Buradasınız
KESK’ten Valilik Önünde Eylem
Darbe girişiminden sonra çıkarılan kanun hükmünde kararnameler ile çeşitli sektörlerden on binlerce kişi görevinden ihraç edildi. Eğitim emekçileri KHK’lardan nasiplerini fazlasıyla aldı. 28 bin 163 eğitim emekçisi 1 Eylül’de kamu görevinden ihraç edildi. Son olarak da 8 Eylül’de 11 bin 285 öğretmen, terörle ilişkili oldukları gerekçesiyle açığa alındı. Bu durum üzerine KESK’e bağlı Eğitim-Sen üyeleri Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde eylemler organize ederek AKP’nin politikalarını protesto ettiler.
9 Eylül’de İstanbul Valiliği önünde gerçekleştirilen eyleme çok sayıda kamu emekçisi katıldı. “Vardık Varız, Var Olacağız, Cadı Avına Son!” pankartının taşındığı eylemde “OHAL’e Hayır, Cadı Avına Son”, “Çalmadık Çırpmadık Kandırılmadık”, “Ne Darbe Ne OHAL, Demokratik Türkiye”, “Gözaltılar, Soruşturmalar, Baskılar Bizi Yıldıramaz”, “Faşizme Teslim Olmayacağız!” sloganları atıldı. Daha sonra oturma eylemi gerçekleştirildi. .
Oturma eyleminin ardından söz alan Haber-Sen Genel Başkanı Cemalettin Yüksel öğretmenlerin ve kamu emekçilerinin yıllardır barış istedikleri için, darbelere karşı çıktıkları için, iş güvencesi istedikleri için bu saldırılarla karşılaştıklarını ifade etti. Dersim’de öğretmenlerin yarısının açığa alındığını belirten Yüksel, hükümetin kimlik siyaseti yaptığını dile getirdi. Yüksel, sözlerini “mücadele etmeye devam edeceğiz!” diyerek sonlandırdı. .
Yüksel’in konuşmasının ardından basın metnini KESK İstanbul Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Eğitim-Sen 8 No’lu Şube Başkanı Sevtap Akdağ okudu. Akdağ, yıllardır eğitimin dinselleştirilmesine ve ticarileştirilmesine direnen, laik-bilimsel eğitimi savunan, emek, barış ve demokrasi mücadelesi yürüten eğitim emekçilerinden siyasi iktidarın intikam alır gibi hareket ettiğini ifade etti. Akdağ, sözlerine şöyle devam etti: “Hükümet, yandaş medya ve yandaş sendikanın işbirliği ile oluşturulan algı operasyonu, açıkça iftira niteliği taşıyan suçlama ve hedef göstermeler sonucunda gerçekleştirilen açığa almalar, açık bir yargısız infazdır ve hiçbir yasal hukuki dayanağı yoktur.” Hükümetin eğitime yönelik bu darbesinin, sadece eğitim emekçilerini değil; öğretmeni, öğrencisi ve velisiyle tüm toplumu yakından ilgilendirdiğini söyleyen Akdağ, sözlerini şöyle noktaladı: “Nereden ve kimden gelirse gelsin örgütlü mücadelemizi hedef alan, her türlü yasa dışı girişim ve saldırının karşısında hukuksal ve örgütlü mücadeleden vazgeçmeyeceğimiz bilinmelidir. Tüm emek ve demokrasi güçlerini her türlü baskıya rağmen siyasi iktidara değil, halka hizmet eden; emek, demokrasi ve barış mücadelesinde asla geri adım atmayan eğitim emekçileriyle dayanışmaya çağırıyoruz!” .
Konuşmaların ardından eylem sloganlarla son buldu.
Acılar ve Sevinçlere Dair
Sendika mısın İşveren mi?
Son Eklenenler
- Türkiye’de seçimler öncesinde çok sayıda emekli eylemi gerçekleşti. Emeklilerin yaşadığı sorunların sandığa yansıyarak yerel seçimleri etkilediği herkesin malumu… Sorunlarımız bitmedi ve seçim sonrasında da emekliler olarak taleplerimizi haykırmaya...
- Merhaba dostlar; bizler İstanbul’dan bir grup öğretmeniz. 1 Mayıs’a yaklaşırken duygularımızı siz işçi kardeşlerimizle paylaşmak istedik. Öncelikle her sene olduğu gibi bu sene de 1 Mayıs coşkusunu haftalar, aylar öncesinden hissetmeye başladık. O...
- Öz Gıda-İş Sendikasında örgütlü işçilerin 7 Marttan beri grevde olduğu Abalıoğlu Lezita fabrikasında 16 Nisanda jandarma işçileri ve sendikacıları darp etti ve ters kelepçeyle gözaltına aldı. Yaralanan 8 işçi hastaneye kaldırıldı. İzmir Kemalpaşa’da...
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...
- Hepimiz artan hayat pahalılığından şikâyet ediyoruz. Geçimimizi sağlamakta, ay sonunu getirmekte zorlanıyoruz. Çarşı-pazarda, marketlerde hep aynı sohbeti yapıyor, aynı dertten yakınıyoruz: Hayat çok pahalı! Çoğumuz için tatil yapmak, hafta sonu...
- İsrail’in Gazze’ye saldırıları altıncı ayını geride bırakırken altı aydır meydanları dolduran İngiltereli işçi ve emekçiler “acil ve kalıcı ateşkes” ve “İsrail’e silah satışının sonlandırılması” talepleriyle bir kez daha meydanlara çıktı. 13 Nisanda...
- Otuz yıl boyunca kesintisiz çalışmış, ücreti daha cebine girmeden SGK primleri ve vergileri kesilmiş, EYT’li emekli bir işçiyim. 2024 yılı Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından emekliler yılı ilan edildi ama emekliler sefalet içinde yaşamaya mahkûm...
- Ezilenlerin safında mücadele eden, şiirlerini ve oyunlarını işçi sınıfına adayan Bertolt Brecht, “Yarının Büyüklerine Şiirler” kitabında, beşiğinin başucunda oğluna seslenen bir ananın ninnisine yer verir. Geçmişten bugüne ninniler, çocukların...
- Sevgili işçi kardeşlerim, hepinize merhaba. Bu mektubumda sizlerle sözü eğip bükmeden konuşmak ve gerçekler üzerine hasbihal etmek istiyorum. Yani gerçekleri olduğu gibi konuşalım. Biliyorum ki kursağınıza giren her lokmayı alın teriniz, elinizin...