Buradasınız
Meksika Hükümeti İşçi Sınıfına Saldırıyor
Meksika hükümetinin devlet mülkiyetindeki ikinci büyük elektrik şirketini (Aydınlatma ve Elektrik Şirketi) aniden kapatmasından bu yana Meksika sokakları işçilerin kitlesel protesto gösterilerine sahne oluyor. Başkent ve çevresinin elektriğini sağlayan şirkette sendika üyesi 44 bin işçi çalışıyor.
İşçilerin işletmenin kapatılmasına karşı direnmesi, işyerlerini terk etmeyerek işgallere girişmesi ihtimaline karşılık hükümet, işçileri gafil avlayacak bir saldırı operasyonu yürüttü. 15 bin polis ve 3 bin asker, işletmeye ait 100 kadar tesise baskın düzenledi ve tesisleri işgal etti. İşçilerin tamamı işten çıkarıldı, sendika feshedildi. Hükümet bu saldırıları düzenlemeden önce muhalefet partisi ile de uzlaştı. Bu saldırının ardından Çalışma Bakanı “bu iş bitmiştir” diyerek burjuvazinin zaferini ilan etti.
Düzenlenen saldırının boyutlarına bakıldığında Calderon hükümetinin sadece Aydınlatma ve Elektrik Şirketi çalışanlarının ekonomik ve örgütsel kazanımlarına göz dikmediği anlaşılıyor. Aslında hükümet, en mücadeleci sendikalardan biri olan Elektrik İşçileri Sendikasının (SME) örgütlü olduğu işletmeyi tasfiye ederek, hem sendikayı yok etmek hem de işçi sınıfının en örgütlü kesimlerinden birinin gücünü zayıflatmak istemektedir. Bunun yanı sıra, işçi sınıfının diğer kesimlerine saldırmanın yolu da açılmaktadır. 95 yıllık mücadele geleneğine sahip olan SME, hükümetin saldırı politikalarına karşı duruyor ve özellikle işçi muhalefetinin merkezi konumundaki başkent Mexico City’de hükümetin saldırılarına direnen işçi ittifaklarının oluşturmasında merkezi bir rol üstleniyordu.
Elektrik işçilerine ve örgütlülüklerine vurulan darbe tüm sermaye örgütleri tarafından sevinçle karşılandı. Patron örgütleri hükümeti destekleyen açıklamalar yayınladılar. Başkan Felipe Calderon ulusal televizyon kanallarından halka seslenerek “Meksika’da yanlış giden işleri düzeltmek zorunda olduklarını” söyledi. Hükümet, şirketin zarar ettiğini, elektrik ziyanına sebep olduğunu, kapanan şirketin işlerini yine devlet idaresindeki “Federal Elektrik Komisyonu”nun üstleneceğini, elektrik işletmesini özelleştirmeyi düşünmediklerini açıkladı. Federal Elektrik Komisyonu’ndan getirilen 3 bin işçi ve ordudan sağlanan 800 mühendis, Aydınlatma ve Elektrik Şirketi’nin tesislerinde çalıştırılmaya başlandı. İşten atılan 44 bin işçiden 10 bininin yeniden istihdam edilebileceği açıklandı.
16 Ekimde düzenlenen protesto gösterisine yüz binlerce işçi katıldı, ancak polis işgali altındaki tesisleri ele geçirmek üzere herhangi bir girişimde bulunulmadı. Elektrik İşçileri Sendikası hukuki yollardan mücadelesini sürdürüyor, ancak sadece hukuki yolları kullanarak veya protesto gösterileriyle hükümete baskı yaparak saldırıyı püskürtmek mümkün görünmüyor. İşçi sınıfı örgütlerinin, gelen saldırı dalgasına karşı birleşik bir mücadele cephesini örmeleri, genel grevden polis işgalindeki tesislerin geri alınmasına kadar hükümeti köşeye sıkıştıracak mücadele yöntemlerini devreye sokmaları gerekiyor. SME bugünlerde diğer sendikalarla birlikte gerçekleştirilecek bir genel grev çağrısı yapmış bulunuyor, ancak diğer sendikalar buna henüz bir yanıt vermiş değiller.
ABD, Kanada ve pek çok ülkedeki elektrik işçilerinin örgütlü olduğu sendikaların Meksika elektrik işçileriyle uluslararası dayanışma içerisinde olacaklarını açıklaması işçilere moral kazandırıyor. Ancak uluslararası işçi dayanışmasının Meksika hükümetini zora sokabilmesi için, elektrik üretiminde kullanılan kömürün ithal edilmesini engelleyecek fiili eylemlerin gelişmesi, yani diğer ülkelerdeki kömür madenlerinden ve liman işçilerinden destek eylemlerinin örgütlenmesi de gerekiyor.
Meksika’da yaşananlar bir başka gerçeği daha gösteriyor: Bir işletmenin özel şirketlerin değil kapitalist devletin mülkiyetinde olması, işçiler açısından hiçbir güvence oluşturmuyor. İşçilerin tek güvencesi, örgütlü güçleri ve mücadele kararlılıklarıdır.
46. Yılında Kavel Destanı
- ABD Üniversitelerinde Filistin Halkıyla Dayanışma Eylemleri Yayılıyor
- Arjantinli Emekçiler Eğitimde Bütçe Kesintisine Karşı Ayakta
- Yunanistan’da Genel Grev
- İngiltere’de On binler Yeniden Meydanlarda: “İsrail’i Silahlandırmaya Son!”
- Japonya’da Liman İşçileri ABD Savaş Donanmasına Karşı Greve Çıktı
- Filistin Halkıyla Dayanışma ve Savaş Karşıtı Protestolar Devam Ediyor
- Dünya İşçileri Saldırılara, Baskı ve Zorbalığa Karşı Mücadeleyi Büyütüyor
- Almanya’da Grev Dalgası da Grev Hakkına Yönelik Saldırılar da Büyüyor
- İngiltere’de Yükselen Ses: “Barış ve Adalet Yürüyüşümüzü Durduramayacaklar!
- Dünyanın Dört Bir Yanında Grev ve Kitlesel Eylemlerle İşçiler Mücadeleyi Büyütüyor!
- Filistin Halkıyla Dayanışma Sürüyor, Savaşa Karşı Tepki Büyüyor
- Yunanistan’da Tren Katliamının Yıl Dönümünde Genel Grev
- Ukrayna Savaşının 2. Yıldönümü: “Emperyalist Savaşa Karşı Mücadeleye!”
- Venezuela’da da İşçiler Hâlâ Toprak Altında!
- Filistin Halkıyla Dayanışma Eylemleri Devam Ediyor
- İngiltere’de Meydanlar: “Filistin’e Özgürlük! Ateşkes Hemen Şimdi!”
- İngiltere’de İşçiler Grev Hakkına Sahip Çıkıyor
- Dünya Meydanları: Savaşa, Düşmanlığa, Baskı ve Zorbalığa Hayır!
- Arjantin’den İrlanda’ya İşçiler Grev Diyor
- İnsanlığa Büyük Acılar Çektiren Kapitalizme Karşı Birleşelim
Son Eklenenler
- UİD-DER’li işçiler, grevlerinin 9. gününde Mersen işçilerine dayanışma ziyaretinde bulundu. “İşçiler Boyun Eğmiyor Mücadele Ediyor! Yaşasın Sınıf Dayanışması!” pankartı arkasında grev çadırına yürüyen UİD-DER’li işçiler hep birlikte “Yaşasın Sınıf...
- Emekçi kadın kardeşimiz, nasılsın? Pek sorulmaz nasıl olduğumuz, neler hissettiğimiz ve en önemlisi ne istediğimiz. Bu düzende bir rol biçilmiştir biz emekçi kadınlara ve ona uygun davranmamız, rolümüzü iyi oynamamız beklenir bizden. Hem de öyle...
- Bizler kamuda çalışan sağlık emekçisi kadınlarız. 1 Mayıs yaklaşırken içimizdeki heyecan ve umutla bir araya geldik ve sağlık emekçileri olarak “neler talep ediyoruz?” diye konuştuk. Kadınların oldukça yoğun çalıştığı bir sektörde olmamıza rağmen...
- Sorunlarımız her geçen gün katmerlenerek büyüyor. Mutfak masrafları, faturalar, barınma sorunu, düşük ücretler… Ama yalnızca sorunları sıralamakla bir yere varamayız. Yaşadığımız sorunları çözüme kavuşturmak için öncelikle sorunun kaynağını...
- Mersin Çevre Platformu, MIP AŞ’nin limanı genişletmek amacıyla Atatürk Parkını kapatmasını Özgür Çocuk Parkında basın açıklaması ile protesto etti. Mersin halkı, şehir merkezinde bulunan Atatürk Parkının MIP A.Ş tarafından liman genişletme...
- 28 Nisan birçok ülkede iş kazalarında ve meslek hastalıklarında yaşamını yitirmiş işçileri anma günü olarak kabul edilmiş durumda. İlk defa Kanada Kamu Çalışanları Sendikası (CUPE), 1984’te kendi üyeleri için 28 Nisanı Yas Günü olarak ilan etti. Bir...
- ABD’nin New York şehrindeki Columbia Üniversitesi öğrencilerinin başlattığı Filistin halkıyla dayanışma eylemleri ülke çapındaki diğer üniversitelere de yayılarak büyüyor. ABD’nin 22 eyaletinde 40’tan fazla kampüste öğrenciler aynı taleplerle...
- Aralık 2023’te iktidara gelen faşist Javier Milei ve hükümeti, kemer sıkma politikalarıyla krizin faturasını Arjantinli emekçilerin sırtına yıkmaya devam ediyor. İktidara geldiği günden bu yana birçok protesto gösterisiyle Milei hükümetine...
- İşçi sınıfının kadınları olarak birçok sorun yaşıyoruz ve bu 1 Mayıs’ta bizim de yükselteceğimiz taleplerimiz var. Sohbetimiz sırasında emekçi kadın kardeşlerimiz hangi taleplerle 1 Mayıs’a katılacaklarını anlattılar.
- Bizler bir grup petrokimya işçisiyiz. Tüm sınıf kardeşlerimizi 1 Mayıs’ın birlik, mücadele ve dayanışma coşkusuyla selamlıyoruz.
- İşçilerin sendikalaşma hakkı, ücretleri patronlar tarafından gasp edilirken bu duruma itiraz eden, hakkını arayan işçiler cezalandırılıyor, darp ediliyor. Ancak saldırılara, baskılara boyun eğmeyen işçiler mücadeleyi sürdürüyor. İstanbul Finans...
- Tekirdağ Çorlu’da 8 Temmuz 2018’de meydana gelen tren katliamında 7’si çocuk 25 kişi yaşamını yitirmiş, 300’den fazla kişi yaralanmıştı. Katliama ilişkin davanın karar duruşması 25 Nisanda Çorlu Halk Eğitim Merkezi’ne kurulan 1. Ağır Ceza...
- Emekçi kadınlar olarak hayatın her alanında çeşitli sorunlarla karşılaşıyoruz. Bu sistem bizi sokakta katledip, savaşlarda öldürüyor. Emeğimiz yok sayılıp hayatımız değersizleştiriliyor. Bizler işçi sınıfının kadınlarıyız, ellerimizdeki hünerle...