Gebze’de Panel: Sendikalar ve Milliyetçilik

8 Aralık Cumartesi günü Gebze’de Sendikalar ve Milliyetçilik konulu bir panel gerçekleşti. Eğitim-Sen’in desteği ile gerçekleşen panele yaklaşık 130 kişi katıldı. Eğitim-Sen Gebze şube başkanı Orhan Kaya’nın başkanlığındaki panelin diğer panelistleri şunlardı: Küresel Barış ve Adalet girişimcisi yazar Hakan Tahmaz, Evrensel genel yayın yönetmeni İhsan Çaralan ve eski Diyarbakır Sur belediye başkanı (aynı zamanda eski Eğitim-Sen Diyarbakır şube başkanı) Abdullah Demirbaş.

Panel’in açılışını yapan Orhan Kaya, KESK’in kuruluş yıldönümünü kutladı ve kamu emekçilerinin sendikal mücadelesinde KESK’in önemine dair kısa bir konuşma yaptı. Neden sendikalar ve milliyetçilik konusuna değindiklerine vurgu yapan Kaya, milliyetçilik zehrinin her zaman sendikalara kan kaybettirdiğinden ve sendikalarda parçalanmaya yol açtığından bahsetti. Bugün de milliyetçiliğin yükselişe geçtiğini hatırlatarak kısa açılış konuşmasını bitirdi.

İlk söz alan panelistlerden Hakan Tahmaz, sözlerine başlarken, milliyetçiliğin emek hareketinin küresel ve doğal yapısına ters koşullar yarattığını ifade etti. Milliyetçiliğin toplumsal parçalanmaya hizmet eden ve sendikal hareketi kıran, pasifleştiren bir olgu olduğunu söyledi. Ardından 11 Eylül sonrası Ortadoğu’daki süreçlerin Türkiye’deki milliyetçiliği tetiklediğini belirtti. Türk solunun bu süreçteki tutumunu da eleştiren Tahmaz, solun “anti-emperyalist tutum takınacağız” diye statükocuların elini kuvvetlendirdiğini ve Kürt sorununun çözümsüzlüğe itildiğini ifade etti. Konuşmasının sonunda Tahmaz, Kemalizmden kesin bir kopuşun elzem olduğunu vurguladı.

Sonrasında söz alan Abdullah Demirbaş ise Türk milliyetçiliğinin yapısından bahsederek Kürt halkına uygulanan haksız baskılar üzerinden sözü açtı. “Ulus devlet sürecinin çözülmeye başladığını, ancak yerellerin kuvvetlendirilmesi ile daha demokratik bir sisteme geçilebileceğini” iddia eden Demirbaş konuşmasını, “çok dilli bir konfederal meclis teorisi üzerine çalıştıklarını, halk için devlet mantığını yerleştirmeye uğraştıklarını, ama bunun için devletin sınırlandırılmasının gerektiğini” belirterek sona erdirdi.

Son olarak söz alan İhsan Çaralan, kendi öznel deneyimleri üzerinden Türk milliyetçiliğinin gelişimini ve geleneksel çizgisini anlatmaya çalıştı. Günümüzdeki milliyetçiliğin ise Özel Harp Dairesi tarafından örgütlenen kontra bir hareket olduğunu belirtti. Konuşması boyunca Çaralan, egemenlerin kendi iktidarlarını kuvvetlendirmek için milliyetçiliği kullandıklarından, Türk milliyetçiliğinin bugün ülkeyi bölmeye çalıştığından ve TC’nin militarist geleneklerinden söz etti.

Panel, katılımcılardan gelen bazı soruların cevaplanması ile son buldu.