Buradasınız
Kutlu 1 Mayısımız!
Başakşehir’den bir kadın işçi

İşçi sınıfı olarak haklı taleplerimiz ve sınıfımızın gücü burjuva sınıfını tedirgin ediyor. Bu sebepten ötürü işçi sınıfının birleşik gücünü 1 Mayıs’larda görmek istemiyorlar. Biz ise git gide ağırlaşan koşullar altında UİD-DER bayraklarını göklere yükselterek 1 Mayıs’ı şanına yakışır bir şekilde coşkuyla kutladık. İlk defa 1 Mayıs yürüyüşüne katılan biri olarak mücadelenin kutsallığını hissettim. Varlığımızı, taleplerimizi sloganlarla, şarkılarla, türkülerle haykırdım. 1 Mayıs alanlarda hiç bulunmamıştım. Büyük bir kayıpmış benim için, o gün bunu anladım. İşçi oluşum ve sınıf tarihim hakkında her zaman çok şey öğrendiğim UİD-DER, bu sefer de 1 Mayıs’ın güzelliğini gösterdi bana.
Medya 1 Mayıs’ı her zaman olaylı gösterdiği için bıraktığı izlenim kötü yönde oluyor. Bu nedenle insanlar 1 Mayıs’a katılmaya çekiniyorlar. Ancak şunu bilmeliyiz; korkarak veya susarak hiçbir şey elde edemeyiz. Gerçekleri görmek istiyorsak bizi korkutmaya ve sindirmeye çalıştıkları zaman teslim olmamalıyız, gerçekleri aramalıyız. Bu nedenle 1 Mayıs’tan korkmamak gerek. Haklı ve doğru olanı savunduğumuz için gerçekler çarpıtılacaktır her zaman. Mücadelenin ve örgütlülüğün önemi burada başlıyor. Bilmeliyiz ki her sınıf kendi çıkarını düşünecektir. Yapılan haberler yandaş medya aracılığı ile yapılıyor. Yani bize yansıyanlar aslında bizi sindirmek amacıyla yapılan haberlerdir. Onların yerine işçi sınıfının çıkarlarını savunan ve doğru bilgi veren haber kaynağımız İşçi Dayanışması bu konuda bize ihtiyacımız olan bilgileri aktarıyor. 1 Mayıs’ta alanlarda yaptığımız her şey işçi sınıfı adınaydı. Oldukça coşkulu, gururlu ve mutluyduk. İlk 1 Mayıs yürüyüşümü UİD-DER ile yaşadığım için ayrıca mutluyum. Çünkü alana gitmek için bindiğimiz arabada başlayan disiplin yürüyüşün sonuna kadar devam etti. Bu düzenli oluşan yürüyüş aslında başka bir mesaj daha verdi: Birbirine uyum sağlayan, düzenli, disiplinli ve mücadeleci bir işçi örgütü…
Bu coşkuyu hâlâ yaşamayan diğer işçi kardeşlerimize 1 Mayıs’ın bir bayram olduğunu hatırlatmak isterim. Emeğin, alın terinin, çalışan, üreten işçi sınıfının bayramı. Ve her 1 Mayıs’ımız kutlu olacak, yürekten inanıyorum.
1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye Devam!
1 Mayıs’ta Gururluyduk
Son Eklenenler
- İzmir’den İstanbul’a belediye çalışanları, ücretlerinin geç veya eksik ödenmesi, tazminatlarının ve yan haklarının ödenmemesi nedeniyle çeşitli eylemler yapıyor. Evlerini geçindirmekte zorlanan emekçiler, alacaklarının bir an önce ödenmesini talep...
- 600 bin kamu işçisini ilgilendiren Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü (KÇP) süreci, kamu işçilerinin taleplerinin görmezden gelinerek sefalet zammına imza atılmasıyla sonuçlandı. Harb-İş İstanbul Şube Başkanı Murat Yalçınkaya ile Kartal...
- Grev yerindeki bir sohbet sırasında bir işçi kardeşimiz çocuğunun aşçılık bölümünü seçtiğini anlatırken bu durumun onu üzdüğünü şu sözlerle dile getirmişti: “Biz istedik ki bizim gibi işçi olmasın, mühendis olsun, doktor olsun, ezilmesin. Ama olmadı...
- Biz Gebze’den bir grup UİD-DER’li işçi olarak Omsa Metal direnişini ziyaret ettik. Direnişçi işçilerle sorunlarımız üzerine sohbet ettik.
- Kapitalist sistemin tarihsel krizi, siyasi iktidarın sermaye sınıfının çıkarlarına göre yürüttüğü politikalar biz emekçileri derinden etkiliyor. Açlık sınırı altında kalan sefalet ücretlerine mahkûm edilmiş durumdayız. Bizler insanız, sadece...
- Metal işkolunda grup toplu iş sözleşmesi yaklaşıyor. Bu sözleşme MESS ve metal işkolunda örgütlü bulunan Birleşik Metal-İş, Türk Metal ve Çelik-İş sendikaları arasında gerçekleşecek. Biz işçiler bir araya geldiğimizde futbol üzerine konuşur, sohbet...
- BM destekli Entegre Gıda Güvenliği Aşaması Sınıflandırması (IPC), Gazze’de yaklaşık 500 bin kişinin yaşadığı yerleşim bölgesinde kıtlık ilan etti. Gazze’de açlıktan ölenlerin sayısı her geçen gün artıyor. İsrail’in uyguladığı bu soykırımı protesto...
- Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu, taleplerini iletmek için 22 Ağustosta konfederasyon genel merkez binası önünde toplanarak Cumhurbaşkanlığına yürümek istedi. Kamu emekçilerinin yürüyüşü polis tarafından engellendi. Emekçiler sendika binası önünde...
- Hatay’dan İstanbul’a emekçiler rant uğruna evlerinden, tarım arazilerinden, geçim kaynaklarından ediliyorlar. Hatay Samandağ’da gece vakti alınan acele kamulaştırma kararıyla arazilerine giren ve narenciye ağaçlarını söken iş makinelerini durduran...
- Türkiye’de sayıları 16 milyona yaklaşan emeklilerin büyük bölümü, açlık sınırının altında maaşlarla yaşamaya çalışıyor. Yaşlılık dönemlerini huzur içinde geçirmesi gereken emekliler; temel ihtiyaçlarını karşılayamıyor, kiralarını ödeyemiyor,...
- Jack London’ın 1900’lü yılları resmettiği “Uçurum İnsanları” kitabını geçtiğimiz günlerde, arkadaşlarla birlikte okuduk. Yaşadığımız bazı şeyler nasıl da bu kitapta anlatılanları çağrıştırıyor.
- Hüzünlüsün, biraz durgun, biraz da dalgınsın kardeşim./ Evet ve tabii olmadan, hayat zor bizim için./ Her gün, günün en aydınlık, en sıcak, en soğuk, en kıpır kıpır saatinde/ Kapanmak dört duvar arasına, esaret saatlerine mahkum ve mecbur olmak...
- Siyasi iktidarın “aile yılı” ilan ettiği 2025’te nice ailenin ocağına ateş düştü, düşmeye de devam ediyor. Ocak ayında meydana gelen ve 78 kişinin hayatını kaybettiği Kartalkaya’daki otel yangını felaketiyle başladı yeni yıl. Ama bu felaket ne ilkti...