Buradasınız
Mutlu Akü’de Grev Kısa Sürdü

Tuzla Tepeören’de faaliyet gösteren Mutlu Akü’de Petrol-İş’le işveren arasında yürütülen toplu iş sözleşme görüşmelerinin tıkanması üzerine sendika 27 Nisanda greve çıkma kararı aldı. 2 yıllık sözleşme dönemi için 600+600 lira zam isteyen işçilere patron tarafından 175+175 lira teklif edilmiş, devam eden görüşmelerde sendika 480 liraya düşmüş, işveren ise teklifini 235 liraya çıkarmıştı. Bu noktada görüşmelerin tıkanması üzerine grev kararı alındı.
27 Nisan sabahı saat 07.00’dan itibaren fabrika önüne grev pankartı asıldı. Gece vardiyasından çıkan işçiler sabah vardiyasına gelen işçilerle birlikte fabrikanın önünde beklemeye başladılar. Bu sırada işyeri temsilcisi, sendikacılar ve işveren temsilcileri arasında görüşmelerin sürdüğünü açıkladı.
Saat 15.00 sularında işçiler kapı önünde toplandılar ve sendika yöneticileri sözleşmenin imzalandığını duyurdular. Sendika yöneticileri, işyeri temsilcileri ve Mutlu Akü’nün yurtdışından gelen temsilcisi imzaladıkları sözleşmenin ne kadar iyi bir sözleşme olduğunu anlatmaya çalıştılar. İmzalanan sözleşmede işçilere ilk yıl için brüt 375 lira, ikinci yıl için enflasyon+yüzde 2,5 zam verildiğini duyurdular. Beklentilerinin çok altında bir sözleşmeye imza atıldığını, iki yıl daha düşük ücrete mahkûm edildiklerini öğrenen işçiler şiddetle tepki gösterdiler. Sendikacıları protesto eden işçiler, sendikacıları tekrar görüşme masasına göndermek istediler. Sendikacılar ise Türkiye koşullarında iyi bir sözleşmeye imza attıklarını iddia ettiler. İşçiler uzun bir süre sendika yöneticilerine olan tepkilerini “ölmek var dönmek yok” sloganıyla dile getirdiler. Açıklama yapan sendika yöneticisinin, sözleşmeye tepki gösteren bir işçiye “sen kim oluyorsun demesi” işçilerin büyük tepkisine neden oldu. İşçiler toplu halde sendikacıların üzerine yürüdüler ve gerilim bir süre devam etti. Özür dilenmesini isteyen işçiler, toplu halde “özür dile, özür dile” biçiminde tempo tuttular. Bir süre devam eden tartışmalarda işçiler, imzalanan sözleşmenin kendilerinde derin bir hayal kırıklığına yol açtığını ifade ettiler.
Sözleşme öncesi
Sözleşmenin imzalanması öncesinde, UİD-DER’li işçiler olarak grevci işçileri ziyaret ettik. Taleplerini, beklentilerini ve sorunlarını dinledik. İşçiler, 2011’deki sözleşme döneminde görüşmelerin tıkanması üzerine grev kararı alındığını, greve çıktıkları gün işveren ve sendika temsilcileri arasında yapılan görüşmelerin düşük ücret zammıyla sonuçlandığını ifade ettiler. Bu defaki beklentilerinin daha iyi bir zam olduğunu ve taleplerini kabul ettirinceye kadar grevi sürdürme kararlılığında olduklarını dile getirdiler. Sohbet ettiğimiz işçiler, sendikalı oldukları halde asgari ücretin çok az üzerinde ücretlerle çalıştıklarını, zehirli kimyasallara maruz kaldıklarını belirttiler ve daha iyi bir ücreti hak ettiklerinin altını çizdiler.
Maruz kaldıkları zehirli kimyasallardan dolayı meslek hastalıklarına yakalandıklarını, 2 arkadaşlarını emekliliklerini göremeden kanserden dolayı yitirdiklerini anlatan işçiler, emekli olan işçilerin de kansere yakalanarak uzun yaşayamadıklarını dile getirdiler.
Grevi devam ettirme beklentisinde olan işçiler, davul zurna eşliğinde halay çekip, oynadılar. Bu sırada sohbet ettiğimiz işçiler, sorularımıza verdikleri yanıtlarda, greve çıkma süreçlerini ve beklentilerini anlattılar:
Niçin greve çıktınız, talebiniz nedir?
Sözleşmede diğer maddelerde anlaşıldı. Ücret konusunda anlaşılamadı. Geçen dönemki sözleşmeden farklı olarak bu yıl biz hem birinci yıl hem ikinci yıl için 600+600 lira zam istiyoruz. İşveren 170 lira verdi. En son biz 480’e indik, onlar 235’e çıktı. Geçen yıl ikinci yıl için enflasyon oranında verilmişti. Ama ücretlerimiz çok düşük kaldı. İçimizde uzun yıllardır çalışan arkadaşlarımız var, aldığı maaş belli. 4 yıllık bir arkadaşımız çocuk parası dâhil 1280 lira alıyor. Ücretler ortalama asgari ücretle üç aşağı beş yukarı aynı oluyor.
Greve nasıl hazırlandınız? Ne kadar süreceğini düşünüyorsunuz?
Bugün biter. Ama bitmese de biz hazırız. Kredilerimiz ertelenecek. Sendikamız maaşımızın üçte biri oranında maaş verecek. Biz grevimizi sürdürürüz.
Metal işçilerinin grevi yasaklandı, bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Doğru değil yasaklanması tabii. Ama bizim için en azından öyle bir sorun yok. Ama devlet işçinin halinden anlamalı. Bugün işçilerin toplanma taleplerine izin verilmiyor. İşçilerin emek mücadelesini vermesi engellenmemeli.
Talep ettiğiniz ücret artışına hayır diyen patronlar neyi gerekçe gösterdiler?
Bu patronlar yeni. Aslında dünyada sayılı üretim yapan fabrikalardan. Bu kadar kazanan bir işyerinin işçisini kapının önüne çıkarmaması lazım. Bundan utanmalılar. Biz bugüne kadar gerek yemeklerdeki sorunlar gerek diğer sorunlarda sesimizi çıkarmadık. Katlandık. Vefa borcu olarak gördük. Ama onlar ücret artışına gelince asgari ücretten gidiyorlar. 5-10 yıllık işçi arkadaşlarımız net ücret olarak asgari ücret alıyorlar. Oysa en azından yoksulluk sınırı üzerinden bunların hesaplanması lazım. Sistem asgari ücretten gidiyor. Biz ev geçindiriyoruz. Çocuklarımız için katlanıyoruz bütün bunlara.
Önümüzde 1 Mayıs var ne düşünüyorsunuz?
Grevimiz devam ederse elbette burada oluruz. Her zaman için birlik beraberlik içinde mücadele etmeliyiz. Emeğimizin karşılığını almak için birlik olmalıyız. Sistem olarak bazı şeyler değişmeli. Anayasada, yasalarda nerede değişiklik gerekiyorsa yapılmalı.
Sohbet sırasında kimi işçiler, sorularıyla, farklı yerlerde işçilerin ne tür eylemler yaptıklarını anlamaya, ne tür deneyimlere tanık olduğumuzu öğrenmeye çalıştılar. Derneğimizi ve İşçi Dayanışması bültenimizi işçilere ulaştırdık.
- Cam İşçileri Grevde, İzBB İşçilerinin Direnişi Sonuç Verdi
- Sefalet Zammı Dayatmasına, İşten Atmalara Karşı İşçi Mücadeleleri
- Soygun Değil de Ne?
- İzmir’de Grevci İşçiler Sefalet Dayatmasına Hayır Dedi
- DYO Boya Grevi Kazanımla Sonuçlandı
- İşçiler, Emekliler Sefalet Dayatmasına Karşı Mücadeleyi Büyütüyor
- Buca Belediye İşçilerinin Anlattıkları
- Çiğli Belediyesinde İşten Atılan Kadın İşçilerin Mücadelesi Sürüyor
- Kamu Emekçileri, Öğretmenler, İşçiler Mücadele Ediyor
- Polonez İşçilerine Selam Olsun
- Bize Ekmek Yoksa Size Pasta Yok!
- Buca Belediyesi İşçileri Ücret Gaspına Karşı İş Bıraktı
- Hak Gasplarına ve Sendikal Baskılara Karşı İşçi Mücadeleleri
- Reckitt İşçilerinin Grevi Kararlılıkla Sürüyor
- İzmir Belediye İşçilerinin Grevi Bitti Ama Grev Nefreti Bitmedi
- Bayramın Üçüncü Gününde KRT İşçileriyle Dayanışma
- KRT Çalışanlarından Eylem
- Reckitt Benckiser Grevcilerini Ziyaret Ettik
- Portakal-Porvil Grevi Kazanımla Sonuçlandı
- Genel-İş Sendikası İzBB Grevi Hakkında Basın Açıklaması Yaptı
Son Eklenenler
- Katledilişinin 45’inci yılında Kemal Türkler’i ve lideri olduğu Maden-İş Sendikasının mücadeleci sınıf sendikacılığı anlayışını hatırlamak, belki de her zamankinden daha büyük önem taşıyor.
- Sınıf temelinde örgütlü olmak, işçi sınıfının gücüne inanmak demektir. “Bu işçiler değişmez” diyenlerin yanıldığını, İzmir’deki grev ve direnişlerde bir kez daha gördük.
- Geçtiğimiz günlerde evde bazı tadilat işleri yapmaya başladık. Eşim de ben de emekli olduğumuz için bu masraflar bütçemizin biraz üzerine çıktı. Ben de düşük limitli kredi kartımın limitini yükseltip, taksitlendirmeyle bu sorunu çözmeyi düşündüm.
- İngiltere’de işçi, emekçi ve öğrenciler, yaklaşık 22 aydır devam eden İsrail’in Gazze’deki saldırılarına karşı durmak, Filistin halkıyla uluslararası dayanışmayı büyütmek ve suç ortağı İngiltere hükümetinin barış eylemlerine yönelik baskılarını...
- Eşimiz, kardeşimiz ya da başka bir yakınımız dayanışmanın öneminin farkında olmayabilir. Eğer biz biliyorsak, bilmeyenlere sabırla öğretelim ve yol gösterelim! Unutmayalım ki işçinin işçiden başka dostu yoktur.
- Sağlık emekçileri, “Eziyet Yönetmeliği” olarak adlandırdıkları, hem sağlık emekçilerinin hem de hastaların hak kaybına uğratıldığı Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliğine karşı 16 Haziran’da İl Sağlık Müdürlüğü önünde eylem yaptı. ASM’lere 6...
- Dünya egemenlerinin emperyalist paylaşım savaşlarında ölenlerin net sayısını telgraf telleri bildirmiyor artık. Bugün sosyal medyayla, telefonlarımıza düşen bildirimlerle çok kısa bir sürede alıyoruz dünyanın başka yerlerindeki saldırıların,...
- Amasya’nın Merzifon ilçesinde bulunan, Kristal-İş Sendikasının örgütlü olduğu GM Teknik Cam fabrikasında toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 17 Temmuzda grev başladı. İzBB Belediyesinde işten atılan Belediye-İş Sendikası...
- Türk-İş’e bağlı Sağlık-İş ve KESK’e bağlı SES üyesi sosyal hizmet işçileri, 18 Temmuzda Bahçelievler Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü Ek Binası önünde ortak bir basın açıklaması düzenledi. Kamuda yürüyen toplu sözleşme süreçlerine dair gerçekleştirilen...
- Merhaba, ben İstanbul’da bir devlet hastanesinde temizlik personeli olarak çalışan bir kadın işçiyim. Bilindiği gibi senenin yarısı geride kalmasına rağmen toplu iş sözleşmemiz halâ imzalanmadı. Bu süreçte sendikalar meydanlarda mitingler yaptılar,...
- 14 Temmuz 2025 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan yasa değişikliğiyle turizm sektöründe çalışan işçilerin hafta tatili hakkı fiilen gasp edildi.
- Ne acıdır, barış sözcüğü ağzımızdan çıkar çıkmaz yüreğimizde savaşın gölgesi belirir. Gözlerimiz dolar, sesimiz titrer, mahzunlaşırız çocuklar gibi. Oysa ne güzeldir kim bilir ağzımızdan taşan gülücüklerle, yüreğimizden kopan kardeşlik türküleriyle...
- Siyasi iktidar zeytinlikleri yok edecek yeni bir torba yasayı Meclise sundu ve Temmuz sonuna kadar yürürlüğe sokmaya hazırlanıyor.