Buradasınız
Köle İbrahim Tuhaf Konuşmaya Devam Ediyor
Sarıgazi’den bir işçi

UİD-DER İşçi Tiyatrosu’nun hazırladığı Köle İbrahim Tuhaf Konuşuyor adlı oyunun, ikinci temsili 3 Haziranda Sarıgazi temsilciliğimizde gerçekleşti. Oyuna gelen işçiler, onların aileleri, öğrenci kardeşlerimiz oyunu büyük bir keyifle izlediler. Bizleri Mısır’daki kölelik dönemine götüren oyun, her ne olursa olsun baskının ve zorbalığın olduğu yerde mücadelenin de filizleneceğini, ezilenlerin bir araya gelip isyan edebileceğini gösteriyor.
Oyun İbrahim’in kafasına taş düşmesiyle başlıyor. İbrahim, geçirdiği sarsıntıyla zamanda yolculuk yapar. Bu yolculuk, aslında sınıf mücadelesinin kimi zaman ilerlediği kimi zaman gerilediği tarihte bir yolculuktur. İbrahim, milenyum çağında örgütlü ve bilinçli bir işçi olarak patronlar sınıfına karşı mücadeleyi yükselten, UİD-DER’in çalışmalarına katılan bir işçidir. Öğrendiklerini, hayata bakışını kölelik dönemindeki Mısır’a taşır. İnsanın insanı sömürmediği, sınıfların olmadığı bir dünyaya duyduğu özlemi anlatır. Sözleri o kadar tuhaf gelir ki ilk başta anlaşılmaz. Ama İbrahim’in söylediği her söz, kölelerin kalbine işler ve bu sözler hem fikre hem de eyleme dönüşür. Fikir ve eylem bir bütün haline gelir. Köleler zalim firavunların iktidarına karşı ayaklanırlar.
Firavunlar için saraylar inşa etmeyeceklerini, ekip biçmeyeceklerini, kıymetli kumaşları dokumayacaklarını, kilerleri doldurmayacaklarını haykırırlar. Firavun, kölelerin isyan etmesi üzerine çareyi kaçmakta bulur. Köleler isyan etmiş ve firavunu tahtından etmişlerdir. İbrahim’in kafasına bu sefer bir taş daha düşer. Düşen taşla İbrahim yeniden eski, korkak halini alır. Diğer köleler tüm bu olanlara şaşırır. Ama yüreklerine mücadelenin tohumları bir kez atılmıştır. Gördüklerinin rüya olup olmadığını düşünürken perdeye Hüsnü Mübarek Firavun’unu deviren Mısır halkının görüntüleri yansır.
Oyunu izleyen işçiler, İbrahim’in kafasına düşen ve onu bir anda uyandıran taşın, her işçinin kafasına düşmesi gerektiğini söylediler. Bugün de firavunların olduğunu ve haksızlıklara karşı boyun eğmemek gerektiğini belirttiler. İşçilerin istedikleri tüm güzellikleri, yine işçilerin gerçekleştirebileceğini söyleyerek oyunun hazırlanmasından sergilenmesine kadar emeği geçen tüm dostlarımıza teşekkürlerini ilettiler.
Son Eklenenler
- Sevgili işçi kardeşlerim, Tavşan korktuğu için kaçmaz, kaçtığı için korkar. Patronlar ve onların devleti de işçi sınıfının örgütlü gücünden ölümüne korktukları için saldırıyorlar. Örgütlü değilken bile bu kadar korkuyorlarsa, bir de işçi sınıfı...
- İngiltere’de işçi ve emekçiler, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırıma karşı her Cumartesi günü yüz binler olup meydanlara çıkıyorlar. Ulusal Demiryolu, Denizcilik ve Ulaştırma İşçileri Sendikası (RMT), bu eylemlere geniş katılım sağlıyor. UİD-DER,...
- Otobüs yolculuğunda 81 yaşında Menemenli bir Yörük amca ile tanıştım. O yaşında hâlâ kâğıt toplayarak geçimini sağlamaya çalıştığını anlattı. Çocukları olmamış. Eşinin küçük tarlalarının işlerinin dışında çalışmasına karşı çıkmış. “Benim kazandığım...
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimler sonrası CHP yönetimindeki İzmir Çiğli Belediyesi, bütçe yok diyerek 146 işçiyi işten attı. Verilen kararlı mücadelenin sonucunda 50 işçinin işe iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 yıldır mücadele eden ve verilen sözlere...
- KESK Ankara Şubeler Platformu basın açıklaması yaparak Sayıştay’ın giyim yardımı ücretinin çalışanlardan geriye dönük olarak talep edilmesini protesto etti. Tüm Emeklilerin Sendikası, Türkiye genelinde düzenlediği eylemlerle düşük ücretlerle...
- İspanya’nın başkenti Madrid’de 25 Mayıs Pazar günü on binlerce emekçi sağlıktaki özelleştirme politikalarına karşı sokakları doldurdu. Kamu sağlık hizmetlerinin yıllardır sistematik olarak ortadan kaldırıldığını belirten sağlık işçileri ve emekçiler...
- Tren yolculuğumda, karşı koltukta cam kenarında oturan bir kadın dikkatimi çekti. Yüz çizgileri 50 yaşında gibiydi ama yaşı 38’miş. Eşini Soma’daki katliamda kaybetmiş bir madenci eşiydi. Manisa’da bir gıda fabrikasında çalışıyor, Soma’da çocukları...
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...
- 2012 yılının Mayıs ayıydı. UİD-DER’in kış ayları boyunca sürdürdüğü “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz” kampanyasında 62 bin imza toplanmıştı. UİD-DER’li işçiler, o dönemde milletvekili olan Sırrı Süreyya Önder ile beraber Meclis’te yapılan...
- Ruhen ve zihnen sağlıklı bir insan haksızlığa uğradığında, zulme tanık olduğunda rahatsız olur, bunu dile getirme, itiraz etme, tepkisini ortaya koyma ihtiyacı duyar. Normal koşullarda bu haksızlığın giderilmesini sağlamak ister. Gücü yetiyorsa bunu...
- Kapitalizm öyle bir ekonomik ve toplumsal düzendir ki insanların vefa, bağlılık, sevgi gibi duygularını bile istismar eder, tüketimi kışkırtmak için kullanır. Bunu öyle bir sinsilikle yapar ki normal koşullarda uzak durmamız gerektiğini düşündüğümüz...
- Geçtiğimiz günlerde bir marketin önünde, lise öğrencisi bir gencin beş market çalışanı tarafından depoya sürüklenmeye çalışıldığını gördüm. Müdahale ettim. Genç, iki parfüm çaldığını itiraf etti. Korkmuştu, gözleri büyümüştü. Market çalışanlarından...