Buradasınız
UİD-DER’le 1 Mayıs’ta Alanlarda Taleplerimizi Haykırdık
Gebze’den bir grup kadın metal işçisi
Merhaba dostlar. 1 Mayıs’ı daha coşkulu, daha kitlesel kutlamak ve daha fazla işçi kardeşimizi bu güne dâhil etmek için derneğimiz UİD-DER’de günler öncesinden hummalı bir çalışma başladı. Derneğimizin sürekli yürüttüğü çalışmalarla ektiği tohumlar, kortejimizde kızıl gelincikler gibi filizlendi. Birçok sektörden işçi, Taksim sokaklarını UİD-DER’le yani bizimle şenlendirip coşturdular. Attığımız sloganlar o koca binalarda yankısını buluyor ve işçi kardeşlerimize hep beraber mücadele çağrısında bulunuyorduk.
Önceki yıllarda olduğu gibi yine işçi sınıfına yaraşır bir işçi disiplini ile o şanlı günde, 1977’de güneşe gömdüğümüz 37 sınıf kardeşimizi katledenlere inat Taksim Meydanı’nda işçilerin talepleri yankılandı. Yüreğimiz dünyanın dört bir yanındaki işçi kardeşlerimizle aynı anda, aynı şeyler için atıyordu. Çünkü ülkesi, memleketi neresi olursa olsun bizler patronlar tarafından ağır iş koşullarına ve sefalete sürüklenen milyonlarız. Dört koldan Taksim’e giren işçi kortejleri coşkulu neşeli ve bir o kadar da patronlara karşı öfkeliydiler.
Türkiye’nin dört bir yanında işçi ve emekçilerin ortak talepleri, insanca çalışma koşulları ve güvenli bir gelecekti. Geçtiğimiz yıllara oranla daha kitlesel gerçekleşen bu yılki 1 Mayıs’ta işçilerin kendilerine ve sınıflarının gücüne olan güvenleri daha da artmış oldu. Öyle ki alandaki kalabalık hiç bitmiyor, caddeler sokaklar bir yandan doluyorken diğer taraftan boşalıyordu. Kuşkusuz ki, bu kadar kitlesel olarak bir kutlama yapılması oldukça güzeldi. Fakat sayıları milyonları bulan işçi ordusunun olduğunu düşünürsek bu sayının aslında daha fazla olması gerektiğini de gözlerden kaçırmamış oluruz. İşte tam da bu nedenle patronlar sınıfına istedikleri gibi at koşturamayacaklarını göstermek ve biz de varız demek için bir dahaki 1 Mayıs’larda daha fazla işçi kardeşimizle omuz omuza meydanları hınca hınç doldurmalıyız. Ancak o zaman insanca çalışma koşullarına, işsizliğe, açlığa, sefalete, haksız savaşlara dur diyebiliriz.
Unutmayalım ki şu koca dünyada hayata dair ne görüyorsak hepsini bizler, yani işçiler var ediyoruz. O halde kendimiz için de daha yaşanası bir dünya yaratabilmek biz işçilerin ellerinde. Bunun için mücadele alanlarımızı boş bırakmamalı, 1 Mayıs’lara sahip çıkmalıyız.
Günlerin En Güzeli 1 Mayıs!
UİD-DER’le Daha Örgütlü 1 Mayıs’lara
Son Eklenenler
- Yeni bir yılın, 2025’in ilk günlerini yaşıyoruz. Ama işçi ve emekçilerin yüreğinde “yeni” olanın getirdiği heyecan ve umut yerine büyüyen endişeler ve kasvet var. Takvim yaprakları hariç hayatımızda değişen tek şey yaratılan ekonomik yıkımın...
- Her Aralık ayında izlediğimiz asgari ücret tiyatrosu bu yıl çok daha trajik bir şekilde sonuçlandı. Resmi enflasyonun, TÜİK’in uydurma rakamlarıyla bile yüzde 47 olduğu, ENAG’a göre yüzde 87 olduğu bir süreçte asgari ücrete sadece yüzde 30 zam...
- DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası ile Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) arasında 2024-2026 dönemi için yürütülen TİS görüşmelerinde MESS’in yüzde 40 oranında zam dayatması üzerine Schneider Elektrik’in Manisa ve Kocaeli...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi bünyesinde, İZENERJİ, İZELMAN, Ege Şehir Planlama, İZFAŞ şirketlerinde çalışan DİSK/Genel-İş Sendikasında örgütlü işçiler maaş, yılsonu ikramiye ve eğitim alacakları ödemelerinin geç ve eksik yapılmasını protesto etmek...
- UİD-DER’li emekçi kadınlar olarak, bir grup Polonez direnişçisi kadın kardeşimizle güzel bir sohbet gerçekleştirdik. Direnişçi bir ablamız “bize hep ‘aman kurulu düzenimiz bozulmasın’ düşüncesini bellettiler” dedi. Bu söz üzerine uzunca sohbet ettik...
- Polonez işçileri 173 gün süren mücadelelerinin kazanımla sonuçlanmasının ardından fabrika önünde kurdukları direniş çadırını halaylarla, sloganlarla kaldırdılar. 7 Ocakta direniş alanında zaferlerini kutlayan işçiler, davul zurna eşliğinde halaylar...
- İktidar ve sermaye sınıfının saldırıları böylesine ağırken işçilerin birlik olamayacağını düşünmek kime yarar sağlar? Bu düşünce doğru bir akıl yürütme yöntemi olabilir mi? Karşımızdaki yıkım tablosu, işçilerin birleşmek dışında bir çıkış yolu...
- İstanbul Çatalca’da bulunan Polonez fabrikasında işçiler Tekgıda-İş Sendikası’nda örgütlendikten sonra gerekli şartları sağlamalarının ardından yetki başvurusunda bulunmuş ve hemen ardından 146 işçi işten atılmıştı. İşten çıkarmaların ardından...
- Aile Sağlığı Merkezi (ASM) çalışanları, 1 Kasımda yürürlüğe giren Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’ni protesto etmek için 6-10 Ocak günlerinde Türkiye genelinde iş bırakıyor. ASM çalışanları “Eziyet Yönetmeliği” olarak nitelendirdikleri...
- Vivident, Mentos gibi sakız ve şekerleme markalarının üreticisi olan Perfetti Van Melle’nin İstanbul/Kıraç’ta bulunan fabrikasında çalışan işçiler Tekgıda-İş Sendikasında örgütlenmiş, şirket yönetiminin sendika düşmanı tutum ve baskılarıyla...
- Sevgili işçi kardeşlerim, Rus yazar Tolstoy “acı duyabiliyorsan canlısın, başkasının acısını duyuyorsan insansın” der. Tolstoy’un bu ifadeleri özü itibariyle insanlaşmayı anlatır. İşçi sınıfı olarak, sömürücü efendilerden insanlık için insanlaşma...
- İşçilerin mücadele örgütü UİD-DER, sözünü İşçi Dayanışması’yla söylüyor. Kapitalist sömürüye, zorbalığa, ayrımcılığa, haksız savaşlara karşı işçi sınıfına sesleniyor ve diyor ki kurtuluş ellerinizde, birliğinizdedir.
- İşçi ve emekçiler pek çok ülkede 2024 yılını mücadeleyle kapattı, 2025’i mücadeleyle karşıladı. Kapitalist sömürü düzeninin yol açtığı sorunlar büyürken, buna karşı işçilerin mücadelesi ve dayanışması da güçleniyor. Emperyalist savaşın yayıldığı,...