Buradasınız
Ataması Yapılmayan Öğretmenler Ankara’dan Haykırdı: “Kadrolu Atama, Güvenceli Çalışma İstiyoruz”
Ankara’dan UİD-DER’li işçiler
“Bakan Şaşırma Sabrımızı Taşırma”, “Güvenceli İş Güvenceli Gelecek İstiyoruz”, “Köle Değil Öğretmeniz”, “Verilen Sözler Tutulsun Artık”, “11 Bini Aldınız, 44 Bini Çaldınız”, “Özür Değil Atama İstiyoruz” yazılı dövizleri taşıyan öğretmenler, sık sık “Susma Haykır Atama Haktır”, “Ankara Uyan Öğretmene Sahip Çık”, “Ücretli Köleniz Olmayacağız”, “Okullar Öğretmensiz Öğretmenler İşsiz”, “Dünya Yerinden Oynar Hocalar Birlik Olsa” sloganlarını haykırdı. Kızılay Güvenpark’a kadar sloganlar ve alkışlar eşliğinde yürüyen kitlenin Bakanlık önüne gitmesine polis uzun süre izin vermedi. Bu sırada bekleme noktasında taleplerini haykıran öğretmenlere, civardaki dershanelerin öğretmen ve öğrencileri de kısa süreliğine de olsa gelerek desteklerini ilettiler. Polis ve eylemciler arasında uzun süren tartışmanın ardından 100’den fazla atanamayan öğretmen Milli Eğitim Bakanlığı önüne giderek bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Aynı basın açıklaması, sonrasında Güvenpark önünde bekleyen kitleye tekrar okundu.
Savaş İka ve Mehtap Tekdemir’in okuduğu basın açıklamasında ilk olarak vurgulanan nokta, kendilerinin “öğretmen adayı” olarak nitelendirildikleri, oysa yıllar boyunca girdikleri sınavlarla ve mezuniyetleriyle birlikte öğretmen unvanını hak ettikleri ve öyle nitelendirilmek istedikleri oldu. Sonrasında ise “Bizler, eğitim fakültelerinden mezun olduğumuz ve diplomalarımız öğretmen olduğumuzu gösterdiği halde neyi, nasıl ve ne için ölçtüğü belli olmayan KPSS adında bir sınava tâbi tutuluyoruz. Ancak atama bekleyen mevcut öğretmen sayısı 300 bin civarındayken atama sayıları 11 binlerle sınırlı olunca aldığımız puanlar anlamını yitirdiği için bu sınavın yapılması her zamankinden daha manasız oluyor” denildi. Atamaları yapılmadığı için sosyal güvenceden faydalanamadıklarını, 300-500 TL arasında maaş aldıkları için geçinemediklerini, ek iş yapmak zorunda kaldıklarını, her an işten çıkarılma tedirginliğiyle “ücretli öğretmenlik” yapmaya mecbur bırakıldıklarını dile getiren öğretmenler, başbakanın, 2002 yılında verdiği “ataması yapılmayan öğretmen kalmayacak” sözünü yerine getirmesini istiyorlar.Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, 13 Eylülde bir anaokulu açılışında, verilen sözün tutulamayarak gerekli atamaların yapılamaması nedeniyle öğretmenlerden özür dilemişti. Buna karşılık öğretmenler de özür değil atama istediklerini tekrar dile getirdiler. Yine Dinçer’in Fransa’da bir toplantı sırasında yaptığı “atanmayan öğretmen gibi uyduruk bir sorun yarattılar, her Cuma kapımıza gelip bizden kadro istiyorlar. Bizim sadece 60 bin öğretmene ihtiyacımız var, onu da ücretli öğretmen ile karşılıyoruz” açıklamasına, öğretmenler, “eğer izin aldığımızda ücretlerimiz kesilmeseydi yine Cuma günü gelirdik ama bu seferlik Cumartesi günü geldik ve uyduruk olmayan sorunumuzun çözümü olarak atanmak istiyoruz” dediler.
Açıklamanın devamında Türkiye’de yaklaşık 80 bin ücretli öğretmenin bulunduğu, buna karşılık 300 bin öğretmen açığı olduğu ve ülke genelinde 2 buçuk milyon işsizin olduğu varsayılırsa buna göre her 8 işsizden birinin öğretmen olduğu vurgulandı. Basın açıklamasında ayrıca “bizim umutlarımızı, hayallerimizi seçim meydanlarında kullanan siyasiler bizleri bu çözümsüzlük sürecine mahkûm etmiş ve 27 hayatın solup gitmesine sebep olmuştur. Yarınımıza dair hayal bile kuramıyor, en temel ihtiyaçlarımızı bile hâlâ tek başımıza karşılayamıyoruz ve insanca yaşam güvencesinden yoksunuz. Güvencemizin olmayışını en acı şekliyle Van Erciş depremiyle yaşadık. Hayatını kaybeden yeni atanmış stajyer öğretmenlerimize ve ücretli öğretmenlere verilmeyen sosyal haklarla gördük. Hayatını kaybeden meslektaşlarımızın başına sadece çürük binalar yıkılmakla kalmadı, sosyal güvenlik sistemi de yıkıldı” denildi. Ataması yapılmayan öğretmenler basın açıklaması sonunda taleplerini şöyle sıraladılar:
- Nitelikli eğitim için ücretli öğretmenlik kaldırılmalıdır!
- Verilen söz tutularak 2011 sonuna kadar 44 bin atama yapılmalıdır!
- Öğretmenlerin kadrolu ve güvenceli bir şekilde atanması için planlama yapılarak acilen uygulamaya geçilmelidir!
- Bu taleplerin yerine getirilmesi için 2012 bütçesinde eğitime ayrılan bütçe artırılmalı ve eğitime hak ettiği bütçe verilmelidir!
Eyleme katılan öğretmenler yakalarında 10 Haziran 2011’de yaşamını yitiren, AYÖP’ün de kurucuları arasında olan ve yakalandığı kanser hastalığına rağmen mücadeleden vazgeçmeyen, her fırsatta alanlarda yer alarak haklı taleplerini haykıran Şafak Bay’ın fotoğrafını taşıdılar. Onun için “Güneş Batmasın Şafaklar Ölmesin” sloganını haykırdılar. Türkçe öğretmeni olan Şafak Bay, 5 yıl boyunca atanamamıştı.
Eylem sırasında yürüyerek Ankara’ya ulaşan Savaş İka ve Mehtap Tekdemir’le de sohbet etme fırsatı bulduk. Savaş öğretmen, 2010 yılında sosyal bilgiler öğretmenliğinden mezun olmuş. Kendisinin daha yeni mezun olduğunu ancak bir senelik ücretli öğretmenlik tecrübesinin bile kendisini bu mücadele için yeteri kadar kamçıladığını söyleyen Savaş İka, kendileriyle birlikte Ankara’ya yürüyen bir başka sosyal bilgiler öğretmeninin 10 senedir atama beklediğini belirterek durumun vahametini anlattı.
Mehtap öğretmen ise 2009 yılında beden eğitimi bölümünden mezun olmuş ve o da binlercesi gibi ücretli öğretmenlik yapmak zorunda kalmış. Savaş İka Bursa’dan, Mehtap Tekdemir ise Antalya’dan “öğretmenlerin kurtuluşunu” simgesel olarak ifade edeceğini düşündükleri için Samsun’dan yürüdüklerini belirttiler. Yol güzergâhı boyunca pek çok ilde coşkuyla karşılandıklarını, insanların kendilerine maddi ve manevi yardımlarda bulunduklarını sevinçle anlattılar. Uğradıkları her ilde sendikacılarla da görüşen eylemci öğretmenler, ulaştıkları her yerde sorunlarını anlatabilme imkânı bulduklarını ve bu durumun onları mutlu ettiğini dile getirdiler.
Ücretli öğretmen olarak çalıştıklarında ayda sadece 12 gün sigortalarının yattığını, en fazla 650 TL maaş alabildiklerini söyleyen İka, özellikle Van’da yaşanan deprem sonrasında okullar tatil edildiği için oradaki ücretli öğretmenlerin bundan da mahrum kaldığını belirtti ve ekledi: “Deprem sırasında 64 öğretmenin yaşamını yitirdiği söylendi ki bunlar sadece kadrolu öğretmenlerdi. Böylesi bir durumda bile yaşamını yitiren ücretli öğretmenlerden hiç bahsedilmedi.”
İzmir’den gelen bir başka öğretmenle daha konuştuk. Onun anlattıkları da herkesinkiyle aynı aslında. Volkan Erol, fen bilgisi öğretmenliğinden mezun olmuş ve 6 yıldır ücretli öğretmenlik yapıyor. Oradan elde ettiği gelir yaşamını geçindirmesine yetmediği için de ayrıca özel bir etüt merkezinde öğretmenlik yapmak zorunda kalmış. Bu şekilde bile aylık en fazla 20 gün sigortasının yattığını söyleyen Erol, tatil günlerinde ders yapamadıkları için ücretlerinin iyice kırpıldığını söyleyerek isyanını dile getiriyor. İş güvencelerinin olmadığını söylüyor ve ekliyor, “bu durum birçok arkadaşımızın yaşamına son vermesine kadar gidiyor. Bugüne kadar 27 arkadaşımız intihar etti ve çözüm bulunmazsa bu sayı daha da artacak.” Buna karşı durabilmek için örgütlendiklerini, her ay düzenli olarak toplandıklarını ve eylem planı hazırladıklarını söyleyen Erol, uluslararası öğrenci birlikleriyle de ilişkili olduklarını, onlardan da destek istediklerini sözlerine ekledi. Özellikle Uluslararası Öğretmenler Birliği’yle diyalog kurduklarını ve dünyanın her yerinde yaşanan böylesi bir sorun için geniş bir kamuoyu yaratmaya çalıştıklarını dile getirdi.
Birçok ilden gelen öğretmenlerin güvencesiz çalıştırılmaya karşı gerçekleştirdiği eylem yapılan basın açıklamasından sonra sona erdi.
- İzBB ve Turkcell Global Bilgi İşçileri İşten Atma Saldırısına Karşı Mücadele Ediyor
- Tekstil İşçileri Sendika Düşmanlığına, Beltur İşçileri Düşük Ücretlere Karşı Mücadele Ediyor
- “Rehabilitasyonda Patronlar Kâr Peşinde, Öğretmenler Geçim Derdinde!”
- “Patronlara Değil Eğitime Bütçe!” Eylemi
- Kamu Emekçileri Sefalet Ücretine Karşı İş Bıraktı
- Sendikal Baskılara, Ücret Gaspına, Şiddete Karşı Eylemler
- Polonez İşçileri Fabrika Önünde Kazanımlarını Kutladı
- Perfetti Van Melle’de Direniş Kazanımla Sonuçlandı
- Sefalet Dayatmasına Karşı Eylemler Sürüyor
- DİSK Asgari Ücret Taleplerini Açıkladı
- Kartal’da Binlerce Emekçi Haykırdı: “İnsanca Yaşamak İstiyoruz!”
- Polonez İşçilerinin “Anayasal Hak Yürüyüşü”
- Sendika Düşmanlığı ve Ücret Gaspına Karşı İşçiler Mücadele Ediyor
- Belediye ve Tekstil İşçilerinden Hak Gasplarına ve Sendikal Baskılara Karşı Eylemler
- KESK Ankara Mitingi: “Geçinemiyoruz! Yoksulluğa Karşı Mücadelede Birleşiyoruz!”
- DİSK: Gözaltılar Derhal Serbest Bırakılsın
- As Plastik ve Bayraklı Belediyesi İşçilerinden Eylemler
- Öğretmenler, Belediye ve Üniversite İşçileri Hak Gasplarına Karşı Mücadele Ediyor
- ASM Çalışanları İş Bıraktı: “Eziyet Yönetmeliğine” Hayır!
- Belediye İşçileri Hakları İçin Mücadele Ediyor
Son Eklenenler
- Maraş ve Hatay başta olmak üzere 11 şehirde çok büyük yıkım yaratan, yaklaşık yüz bin insanın hayatını kaybettiği, on binlerce insanın yaralandığı, milyonlarca insanın yaşamının derinden etkilendiği 6 Şubat depremlerinin üzerinden iki yıl geçti....
- Siyasi iktidarın ekonomi politikalarının hedefi belli: Ekonomik yıkımın bedelini işçi ve emekçilere ödetmek, on milyonlarca işçinin, emekçinin, emeklinin açlığa talim etmesi pahasına sermayeyi dizginsizce büyütmeye devam etmek. Soygunun, talanın...
- 6 Şubat depremlerinin üzerinden iki yıl geçti. Aradan geçen zamanda depremlerin yarattığı yıkımın, ortaya saçılan yolsuzlukların, usulsüzlüklerin ve boş vermişliğin hesabı sorulmadı. Siyasi gelişmelerle, yaratılan yapay gündemlerle yaşanan felaketin...
- İzmir Büyükşehir Belediyesinde 158 işçinin ücretsiz izne çıkarılması üzerine DİSK/Genel-İş Sendikası İzmir 1, 2, 3 ve 9 No’lu Şubeleri 3 Şubatta direnişe başladı. Sosyal-İş Sendikasının örgütlendiği Turkcell Global Bilgi’nin Siirt Şubesinde 4 işçi...
- Adalet Peşinde Aileleri Platformu, 6 Şubat depremlerinin 2’nci yılında Kadıköy İskelesi önünde anma programı düzenledi. 2 Şubatta düzenlenen anmada “Rant Uğruna Ölenlerin Hesabını Sormaya Geldik! Susmak İhanettir, Hesap Sormak Görevdir!” yazılı...
- Çalıştığım işyerinde 60 yaşlarında bir abiyle sohbet ediyorduk. “Ne zaman emekli olacaksın?” diye sordu. “60 yaşında emekli olacağım” dedim. “Ooo senin işin çok zor yahu, o yaşa kadar çalışılır mı?” dedi. “Ama sen de emeklisin, hâlâ çalışıyorsun”...
- Sırbistan’da Belgrad ve Novi Sad başta olmak üzere ülke genelinde kitlesel protestolar devam ederken bir yandan da öğrenciler dersleri boykot ederek üniversiteleri işgal ediyorlar. Yunanistan’da 2023'teki tren kazasının yıldönümünde işçiler,...
- Birleşik Metal-İş Gebze 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Kaynak Tekniği (Lincoln Electric) fabrikasında işçiler, 2024 Eylül ayından bu yana süren toplu sözleşme sürecinde, ücret ve sosyal haklarda anlaşma sağlanamaması üzerine greve çıktı. Sabah...
- Bazen gün ağarmadan, bir bardak çay bile içmeden, bir tabak yemek yemeden yeri geldiğinde hoş bir sohbeti yarıda bırakarak gözümüz sürekli saatte, servis bekleriz. Hastanede, okulda, düğünde, misafirlikte bile bir telaşımız oluyor, işyerinin...
- Bolu Kartalkaya’daki Grand Kartal Otelde göz göre göre gerçekleşen katliam, iktidarın bugüne kadarki denetimsizlik ve cezasızlık politikalarının yeniden sorgulanmasına neden oldu. İktidar sahipleri her zamanki gibi “bu meseleye siyaset karıştırmayın...
- Egemen sınıfın siyasetçileri sıklıkla gençliğin öneminden bahsediyor ve gençliği kazanmanın gerekliliğinden dem vuruyorlar. Mesela geçen ay Erzurum’da “Gençlerle Buluşma” programına katılan Erdoğan şöyle seslendi gençlere: “Bizim keyfi yere feda...
- İngiltere’nin başkenti Londra’nın meydanlarında aylardır emekçilerin barış talebi yankılanıyor. 18 Ocak Cumartesi günü, Filistin halkıyla dayanışma kapsamında Londra’da düzenlenen 24. ulusal gösteriye on binlerce kişi katıldı. Sırbistan'da...
- Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan Yolbulan Metal fabrikasında 219 gündür grevde olan işçiler, 24 Ocakta Payas Belediyesi önünde eylem yaptılar. 20 Haziranda greve çıkan işçiler, grevlerinin 217. gününde de fabrikanın önünden yürüyüş yaparak yolu...