MER-BEL işçileri düşük ücret...
- Dünyada ve Türkiye’de olup bitenler üzerine sohbet ederken genç bir işçi kardeşimiz, “valla artık haberlere bakmıyorum, zaten benim kendi derdim başımdan aşkın” dedi. Aslında hepimizin derdi başından aşkın. Ama belki de bu nedenle çevremizdeki...
- Sömürüye başkaldırının sembolü, tüm dünya işçilerinin ortak duygularla ve taleplerle alanlara çıktığı, evrensel bir mücadele günü olan 1 Mayıs yaklaşıyor. Yüreği 1 Mayıs coşkusuyla, sınıfsız ve sömürüsüz bir dünya özlemiyle çarpan tüm işçilere selam...