Buradasınız
Legrand İşçisinden Mektup:”Çoğunuz Hâlâ İşçi Sınıfının Mücadelesine Yeterince Duyarlı Değilsiniz!”
Gebze’de bulunan Legrand işçilerinin direnişi sürüyor. Legrand’da direnen iki kadın işçi, tüm zorluklara, Birleşik Metal-İş sendikasının mücadelelerine sahip çıkmamasına rağmen direnişlerine devam ediyor. Legrand’da BMİS örgütlü, ancak BMİS yöneticileri mücadeleci işçilere sahip çıkmayarak patronla uzlaşma yolunu seçtiler. İşçiler tüm imkânları kullanarak direnişlerini duyurmaya, işçileri ve işçi örgütlerini mücadelelerine ve sendikalara sahip çıkmaya çağırıyorlar. Direnişçi işçilerden Aysel Oral’ın gönderdiği mektubu olduğu gibi yayınlıyoruz:
Özellikle son yıllarda nelere karşı durduğunuzun veya nelere önem verdiğinizin yeterince farkında mısınız acaba? Haksızlığa, adaletsizliğe, vicdansızlığa, boş vermişliğe, dedikoduya, karın tokluğuna, tapusu alınmış bir eve, kıt kanaat bir maaşa, geleceğe, çocuklara, onura, şerefe, doğruluğa, dürüstlüğe vs. Açıkçası söylemek gerekirse özellikle son günlerde şahit olduklarım gözlerimden, kulaklarımdan ta içime saplanıyor. Ben yapmasam dahi insanların yaptıkları, utanmadan kendilerine yakıştırdıkları şeylerden dolayı utanç duyuyorum.Hayatta kalmak için fazlasıyla düşürülmüş, korkutulmuş bir kuşağın evlatlarıyız. Ben size neden mi bahsediyorum? Ben size insanlığımızdan, işçi sınıfının durumundan, örgütlenmenin ne kadar zorunlu olduğundan, sizdenmiş gibi görünen fakat kendilerini yitirmiş olanların zavallılığından bahsediyorum.
Bir işçiyi düşünün, hayatta kalabilmesi ve insan olabilmesini sağlayan geçim araçlarının çok büyük bir bölümü patronların elinde. Patron ne kadar izin verirse o kadar onurlu, patron ne kadar müsaade ederse o kadar insan, patronlar sınıfı ne kadar izin verirse o kadar namuslu. Son söylediğim namus meselesi sendika bürokratları veya heveslileri için özellikle geçerli. Bu şahısların ne kadar namuslu olduklarını bir barometre gibi, örgütlü oldukları işyerlerindeki işçileri mücadeleye çekebildikleri oranda ölçebilir herkes.
Türkiye’de son 30 yıldan beri örgütlenme, grev ya da direniş olduğunu duyan kulaklar, kendi kabuğuna çekilmeye meyilli. Bazıları öyle ki direnen işçilerden veya direnişlerden sanki günah işleniyormuşçasına uzak duruyorlar. Örgütlü olduğumuz sendikaların tuzu kuru bürokratları veya yerini kimseye kaptırmak istemeyen, sınıfının mücadele yöntemlerinden yüz çevirmiş bürokrat heveslileri işçi sınıfının mücadele azmini kırmaya çalışmaktan başka bir işe yaramıyor. Bu dağınıklık içinde istemesek de moraller bozuluyor. Paslı zincirler kafaları, yürekleri sarmalamış, kör çivilerle eller mühürlenmiş. Sendikal faaliyetler içerisinde yalnızca işçilerin aidatlarına göz dikiyor ve mücadeleyi filizlendiği yerde baltalıyor bu bürokratlar.
Özellikle bir fabrikada işçi iseniz, yanınızda yörenizde grevler direnişler oluyorsa, bunlar da yetmez kendi çalıştığınız fabrikada bir direnişe çıkmışsanız, işte o zaman her şey açığa çıkıyor. Kimin ne kadar olduğunu, ne kalitede olduğunu anlıyorsunuz. Hangi güçlere karşı mücadele etmeniz gerektiğinin farkına varıyorsunuz, işçi sınıfının örgütlenmesinin önünde nelerin engeller oluşturduğunu görebiliyorsunuz. Benim işçilik hayatımda öğrendiğim en önemli şey, işçilere zulüm edenlere karşı direnenler ve direnenlere destek verenler onurlu, bilinçli insanlardır. Bence direnen işçilerle onların mücadelesini paylaşanlar yücelir. Bir işçi direnişini başarıya ulaştırmak, işçi sınıfının dünya çapında kurtuluşa ulaşmasının temelini atmaktır. Evet, aynen bu kadar önemli bir iştir.
Bizler haksız ve hukuksuz bir biçimde işten çıkartılmış ve buna boyun eğmeyen direnişçi işçileriz. Bilinçli işçiler olduğumuz için fabrika önünde direniyoruz. Bu meseleyi pek kavramayanlar bizler gibi direnişçileri, hele de kadın olduklarında belki biraz küçümsüyor, biraz acıyor veya hayalperest zannediyor olabilirler. Böyle düşünüyor olanlarınız olsa da işçi iseniz patronlara karşı bu sınıf mücadelesinin bir parçasısınız. Farkındasınız veya değilsiniz, bilemem. Direnişteki işçilere bir selam vermek veya kolay gelsin demek onlara omuz vermek çok zor değildir, bunun birçok yolu var. Bu gerçeği henüz fark edemeyenler umarım ne demek istediğimizi çok daha büyük bedeller ödemeden kavrayabilirler. Diyelim ki direnişte olan işçi kardeşin sendikasıyla aynı sendikanın üyelerisiniz. İşte o zaman daha da artar göreviniz. Fabrikadan çıkarken uzaktan geçmek değil, arabalarla fabrikanın önüne doluşmalı, insan seli yığmalısınız direniş alanına. İşçi kardeşlerinizi satanlardan hesap sormalısınız. İşçi arkadaşlar, bence direnişlere destek vermek konusunda yeteri kadar duyarlı değilsiniz.
Son zamanlarda duyup da çileden çıktığım cümleyi söyleyeyim mi size. ‘’Nerde, eskidendi o direnişler. Fabrikaları boşaltıp dayanışma grevi yapmak direnişçi işçilere destek örgütlemek, şimdi kim var ki’’ demek mücadeleden kaçmaktır besbelli. İnsanoğlu ne ile yaşar diye düşündüğümde sınıfının gücü ile, onuru ve haklılığıyla derim. Artık cesaret zamanı, uyanma ve haklarımız için mücadele etme zamanı. Gücümüz birliğimizden geliyor. Buna inanmalı ve kendi sınıfımız için çalışmalıyız.
Yaşasın onurlu direnişimiz!
Okumuş Bir İşçi Soruyor
BMİS 2 Nolu Şube Genel Kurulu
- Çorum’da Yel Enerji İşçileri Sendika Düşmanlığına Karşı Direnişte
- Durak Tekstil Direnişinin 83. Gününde Dayanışma Eylemi
- Durak Tekstil İşçileriyle Söyleşi
- İşçiler Hak Gasplarına, Baskı ve Yasaklara Boyun Eğmiyor
- Patronlar Saldırıyor, İşçiler Mücadele Ediyor
- Patronun Grev Kırıcılığına ve Jandarma Saldırısına Rağmen Lezita Grevi Sürüyor
- Durak Tekstil İşçileriyle Dayanışma Etkinliği
- Ücret Gasplarına, Düşük Ücretlere ve Baskılara Karşı Mücadeleler Sürüyor
- İşçiler Hak Gasplarına Karşı Mücadele Ediyor, Kazanıyor
- Perfetti’de Baskılar da Direniş de Devam Ediyor!
- Akkuyu Nükleer Santrali Şantiyesi İşçileri İş Bıraktı
- Hakları İçin Mücadele Eden İşçiler Kazanıyor
- Ücret Gasplarına, İşten Atmalara ve Baskılara Karşı Mücadeleler Sürüyor
- Gates Endüstriyel Metal Kauçuk’ta Grev Başladı
- Ekol Ofset ve Aunde Teknik’te Sendika Düşmanlığı
- Patiswiss’de Sendika Düşmanlığı Protesto Edildi
- Durak Tekstil İşçilerine UİD-DER’den Dayanışma Ziyareti
- Erciyas Grevini Ziyaret Ettik
- Esitaş İşçileri Sendikalı Olma Hakkını Mücadeleyle Kazandı
- Antep’te Düşük Ücret Dayatmasına Karşı İş Bırakma Eylemleri
Son Eklenenler
- “İşçi sınıfının Süleyman’ı”, işçilerin hocası Süleyman Üstün, 19 Mayıs 2007’de 80 yaşında hayatını kaybetti. Aslen öğretmen olan Süleyman Hoca, 1970’lerde DİSK’e bağlı sendikalarda işçilere eğitim vermeye başladı. Lastik-İş Sendikasının...
- “Diplomanıza ekleyeceğiniz her belge birdenbire size tüm kapıları açacaktır.” Üniversitede kariyer gelişimi dersinde hocamızın bizlere söylediği sözler bunlar. Bu dersin amacı kariyer planı yapıp ileriye dönük hedefler belirleyerek, “Daha rahat...
- Gün ağarıyor işçi semtlerinde/ Bir hareketlilik başlıyor / Ve sesler yükseliyor sokak aralarında/ Gelen bu sesler, bu sesler/ Bir haykırış bir isyan bir direnişin sesi/ Fabrikalardan taşıyor işçiler
- Tarihin en büyük filozoflarından biri olan Aristo, bundan yaklaşık 2300 yıl önce yazdığı bir eserine şu cümleyle başlar: “Bütün insanlar doğal olarak bilmek ister.” İnsanı insan yapan, onu doğadaki diğer canlılardan ayıran başlıca unsurlardan biri...
- Kapitalist sistem toplumun çoğunluğunu oluşturan işçi sınıfına, bu sınıfın bir parçası olan gençlere söz hakkı tanımıyor. Pek çok sorun yaşıyoruz ama itiraz hakkımız yok sayılıyor. Ağır çalışma koşullarına itiraz ediyorsun, patron “beğenmiyorsan...
- İktidarın 2024 yılı için “büyük zam” müjdeleriyle açıkladığı asgari ücret ve emekli maaşı zamları, yılın daha ilk üç ayında enflasyon yüzünden güneş gören kar gibi eridi. Milyonlarca emekliye reva görülen 10 bin liranın sefalet maaşı olduğu, asgari...
- Motokurye olarak çalışan Balıkesir Üniversitesi öğrencisi 20 yaşındaki Ata Emre Akman, 11 Mayısta sipariş bırakmaya gittiği adresten ayrılırken defalarca bıçaklanarak öldürüldü. Ata Emre’nin ölümünden sonra ülkenin pek çok kentinde protesto...
- Merhaba dostlar; bizler İstanbul’dan bir grup öğretmen olarak 1 Mayıs coşkusunu bu sene yine UİD-DER ile birlikte yaşadık. Rejimin baskılarının arttığı, işçi ve emekçilerin nefes alamadığı bir dönemde bizler alanlarda taleplerimizi haykırdık, dost...
- Merhabalar. 1 Mayıs öncesinde UİD-DER’in temsilciliklerinde düzenlenen “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” etkinliklerini izleyebilme fırsatı buldum. UİD-DER’li işçi abi ve ablalarımız etkinliklerde şarkılarla,...
- İzmir’de Bayraklı ve Çiğli belediyelerinde emekçiler haksız işten atmalara ve maaş kesintilerine karşı mücadele ediyor. Bayraklı Belediyesi’nde çalışan Tüm Bel-Sen üyesi kamu emekçileri ve belediye işçileri, ücretlerindeki haksız kesintileri 14...
- “Çöl kalsın gurbeti, çöl kalsın Zonguldak’ı...” Eşini maden kazasında kaybetmiş bir emekçi kadın, duyduğu acıyı bu sözlerle haykırır. Aslen bir öğretmen olan Hasan Kalyoncu, tayin olduğu Karadeniz şehirlerinde bunun gibi nice feryada tanık olur ve...
- Geçtiğimiz Ramazan Bayramında emekçilerin çoğunluğu çocuklarına bayramlık bile alamadan bir bayram geçirmek zorunda kaldılar. İmkânını bulup memleketine giden emekçiler yol ücretleri, yakıt parası derken ellerindeki üç kuruşu da tükettiler. İmkânı...
- Türkiye işçi sınıfı tarihindeki en büyük işçi katliamı olan Soma maden katliamının üzerinden on yıl geçti. Acımız da öfkemiz de taptaze. Ne yazık ki bu on yılda binlerce işçi kardeşimizi daha iş cinayetlerinde yitirdik. Kapitalist kâr düzeni her gün...