Buradasınız
Türk-İş İstanbul Şubeler Platformu’ndan Kıdem Tazminatı Eylemi
Tünel’de bir araya gelen işçiler Galatasaray Lisesi önüne yürümek istediler ancak polis engeliyle karşılaştılar. Polisin işçilerin geçişine izin vermemesi üzerine, İstanbul Belediye-İş 2 Nolu Şube Başkanı Hasan Gülüm, polisin bu tutumuna tepkisini dile getirirken işçiler de sloganlarla karşılık verdiler. “Emekçiye Değil Çetelere Barikat”, “Tazminata Uzanan Eller Kırılsın”, “Yaşasın Sınıf Dayanışması” sloganlarını atan işçiler bir süre sonra oturma eylemine geçtiler. Oturma eyleminde işçiler daha gür bir şekilde şu sloganları attılar: “Kurtuluş Yok Tek Başına Ya Hep Beraber Ya Hiç Birimiz”, “Kıdem Yoksa Barış da Yok”, “AKP Şaşırma Kıdeme Dokunma”, “Taksim Bizimdir Bizim Olacak” “Yaşasın Onurlu Mücadelemiz”, “Suskun Türk-İş İstemiyoruz”, “Gün Gelecek Devran Dönecek AKP Halka Hesap Verecek!”
Basın açıklamasını Şubeler Platformu adına Yol-İş 1 Nolu Şube Başkanı Erdem Arcan okudu. AKP’nin işçiye değil patronlara çalıştığını söyleyen Arcan, şöyle devam etti: “Devlet, patronları kıdem tazminatı yükünden kurtarmak; esnek ve güvencesiz çalışmanın kurallarını yerleştirmek için çaba sarf ediyor. Kıdem tazminatı; emeğimizin somut karşılığı, yıpranma payımız, geleceğimizdir. Aldığımız evin peşinatı, yenilenecek birkaç eşyanın taksiti, çocuğun dershane parasıdır. Kıdem tazminatı iş güvencemizdir. Patronların bizi işten kolay kolay atamamasıdır. Kıdem tazminatının kaldırılması, yalnızca bir hakkın kaldırılması değildir. Geleceğimizin de güvencesizleşmesidir. Çünkü kıdem tazminatı işverenler üzerinde işçi için bir güvence iken bu hak kaldırılarak işverenlerin istediği zaman işçinin işten çıkarılması sağlanacaktır. Kuralsız çalıştırma tazminatın kaldırılması ile sınırsız şekilde uygulanacaktır. Biz işçiler güçlüyüz! Yeter ki gücümüzün farkında olalım. Türk-İş İstanbul Şubeler Platformu olarak bu süreçte sessiz kalmayacağız.”Basın açıklamasının ardından eylem sloganlarla sona erdi.
- Patronların Elindeki Koz: Sendika Yetkisine İtiraz
- Sağlık Çalışanlarından Eylem: “Sağlıkta Ticaret Ölüm Demektir!”
- Türk-İş’ten Ankara Mitingi: “Zordayız, Geçinemiyoruz”
- Sağlık Emekçileri: Eziyet Yönetmeliği İstemiyoruz
- DİSK: “Sendikal Hakların Önündeki Engeller Kaldırılsın!”
- Fernas İşçilerine Dayanışma Ziyareti
- DİSK Ankara’da İşçi Buluşması Gerçekleştirdi
- Madencilerin Ankara Yürüyüşü, Öğretmenlerin Hak Gasplarına Karşı Mücadelesi Sürüyor
- DİSK’li İşçiler İstanbul’dan Seslendi: “Gelirde, Vergide, Ülkede Adalet İstiyoruz!”
- Türk-İş’ten Eş Zamanlı Eylemler
- DİSK’li İşçiler Mersin’de “Gelirde Adalet, Vergide Adalet” Dedi
- Polonez İşçileri Saldırılara Rağmen Mücadeleye Devam Ediyor
- Sendikaların Eylemleri Devam Ediyor
- Türk-İş’ten Türkiye Genelinde Eylemler
- İstanbul’dan Antep’e İşçiler Hakları İçin Mücadeleye Devam Ediyor
- Belediye İşçileri Saldırılara Karşı Mücadele Ediyor
- Sendika Düşmanlığına, Ücret Gaspına Karşı İşçi Mücadeleleri
- İşçi Sınıfının Unutulmaz Önderi Kemal Türkler Mezarı Başında Anıldı
- Belediyelerde İşten Atma Saldırısına Karşı İşçilerin Mücadeleleri Devam Ediyor
- KESK ve Emekli Örgütlerinden Türkiye Genelinde “Sefalete Teslim Olmayacağız” Eylemleri
Son Eklenenler
- Sendikaya üye olan işçilerin önüne çok çeşitli engeller çıkartılıyor. Sendikanın örgütlendiği işyerinde toplu sözleşme yapma yetkisi alması için hem işkolu hem de işletme barajlarını aşması ve Çalışma Bakanlığından çoğunluğu sağladığına dair yetki...
- Tarkett işçileri 18 Eylülden bu yana grevlerini sürdürüyorlar. Taleplerini, mücadelelerinin nasıl başladığını, grevlerini şöyle anlatıyorlar:
- Ücretlerini arttırmak, sendikalaşmak, ücret gaspına dur demek için çeşitli sektörlerden işçiler grev ve direnişlerini sürdürürken her geçen gün bunlara yenileri ekleniyor. Kartal Belediyesi işçileri Toplu İş Sözleşmesi (TİS) masasında anlaşma...
- Dünya İşçi Sınıfının Yoksulluğa, Hak Gasplarına ve Emperyalist Savaşa Karşı Mücadelesi Devam Ediyor!Dünyanın dört bir yanında farklı sektörlerden on binlerce işçi ve emekçi artan yoksullaşmaya, hak gasplarına ve emperyalist savaşlara karşı mücadeleyi büyütmeye devam ediyor. Baskı ve tehditlere boyun eğmeyen işçiler, grevlerle, kitlesel eylemlerle...
- İşçi Dayanışması’nda her vesileyle vurguladığımız gibi kapitalizmde iki temel sınıf var. Yaşam biçimi, düşünme tarzı, çıkarları, hayattan beklentileri farklı olan iki sınıf: İşçi sınıfı ve sermaye sınıfı. Bu nedenle her kavram hangi sınıftan...
- 28 Ekim 2014’te Ermenek’te 18 madenci katledildi. Ermenek katliamı, ekmek kavgası uğruna yerin yüzlerce metre altına inen sarı baretlilerin yaşamdan koparıldığı ne ilk katliamdı ne de son olacaktı. Aynı yıl 13 Mayısta Türkiye tarihinin en büyük...
- Son günlerde de Polonez işçisi kadınların direnişlerini hayranlıkla ve umutla takip ediyorum. Uzun zamandır “grevlerde kadınlar nasıl tepki veriyor” diye kadın ağırlıklı grevleri dikkatle izliyorum. Sizlere de bu merakımdan dolayı karşıma tesadüfen...
- Bu sistemde kâğıt üzerinde herkesin özgür olduğu söylenir, herkesin eşit özgürlükleri varmış gibi sunulur. Ancak gerçeklik başkadır. Gerçeği algılamak için uyanık ve sınıf bilinçli olmak, “hangi sınıfın özgürlüğü?”, “ne çeşit bir özgürlük?” gibi...
- Adana’da SASA-PTA Üretim Tesisi Şantiyesinde çalışan işçilerin Yapı Yol-İş Sendikasıyla birlikte ücret gaspına karşı başlattıkları direniş kazanımla sonuçlandı. Karşıyaka Belediyesi Kent AŞ işçileri, belediye önünde eylem yaparak ücretlerinin...
- Her gün yeni bir vahşet, felaket, savaş haberi alıyoruz. Çünkü içinde yaşadığımız ekonomik ve toplumsal düzen vahşet, felaket, savaş üretiyor. Her gün bir önceki güne göre daha kötü bir dünya ve yaşama açıyoruz gözlerimizi. Beraber çalıştığım bir...
- Çoğu işçi kardeşimiz birlikte hareket etmenin, hak mücadelesi vermenin zor olduğuna inanıyor. Gerçekten de hak mücadelesinde kolay bir yol yok. Peki ama kölelik koşullarında çalışmak, sefalete boyun eğmek kolay mı? Bireysel çabalarla hayat...
- Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) üyesi sağlık emekçileri 24 Ekimde pek çok ilde basın açıklamaları gerçekleştirerek devletin sağlık politikalarını, sağlık emekçilerinin maruz kaldığı sömürüyü ve tüm bunların bir sonucu olan bebek...
- Çalışma koşularımızın kötülüğünden, ücretlerimizin düşük olmasından ve genel sorunlarımızdan bahsederken “peki, bu durumda ne yapmalıyız” diye sorduğumuzda arkadaşlarımız kimi zaman “bu işyerinden bir şey olmaz” diyor.