Buradasınız
Sendika Bürokratlarından Nağmeler
Gebze’den Birleşik Metal-İş üyesi bir kadın işçi
Binlerce metal işçisini çok yakından ilgilendiren MESS Grup Toplu İş Sözleşmesi süreci 14 Eylülden itibaren başladı. İşçi sendikaları ile MESS arsında görüşmeler devam ediyor. Ne yazık ki bu sürece baktığımızda ne bir hazırlık görebiliyoruz ne de işçilerin buna dâhil edildiğini. Bunun sebebi oldukça açık. Çünkü sendika bürokratlarının işçileri yeteri kadar bilinçlendirme ve sürece dâhil etme gibi bir niyetleri yok. Onların bunu kendiliğinden yapmalarını beklemek de zaten ham hayal olurdu.
10 Ekimde Kocaeli’de Birleşik Metal-İş sendikasının yaptığı eylemde, sendika yöneticilerinden Hamit Baltacı, metal patronlarının işçilerin haklarını gasp etmesine ve diğer sendikaların (Türk Metal) buna göz yummasına izin vermeyeceklerini belirtti. Hamit Baltacı, Türk Metal’in işverenlerle birlikte hareket ettiğini vurguladı. Ayrıca 2010-2012 grup toplu iş sözleşmesine dair Türk Metal’in yaptığı teklifi değerlendiren Hamit Baltacı, şunları söyledi; “Türk Metal’in teklifi yüzde 9,5’e geliyor. Bu teklif iki yıllık kayıpları karşılayamaz. İnsanlar işten atıldı, ücretleri düşürüldü. Ne yaptılar? Hep sessiz kaldılar. Hep ihaneti oynadılar.” Ayrıca Türk Metal’in örgütlü olduğu yerlerde 30 bini aşkın işçinin işini kaybettiğine ve yıllardır Türk Metal’in işçileri “esneklik güvencedir” yalanlarıyla kandırmak istediğini söyledi.
Tüm bunlar doğrudur. Hain Türk Metal bürokratlarının patronların çıkarları doğrultusunda çalıştığını bilmeyenimiz yoktur. Peki, mücadeleden, işten atılmalardan, ücretlerin düşürülmesinden dem vuran Birleşik Metal-İş, yani benim üye olduğum sendikanın yöneticileri, acaba dönüp hiç kendilerinin örgütlü oldukları fabrikalardaki duruma bakıyorlar mı? Hazır işten atılmalardan söz etmişken, kriz bahanesiyle Isuzu’da 220, Akkardan’da 108, Arfesan’da 80, Tezcan Galvaniz’de 39 ve daha sayamadığım yerlerde yüzlerce BMİS üyesi işçi kardeşimiz gözünün yaşına bakılmadan kapının önüne konduğunu söyleyeyim. Mücadeleci sendikacı pozları kesen sendika yöneticilerimizin bu işten atmalar karşısında gıkı bile çıkmadı. Basın açıklamalarında cengâver kesilen, 1 Mayıslarda mücadeleci pozlara bürünen sendikacılar, sıra işçilerin yararına mücadele etmeye geldiğinde her zaman yan çiziyorlar. İşçiler bir şeyler yapmak için onların iki dudağının arasından çıkacak bir söze bakarken, onlar “bekleyin, yasal süreci takip edelim” demenin dışında hiçbir şey yapmadılar.
Öncelikle şunu sormak gerekiyor, BMİS TİS teklifini hazırlamadan önce kaç işçinin fikrini aldı? Ya da işçilere ne istediklerini sordu mu? Şurası çok açık bir şekilde görülüyor ki, 2010-2012 grup toplu iş sözleşmesi binlerce metal işçisinin hayat şartlarını belirleyecek. Fakat işçileri böylesine yakından ilgilendiren bir süreçte, işçiler bu sürecin tamamen dışında bırakılıyor. Ayrıca her fırsatta TİS sürecini gerçek anlamda şekillendirecek olanların işçilerin mücadelesi olduğunu belirten BMİS bürokratları, iş icraata geldiğinde işçileri mücadeleye sevk edecek çalışmalardan uzak duruyorlar. Patron sendikası MESS’le görüşmeler devam ediyor, fakat BMİS herhangi bir uyuşmazlık durumunun oluştuğu bir koşulda hangi yoldan gidileceğini, taleplerini kabul ettirmek için nelerin yapılacağını henüz ortaya net bir şekilde koymuş değildir. Çünkü şunu çok iyi biliyoruz ki, kararlı bir mücadele yürütmek için öncesinde iyi bir hazırlık olması gerekir. Oysa biliyoruz ki, görüşmeler başlamadan önce işçileri bilinçlendirmeye ve süreci daha ileriye taşımak için gereken hazırlıklar yapılmadı. Bir önceki TİS döneminde kriz bahanesiyle metal işçileri umduklarını bulamamışlardı. Birçok işyerinde, kriz bahane edilerek kısa çalışma ödeneği uygulaması hayata geçirildi, birçoğunda ücretsiz izinler yaptırıldı. Sonrasında ise yoğun bir işten atma saldırısı gerçekleşti. Bugün gelinen noktada, mücadeleci gözüken sendikacılarımızın dişe dokunur hiçbir çalışma yapmamalarından kaynaklı olarak, metal işçilerinin çoğu ya olan bitenden bihaber bir şekilde sadece işine gelip gidiyor ya da birçoğu bu sürece dair umutlarını çoktan yitirmiş durumda.
Ayrıca sırf sendikalaştıkları için işten atılan Samka Metal, Procast, Mutaş Çelik gibi fabrikalarda, sendikacıların takındığı yanlış tutumlardan kaynaklı olarak onlarca işçi işten atılmalara maruz kaldı. Adını saydığım bu fabrikalardan işten atılan işçiler işlerine geri dönmek için direniş başlattılar, ama sendikacılar “slogan atmayalım, bekleyelim, valiyle görüşelim, kaymakamla görüşelim” demekten öteye geçmediler. Bunları yaparken, direnişçi işçilere, “gelen devrimci gruplarla fazla muhatap olmayın” demeyiyse ihmal etmediler! Bu şekilde, mücadelenin yayılması için çalışmadan işçileri fabrika önünde bekleterek sürecin uzamasına ve insanların o ilk günkü azimlerinin ve heyecanlarının dağılmasına sebep oldular. Tüm bunların sorumluları, basın açıklamalarında esip gürleyen, ama iş icraata gelince suçu hep işçide bulan sendikacılardan başkası değildir.
İşçiler olarak bizler sendikalarımıza sahip çıkmadığımız, sendikalarımızı denetlemediğimiz ve her şeyi bürokratlarının eline bıraktığımız sürece bundan sonra da değişen bir şey olmayacak. Şunu hiçbir zaman unutmamalıyız ki, sendikaların mücadeleci işçi örgütleri haline gelmesi, ancak bizim bu doğrultudaki basıncımızla ve çabamızla mümkün olabilir.
KESK’li Tutuklular Serbest Bırakılsın!
- Metal İşçileri Yasak Tanımıyor, Grev Coşkusu Sürüyor
- Metal İşçileri Sefalet Ücretine ve Sendikal Baskılara Karşı Mücadele Ediyor
- MESS Grup Toplu İş Sözleşmesi İmzalandı
- Greve Hazırlanırken Sohbetler
- Birleşik Metal-İş’ten Grev Kararı: Metal İşçileri Greve Hazır!
- Metal İşçilerinin MESS’i Protesto Eylemleri Sürüyor
- Ay Sonunu Bırak, Ortasını Getiremiyoruz!
- Metal İşçileri Greve Hazırlanıyor
- Metal İşçileri Çorlu’da Haykırdı: Greve Hazırız!
- Metal İşçilerinin Eylemleri Devam Ediyor
- Metal İşçisiyiz, MESS’in Dayatmalarına Boyun Eğmiyoruz!
- MESS Grup Toplu İş Sözleşmesi Kimleri İlgilendirir?
- Hak Gasplarına Karşı İşçi Mücadeleleri
- MESS Sözleşmesi ve Emekçi Kadınlar: Ne Düşünüyoruz? Nasıl Düşünmeliyiz? /2
- MESS Sözleşmesi ve Emekçi Kadınlar: Ne Düşünüyoruz? Nasıl Düşünmeliyiz? /1
- Seyahat, Hayat Pahalılığı ve MESS Sözleşmeleri!
- 1977 MESS Grevine Güç Katan Emekçi Kadınlar
- Birleşik Metal-İş: Metal İşçileri Mücadele Ateşini Yaktı!
- MESS’e Karşı Birliğimizi Güçlendirelim!
- MESS Dayatmalarına Birlikte Karşı Duralım!
Son Eklenenler
- Gerek dünyada gerekse yaşadığımız ülkede öyle olaylar, öyle gelişmeler yaşanıyor ki ilk bakışta her şey çok bilinmeyenli bir matematik denklemi gibi karmaşık ve anlaşılmaz görünebilir. Nasıl ki matematikte karmaşık problemleri çözebilmek için...
- İrfan Yalçın’ın “Ölümün Ağzı” romanı, 1940’lı yıllarda Zonguldak köylüsünün “mükellef” adı altında bedavaya çalıştırıldığını belgeleyen bir tanıklıktır. Dönemin tek partili rejiminde, İsmet İnönü madeni teftişe gittiğinde, karşısına dizilen...
- Ha geldi, ha gelecek, yok yok bu sene gelmeyecek derken Yaren leylek Bursa’nın Karacabey ilçesinde, Uluabat Gölünün kıyısında balıkçı Âdem amcayla buluştu. On dört yıllık dostluk! Adı gibi yarenlik yapıyor Âdem amcaya. Aslında kimsenin haberi...
- 11 Nisan’da Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Emek ve Demokrasi Güçleri ve öğrenciler birçok ilde tutuklu öğrencilerin serbest bırakılması talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İstanbul’da KESK İstanbul Şubeler Platformunun...
- Yunanistan’da işçi ve emekçiler bir kez daha kamu ve özel sektörde 24 saatlik genel grev gerçekleştirdi. Tembi tren felaketinin ikinci yıldönümü olan 28 Şubatta tarihindeki en büyük grev ve protestolara sahne olan Yunanistan’da, 9 Nisanda bir kez...
- KESK’e bağlı Eğitim Sen, Birleşik Kamu-İş’e bağlı Eğitim-İş ve Hürriyetçi Eğitim Sen, 10 Nisanda birçok ilde Milli Eğitim Müdürlükleri önünde, kent meydanlarında, sendika şubelerinde proje okullara yapılan keyfi atamalara karşı basın açıklamaları...
- Üzerine sayfalarca yazı yazılabilecek, saatlerce sohbet edilebilecek bir konunun en öz, en çarpıcı halidir sloganlar… Hele ki işçi sınıfının sloganları! Birkaç kelimeyle büyük anlamlar sırtlanırlar. Kimisi somut bir talebi anlatır, kimisi bir...
- Ankara’nın Beypazarı ilçesinde bulunan Çayırhan Maden Ocağında 10 Nisanda gece vardiyası sırasında meydana gelen patlamada 2’si ağır olmak üzere 14 işçi yaralandı.
- Evrensel sağlık kapsamı; tüm insanların ihtiyaç duydukları sağlık hizmetlerine, ihtiyaç duydukları yer ve zamanda, mali sıkıntı çekmeden erişebilmeleri anlamına gelir. Sağlığın geliştirilmesinden, hastalıkların önlenmesine, rehabilitasyon ve...
- Gençlik yılları insanın en güzel, en verimli, en dinamik yılları olarak tanımlanır. Fakat gençlerin dinamizmleri yok ediliyor, gelecekleri ve hayalleri çalınıyor, toplum nefessiz bırakılıyor. Kapitalizm genç kuşaklara bir gelecek vaat etmiyor....
- Ruhunda özgür bir dünyanın umudunu taşıyan, yüreği bencil çıkarlarla değil, toplumsal kurtuluş özlemiyle çarpan sevgili büyüklerimiz ve değerli genç arkadaşlarımız, merhaba!
- Rejimin 19 Martta başlattığı saldırı dalgasına karşı başlayan protestolarda öğrenci gençler kitlesel katılımıyla dikkati çekmişti. Günlerce süren eylemlerde, polis barikatlarına, polisin şiddetli müdahalesine rağmen alanları terk etmeyen yüzlerce...
- Çünkü büyük kapitalist ülkeler, milyonlarca emekçinin vergileriyle oluşan bütçeleri sağlık, eğitim, barınma gibi temel ihtiyaçlara değil daha fazla silahlanmaya akıtıyorlar. Baskıcı ve otoriter uygulamaları arttırıyor, demokratik hak ve özgürlükleri...