Buradasınız
İş Kazaları Kader Değildir!
Sarıgazi’den bir işçi
11 Kasım Pazar günü Sarıgazi temsilciliğimizde “İş Kazaları Kader Değildir, İşçi Ölümlerini Durduralım!” adıyla bir seminer gerçekleştirdik. Tüm işçileri yakından ilgilendiren, belki de çoğumuzun başından geçen iş kazaları ya da meslek hastalıkları üzerine yapılan etkinliğimize çeşitli sektörlerden işçiler katıldı.
Sunucu arkadaşımızın konuşmaları eşliğinde izlediğimiz görüntüler dehşet vericiydi. Çeşitli işkollarında çalışan, iş kazası geçirmiş ya da meslek hastalığına yakalanmış işçi arkadaşlarımızın görüntüleri ve anlattıkları izleyenleri derinden sarstı. Vücudu ve yüzü yanan, elleri kopan, parmakları kesilen arkadaşlarımızla yapılan röportajlar bize bir kez daha gösterdi ki sömürü üzerine kurulan bu sistem için biz işçilerin hiç bir değeri, kıymeti yok. Biz onlar için, öldükten sonra yerine yenisi gelecek birer sömürü aracıyız. Ölmüşüz, yaralanmışız, yanmışız ya da ellerimiz, ayaklarımız kopmuş, onlar için bunların hiç önemi yok!
Kot taşlama işinde çalıştığından silikozis hastalığına yakalanan arkadaşlarımızla yapılan röportajlar çok üzücüydü. İşçi kardeşlerimizden birinin “ciğerlerimin yerinde sanki beton parçası var” sözleri, nefes almakta ne kadar zorluk çektiğini anlatıyordu. Sonucu ölüm olan bu hastalıktan tek kurtuluşun akciğer nakli olduğu, bunun da dünyada tek bir ülkede yapıldığı ve bir işçi için bunun maddi anlamda imkânsız olduğunu dile getirildi. Ayrıca silikozis hastası bir arkadaşımızın da “en çok geceleri seviyorum, çünkü geceleri uyurken rüyamda koştuğumu, yürüdüğümü, oyunlar oynadığımı görüyorum ve çok mutlu oluyorum” sözleri çok sarsıcıydı. Yatağa bağlı yaşayan ve kısa zamanda öleceklerini bilen bu insanlar sadece rüyalarında koşup yürüyor ve ancak rüyalarında mutlu oluyorlar.
Dünyada her 15 saniyede 1 işçinin iş kazasında veya meslek hastalığından yaşamını kaybetmesi de çok acı bir gerçek olarak karşımıza çıkıyor. İş kazalarında dünya üçüncüsü olan Türkiye’nin Başbakanı tersanelerde, madenlerde, fabrikalarda, kısacası bütün işkollarında gerçekleşen yaralanma ve ölümleri tek bir kelime ile açıklıyor: KADER!
Bu ölümler ve hastalıklar neden hep işçilerin başına geliyor diye sormadan edebilir mi insan? Ama bizler biliyoruz ki iş kazaları kader değildir. Kazaların önlenmesi kesinlikle mümkündür. Derneğimizin başlattığı kampanya bu anlamda büyük önem taşıyor. Sokak sokak, fabrika fabrika dolaşarak bizler iş kazalarının kader olmadığını ve önlenebilir olduğunu işçi kardeşlerimize anlatacağız. Bu konuda duyarlılık yaratmaya çalışacağız. Siz dostlarımızdan da bu kampanyamıza destek vermenizi istiyoruz. Standımıza uğrayıp imza vermeniz, imza formumuzu işyerlerinde arkadaşlarınıza, eşinize-dostunuza imzalatmanız çok önemli. Kampanyamızın duyurusunu yapmanız çok önemli. Gelin hep beraber iş kazalarının önüne geçelim.
Aslı Bozuk Deme Gel Şu İnsana
Son Eklenenler
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ı geride bıraktık. 1 Mayıs’ta Türkiye’nin dört bir yanında gerçekleşen mitinglere yüzbinlerce sendikalı sendikasız işçi, işsiz, emekli, emekçi kadın, genç katıldı. İşçi ve...
- Türkiye’nin dört bir yanında sendikalaşmak isteyen işçiler çeşitli engellerle karşılaşıyor, işten atılıyor, baskıyla sindirilmek isteniyor. Bursa’da Öz İplik-İş Sendikası’nda örgütlendikleri için işten atılan ve direnişlerine devam eden Durak...
- Türkiye tarihindeki en büyük işçi katliamı olan Soma Katliamı davasında daha önce yargılanmayan 28 kamu görevlisi ilk kez hâkim karşısına çıktı. Katliamın 10. yılında görülmeye başlanan kamu davasının ilk duruşması 8 Mayısta Soma 2. Asliye Ceza...
- Merhaba işçi ablalarım, abilerim. Ben İzmir’de yaşayan bir lise öğrenciyim. Ben de UİD-DER ile 1 Mayıs’a katılmak için İstanbul’da yaşayan teyzeme geldim. İlk defa 1 Mayıs’a katıldığım için sizlerle duygularımı paylaşmak istiyorum.
- Bu sene de 1 Mayıs’ı ağır şartlarda karşıladık. Bir tarafta ekonomik yıkım diğer tarafta savaş, göç sorunu ve işsizlik. Biz işçilerin birikmiş nice sorunu bulunuyor, toplum nefessiz bırakılıyor. İşte bu şartlar altında UİD-DER işçilere umut oldu,...
- Türkiye’de işçiler, reel ücretlerin düşmesi, çalışılmış günlerin ücretinin dahi patronlar tarafından gasp edilmesi gibi sorunlarla boğuşuyorlar. Diğer taraftan sağlık emekçileri ticarethaneye dönüştürülen sağlık sisteminin dayattığı ağır iş yüküyle...
- Geçen gün metal işçisi arkadaşımla bir araya geldik. Çayımızı içerken sohbet etmeye başladık. Konumuz toplu iş sözleşmesiydi.
- İlk kez UİD-DER’le 1 Mayıs’a gelen arkadaşımız, 1 Mayıs’ın daha önce duyduklarından, anlatılanlardan bambaşka bir şey olduğunu söyledi. Kadınlar, çocuklar, işçiler el ele halaylar çektik, hepimiz kardeş gibiydik.
- Merhaba, ben İzmir de yaşayan bir gencim. İstanbul’a UİD-DER’le 1 Mayıs’a katılmak için geldim. 1 Mayıs öncesi hazırlıklar için derneğe gittim. Çok sıcak bir ortam ve dayanışma duygusu sarmıştı her yeri.
- Sarayları süsleyen altın, sultanların ve soyluların yaşamında zenginliğin en önemli ölçüsü olmuştur. Fakat bu zenginliği üreten zamanın köleleri ve günümüzün işçileri için bu maden her zaman acı, gözyaşı ve ölüm getirmiştir. Altın madenlerinde...
- Çalıştığım işyerinde uzun yıllardır çalışan ve EYT yasası çıktıktan sonra SGK’ya başvurup emekli olanlar var. Malûm, emeklilik maaşı iktidar eliyle kuşa çevrildi. Bizim patron da sayıları azımsanmayacak kadar çok olduğu için EYT’li işçileri bir an...
- DİSK, 3 Mayısta Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) Ankara’daki merkez binası önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Burada konuşan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, TÜİK’in enflasyon sepetindeki maddelerin fiyat listesini 2 yıla yakın bir...
- Geçenlerde yeğenimle sohbet ederken “kolajenlerin içerisinde en kalitelisi hangisi bilgin var mı?” diye sordu. Ben de doğal olarak “bir sağlık sorunun mu var, neden kolajen kullanma gereği duyuyorsun?” diye sordum. O da yarı utanarak “hep güzel...