Buradasınız
Mersin’de Akdeniz Çivi İşçisi Direniyor!
Mersin’den UİD-DER’li işçi ve öğrenciler
Mersin Keresteciler Sitesi’nde bulunan Akdeniz Çivi fabrikasındaki işçiler 29 Ekim günü itibariyle direnişe başladılar. Fabrikadan atılma nedeni olarak “ekonomik kriz” gösterilirken, esas neden Birleşik Metal-İş sendikasına üye olmalarıydı. 6 ay önce başladıkları örgütlenme sürecinin sonunda Çalışma Bakanlığı’na yaptıkları başvurunun ardından öncelikle patron, 13 işçiyi birer birer yanına çekerek sendikadan istifaya zorlamış, ardından 4 kişiyi işten atmış. Cumartesi gece ise “taşınıyorum” gerekçesiyle fabrikadan makineleri kaçırmış. Pazartesi günü çalışmak için gelen işçiler fabrikadaki tüm arkadaşlarıyla tazminatsız bir şekilde işten atıldıklarını görüp fabrika önünde direnişe başlamışlar. Çünkü patron “üretimi durdurdum, makineleri diğer sanayi sitesindeki depoma götürüyorum” demiş.
1996 yılında faaliyete başlayan fabrikada, bugün gelinen noktada işçiler günde 70 ton çivi üretiyorlardı. Mısır, Çin, İsrail ve Rusya’ya ihracat yapabilecek büyüklükteki bu fabrikada kriz döneminde bile işçiler zorla mesaiye bırakılırken ve mesaiye kalmayanlara 50 TL ceza kesilirken, şimdi patron “ekonomik kriz” gerekçesiyle tüm işçileri kapı önüne koyabiliyor.
İşçiler çalışırken günlük 12 saat prim sistemiyle çalışıyorlardı. Senelik izin, hafta sonu izni veya mazeret izni kullanamıyorlardı. Birkaç yıl önceye kadar üstüne naylon çekilen kamyonlarla işe getiriliyorlardı. Aylık ücretleri 550-900 TL arasında değişiyordu. Sohbet ederken bir işçi arkadaş, “1996 senesinde patronun burada 1 metrekare yeri yokken şu anda 20 dönüm araziyle Keresteciler Sitesinin büyük bölümü onun oldu. Biz ahırlık hayvan gibi kamyonlarla işe getirilirken, o ve karısı son model araçlara biniyor. Biz de bu duruma daha fazla katlanamadık, sendikaya üye olduk” dedi.
Başka bir işçi arkadaş ise şunları söyledi: “Fabrika içerisinde iş koşulları çok kötü. Yaz sıcağında 12 saat çalışmanın yanı sıra içerdeki metallerin sıcağıyla da iş sırasında bayılan arkadaşlarımız oldu. Hatta makineler bile kimi zaman sıcaktan dolayı bozuluyordu. Bunun da parasını “sen hatalısın” diyerek bizden kesiyorlardı. Pek çok işçi bu koşullara dayanamayıp işi bıraktı. Ancak bu koşullara dayanan ve çalışmaya devam eden bizlere de bunlar dayatıldı. Biz de artık bu duruma karşı sessiz kalmayıp mücadele etmeye karar verdik.”
Bizler de UİD-DER’liler olarak mücadele deneyimlerimizi aktararak, mücadelelerini sonunda kadar destekleyeceğimizi belirttik.
Yaşasın Sınıf Dayanışması!
- Eğitim Sendikaları Proje Okullara Yapılan Keyfi Atamaları Protesto Etti
- İşçiler, Emekliler Mücadele Ediyor, Mücadele Kazandırıyor
- “Eziyet Yönetmeliği İstemiyoruz” Diyen Sağlık Emekçileri Bir Kez Daha İş Bıraktı
- SES: Sağlıkta Ticaret Ölüm Demektir!
- İşçiler, Kamu Emekçileri, Çiftçiler Hakları İçin Mücadele Ediyor
- Tokat’tan Diyarbakır’a Maden Şirketlerine Karşı Köylüler Mücadele Ediyor
- Çiftçiler Düşük Fiyat Dayatmasına Karşı Çıkıyor
- 112 Acil Sağlık Çalışanlarından Eylem
- Tüm Emeklilerin Sendikası: “İnsanca Yaşamak İstiyoruz!”
- Mersin Dizge Okulu Öğretmenleri Kazandı!
- Mersin Dizge Okulu Öğretmenleri Düşük Ücretlere Karşı Eylem Yaptı
- Manisa Gördes’te Madene Karşı Direniş Nöbeti Sürüyor
- Özel Sektör Öğretmenleri Hakları İçin Eylemde
- Bursa ve İzmir’de İşten Atma Saldırılarına Karşı Eylemler
- Hak Gasplarına Karşı Mücadeleler Sürüyor
- Sendikal Baskılar Mücadeleyle Aşılıyor
- IFFCO Türkiye Fabrikasında Sendika Düşmanlığı
- Sendikalaşma Hakkı Engelleniyor, İşçiler Mücadele Ediyor
- Belediye ve Sağlık İşçileri Haklarını İstiyor
- Antep’ten Ankara’ya İşçilerin Mücadelesi Sürüyor
Son Eklenenler
- Gerek dünyada gerekse yaşadığımız ülkede öyle olaylar, öyle gelişmeler yaşanıyor ki ilk bakışta her şey çok bilinmeyenli bir matematik denklemi gibi karmaşık ve anlaşılmaz görünebilir. Nasıl ki matematikte karmaşık problemleri çözebilmek için...
- İrfan Yalçın’ın “Ölümün Ağzı” romanı, 1940’lı yıllarda Zonguldak köylüsünün “mükellef” adı altında bedavaya çalıştırıldığını belgeleyen bir tanıklıktır. Dönemin tek partili rejiminde, İsmet İnönü madeni teftişe gittiğinde, karşısına dizilen...
- Ha geldi, ha gelecek, yok yok bu sene gelmeyecek derken Yaren leylek Bursa’nın Karacabey ilçesinde, Uluabat Gölünün kıyısında balıkçı Âdem amcayla buluştu. On dört yıllık dostluk! Adı gibi yarenlik yapıyor Âdem amcaya. Aslında kimsenin haberi...
- 11 Nisan’da Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Emek ve Demokrasi Güçleri ve öğrenciler birçok ilde tutuklu öğrencilerin serbest bırakılması talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İstanbul’da KESK İstanbul Şubeler Platformunun...
- Yunanistan’da işçi ve emekçiler bir kez daha kamu ve özel sektörde 24 saatlik genel grev gerçekleştirdi. Tembi tren felaketinin ikinci yıldönümü olan 28 Şubatta tarihindeki en büyük grev ve protestolara sahne olan Yunanistan’da, 9 Nisanda bir kez...
- KESK’e bağlı Eğitim Sen, Birleşik Kamu-İş’e bağlı Eğitim-İş ve Hürriyetçi Eğitim Sen, 10 Nisanda birçok ilde Milli Eğitim Müdürlükleri önünde, kent meydanlarında, sendika şubelerinde proje okullara yapılan keyfi atamalara karşı basın açıklamaları...
- Üzerine sayfalarca yazı yazılabilecek, saatlerce sohbet edilebilecek bir konunun en öz, en çarpıcı halidir sloganlar… Hele ki işçi sınıfının sloganları! Birkaç kelimeyle büyük anlamlar sırtlanırlar. Kimisi somut bir talebi anlatır, kimisi bir...
- Ankara’nın Beypazarı ilçesinde bulunan Çayırhan Maden Ocağında 10 Nisanda gece vardiyası sırasında meydana gelen patlamada 2’si ağır olmak üzere 14 işçi yaralandı.
- Evrensel sağlık kapsamı; tüm insanların ihtiyaç duydukları sağlık hizmetlerine, ihtiyaç duydukları yer ve zamanda, mali sıkıntı çekmeden erişebilmeleri anlamına gelir. Sağlığın geliştirilmesinden, hastalıkların önlenmesine, rehabilitasyon ve...
- Gençlik yılları insanın en güzel, en verimli, en dinamik yılları olarak tanımlanır. Fakat gençlerin dinamizmleri yok ediliyor, gelecekleri ve hayalleri çalınıyor, toplum nefessiz bırakılıyor. Kapitalizm genç kuşaklara bir gelecek vaat etmiyor....
- Ruhunda özgür bir dünyanın umudunu taşıyan, yüreği bencil çıkarlarla değil, toplumsal kurtuluş özlemiyle çarpan sevgili büyüklerimiz ve değerli genç arkadaşlarımız, merhaba!
- Rejimin 19 Martta başlattığı saldırı dalgasına karşı başlayan protestolarda öğrenci gençler kitlesel katılımıyla dikkati çekmişti. Günlerce süren eylemlerde, polis barikatlarına, polisin şiddetli müdahalesine rağmen alanları terk etmeyen yüzlerce...
- Çünkü büyük kapitalist ülkeler, milyonlarca emekçinin vergileriyle oluşan bütçeleri sağlık, eğitim, barınma gibi temel ihtiyaçlara değil daha fazla silahlanmaya akıtıyorlar. Baskıcı ve otoriter uygulamaları arttırıyor, demokratik hak ve özgürlükleri...