Buradasınız
Kartal’da İşçiler Anlatıyor

“Ücretler Yükseltilsin, İş saatleri Kısaltılsın!” kampanyamız vesilesiyle kurduğumuz stantlarda işçi kardeşlerimizle söyleşilere de yapıyoruz. Kartal’da kurduğumuz stantta işçilerle sohbet ettik.
Günde kaç saat çalışıyorsunuz?
Kargo işçisi: Sabah 8’de iş başı yapıyorum, akşam 11.00’e kadar çalışıyorum.
Tekstil işçisi: Günde 9 saat çalışıyorum. Benim çalıştığım yerde şu an 10 kişi çalışıyor. Önceden 150 kişi çalışıyordu. Ama patron kapatıyorum demiş ve herkesi işten çıkarmış. Hiç kimse hiçbir hakkını almamış. 3 aylık maaşları içerdeymiş. Tüm hakları kalmış sonuçta. Birlik olmadığı için kimse bir şey de yapamamış.
Yoğun fazla mesai var mı, fazla mesailerin parası veriliyor mu?
Kargo işçisi: Hayır çalışmalarımız mesai sayılmıyor. Standart olarak her gün 14-15 saat çalışıyoruz.
Tekstil işçisi: Her gün zorunlu mesai var. Ücretler düşük biz de itiraz etmeden kalıyoruz. Biraz da olsa maaşlarımızı yükseltiriz diye kalıyoruz mesaiye.
Peki bu kadar işsiz varken siz 14-15 saat çalışıyorsunuz. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Kargo işçisi: Valla dediğiniz gibi, millet işsiz ben gece gündüz çalışıyorum. Bu böyle gitmez. Mücadele etmemiz gerekiyor. Turizm okudum ama kargo işçisi olarak çalışıyorum. İş yok. Mecbur ne iş olsa çalışıyoruz.
UİD-DER olarak bir kampanya yürütüyoruz. “Ücretler Yükseltilsin, İş Saatleri Kısaltılsın” sloganıyla 1 Mayıs’a hazırlanıyoruz, sizleri de aramızda görmek istiyoruz.
Kargo işçisi: Tatil yok diyorlar ama gelmek istiyorum. İzin alacağım ya da rapor, bir şekilde gelmeye çalışacağım.
Tekstil işçisi: Ben resmi tatil olduğunu bile bilmiyordum. Ama sizin afişlerinizi görmüştüm, sizi burada görünce de sevindim. Keşke ben de gelebilsem. Ama izin yok. Küçük bir yer olduğu için tek başıma gelsem beni kovarlar. Birlik olsaydık, biz de resmi tatilden faydalanıp gelirdik.
Kartal’da 1 Mayıs’a Davet
Pendik’te 1 Mayıs Standı
Son Eklenenler
- Katledilişinin 45’inci yılında Kemal Türkler’i ve lideri olduğu Maden-İş Sendikasının mücadeleci sınıf sendikacılığı anlayışını hatırlamak, belki de her zamankinden daha büyük önem taşıyor.
- Sınıf temelinde örgütlü olmak, işçi sınıfının gücüne inanmak demektir. “Bu işçiler değişmez” diyenlerin yanıldığını, İzmir’deki grev ve direnişlerde bir kez daha gördük.
- Geçtiğimiz günlerde evde bazı tadilat işleri yapmaya başladık. Eşim de ben de emekli olduğumuz için bu masraflar bütçemizin biraz üzerine çıktı. Ben de düşük limitli kredi kartımın limitini yükseltip, taksitlendirmeyle bu sorunu çözmeyi düşündüm.
- İngiltere’de işçi, emekçi ve öğrenciler, yaklaşık 22 aydır devam eden İsrail’in Gazze’deki saldırılarına karşı durmak, Filistin halkıyla uluslararası dayanışmayı büyütmek ve suç ortağı İngiltere hükümetinin barış eylemlerine yönelik baskılarını...
- Eşimiz, kardeşimiz ya da başka bir yakınımız dayanışmanın öneminin farkında olmayabilir. Eğer biz biliyorsak, bilmeyenlere sabırla öğretelim ve yol gösterelim! Unutmayalım ki işçinin işçiden başka dostu yoktur.
- Sağlık emekçileri, “Eziyet Yönetmeliği” olarak adlandırdıkları, hem sağlık emekçilerinin hem de hastaların hak kaybına uğratıldığı Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliğine karşı 16 Haziran’da İl Sağlık Müdürlüğü önünde eylem yaptı. ASM’lere 6...
- Dünya egemenlerinin emperyalist paylaşım savaşlarında ölenlerin net sayısını telgraf telleri bildirmiyor artık. Bugün sosyal medyayla, telefonlarımıza düşen bildirimlerle çok kısa bir sürede alıyoruz dünyanın başka yerlerindeki saldırıların,...
- Amasya’nın Merzifon ilçesinde bulunan, Kristal-İş Sendikasının örgütlü olduğu GM Teknik Cam fabrikasında toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 17 Temmuzda grev başladı. İzBB Belediyesinde işten atılan Belediye-İş Sendikası...
- Türk-İş’e bağlı Sağlık-İş ve KESK’e bağlı SES üyesi sosyal hizmet işçileri, 18 Temmuzda Bahçelievler Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü Ek Binası önünde ortak bir basın açıklaması düzenledi. Kamuda yürüyen toplu sözleşme süreçlerine dair gerçekleştirilen...
- Merhaba, ben İstanbul’da bir devlet hastanesinde temizlik personeli olarak çalışan bir kadın işçiyim. Bilindiği gibi senenin yarısı geride kalmasına rağmen toplu iş sözleşmemiz halâ imzalanmadı. Bu süreçte sendikalar meydanlarda mitingler yaptılar,...
- 14 Temmuz 2025 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan yasa değişikliğiyle turizm sektöründe çalışan işçilerin hafta tatili hakkı fiilen gasp edildi.
- Ne acıdır, barış sözcüğü ağzımızdan çıkar çıkmaz yüreğimizde savaşın gölgesi belirir. Gözlerimiz dolar, sesimiz titrer, mahzunlaşırız çocuklar gibi. Oysa ne güzeldir kim bilir ağzımızdan taşan gülücüklerle, yüreğimizden kopan kardeşlik türküleriyle...
- Siyasi iktidar zeytinlikleri yok edecek yeni bir torba yasayı Meclise sundu ve Temmuz sonuna kadar yürürlüğe sokmaya hazırlanıyor.