Buradasınız
Korkumu UİD-DER ile Yendim
1 Mayıs Mahallesi’nden bir kadın işçi
Merhaba dostlar! Ben bu sene ilk defa 1 Mayıs’ta alanlara çıktım. Daha önce 1 Mayıs’ı sadece sendikaların, örgütlü grupların kutlaması gereken bir gün sanırdım. Bu kurumların içinde olmadığım için de 1 Mayıs’a gidemeyeceğimi düşünürdüm. 1 Mayıs’ın tüm dünyadaki işçi sınıfının birlik, mücadele ve dayanışma günü olduğunu bilmiyordum. Bu nedenle de 1 Mayıs’ı bir işçi olarak kendime ait bir gün gibi hissetmemiştim. Ta ki UİD-DER ile tanışana kadar... Bana bir kişinin, bir sesin bile işçi sınıfı için büyük önem taşıdığını anlattılar. Haklarımızı gasp edenlere karşı alanlarda diğer işçilerle beraber olmanın ne kadar önemli, anlamlı olduğunu UİD-DER ile öğrendim.
1 Mayıs sabahı benim için bayram sabahı gibiydi. Hani çocukken heyecandan uyuyamadığımız bayram günleri gibi... Heyecan olduğu kadar korku da taşıyordum içimde. Her yerde patlayan bombalar, hakkını arayan insanlara karşı devlet güçlerinin yaptığı saldırılar benim de 1 Mayıs alanında olmamam için geçerli nedenler olabilirdi tam da egemenlerin yapmak istediği gibi.
Devlet ve patronlar, ülkenin içinde bulunduğu durumun, savaş politikalarının oluşturduğu kaos ortamında tepki göstermelerini engellemek için korku ve panikle insanları sindirmeye çalışıyorlar. Yanı başımızda bir savaş var ve bunun etkilerini bizler de yaşıyoruz. Kölelik büroları, kıdem tazminatının kaldırılması gibi haklarımıza dönük saldırılar sürekli artıyor. Geçmişte işçi kardeşlerimizin canları pahasına kazandığı ve bizlere miras bıraktığı haklarımız şimdi teker teker elimizden alınmak isteniyor. Karşılarında bir tepki görmedikçe de saldırılarına devam edecek, durmayacaklar.
İşte bu 1 Mayıs’ta alanlarda olmak bu nedenlerle çok daha önemliydi. Neden daha önce 1 Mayıs’a katılmadığımın cevabı çok da zor değil: Örgütsüzlük! Örgütlü olmadığın sürece teksin, güçsüzsün, yalnızsın. Aslında en büyük sorun da işçi sınıfı olarak örgütsüz oluşumuz ve bir sınıf olduğumuzun bilincinde olmayışımız, kendi gücümüzün farkına varmayışımız. Her şeyi üreten biz, emek veren biz, gece gündüz çalışan bizken, bu kadar büyük işleri başarırken neden güçsüz olduğumuza inanıyoruz? O bizi korkutanlar, bir arada olmamızı engellemeye çalışanlar aslında bizlerin emeği, alın teri olmadan kocaman bir hiçtirler.
Başta da söylediğim gibi benim de korkularım vardı ve bunlar 1 Mayıs’a gitmemem için geçerli nedenler olabilirdi, ta ki UİD-DER ile tanışana kadar. UİD-DER candan, gönüllü, cesur işçilerin bir arada olduğu büyük bir aile. 1 Mayıs’ın önemini, alanlarda olmamızın, taleplerimizi örgütlü bir şekilde haykırmamızın neden önemli olduğunu bu büyük aileden öğrendim. Haklarımıza yönelik saldırılara şimdi tepki göstermezsek son hak kırıntımıza varana kadar her şeyi birer birer ellerimizden alacaklarını anlattılar. Bu nedenlerle 1 Mayıs kortejinde UİD-DER ile beraber yürüdüm. Alanda içimdeki korkudan eser kalmamıştı. Kendimi hiç bu kadar güçlü hissetmemiştim. Tanımadığım birçok işçiyle beraber aynı talepleri haykırıyorduk. UİD-DER’in disiplini, kendinden emin bir şekilde taleplerini dile getirmesi, işçi sınıfının en can yakıcı sorunlarını gündem yapması beni çok etkiledi. Keşke daha önce UİD-DER ile tanışmış olsaydım diye düşündüm. UİD-DER’den öğrendiklerimi çevreme ben de aktaracağım ve seneye 1 Mayıs kortejine kendim dışında işçileri de katmaya çalışacağım. UİD-DER’in ve işçi sınıfı mücadelesinin çoğalarak artması için mücadele eden bu ailenin bir parçası olacağım.
En Mühim Mesele
Son Eklenenler
- Mersin’in Gülnar ilçesinde yapımı devam eden Akkuyu Nükleer Santrali şantiyesinde çalışan işçiler Ocak ve Şubat ayı ücretleri ödenmediği için 27 Martta iş bıraktı. Santralin Türkiye tarafının genel yüklenici firması IC İçtaş bünyesinde çalışan...
- Özak Tekstil işçileri sendika değiştirme hakkını kullanarak BİRTEK-SEN’de örgütlendikleri için patronun işten atma saldırısıyla karşılaşmış ve 27 Kasımda direnişe geçmişlerdi. Tüm baskı ve engellemelere rağmen sendikalarıyla birlikte mücadeleyi...
- Bayburt Grup’a bağlı Agrobay Seracılık’ta çalışan işçiler Tarım-Sen’e üye oldukları için tazminatları ve 2 aylık maaşları ödenmeden işten atılmışlardı. 22 Ağustosta direnişe geçen işçiler patronun yalanlarına, jandarma saldırısına, defalarca...
- İşçilerin, patronların saldırılarına karşı mücadelesi sürüyor, bu mücadelelerin bir kısmı anlamlı kazanımlarla sonuçlanıyor. Sendika düşmanlığına karşı direnişe geçen RC Endüstri işçileri patrona geri adım attırdı. Direnişin 20. gününde üretimi...
- Sermayelerini büyütmeyi her şeyin önüne koyan patronlar sınıfı dünyanın dört bir yanında iş güvenliği önlemlerini almayarak, doğayı tahrip edip felaketlerin önünü açarak işçilerin canını almaya devam ediyor. Türkiye’de ve dünyada depremlerde,...
- İtalya İşçi Sendikası UIL ülkede giderek artan iş cinayetlerine karşı 19 Martta Roma’da protesto gösterisi düzenledi. Sendika öncülüğünde yapılan eylemde giderek artan işçi ölümleri protesto edildi. İş güvenliği önlemlerinin alınmamasının işçilerin...
- Sorunlarımız giderek artıyor. Çevremde pek çok insandan “hiçbir şey değişmiyor” cümlesini duyuyorum. Onlara soruyorum: “Peki, değişmesi için sen ne yapıyorsun?” Herkes çözümü birbirinden bekliyor, sonra da “neden böyle” diye şikâyet ediyor. Sonuç...
- Hak gasplarına karşı işçilerin, emekçi kadınların ve emeklilerin hak arayışı sürüyor. Çeşitli işkollarından işçiler İzmir’den Manisa’ya, İstanbul’dan Ankara’ya kadar direnişlerle, yürüyüşlerle, basın açıklamalarıyla seslerini yükseltiyor.
- Başlıktaki sorunun cevabı aslında çok basit: kim karıştırıyorsa onun işine gelir doğal olarak. Çalışmakta olduğum işyeri ağır sanayi… Genç işçilerin yanı sıra çocuk ve yaşlı emeği sömürüsü de katmerli olarak yaşanıyor. Ücretlerin çevredeki...
- Türkiye’de mevcut siyasi iktidar, pek çok alanda politika değiştirdi, iç ve dış politikalarında keskin zikzaklar çizdi, defalarca doğrultu değiştirdi. Fakat doğrultusunu hiç değiştirmediği, istikrarını hep koruduğu bir alan var: Emek politikaları!
- Binlerce yıl önce atalarımızın avlanmak için kullandığı bumerang, atıldığı noktaya geri dönmesiyle bilinir. Bumerangın bu özelliğine atıfla, kişinin gösterdiği tutum ve davranışların sonuçlarının eninde sonunda kendisine geri dönüşü olacağını...
- Bursa’nın Gemlik ilçesinde faaliyet gösteren Borusan Lojistik A.Ş’de Liman-İş Sendikası’na üye olan 4 işçi işten çıkarıldı. Sendikalaştıkları için işten atılan işçilerin geri alınması ve sendikal baskılara son verilmesi talebiyle 21 Martta fabrika...
- Her işçinin belki bir tesadüf neticesinde ve o güne değin ilk kez duyduğu, duyduğunda da “işte aradığım cevap buydu” dediği sözler vardır. Sınıf temelinde örgütlü işçiler buna “kulağına kar suyu kaçırmak” da derler. Benim kulağıma kar suyunu kaçıran...