Buradasınız
Sarıgazi’de İşçilerle 1 Mayıs Söyleşisi
1 Mayıs çalışmalarımız ve işçilerle söyleşilerimiz devam ediyor. Uzun iş saatleri, düşük ücretler, geçim sıkıntısı ve 1 Mayıs üzerine konuştuğumuz işçilerden birisi şöyle soruyor: “Pazar dâhil çalışarak, fazla mesailerle elime geçen paradan kirayı, faturaları, borçları çıkardığımda elime 100 lira kalıyor. Bu para mutfağa mı, sağlığımıza mı, sosyal hayatımıza mı yetecek?”
UİD-DER: Günde kaç saat çalışıyorsunuz?
Metal İşçisi I: Günde 9,5 saat çalışıyorum.
Metal İşçisi II: Günde 10 saat çalışıyorum.
Matbaa İşçisi: Günde 10 buçuk saat çalışıyorum.
İnşaat İşçisi: Günde 9 saat olarak, haftanın 6 günü çalışıyorum.
UİD-DER: Haftada ve ayda kaç saat fazla mesai yapıyorsunuz? Mesailer zorunlu mu, siz isteyerek mi kalıyorsunuz? Ücretiniz yüksek olsaydı fazla mesaiye yine de kalır mıydınız?
Metal İşçisi I: İşin durumuna göre değişiyor. Yetiştirilmesi gereken sipariş olduğunu söylüyorlar ve” bugün gece 11’e kadar çalışacaksınız” diyorlar mesela. Bize kimse mesaiye kalmak isteyip istemediğimizi sormuyor. Ücretim yüksek olsa ve kararı ben veriyor olsam fazla mesaiye kalmak istemem.
Metal İşçisi II: Bizde fazla mesailer zorunlu değil. İsteyen kalıyor. Ama maaşlar düşük, elimize daha fazla para geçmesi için kalıyoruz. Ücretim yüksek olsa kesinlikle fazla mesaiye kalmazdım.
Matbaa İşçisi: Bizim şirkette fazla mesai olmuyor pek. Gün içinde yoğun çalışıyoruz. Gerekli olduğunda seyrek de olsa fazla mesaiye kalıyoruz.
İnşaat İşçisi: Haftanın 6 günü çalışıyorum. Pazar günleri çok sık fazla mesai yapmıyoruz.
UİD-DER: Peki, geçinebiliyor musunuz?
Metal İşçisi I: 3 çocuğum var. Biri şehir dışında okuyor. Diğer ikisi, eşim ve ben çalışıyoruz. Evimiz kira. 4 kişi eve maaş getiriyor ama maaşlarımız asgari ücret olunca hiçbir şeye yetmiyor. Birimiz işsiz kalsak geçinmemiz daha da zor hale geliyor.
Metal İşçisi II: Pazar dâhil çalışarak, fazla mesailerle elime geçen paradan kirayı, faturaları, borçları çıkardığımda elime 100 lira kalıyor. Bu para mutfağa mı, sağlığımıza mı, sosyal hayatımıza mı yetecek? Aldığımız maaşla geçinemediğimiz için çocuğumuz olmasını istediğimiz halde, olmasını düşünemiyoruz bile.
Matbaa İşçisi: Maaşımla ailemi geçindiriyorum. Kendime ayırdığım miktarla hiçbir ihtiyacımı karşılayamıyorum. Her şeye zam gelirken, ben 4 yılda toplamda 150 lira zam aldım sadece. Bu şekilde geçinmemiz nasıl mümkün olsun.
İnşaat İşçisi: Şimdi bekârım, ailemle yaşıyorum. Maaşım şu anda yetiyor. Ama bu maaşla evli olsam ya da ayrı evde yaşasam geçinemem.
UİD-DER: Hafta sonu tatiliniz var mı? Ailenize zaman ayırabiliyor musunuz, sosyal yaşamınız var mı?
Metal İşçisi I: Pazar günüm tatil. 1 günde sadece dinlenmeye vaktim kalıyor.
Metal İşçisi II: Son 4 aydır işe gitmediğim tek Pazar günü bugün oldu. Yeni evliyim. Eşimle görüşemiyoruz. Mesajlaşarak iletişim kurmaya başladık artık.
Matbaa İşçisi: Cumartesi ve Pazar günüm tatil. Hafta içi vakit kalmıyor ama hafta sonu ailemle, arkadaşlarımla vakit geçirebiliyorum.
İnşaat İşçisi: Sadece Pazar günüm var. Şu anda şehir dışında bir inşaatta çalışıyoruz. 20 gün boyunca evime gidemediğim zamanlar oluyor.
UİD-DER: İşyerinde çalışma temposu nasıl, hızlı mı?
Metal İşçisi I: Alüminyum dökümü yapıyoruz. Yaptığımız iş ağır ve alüminyum tozu sağlığa çok zararlı. Çalışma tempomuz da yoğun.
Metal İşçisi II: Oturarak çalışıyorum. Çalışma şartları bu anlamda ağır değil. Ama maaş yüksek olmadığı için fazla mesailerde, uzayan iş saatlerinden dolayı yoruluyoruz.
Matbaa İşçisi: Matbaa sektöründe iş koşulları ağır olur. Ben giyotinde çalışıyorum, onun da ayrı bir ağırlığı var. Çalışma tempomuz hızlı.
İnşaat İşçisi: Bizde birkaç işçinin yapması gereken işi bir işçi yaptığı için tempomuz yoğun oluyor. Ama maaşımız birkaç işçinin maaşı değil, tek işçinin maaşı kadar.
UİD-DER: Dışarıda milyonlarca işsiz varken, üç işçinin yapacağı işi neden bir kişi yapıyor? Bu normal mi?
Metal İşçisi I: Patronun daha çok kazanması için biz sağlığımızdan oluyoruz. İşyeri koşullarından dolayı hastalanan bir arkadaşımızı patron işten çıkarttı. Böyle koşullarda çalışmak hiç normal değil.
Metal İşçisi II: Bizi daha çok çalıştırmak için her şeyi yapıyorlar. Mesela ben fabrikada taşeron olarak çalışıyorum. Kadrolu değilim. Onlardan daha az maaş alıyoruz. Daha çok çalışmamız gerekiyor.
Matbaa İşçisi: Patronların kâr hırsı yüzünden ben başkalarının hakkını da yemiş oluyorum. Fabrikada yeri geliyor 2 makineyle birden ilgileniyorum ve benim işim de çok ağırlaşıyor. Mesela 2. makineye biri alınsa 1 işsiz daha iş bulmuş olur.
İnşaat İşçisi: Böyle çalışmak normal değil; aksine tamamen anormal. Patron işi sıkışık olunca yüzümüze gülüyor, siz halledersiniz diyor. Az işçiyle o işi yapmak zorunda kalıyoruz. Yapmazsak bizi işten çıkarmakla tehdit ediyor, dışarıda çok işçi var diyor. İşsizlerle bizi korkutmaya çalışıyor.
UİD-DER: Önümüz 1 Mayıs, işçi sınıfının birlik mücadele ve dayanışma günü. UİD-DER “İş Saatleri Kısaltılsın, Ücretler Yükseltilsin!” adıyla bir kampanya yürütüyor. Bu konuda düşüncenizi alabilir miyiz?
Metal İşçisi I: Uzun çalışma saatleri yoruyor, yetmeyen maaşlar kara kara düşündürüyor. İşlerde hata çıkıyor. İşlerin hatasız yürümesini istiyorsa patronlar iş saatlerini düşürsün, ücretlerimizi yükselsin.
Metal İşçisi II: Kampanyanızı kesinlikle destekliyorum.
Matbaa İşçisi: 1 Mayıs işçilerin kardeşlik günü, patronların kara günü olmalı. Kampanyanızı destekliyorum. Bu 1 Mayıs’ta ben de sizlerle alanlarda olacağım. Benim ilk 1 Mayıs’ım olacak. Daha önce tereddüt ediyordum ama etkinliğinizi izledikten, UİD-DER’li arkadaşlarla sohbet ettikten sonra televizyonda verilenlerle, gerçeklerin farklı olduğunu gördüm.
İnşaat İşçisi: Olması gereken bu. Bu talep için ben de alanlarda olacağım.
UİD-DER: Kampanyamızı yaygınlaştırmak için siz ne yapmak istersiniz?
Metal Sektöründen İşçi 1: Fabrikadaki arkadaşlarıma etkinliğinizden bahsettim. Hatta bir arkadaşımı da getirdim. Arkadaşlarımla konuşmaya devam edeceğim.
Metal İşçisi II: Tanıdığım tüm arkadaşlarımı 1 Mayıs’a davet edeceğim.
Matbaa İşçisi: Burada gördüklerimi, anlatılanları arkadaşlarımla paylaşacağım. Burada gördüğüm gerçekleri anlatmalıyım ki insanlar yanlış bildiklerini düzeltebilsinler. 1 Mayıs’ın tarihiyle, katılmanın önemiyle ilgili gerçekleri anlatacağım arkadaşlarıma.
İnşaat İşçisi: Arkadaşlarımı derneğe davet edeceğim.
Aydınlı’da 1 Mayıs Söyleşisi
Kadıköy’de 1 Mayıs Standımıza Yoğun İlgi
Son Eklenenler
- İşçi Dayanışması yayınlandığı ilk günden bu güne biz işçilere kocaman bir sınıf olduğumuzu, yaşamlarımızın, sorunlarımızın ve çözüm yollarının ne kadar yakın olduğunu anlatmaya devam ediyor. Yazıların kaleme alınmasından görsellerin hazırlanmasına,...
- İstanbul Planlama Ajansının (İPA) Ekim ayı araştırmasına göre, İstanbul’da ortalama stres seviyesi 10 üzerinden 6,9 çıktı. Aslında bu veri sadece İstanbul’u yansıtmıyor. Mersin olsun, İstanbul olsun hiç fark etmiyor: Stres seviyemiz artıyor,...
- Sevgili işçi kardeşlerim, başlıktaki sözlere gelmeden meramımın tamamını anlatmak için 6 ay geriye gitmem gerekiyor. Mayıs ayının son haftasında iki azı dişime kanal tedavisi için Dokuz Eylül Üniversitesi diş bölümüne randevu alarak gitmiştim. İki...
- “Zeytinyağlı yiyemem aman/ basma da fistan giyemem aman…” Kütahya ya da Bursa yöresine ait olduğu düşünülen bu türkü düğünlerde, keyifli eş dost toplantılarında hep bir ağızdan söylenir. Hatta eğlenceli ritmi karşılıklı oynamaya da teşvik eder....
- Hayat pahalılığı, geçim sıkıntısı korkunç boyutlara ulaştı. Emekçiler olarak temel ihtiyaçlarımız olan barınma, beslenme gibi ihtiyaçlarımızı karşılamakta zorlanıyoruz. Aldığımız maaşlarla kirayı mı ödeyelim, karnımızı mı doyuralım diye kara kara...
- Kapitalist sistemde yaşıyoruz ve bu sistemin yol açtığı büyük-küçük pek çok sorunla boğuşuyoruz. Peki sorunlarımızı çözmek için ne yapıyoruz? Örneğin pek çoğumuzun ailesinde çocuk, hasta, yaşlı ya da engelli olduğu için bakıma muhtaç yakınlarımız...
- İşçi Dayanışması çıktığında her birimiz ilk görüşte etkilendiğimiz yazıyı seçiyoruz. Neden etkilendiğimizi, yazının bizi nasıl etkilediğini, neyi düşünmemizi sağladığını anlatıyoruz birbirimize. Bu yazıyı herhangi bir arkadaşımıza nasıl ve neden...
- Mutsuzluk ve umutsuzluk gençler arasında adeta bir salgın gibi yayılıyor. Etrafımıza, arkadaşlarımıza bakıyoruz, yaşamdan tat alamadığını söyleyenlerin sayısı her geçen gün artıyor. “Her günüm bir öncekiyle aynı”, “yarından bir beklentim yok”, “bana...
- Biz işçiler haftanın her günü vardiyalı bir şekilde 24 saat çalışırız. Yeri gelir Pazar mesai yaparız. Dinlenmeye, ailemize vakit ayırmaya zaman bulamayız. Sanki biz işçiler için hayat sadece çalışmaktan ibaretmiş gibi. Fabrikada mühendis bir...
- Eskiden her sorunun beni bulduğunu, bu sorunları yaşayan tek kişinin ben olduğumu düşünüyordum. Sonra UİD-DER ile tanıştım ve İşçi Dayanışması’nı düzenli olarak okumaya başladım. Bir genç olarak, gençlik yazılarını okudukça bu sorunları yalnızca...
- Ben büyük bir tekstil fabrikasında çalışıyorum. Başta Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek olmak üzere siyasi iktidar sözcülerinin, asgari ücret zammının hedeflenen enflasyon oranına göre yapılacağını her fırsatta söylemelerine rağmen asgari ücrete...
- Son günlerde sohbet edebildiğim her insana Türkiye’deki Suriyeliler hakkında ne düşündüklerini soruyorum. Devamındaysa nerede dünyaya geldiklerini, neden göçüp büyük kentlere geldiklerini soruyorum. Son olarak aile büyüklerinin nerelerden göçerek...
- Sevgili işçi kardeşlerim, 8 yaşına kadar babasız, 8 yaşından sonraysa hem anasız hem de babasız büyümüş sayılırım. 12-13 yaşıma kadar mahallede ve çalıştığım fabrikada anası-babası yanında olan arkadaşlarıma imrenmiş, onları kıskanmışımdır. O halimi...