Buradasınız
12 Eylül Darbesi İstanbul’da Protesto Edildi
İkinci konuşmacı 78’liler Girişimi’nden Celalettin Can idi. Can, darbenin her aşamasında sorumluluğu olan herkesin tek tek yargılanması ve onlardan hesap sorulması gerektiğini vurguladı. Bu ülkede darbe suçunu işleyen hiç kimsenin gerçekten yargılanmadığına ve 12 Eylül’ün kurumlarının tasfiye edilmediğine dikkat çeken Can, “12 Eylül darbecilerinin yargılanması bizim insanlığa ve Türkiye halklarına borcumuzdur” dedi.
Emek, Demokrasi ve Özgürlük Blok’u milletvekillerinden Sırrı Süreyya Önder ise “Diyarbakır cezaevinin dili olsa da konuşsa diyor Başbakan. Biz onu zahmetten kurtaralım, yaşayanların dilinden anlatalım. Diyarbakır cezaevinin duvarlarında ‘vatandaş Türkçe konuş, çok konuş’ yazıyordu. Bu, Kürtçe konuşanın az konuşacağı anlamına geliyordu. Geçenlerde KCK davasına gittik. Orada Kürtçe konuşanı hiç konuşturmuyorlardı. ‘İşte aradaki fark bu!’ O gün de tek tip insan yaratmaya heves ediyorlardı, bugün de tek tip insan yaratmaya heves ediyorlar” diye konuştu. Önder, AKP savaş politikalarını da eleştirdi.
Blok milletvekili Abdullah Levent Tüzel de tırmandırılan savaşa sessiz kalmayacaklarını ve kara harekâtına karşı duracaklarını dile getirdi.
Kürsüden kitleye Kürtçe seslenen Barış Annesi Zekiye Durmuş ise, 12 Eylül döneminde Diyarbakır Cezaevinde ölüm orucunda yitirdiği kardeşi Hayri Durmuş’u anarak savaşın bitmesi için haykırdı: “Diyarbakır zindanında kalanların isteği kendi dillerini kullanmak, barış ve kardeşlikti. Barış anneleri adına barış istiyorum.”
UİD-DER: “Darbe Yasaları Kaldırılmalı! Darbecilerden ve Hizmetkârlarından Hesap Sorulmalı!”
“12 Eylül’ün Hesabı Sorulacak! Faşizme Karşı Sınıf Cephesi!”, “Darbe Yasaları Kaldırılmalı! Darbecilerden ve Hizmetkârlarından Hesap Sorulmalı!”, “Başkasını Ezen Bir Ulus Özgür Olamaz!” yazılı pankartlarla mitinge katılan UİD-DER, alanda kitleselliği, her zamanki disiplini ve coşkusuyla dikkat çekti. Miting öncesi yaptığımız hazırlık ve alandaki yer alma biçimimiz, 12 Eylül’ün hesabını sorma kararlılığımızı ve demokrasi mücadelesine verdiğimiz önemi yansıtıyordu. Demokrasi taleplerinin güncel ve tarihsel anlamını kavrayan bilinçli ve mücadeleci işçilerden oluşan kortejimizden yürüyüş ve miting boyunca “Faşizme Karşı Sınıf Cephesi”, “Haksız Savaşlara Hayır”, “Kürtlere Özgürlük, Kurdara Azadî!”, “Ulusalcı Değil Enternasyonalistiz”, “Sendikal ve Siyasal Yasaklar Kaldırılsın”, “Sınırsız Grev Özgürlüğü” sloganları yükseldi. Ayrıca bu kapsamda, en önde dövizler taşındı.Şunu çok iyi bilmeliyiz ki, işçi sınıfı demokratik hak ve özgürlükler mücadelesini yükseltmediği müddetçe burjuvazi kendiliğinden hiçbir hakkı bahşetmez. Bir kısım hakları kâğıt üzerinde tanımak zorunda kalsa da, bu hakların hayata geçirilmesi için mücadele verecek olan işçi sınıfıdır. 12 Eylül darbecilerinin yargılanmasını engelleyen Geçici 15. maddenin kaldırılması, ama güçlü toplumsal bir muhalefet olmadığı için Kenan Evren ve darbeci arkadaşlarının sanık sandalyesine oturtulmaması buna örnektir. İşçi sınıfının örgütlülüğüne darbe indiren bu generallerden ve 12 Eylül sorumlularından hesap sorma işi ne AKP’ye ne de CHP’ye bırakılabilir. Bu nedenle, demokrasi mücadelesine sahip çıkmak ve bu kapsamda toplumsal muhalefeti yükseltmek işçi sınıfının boynunun borcudur!
İşçi Kızı
Umut İnsanda!!!
Son Eklenenler
- Sarayları süsleyen altın, sultanların ve soyluların yaşamında zenginliğin en önemli ölçüsü olmuştur. Fakat bu zenginliği üreten zamanın köleleri ve günümüzün işçileri için bu maden her zaman acı, gözyaşı ve ölüm getirmiştir. Altın madenlerinde...
- Çalıştığım işyerinde uzun yıllardır çalışan ve EYT yasası çıktıktan sonra SGK’ya başvurup emekli olanlar var. Malûm, emeklilik maaşı iktidar eliyle kuşa çevrildi. Bizim patron da sayıları azımsanmayacak kadar çok olduğu için EYT’li işçileri bir an...
- DİSK, 3 Mayısta Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) Ankara’daki merkez binası önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Burada konuşan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, TÜİK’in enflasyon sepetindeki maddelerin fiyat listesini 2 yıla yakın bir...
- Geçenlerde yeğenimle sohbet ederken “kolajenlerin içerisinde en kalitelisi hangisi bilgin var mı?” diye sordu. Ben de doğal olarak “bir sağlık sorunun mu var, neden kolajen kullanma gereği duyuyorsun?” diye sordum. O da yarı utanarak “hep güzel...
- Dünya genelinde yoksulluk ve baskılar büyüyor, emperyalist savaşın alevleri gün geçtikçe yayılıyor. Kapitalist sömürü düzeninin yarattığı sorunlar, krizler derinleşiyor. İşçi sınıfı ise kapitalist sömürüye karşı mücadele etmekten, birlik olup...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta Türkiye’nin dört bir yanında yüzbinlerce işçi ve emekçi alanlara çıktı, ekonomik yıkımın bedelini ödemek istemediklerini haykırdı. Sendikaların ve demokratik kitle...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta bir kez daha dünyanın ve Türkiye’nin dört bir yanında işçiler meydanlara çıktılar. Kapitalist sömürüye, emperyalist savaşa, yoksulluğa, baskılara, eşitsizliğe, adaletsizliğe...
- İngiltere’de 7 Ekimden bu yana her Cumartesi ulusal çapta eylemler düzenleyerek Filistin halkının yanında yer alan işçi ve emekçiler, egemenlerin savaşına karşı meydanlarda yerlerini almaya devam ediyor. 20 Nisanda ülke çapında çeşitli kent...
- İtalya’da büyük işçi sendikaları iş cinayetlerine karşı binlerce işçinin katıldığı kitlesel bir miting düzenledi. 20 Nisan’da işçiler “Artık Yeter!” sloganıyla işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği, kamu sağlığı hakkı, adil vergi reformu ve...
- İşyerinde, sokaklarda, toplu taşıma araçlarında insanların yüzlerinden okunan yorgunluk ve mutsuzluk dikkatimi çekiyor. Öfke, mutsuzluk, umutsuzluk bir virüs gibi yayılmaya başladı. “Ama insanlar neden bu kadar mutsuz?” diye düşündüm kendi kendime....
- 1 Mayıs’ın gelmesiyle emekçiler, kadınlar, üniversiteli gençler, emekliler kendi taleplerini haykırmak için alanları doldurmaya hazırlanıyor. Ben de genç bir işçi olarak kendi talebimi haykırmak için alanda yerimi alacağım. Benim talebim çalışma...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER Mersin temsilciliğinde de “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlik gerçekleştirildi. Etkinliğe çeşitli...
- Bugünün stajyer öğrencileri, yarının sağlık işçileri olarak 1 Mayıs’ta sesimizi duyurmaya geliyoruz. Kimimiz ailelerinden uzakta farklı şehirlerden gelip yurtlarda kalan, kimimizse aileleriyle İstanbul’da yaşayan öğrencileriz. Biliyoruz ki stajyer...