Buradasınız
Meha İşçilerinin Direnişi Sona Erdi

4 Mart 2009 tarihinde, Gaziosmanpaşa Elmabahçesi’nde kurulu Meha Giyim’de patron, 125 işçiyi alacaklarını ödemeden topluca işten çıkarmıştı. 54 Meha işçisi 75 gün boyunca işyeri önüne kurdukları çadırda direnişe başlamışlardı. Meha, LC Waikiki’ye üretim yapan bir firmaydı ve işçiler bu firmanın da Meha patronu kadar sorumlu olduğunu dile getirip LC Waikiki mağazalarında da eylemler yapıyorlardı. Sonunda işçilerin direnişi sonuç verdi ve LC Waikiki yönetimi, direnişi sürdüren 54 Meha işçisinin ücret, asgari geçim indirimi, fazla mesai, kıdem ve ihbar tazminatlarının yüzde 65’ini, direnişe katılmayan 74 işçinin ise sadece ücret alacaklarını ödemeyi kabul etti.
Meha işçileri 19 Mayısta davul zurna eşliğinde direniş çadırını kaldırdılar. 20 Mayıs günü ise DİSK genel merkezinde bir basın toplantısı düzenlediler. Basın toplantısına yaklaşık 35 Meha işçisi ve DİSK genel merkezi yöneticileri katıldı. Basın açıklamasını DİSK adına Ali Rıza Küçükosmanoğlu okudu. Küçükosmanoğlu, direnişteki 54 işçinin yaklaşık 300 bin lira tutarındaki alacaklarının LC Waikiki patronu tarafından nakit olarak ödendiğini, Meha Giyim tarafından ödenmeyen alacakların ise mahkeme sürecinin sonunda ayrıca alınacağını söyledi.
Basın toplantısında söz alan Meha işçileri ise mücadelenin önemine vurgu yaptılar. Bir işçi, “yılmadık yıldırdık, haklarımızı aldık” dedi. Kadın işçilerden biri ise, “bu ülkede kadın olmak zor, direnişçi bir kadın olmak daha da zor, ama başardık” dedi. Bir başka işçi, “patron bizi bir köpek yavrusu gibi sokağa attı” diyerek öfkesini dile getirdi. Diğer bir işçi ise, bundan sonra gireceği işyerinde durmadan bu yaşadıklarını anlatacağını söyledi. İşçiler basın toplantısını “Zafer Direnen Meha İşçisinin Oldu” sloganıyla bitirdiler. Basın açıklamasının sonunda Meha işçileri DİSK genel merkez binası önünde toplu fotoğraf çektirdiler.
Meha işçileri 75 gün boyunca işyeri önüne direniş çadırı kurup gece gündüz demeden direnişlerini sürdürdüler. Alacakları gasp edilen işçiler, bu direniş sonunda alacaklarının %65’ini peşin almayı başardılar.
- Kütahya Şeker Grevi 3’üncü Gününde
- İşçiler Sendika Düşmanlığına Karşı Mücadele Ediyor
- Omsa Metal İşçileri Sendika Hakları İçin Direnişte
- Cam İşçileri Grevde, İzBB İşçilerinin Direnişi Sonuç Verdi
- Sefalet Zammı Dayatmasına, İşten Atmalara Karşı İşçi Mücadeleleri
- Soygun Değil de Ne?
- İzmir’de Grevci İşçiler Sefalet Dayatmasına Hayır Dedi
- DYO Boya Grevi Kazanımla Sonuçlandı
- İşçiler, Emekliler Sefalet Dayatmasına Karşı Mücadeleyi Büyütüyor
- Buca Belediye İşçilerinin Anlattıkları
- Çiğli Belediyesinde İşten Atılan Kadın İşçilerin Mücadelesi Sürüyor
- Kamu Emekçileri, Öğretmenler, İşçiler Mücadele Ediyor
- Polonez İşçilerine Selam Olsun
- Bize Ekmek Yoksa Size Pasta Yok!
- Buca Belediyesi İşçileri Ücret Gaspına Karşı İş Bıraktı
- Hak Gasplarına ve Sendikal Baskılara Karşı İşçi Mücadeleleri
- Reckitt İşçilerinin Grevi Kararlılıkla Sürüyor
- İzmir Belediye İşçilerinin Grevi Bitti Ama Grev Nefreti Bitmedi
- Bayramın Üçüncü Gününde KRT İşçileriyle Dayanışma
- KRT Çalışanlarından Eylem
Son Eklenenler
- Türkiye’de her yıl 3-9 Eylül tarihleri arası Halk Sağlığı Haftası olarak kutlanıyor. Sağlık Bakanlığı, Halk Sağlığı Haftasının amacını “halkın sağlığını korumak, geliştirmek, sağlık için risk oluşturan faktörlerle (bulaşıcı hastalıklar, çevresel...
- Kozasından çıkmaya çalışan kelebeğin hikâyesini bilir misiniz? Bir adam ormanda yürürken, bir kelebeğin kozasından çıkmaya çalıştığını görür. Saatlerce, kelebeğin küçücük bir delikten çıkmak için verdiği mücadeleyi izler. Ancak bir süre sonra...
- Yalova’da bulunan Sefine Tersanesi işçileri, patronun çalışma koşullarında yaptığı tek yanlı değişikliğe karşı direnişe geçti. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) grevi beşinci gününde anlaşmayla sonuçlandı. Artvin Şavşat Belediyesinde...
- Milyonlarca kamu emekçisinin ve emeklisinin taleplerini boşa çıkaran 8. Dönem Toplu Sözleşme süreci, Kamu Hakem Kurulu tarafından karara bağlandı. Hakem Kurulu, 2026 yılında ilk altı ay için yüzde 11, ikinci altı ay için yüzde 7; 2027 yılı için ise...
- 1 Eylül Dünya Barış Gününde Diyarbakır’dan Ankara’ya pek çok kentte eylemler düzenlendi. Ankara’da Emek Barış ve Demokrasi Güçlerinin çağrısıyla Kolej Meydanında bir araya gelen kitle sloganlar, alkışlar ve zılgıtlar eşliğinde Sakarya Meydanına...
- Bazı zenginlerin “ölmeden yapılacaklar listesi”nde dünyanın en yüksek tepesi olan Everest’e tırmanmak vardır mesela. Zaman zaman sosyal medyada bu insanların “başarı”larını anlatan çeşitli videolar, haberler çıkar karşımıza.
- Şeker-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kütahya Şeker Fabrikasında, Mart ayından bu yana süren toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 30 Ağustosta başlayan grev, 3’üncü gününde sürüyor.
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla İstanbul Kadıköy’de yapılan mitinge binlerce kişi katıldı. Kadıköy Söğütlüçeşme’de toplanan kitle, “Savaşa ve Sömürüye Karşı Demokrasi ve Barış Kazanacak” pankartı arkasında rıhtımdaki miting...
- Türk-İş’e bağlı Koop-İş Sendikasının örgütlü olduğu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) Türkiye genelindeki 1003 kurumunda çalışan 10 bin kamu işçisi 29 Ağustosta greve çıktı.
- Güvenliğin ve danışmanın olduğu katta her 5 dakikada bir “sistemsel hata ve arıza olduğu için tüm katlarda hizmet verilemiyor” şeklinde anonslar yapılıyordu. Önce güvenliğe gidip bu yapılanın yanlış olduğunu, insanlara memurların iş bıraktığının...
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...
- Mücadele örgütümüz UİD-DER’in saflarında yer almış her işçi kardeşimizden, çoğu zaman övgü dolu sözler duyarız. Bu sözler tesadüf değil, UİD-DER’in sınıf mücadelesinin tarihsel deneyimlerinden süzülüp gelen mücadele kültürünün bir sonucudur. Ben de...