Buradasınız
1889’dan 2025’e, Bugünlerden Geleceğe 1 Mayıs
İzmir’den UİD-DER üyesi bir işçi

İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü mücadelesi 1889’dan önce başlamıştı. Ancak 1 Mayıs 1889’da, 8 saat çalışma, 8 saat dinlenme ve 8 saat canımızın istediğini yapma talebiyle kitlesel olarak alanlara çıkıldı. 1 Mayıs bu başkaldırının ve daha adil bir dünya arayışının simgesi haline geldi. Enternasyonal Marşında dendiği gibi: “Biz başka bir âlem, başka bir dünya isteriz!”
Dünyada olduğu gibi bu topraklarda da kapitalizmin gelişmesiyle birlikte fabrikalar kuruldu, işçi sınıfı büyüdü. Osmanlı döneminde dahi işçiler 1 Mayıs’ı kutlayarak taleplerini dile getirdiler. Ancak Cumhuriyet döneminde iktidara gelenler, 1 Mayıs’tan korktular. 1923’ten 1976’ya kadar 1 Mayıs yasaklı kaldı. Egemenler tarafından “Bahar Bayramı” ilan edildi. Oysa 1 Mayıs, ezilenlerin başkaldırısıdır, bahar temalı bir kutlama günü değildir.
Yasaklara rağmen sınıf bilinçli işçiler, sosyalistler, gençlik örgütleri 1 Mayıs’ı hep yaşattılar. Fabrikalarda bildiriler okudular, kayıplarımızı andılar. Nihayet 1976’da yüz binler Taksim’de coşku ve örgütlülükle buluştu. 1977’de daha büyük kitleler alanlara aktı. Ancak patronlar ve onların iktidarı bu kitlesel çıkışı kana buladı. 12 Eylül 1980 askeri darbesiyle işçi sınıfının üstünden silindir gibi geçtiler, örgütlenmenin kökünü kazımaya çalıştılar.
Fakat başaramadılar! Çünkü “direnç çiçeğinin gülleri geç açar” misali, işçi sınıfının mücadelesi yeniden boy verdi. 1 Mayısların anlamı ve tarihi genç kuşaklara aktarıldı, aktarılıyor. Bugün hâlâ milyonlarca işçi 1 Mayıs’ın tarihinden bihaber olabilir. Bu yüzden sınıf bilinçli öncüler olarak görevimiz bu mücadeleyi anlatmak, aktarmaktır.
2025 yılı 1 Mayıs’ında da meydanlardaydık. Soğuk havaya ve yağmura rağmen işçiler, emekçiler, gençler alanlardaydı. Yasaklara, baskılara, tutuklamalara rağmen mücadele sesleri yükseldi. CHP’nin tek parti döneminde 50 yıl süren yasaklar nasıl aşıldıysa, bugün AKP iktidarının alan yasakları da günü geldiğinde aşılacaktır.
1889’dan bu yana 1 Mayıs, sadece 8 saatlik işgünü değil, aynı zamanda insanın insanı sömürmesine karşı verilen mücadelenin simgesidir. İşçi sınıfının insanlaşma mücadelesinin simgesidir. Her kuşak kendi döneminin mücadelesini verir ve bu mücadeleyi bir sonraki kuşağa devreder. Gün gelecek, kapitalizm yeryüzünden silinecek ve işçi sınıfı, sınıfsız, sömürüsüz bir dünya kuracaktır.
- Kalkedon’da Mayıs Yağmuru
- Yağmur Olduk Haykırdık: Yaşasın İşçilerin Birliği!
- İnançta Umutta Sınıfımızın Saflarında!
- UİD-DER ile Yürümek
- Umut Örgütlü Mücadelede: 1 Mayıs 2025 Kadıköy
- Baskılara, Zorbalığa, Sömürüye, Emperyalist Savaşa Karşı Umut Örgütlü Mücadelede!
- Gençlik Mücadeleyle Büyüyor
- 1 Mayıs’ta Coşkuyla Dolduk
- “Umut Örgütlü Mücadelede”
- 1 Mayıs’ta Sınıfımızın Safında UİD-DER’deydik!
- UİD-DER Saflarında Doğru Hedefe
- 1 Mayıs’a Ailece Katılmak
- Kadıköy 1 Mayıs’ında Yükselen Ses: “ARTIK YETER!”
- Her Şeye Rağmen Bu 1 Mayıs’ta da Alanları Doldurduk
- 1889’dan 2025’e, Bugünlerden Geleceğe 1 Mayıs
- Dünya İşçi Sınıfı 1 Mayıs’ta Tek Yumruk: Kemer Sıkma Politikalarına, Baskılara, Emperyalist Savaşa Hayır!
- 1 Mayıs 2025: Türkiye’nin Dört Bir Yanında Değişim İsteği Yankılandı!
- UİD-DER’le 1 Mayıs: Umut Örgütlü Mücadelede!
- İstanbul’da On Binler 1 Mayıs’ta Alanlarda Buluştu
- Haydi, 1 Mayıs’a!
Son Eklenenler
- İkinci Dünya Savaşının sonuna gelinmiş, Mihver devletlerin içinde yer alan Almanya ve İtalya savaşı kaybetmiş, Almanya ordusu koşulsuz teslim olmuştu. Avrupa’da savaş sonra ermiş, savaşın galipleri SSCB, Amerika, İngiltere ve Fransa olmuştu. Savaş,...
- Türkiye’de ekonomik sorunlar büyüdükçe işçi eylemleri ve grevleri artıyor. Sadece yerli sermayeli fabrikalarda değil, yabancı sermayeli fabrikalarda da işçiler düşük ücret dayatmasına karşı sendikalaşma mücadele si veriyor ya da greve çıkıyorlar....
- Sınıf temelinde örgütlü mücadeleyle tanıştıktan sonra değişim geçirmemek mümkün değildir. Çevremizdekiler -aileniz, akrabalarınız, arkadaşlarınız- önceki ve sonraki halimizi bilir.
- Hasan, işyerinde kartını okutup paydos ederken “bugünü de bitirdik” diye seviniyordu. Koşar adımlarla kendini işyerinden dışarı attı.
- 600 bin kamu işçisini kapsayan Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü (KÇP) süreci iktidar, TÜHİS, Türk-İş ve Hak-İş’in işçilerin taleplerini görmezden gelerek attığı imzayla sonuçlandı.
- İşçi Dayanışması’nın 206. sayısında “Kurt Ağladı, Biz de İnandık” başlığıyla bir yazı yayınlandı. Yazıda patronun kendini işçilere mağdur gibi gösterip işçileri nasıl kandırdığından bahsediliyordu.
- Bir gece komşumuzun evinden alevler yükseldiğini görsek ne yaparız? İlk anda aklımıza gelen ne olur? Balkona astığımız çamaşırların is kokup lekeleneceği mi? İçeriye duman dolmasın diye pencereleri kapatmamız gerektiği mi?
- Son günlerde bazı işyerlerinde, patronların yüksek ücretler nedeniyle işçi çıkarmak zorunda kaldıklarını söylediklerini duyuyoruz. Bazı arkadaşlarımız da buna inanmakta, hatta “maaşları çok yükseldi, o yüzden işçi çıkardılar” gibi cümleler kurmakta.
- Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’la görüştükten sonra yapılan son teklife dair, “teklif yüzde 100 olumlu değil ama olumluya yakın bir teklif gibi gözüküyor. 11’i aştık, 16,57’yi bulmadık” açıklamasını yaptı.
- Birleşik Tekstil Dokuma ve Deri İşçileri Sendikası (BİRTEK-SEN), Antep, Urfa, Mardin, Batman, Van, Malatya, Adıyaman ve Maraş’ta çalışan tekstil işçileriyle görüşerek, basında çıkan haberleri tarayarak ve resmi verilerden yararlanarak tekstil...
- Van Büyükşehir Belediyesi kayyım yönetiminin, Genel-İş Sendikasında örgütlü 7’si engelli 223 işçiyi işten atması, 30 Temmuzda kitlesel bir yürüyüşle protesto edildi. Beşiktaş Belediyesi işçileri aylardır ücretleri düzensiz ve eksik ödendiği, toplu...
- Patron örgütü MÜSİAD Başkanı Burhan Özdemir geçtiğimiz günlerde 12 yıllık kesintisiz eğitimin yanlış bir uygulama olduğunu ve gençlerin işgücüne daha erken katılması gerektiğini söyledi.
- Ev sahibi kiraya ne kadar zam yapacak, gıda fiyatlarına yine zam gelecek mi, çocuğumun eğitim masraflarını karşılayabilecek miyim, elektrik, doğalgaz, su, telefon-internet faturalarını ödeyebilecek miyim, ocağımda tencere kaynayacak mı, asgari...