Buradasınız
UİD-DER’le 1 Mayıs
Aydınlı’dan bir kadın işçi

Dostlar merhaba. Büyük bir heyecanla beklediğimiz 1 Mayıs sonunda geldi. Aylar öncesinden hazırlandık. Bildirilerimizi dağıtık, ev ziyaretlerimizi yaptık. Afişlerimizle süsledik mahallelerimizi. Stant kurup işçi sınıfına seslenerek 1 Mayıs’ın anlamına yakışır bir şekilde kutlanması için elimizden geleni yapmaya çalıştık. Ve dolu dolu geçen bir 1 Mayıs oldu. 1886’da Amerikan işçi sınıfının “8 saat iş, 8 saat uyku, 8 saat canımız ne isterse” talebiyle yola çıktığı ve bedeller ödeyerek kazandığı 1 Mayıs’ı anlamına yakışır bir şekilde kutladık. Taleplerimizle çıktık yola. Genciyle yaşlısıyla hep birlikte coşkuyla kutladık. 1977’de Taksim’de katledilen kardeşlerimizi unutmadık. Tek tek yitirdiklerimizi andık ve unutmadık unutmayacağız diye hep bir ağızdan haykırdık ve tek yumruk olduk.
Benim 1 Mayıs’a ikinci katılışım ve bu sene daha coşkulu ve anlamına yakışır bir şekilde, içimde ve yüreğimde hissederek geçirdim. Sokaklar, yer gök UİD-DER’in gücü ve sesiyle inledi. İnsanlar pencerelerden çıkıp meraklı gözlerle bakıyordu. Sanki sokaklar “Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz”, “UİD-DER Yürüyor Mücadele Büyüyor” sloganlarıyla inliyordu. Bu bozuk düzene, canımızdan can alan, bizleri her gün daha fazla ölümün kıyısına iten bu düzene öfkem gitgide arttı. İçinde bulunduğum mücadeleye inancım gitgide arttı. Kim durdurabilir ki beni? Kim “ekmeğine sahip çıkma” diyebilir ki? Örgütlüyüm. Tek değilim, yalnız değiliz.
Sınırların olmadığı, haksızlıkların, açlığın, sefaletin, işsizliğin olmadığı sınıfsız bir dünya neden kurulmasın ki? Binlerce insan o alanda toplanabildiysek bunu istiyoruz demektir. Yılarca bizleri uyutan, korkutan, geçmişimizi unutturan bu düzene karşı birleşmek için neden bekliyoruz ki? Ben istemedim, biz istemedik böyle bir düzeni. Bu düzeni bozacak olanlar da biz değil miyiz? Zincirlerimizden başka kaybedecek neyimiz var ki? Bak isteyince nasıl da birleşiyoruz. Tek yumruk, tek vücut olup hep bir ağızdan sloganlarımızı haykırıyoruz.
Bana geçmişimi unutturmaya, korkaklaştırıp sindirmeye çalışan bu düzene sesleniyorum: Bak yapamadın, olmadı! Sen yenildin, ben kazandım. Unutturamadın, UİD-DER tuttu elimden ve ben kendimle yüzleşerek bana unutturulan geçmişimle karşındayım. UİD-DER’e, mücadeleme olan inancımın artık dönüşü yok. Her gün yeniden insan olduğumu hatırlatan UİD-DER, sana teşekkürler. Gücüne, birliğine olan inancım mücadeledeki en büyük silahım. Düzeninle, mücadeleye olan inancınla yine o alanda gücünü herkese bir kez daha kanıtladın. Yüzünü yine kara çıkarmadın. İyi ki varsın, iyi ki varız.
UİD-DER Yürüyor, Mücadele Büyüyor!
Son Eklenenler
- Yaşanan her türlü baskı ve zorbalığa karşı, işçi sınıfı kendi saflarında gücünü birleştirmeli ve öfkesini doğru adrese yönlendirmelidir. 1 Mayıs bu birliğin ortaya çıktığı uluslararası bir mücadele günü olarak önemli bir yere sahiptir.
- 1980 darbesinin üzerinden 45 yıl geçti ama bıraktığı karanlık hâlâ silinmedi. O darbe devrimci hareketi ve örgütlü işçi sınıfını ezmek için yapıldı. Bugün hâlâ baskılarla karşı karşıyayız. Ama nasıl ki o karanlık günlerde Hasanlar, Haticeler...
- Her sene olduğu gibi bu 1 Mayıs’a da büyük bir titizlik ve ciddiyetle hazırlandık. UİD-DER ailesi olarak çocuklarımızla, gençlerimizle kadın erkek hep birlikte kapitalizmi teşhir ettik. Ekonomik, sendikal ve siyasal taleplerimizi dosta düşmana...
- İstanbul Sultangazi’de bulunan Bezmialem Validesultan Kız Anadolu İmam Hatip Lisesinin Okul Müdürü Refik Albayrak’a, İBB’nin dağıttığı ücretsiz yemeğin öğrencilere ulaştırılmasını sağladığı için Milli Eğitim Bakanlığı tarafından kınama cezası...
- Gebze Organize Sanayi Bölgesinde bulunan Alman sermayeli ERLAU Metal fabrikasında işçilerin direnişi sürüyor. Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şubede örgütlenen işçiler kod 46 ile işten atıldı. Direnişin 26. gününde UİD-DER’li işçiler...
- Bazı kayıplar vardır ki ifadesi mümkün olmaz, sanki bir parçamızı alıp götürür. Pazar günü emekçi bir abimizi, bir değerimizi, bir rengimizi, “bu ülkede barışı savunan bir kişi bile kalsa umut vardır” diyen, savunduğu değerlerin bedelini...
- Bu yıl 1 Mayıs’ta Kadıköy’de yan yanaydık! Yağmur da yağdı, çamur da vardı ama biz çocuk, yaşlı, genç, engelli, üniversiteli, liseli, emekli, kadın, işçi, emekçi oradaydık. Omuz omuza, yürek yüreğeydik…
- İzmir’de belediye işçileri birbiri ardına greve çıkıyor. Narlıdere Belediyesi işçileri 6 Mayısta grev başlattı, bir gün sonra talepleri kabul edildi. Konak Belediyesi işçileri ise 7 Mayısta greve çıktı. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde çalışan...
- Bu 1 Mayıs’a kızım, torunum ve oğlumla katıldım. 1 Mayıs alanında çocuklarımın da yanımda olmasının heyecanımı ve mutluluğumu arttırdığını belirtmek isterim. Ben her yıl 1 Mayıs’a UİD-DER’le katılıyorum ve her zaman çok heyecanlanıyorum.
- TÜPRAŞ Rafineri'de kendilerine haber verilmeden taleplerinin çok altında zam oranlarına ve 3 yıllık sözleşmeye imza atılmasına tepki gösteren işçiler üretimi durdurarak, yürüyüş yaparak sözleşmeyi protesto etti.
- Hiçbir şey siyaset üstü değildir. Ekmekten suya, yediğimiz peynirin kalitesinden oturduğumuz evin sağlamlığına kadar her şey siyasetin içindedir. İş cinayetlerini “kader” diye yutturanlar, depremleri de “fıtrat” diye anlatıyorlar.
- Toplu İş Sözleşmesi (TİS) sürecinde olan belediyeler ile petrokimya sektöründeki fabrikalarda birer birer grev kararları alınıyor. İzmir’de Narlıdere Belediyesi işçileri grevin ilk gününde kazanım elde ederken Konak Belediyesinde 7 Mayısta grev...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü mücadelesi 1889’dan önce başlamıştı. Ancak 1 Mayıs 1889’da, 8 saat çalışma, 8 saat dinlenme ve 8 saat canımızın istediğini yapma talebiyle kitlesel olarak alanlara çıkıldı. 1 Mayıs bu başkaldırının ve daha adil bir...