Buradasınız
Kazakistan İşçi Sınıfının Öfkesi Patladı

Emekçilerin giderek yoksullaştığı, toplumsal eşitsizliğin alıp başını gittiği, egemen sınıfın tepeden tırnağa yolsuzluğa gömüldüğü Kazakistan’da işçi sınıfının öfkesi patladı. 2022’ye girerken sıvılaştırılmış gaza (LPG) yapılan zam bardağı taşıran son damla oldu. Yılın ilk günü LPG fiyatlarının 60 tengeden 120 tengeye (Kazak para birimi) çıkarılması, emekçilerin biriken öfkesinin patlamasına neden oldu. Başlayan protesto dalgası isyana dönüşerek hızla tüm ülkeye yayıldı.
Zamlara ve artan hayat pahalılığına karşı ilk protesto, 2 Ocakta petrol işçilerinin başını çektiği Janaözen kentinde başladı ve kitleselleşerek petrol ve doğalgaz merkezi olan Aktav ve Mangıstav kentlerine sıçradı. Kısa sürede Atırau, Ural, Aktubinsk, Kostanay, Kızılorda, Nur-Sultan (Astana), Karaganda, Şimkent, Taraz ve Ekibastuz, Turkestan, Almatı kentlerine yayıldı. Böylece ülke doğudan batıya, kuzeyden güneye emekçilerin protestolarıyla sarsılmaya başladı. Protestolarda Kazakistan işçi sınıfının artan hayat pahalılığına ve yoksulluğa karşı yükselttiği talepler öne çıktı. “Ürettiğimiz gaz bizi neden ısıtmaz?” diye soran emekçiler, içinde bulundukları sefalet koşullarını, yolsuzlukları, baskı ve zorbalığı protesto ediyorlar. Böylece 2022’nin ilk günlerinde değişim ve isyan sesleri bir Orta Asya ülkesi olan Kazakistan’dan yükselmiş oldu.
Tepeden tırnağa yolsuzluğa gömülen Nazarbayev rejimi ve işçi sınıfının durumu
Ülke 30 yıldır, adını başkente isim olarak vermekten çekinmeyen Nursultan Nazarbayev diktatörlüğü altında bulunuyor. Nazarbayev 2019’da devlet başkanlığından ayrılarak yerini eski başbakan Kasım Cömert Tokayev’e bıraksa da, gerçekte Güvenlik Konseyi Başkanlığı koltuğuna oturarak ipleri elinde tutmaya devam etti. Nazarbayev 2020’de “Ulusun Lideri” unvanını alarak kendini kurtarıcı katına yükseltmek istedi. Fakat gerçek şu ki Nazarbayev yönetimi altında Kazakistan’da yolsuzluk, rüşvet, para ve mevkii üzerine kurulu kirli ilişkiler, yozlaşma ve çürüme ayyuka çıktı.
Çeşitli kliklere bölünen sermaye sınıfı, oligarklar, devlet bürokrasisi, mafya ve onların uluslararası uzantıları muazzam doğal zenginlikler üzerinde tepişirken, emekçiler giderek daha fazla yoksullaştı. 2011’de bugün de protestoların başladığı yer olan Janaözen’de işçilerin eylemine saldıran polis 16 işçiyi katletmişti. Sonraki yıllarda da işçi sınıfı üzerinde baskılar arttı ve bağımsız sendikalar kapatıldı, grev yasaklandı, sosyalist harekete göz açtırılmadı. Petrol, doğalgaz ve uranyum dâhil çeşitli madenler bakımından son derece zengin doğal kaynaklara sahip ülkenin kaynakları tepedeki bir avuç asalak ve onların aileleri tarafından yağmalanıyor. Lüks ve şatafat içinde yaşayan Kazak egemenlerin yolsuzlukları ayyuka çıktıkça işçi ve emekçilerin öfkesi de büyüyor.
İşçi sınıfının öfkesi patladı
Öfkesi nicedir biriken Kazakistan işçi sınıfının sabrını taşıran yılın ilk gününde gelen akaryakıt zamları oldu. Çoğunluğu genç işçilerden oluşan kitleler zamların geri alınması taleplerine hükümetin istifasını da eklediler. Kimi şehirlerde ordu gücüyle protestolar bastırılmaya çalışılsa da kitlelerin direnişiyle ordu geri çekilmek zorunda kaldı. Bu sırada Cumhurbaşkanı Tokayev, hükümeti görevden aldığını ve zamların geri çekileceğini açıklamak zorunda kaldı. Ancak işçiler bununla yetinmediler ve demokratik taleplerinin de karşılanmasını istediler. Siyasi parti ve sendika kurma hakkının tanınması, grev hakkının tanınması, siyasi mahkûmların serbest bırakılması, Nazarbayev rejimini temsil edenlerin görevden ayrılmasını talep ettiler, ediyorlar. Protestolarda diktatör Nazarbayev ve rejimi kastedilerek şöyle slogan atılıyor: Şal Ket (İhtiyar Git)!
Protestolar büyüyüp yayılırken, birçok kentte hükümet ve belediye binaları ele geçirildi, zorbalık rejimini temsil eden bu binalardan kimileri ateşe verildi. Eylemler sürerken, Tokayev ülke genelinde OHAL ilan etti ve sokağa çıkma yasağı getirdi. Emekçilerin birbirleriyle ve dış dünyayla ilişkisini kopartmak için internet ve cep telefonu ağları kesildi. Polis onlarca kişiyi katlederken, yüzlercesini de yaraladı. Şimdiye kadar binlerce insan gözaltına alındı. Tüm bunlarla yetinmeyen Kazak egemenleri, Rusya’nın başını çektiği Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütünü (KGAÖ) yardıma çağırdı.
Yolsuzluğa, rüşvete, baskı ve zorbalığa karşı Kazakistan’da işçi ve emekçilerinin öfkesi sert bir şekilde patlamıştır. İşçi sınıfının başlattığı grevler hızla muazzam bir gösteri dalgasına dönüşmüş, geniş emekçi kitleleri içine alarak Nazarbayev rejimini hedefe oturtmuştur. Ancak sendikaların bile yasaklandığı ülkede işçi sınıfı örgütsüzdür. Tüm ülkeyi saran isyana önderlik edecek devrimci bir işçi sınıfı örgütü yoktur. İşçi sınıfının önderliksiz olduğu koşullarda kendiliğinden gelişen eylem dalgası her türlü manipülasyona açık hale gelmektedir. Egemen sınıf içindeki klikler ve uluslararası güçler, patlayan isyanı kendi çıkarlarının kaldıracına dönüştürmeye çalışıyorlar. Nitekim hem Kazak yönetimi hem de Rusya derhal emekçilerin isyanını “dış güçlerin oyunu” olarak damgalamış, eylemlere katılanları “dış güçlerin maşası” ve “terörist” olmakla itham etmeye başlamıştır. Ardından da Rus tankları ve askerleri “huzuru sağlamak” adı altında ülkeye girmiştir.
Kazakistan eski bir SSCB ülkesi olduğu için birçok yönden Rusya ile derin ilişkilere sahiptir. Ancak ülkede ABD, İngiltere, Fransa, Kanada, İtalya, Çin vb. şirketlerin önemli yatırımları var. Batılı petrol ve maden şirketleri birçok kentte petrol ve gaz çıkartıyor. Çin ve Rusya ile komşu olan ülke, Çin’in Kuşak ve Yol projesinin de ana geçiş güzergâhında bulunuyor. Batılı ülkeler nüfuzlarını daha fazla arttırmak isterken, Rusya ve Çin onları frenlemeye ve kendi etkilerini arttırmaya çalışıyorlar. Yani muazzam doğal kaynaklar üzerinde yer alan ülkede egemen sınıfın çeşitli kesimleri (klikler) tepişirken, uluslararası güçler de bu klikler üzerinden kendilerine yer açmaya çalışıyorlar. Tüm bunlar, işçi sınıfının sermaye düzenine karşı kendi bağımsız devrimci politikası ve örgütleriyle harekete geçmesinin şart olduğunu gösteriyor.
2022’ye girerken İşçi Dayanışması’nda şöyle yazmıştık: “Kapitalizm, toplumsal eşitsizliği ve çelişkileri her geçen gün yeni zirvelere çıkartıyor. İşte bu eşitsizlik tüm dünyada isyan fırtınalarının esmesine neden oluyor. Bu sistem insanın, bilim ve teknolojinin bugünkü gelişmişlik düzeyine ters düşüyor. İnsanlık, tarihin en büyük dönemeç noktasına gelmiş, bir eşikte bekliyor. Ancak insanlık gelip durduğu dönemeci alamadığı için teknoloji ve üretici güçler kapitalist efendilerin elinde yıkıcı bir güce, bir kâbusa dönüşüyor. İşte bu yüzden dünya işçi sınıfının tahammül sınırları daralıyor, öfkesi artıyor. Önümüzdeki yıllarda da emekçiler işsizliğe, açlık ve yoksulluğa, kapitalist sömürüye, baskı ve yasaklara karşı dünya meydanlarını doldurmaya devam edecek! Yani isyan fırtınası büyüyerek devam edecek!” [1] Nitekim Kazakistan’daki isyan bu öngörümüzü derhal doğrulamış oldu. Egemenler ne yaparlarsa yapsınlar işçi sınıfının kapitalizme karşı isyanını engelleyemeyecekler. İsyan edip ayağa kalkan işçi sınıfı örgütlü bir güç haline gelmesi gerektiğini de eninde sonunda öğrenecektir. İşçi sınıfı devrimci örgütlü bir güce ve önderliğe kavuştuğunda, işte o zaman kapitalizmi yerle bir edecektir!
[1] Emekçilerin İsyan Fırtınası Durmadı, Esmeye Devam Edecek!, İşçi Dayanışması, No: 165
- Fransa’da İşçi Sınıfı Macron’a Meydan Okuyor!
- İran’da Kız Öğrencilerin Zehirlenmesi Bize Neyi Gösteriyor?
- Fransa İşçi Sınıfı Ayakta: Geri Adım Atmayacağız!
- İngiltere’de Kitlesel Grev ve Eylemlerle İşçilerin Mücadelesi Sürüyor!
- 8 Mart’ta Dünya Meydanları İsyan Meydanlarına Dönüştü!
- Fransa’da Yeniden Genel Grev
- Almanya’da “Uyarı Grevleri” Devam Ediyor
- Japonya ve Kore Demiryolu İşçileri “Savaşa Hayır” Diyor
- Japonya’da Savaşa ve Nükleer Silahlanmaya Karşı Mücadele Büyüyor
- Tunus ve Almanya’da İşçi Eylemleri
- Japonya’nın Savaş Hazırlıkları Çiftçileri Vurdu
- İspanya’da Yüz Binler Haykırdı: Sağlık Temel İnsan Hakkıdır!
- Fransa’da Milyonlar Yine Meydanlarda!
- İngiltere’de 500 Bin İşçi Grevde!
- Fransa’da Milyonlar Ayakta!
- Peru: Emekçilerin İsyanı Büyüyor!
- Venezuela: İşçiler Sefalet Koşullarını Kabul Etmiyor
- Fransa: Fırın İşçileri Artan Enerji Fiyatlarına Karşı Sokaklarda!
- Milyonlar İsyanda, Milyonlar Meydanlarda!
- Perulu Emekçilerin Mücadelesi Sürüyor!
Son Eklenenler
- Fransa işçi sınıfı Macron hükümetinin emeklilik yaşını 64’e çıkarmasına genel grevlerle karşı koymaya devam ediyor. Ülkede, 23 Marttan sonra 28 Martta da milyonlarca işçinin katıldığı grevler gerçekleştirildi. Böylelikle Fransa işçi sınıfı Ocak...
- 27 Martta Almanya’da son yılların en büyük grevi yaşandı. Havaalanları, demiryolları, limanlar tramvay, otobüs ve metrolar 24 saat boyunca çalışmadı. Ulaşım ve kamu hizmetleri durdu. Grev alanlarında mitingler, gösteriler yapıldı.
- Çalışma koşullarının düzeltilmesi, baskıların son bulması ve ücretlerine yüzde 25 oranında zam yapılması talebiyle direnişte olan Mata Otomotiv işçileri, direnişlerinin 30. gününde Ankara’daydı. Birleşik Metal-İş Sendikası Genel Başkanı Adnan...
- Ben Güneş, 17 yaşındayım. Nasıl başlamam gerektiğini bilmiyorum. Burası artık Hatay diyebileceğim bir yer değil, benim alıştığım Hatay değil. Çok garip bir şey, doğup büyüdüğüm yerin böyle yıkılışını görmek… Bunu yaşayacağımızı düşünmedim hiç. Tabii...
- İstanbul/Tuzla’da bulunan Mata Otomotiv işçileri, 27 Martta Ankara’ya yürümek üzere İstanbul Endüstri ve Ticaret Serbest Bölgesinde toplandılar. Daha insani koşullarda çalışmak isteyen ve haklı taleplerini duyurmak için Ankara’ya yürümek isteyen...
- Mata Otomotiv’de 27 Şubatta üretimi durduran 1000 işçi, hakları için 27 Martta Ankara’ya yürüyor. Mata işçileri, iş güvenliği önlemlerinin alınması, yönetim ve amirlerin uyguladığı baskının son bulması ve yüzde 20 ek zam yapılması için işten kaçınma...
- Tıpkı depremden önce olduğu gibi depremden sonra da devlet yetkilileri sorumluluklarından kaçmaya devam ediyorlar. Hatta umursamazlıkta adeta birbirleriyle yarış halindeler! İlk imdada koşanın devlet olmasını bekleyen depremzedeler hayal kırıklığına...
- Depremzede emekçiler bu kış günlerinde sıcak bir yuvadan yoksunlar. Çoğunun giyecek doğru düzgün bir kıyafeti ya da belki sarılacak bir battaniyesi yok. Çocukların ayaklarında ayakkabıları yok. Kimisi sıcak bir çorbadan yoksun. Deprem bölgesinde...
- DİSK/Birleşik Metal-İş Sendikası tarafından Cengiz Holding binası önünde direnişçi işçilerle birlikte kitlesel bir basın açıklaması gerçekleştirildi. Satera Elektrik işçilerine direnişteki Mata işçileri ile MKS işçileri de destek verdi. Eyleme DİSK’...
- İran’da kız çocuklarının eğitim gördüğü okullarda 30 Kasım 2022 tarihinden beri zehirlenme vakaları görülüyor. İlk olarak Şiilerin kutsal saydığı Kum kentinde bulunan Kum Kız Sanat Okulunda görülen zehirlenme vakası, kısa sürede diğer okullarda da...
- Depremin üzerinden haftalar geçti ama ihmaller, keyfi tutumlar, umursamazlık, akıl almaz söylemler depremin sonuçlarını felakete çevirdi. Erdoğan depremin üçüncü gününde deprem bölgesine korumalarının da içinde bulunduğu upuzun bir konvoyla gitti. O...
- Belediye-İş üyesi Avcılar Belediye işçileri İstanbul Avcılar Havuz meydanında basın açıklaması gerçekleştirdiler. Eyleme Belediye-İş Sendikasından şube yöneticileri ve temsilciler, demokratik kitle örgütleri, emekten yana partiler ve UİD-DER katıldı.
- Fransa’da Macron hükümetinin emeklilik hakkına yönelik saldırısı işçi sınıfını bir kez daha ayağa kaldırdı. Hükümet emeklilik yaşını 62’den 64’e çıkarmak istedi ancak işçi sınıfı bu saldırıya grevlerle, milyonları bulan protesto gösterileriyle...