Buradasınız
KESK’e Yönelik Saldırılara Tepkiler Büyüyor
AKP hükümeti “KCK Operasyonu” adı altında toplumun muhalif güçlerini sindirmek için saldırılarına devam ediyor. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının talimatıyla, 25 Haziranda sabah saatlerinde başta Ankara, İstanbul ve Diyarbakır olmak üzere birçok ilde ev baskınları düzenlendi, 58 KESK yönetici ve üyesi gözaltına alındı. Gözaltına alınanların arasında KESK Genel Başkanı Lami Özgen de yer alıyor. KESK Genel Merkezi’nin çağrısıyla İstanbul, Ankara, Mersin, Adana, Diyarbakır gibi pek çok kentte ev baskınları ve gözaltılar protesto edildi.
Ankara
Kızılay YKM binası önünde, saat 17.00’de bir araya gelen KESK’e bağlı sendikalarla emek ve demokrasi güçleri başbakanlığa yürüdü. Burada KESK adına bir basın açıklaması da yapıldı. Açıklamaya ayrıca BDP’li milletvekilleri Ayla Akat Ata, Hüsamettin Zemberlioğlu, İbrahim Binici ve Erol Dora da katıldı.
“AKP’ye Teslim Olmayacağız!”, “Susmayacağız, Direneceğiz, Baskılar Bizi Yıldıramaz!” pankartlarının açıldığı basın açıklamasında, sık sık “Gözaltılar, Tutuklamalar, Baskılar Bizi Yıldıramaz”, “Gözaltılar Serbest Bırakılsın”, “Savaşa Hayır, Barış Hemen Şimdi”, “Yaşasın Halkların Kardeşliği”, “Faşizme Karşı Omuz Omuza”, “Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz!” sloganları atıldı. Basın açıklamasını KESK Genel Sekreteri İsmail Hakkı Tombul okudu. Tombul, Türkiye’nin dört bir yanında KESK’e yönelik keyfi gözaltı ve tutuklamaların devam ettiğini, şafak operasyonu ile 58 yönetici ve üyenin gözaltına alındığını söyledi. Gün içinde gözaltı sayısının 71’e yükseldiğini belirten Tombul, gözaltına alınan üye ve yöneticilerin ortak noktasının, yıllardır kamu emekçileri mücadelesini kararlı bir biçimde yürütmeleri ve Kürt kimlikleri olduğunu belirtti. KESK’in, verdiği mücadeleler sonucunda emekçilerin sesi olduğunu söyleyen Tombul şöyle devam etti: “KESK’e yönelik olarak gerçekleştirilen bu gözaltı ve tutuklama furyasının tek amacı haklı mücadelemizi yıpratmak ve kamuoyunun kafasında soru işaretleri oluşturmaktır. Bizleri ve mücadelemizi bu tür baskılarla, gözaltılarla sindireceklerini sananların büyük bir yanılgı içerisinde olduğunu bir kez daha ifade ediyoruz.”Gözaltına alınan yönetici ve üyelerin savcılığa ifade vermeye geldikleri gün Ankara Adliyesi’nin önünde olacaklarını ve bu olaya duyarlı olan herkesin orada olması gerektiğini söyleyen Tombul’un açıklamalarının ardından basın açıklaması sona erdi.
Mersin
Polis, Mersin’de de sabah erken saatlerde baskınlar düzenledi. Mersin’de sabah saatlerinde basılan KESK binası 4 saat boyunca arandı. Bu arada KESK üyeleri binanın girişinde toplanmaya başlandı. KESK MYK üyesi Sinan Muşlu’nun da evi basılarak arandı.Bunun üzerine KESK üyeleri sendika binasının önünde toplanarak bir basın açıklaması gerçekleştirdiler. Basın açıklamasında, “Türkiye’de uzun bir süredir sendikalara, emek ve demokrasi mücadelesi yürüten kesimlere yönelik yoğun baskı ve sindirme uygulamaları yapılmaktadır. Bir taraftan THY’de olduğu gibi sendikal mücadele alanını da hükümetin güdümünde biçimlendirmeye çalışan AKP hükümeti, grevi yasaklayan bir yasayı meclisten geçirerek emekçi düşmanı tavrını devam ettirmiştir” denildi.
KESK yöneticilerine ve üyelerine yönelik yıldırma ve sindirme politikalarına son verilmesini isteyen kamu emekçileri; “Gözaltına alınan arkadaşlarımızın derhal serbest bırakılmasını, çeşitli kılıflara büründürülerek yapılan uygulamaların son bulmasını istiyoruz” diyerek açıklamayı sonlandırdılar. Basın açıklaması boyunca polis, barikat kurarak sokağın başını kesti. Kamu emekçileri “Faşizme Karşı Omuz Omuza”, “Gözaltılar, Tutuklamalar, Baskılar Bizi Yıldıramaz”, “KESK’e Kalkan Eller Kırılır!” sloganlarıyla durumu protesto ettiler.
Adana
KESK’e karşı yürütülen saldırılar Adana’da da son hız devam ediyor. Haber-Sen Şube Sekreteri Yusuf Kösele’nin evi basıldı, Kösele gözaltına alındı.Aynı gün İnönü Parkı’nda bir araya gelen KESK üyeleri ve demokratik kitle örgütleri bir basın açıklaması gerçekleştirdiler. KESK Adana Dönem Sözcüsü Sinan Tunç şöyle konuştu: “Dün olduğu gibi bugün de Kürt sorununun evrensel insan hakları normlarında, demokrasi kültürü içersinde çözülmesini, akan kanın durmasını, savaşa harcanan trilyonların eğitime, sağlığa, emekçiye harcanmasını talep ettik. Sorunun barışçıl yönden çözülmesine müdahil olmak istedik. Baskı sindirme ve KESK’i ötekileştirme amacı ile yapılan bu gözaltı furyasının durdurulmasını, arkadaşlarımızın serbest bırakılmasını talep ediyoruz. Kürt sorunun da barışçıl çözüm talep etmek suç ise hepimiz suçluyuz. Demokratik bir ülkede sendika yöneticilerinin gözaltına alınmaları sendikaların aranması kabul edilemez.” Basın açıklaması sloganlarla sona erdi.
Mersin’de 15-16 Haziran Coşkusu
Ben Bir İşçiyim
Son Eklenenler
- Bolu Kartalkaya’daki Grand Kartal Otelde göz göre göre gerçekleşen katliam, iktidarın bugüne kadarki denetimsizlik ve cezasızlık politikalarının yeniden sorgulanmasına neden oldu. İktidar sahipleri her zamanki gibi “bu meseleye siyaset karıştırmayın...
- Egemen sınıfın siyasetçileri sıklıkla gençliğin öneminden bahsediyor ve gençliği kazanmanın gerekliliğinden dem vuruyorlar. Mesela geçen ay Erzurum’da “Gençlerle Buluşma” programına katılan Erdoğan şöyle seslendi gençlere: “Bizim keyfi yere feda...
- İngiltere’nin başkenti Londra’nın meydanlarında aylardır emekçilerin barış talebi yankılanıyor. 18 Ocak Cumartesi günü, Filistin halkıyla dayanışma kapsamında Londra’da düzenlenen 24. ulusal gösteriye on binlerce kişi katıldı. Sırbistan'da...
- Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan Yolbulan Metal fabrikasında 219 gündür grevde olan işçiler, 24 Ocakta Payas Belediyesi önünde eylem yaptılar. 20 Haziranda greve çıkan işçiler, grevlerinin 217. gününde de fabrikanın önünden yürüyüş yaparak yolu...
- İş güvenliği önlemlerinin yetersizliği ve denetimsizlik sebebiyle iş kazaları yaşanmaya, işçiler iş cinayetlerinde ölmeye devam ediyor. Yakın tarihte yaşanan çeşitli iş kazaları ve bunlarla ilgili yayınlanan bilirkişi raporları patronların kâr hırsı...
- İşçi Dayanışması’nın ilk sayısı 2008 Nisan ayında yayın hayatına başlamıştı. Elbette çıkarken kardelenler gibi toprağında kök saldıktan sonra filiz vermişti. İşte o günden beridir 1 Mayıs meydanlarında kırmızı şapka ve önlüklerle gelincik tarlası...
- 24 Ocak 1980’de, sermaye sınıfının ortak talepleri doğrultusunda bir dizi ekonomik karar alınmıştı. Adına “yapısal dönüşüm programı” denilen bu kararların alınmasında IMF, Dünya Bankası gibi emperyalist güçler, bu süre zarfında kurulan hükümetler,...
- Sonradan görme bir burjuva olan Turkuaz Tekstilin sahibi Nihat Zeybekçi, asgari ücreti vatan-millet-Sakarya’ya bağlamak için cambazlık yapıyor. Asgari ücret 660 dolara karşılık geliyormuş. 2003’te asgari ücret 100 dolar ediyormuş. Bunlar yanıltıcı...
- Teksif Sendikasında örgütlenen İzmir/Gaziemir’de Digel Tekstil, İstanbul/Tuzla’da TKİS Blinds ve Kayseri’de Almer Tekstil işçileri, patronların sendika düşmanlığına ve işten atma saldırısına karşı mücadele ediyor. İBB’ye bağlı Beltur işçileri, 20...
- Bolu’da Kartalkaya Kayak Merkezinde bulunan Grand Kartal Otel’de 21 Ocakta gece saatlerinde meydana gelen yangında 79 kişi hayatını kaybederken onlarca kişi yaralandı. Yapılan açıklamalara göre yangın sırasında otelde kayıtlı 238 kişi bulunmaktaydı...
- Emekçi kadınlar olarak birçok sorunumuz var. Hayat pahalılığı, yoksulluk, çocuklarımızın ihtiyaçlarını karşılayamamak gibi sorunlar yaşıyoruz. İzmir’de tek göz bir evde çıkan yangında hayatını kaybeden beş küçük çocuk hepimizi çok üzdü. Bu çocuklar...
- İşçi sınıfının emeklileri, abi ve ablalarımız, Erdoğan 2024 yılını “emekliler yılı ilan ediyoruz” demişti. Erdoğan’ın o konuşmasını belki de hepimiz dinledik, gazetelerden okuduk. Bazılarımız burjuva siyasetinin zokasını yutarak, “belki bu sefer iyi...
- Baskılara, yasaklara rağmen direnişlerini sürdüren Polonez işçilerinin mücadelesi kazanımla sonuçlandı. Metal işçilerinin kararlı duruşu kazanım getirdi. Hitachi Energy grevi 24 Aralıkta, Schneider Elektrik grevi 6 Ocakta, Arıtaş Krijojenik grevi 10...