Taraf Olmayan Bertaraf Olur!

25 Ekim Pazar günü UİD-DER Bostancı şubesinde Zengin Mutfağı adlı filmi izledik. Yıl 1970, aylardan Haziran. Haziranın 15 ve 16. günleri İstanbul kaynayan bir kazan. Sokaklar DİSK’in kapatılmasına karşı mücadele eden on binlerce işçiyle dolup taşıyor. Patronlar korkudan kaçacak delik arıyor. İşte bu film de işçilerin korkusundan Avrupa’ya kaçan bir zenginin mutfağında geçiyor. Yirmi yıldır bu mutfaktan dışarı çıkmayan bir aşçının tanık olduğu işçi direnişi, sıkıyönetim, işten atılan mücadeleci işçiler ve bu işçileri yok etmek için patronlar tarafından tutulan eli kanlı faşist çeteler bu aşçının hayata bakış açısını değiştiriyor. Kimlerin tarafında olduğunun farkına vardırıyor. O artık işçilerin tarafındadır.

Filmi izlemeye gelen işçi ve öğrenci arkadaşlarımıza, aşçı Lütfü Usta’nın yirmi yıl sonra işçi sınıfının bir parçası olduğunun farkına vardığını, bugün bunun farkına varamayan işçilerin olup olmadığını sorduk. Bir işçi arkadaşımız: “Taraf olmazsak bertaraf oluruz, bize yaşatılanlar karşısında sessiz kalmak da bir taraf olduğumuzu gösterir ama o taraf işçilerin değil bizi ezenlerin tarafıdır” dedi. Hangi tarafta olduğumuzun farkına varmazsak eğer, bizim çocuklarımız da filmde işçileri gammazlayan ve onların karşısına eli kanlı katil olarak çıkan Selim gibi olur. Çocuklarımızı birilerinin paralı köpeği yapmak istemiyorsak kim olduklarını onlara anlatmalıyız. Bir başka işçi arkadaşımız ise, “Benim annem ve babam bana yaşananlar hakkında hiçbir şey anlatmadı ve ben şimdi 28 yaşındayım. Bilmem gereken gerçekleri bana UİD-DER’li işçi arkadaşlarım anlattı” dedi. Sağlık işçisi bir arkadaş da derneğimize ilk kez geldiğini ve gördüğü tablonun onu çok etkilediğini söyleyerek “biz işçiler gerçekten büyükmüşüz” dedi. Bundan sonra kendi işyerinde verdiği mücadeleye daha sıkı sarılacağını ve bu mücadeleye herkesi katacağını söyledi.

Derneğimiz işçilerin bir araya gelip birlikte mücadele etmesini amaçlıyor. Bir duvarcı ustasının titizliğinde, mücadeleye her gün bir tuğla daha eklemeye çalışıyoruz. Gelin siz de elinize bir tuğla alın ve bize katılın.