Buradasınız
UİD-DER’le Büyük Alevi Mitingine Katıldım
Gebze’den bir lojistik işçisi
Merhaba dostlar.
Ben Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği’nde örgütlü bir Alevi işçi olarak 8 Şubat Pazar günü bazı Alevi örgütlerinin ve Eğitim Sen’in düzenlediği mitinge gittim. “Zorunlu din dersleri ve Diyanet İşleri Kaldırılsın”, “Laik, Bilimsel, Anadilinde Eğitim”, “Devletin Alevisi olmak istemiyoruz” gibi özgürlükçü taleplerin yer aldığı mitinge UİD-DER’li işçi ve emekçi kardeşlerimle beraber katıldım. Her zamanki gibi UİD-DER korteji yürüyüş başlangıcından tutun da alandaki yerini alması ve alandan ayrılmasına kadar geçen sürede kortej disiplinini ve coşkulu sloganlarını devam ettirdi.
Mitinge gelirsek, gerçekten kürsüden yankılanan özgürlükçü talepler tüm emekçi kesimler adına olumluydu. Meydanda toplanan on binlerce emekçi olarak hep bir ağızdan aynı talepleri haykırdık. AKP’nin Alevi açılımı kandırmacasını kabul etmediğimizi, devletin Alevisi olmayacağımızı, hiçbir ayrıcalık kabul etmeyip kendi inançlarımızı özgür yaşamak istediğimizi, Diyanet İşleri’nin ve zorunlu din derslerinin kaldırılmasını, anadilde, laik, bilimsel bir eğitim istediğimizi duyurduk. Duyurduk duyurmasına da Aleviler arasında bile hâlâ tartışmalar yaşıyoruz. Taleplerimiz ortak ama biz bile kendi aramızda ayrımcılık yapıyoruz.
Sizlere miting alanında tanık olduğum bir olayı anlatmak ve bizlere neler öğrettiğini paylaşmak istiyorum. Miting coşkulu şekilde sürerken, bir grup Kürt Alevi veya Sünni emekçi, flama ve bayraklarını almış ön taraflara doğru ilerlemeye başladılar. Onlar ön tarafa doğru ilerlerken bazı kişiler de mırıldana mırıldana arka tarafa doğru ilerlemeye ve hatta mitingi terk etmeye başladı. Arka tarafa doğru ilerleyen çoğu kişiden duyduğum ses şuydu: “Bunların ne işi var burada?” “Bunlar” dedikleri de Kürt işçi ve emekçilerdi. Onlar da doğal olarak mitinge destek vermeye gelmişlerdi. Sonra arka tarafımda hararetli bir tartışmaya, anlayabildiğim kadarıyla kulak misafiri oldum. Sözlerini pek duyamadım ama olayı anlamaya başlamıştım. İki Türk Alevi, biri kadın iki Kürt Aleviyle Alevilik hakkında tartışıyorlar. Hani bizim tipik laik, ulusalcı, milliyetçi ve devletçi Alevilerimiz var ya, tam da onların bir örneğini gördüm orada. Çünkü benim ailem de aynı şekilde. Yok efendim “Kürtler Alevi olamaz”, “Dersim’de katledilenler Alevi değil toprak ağaları” ya da “Dersim katliamında Atatürk yoktu, Kürtler şöyle, Kürtler böyle” diye hep bir önyargıları vardır. Aleviler olarak tarihler boyunca horlandık, yakıldık, öldürüldük diyeceksin, sonra da ezilen Kürt halkına sırt çevirip ayrımcılık yapacaksın! Hani biz Aleviler olarak herkese bir nazarla bakacaktık? Ezilenler olarak başka ezilen ve sömürülen kesimlerle omuz omuza olacaktık? Hani özgürlükçü düşünüp ırkçılığa geçit vermeyecektik? İşte gerçek Aleviliğin felsefesinde de bu vardır. Bizim davamızda Muaviye gibi yezitlere biat etmeyip onlara karşı mücadele etmek vardır.
Şunu bilmeliyiz ki egemenler bizleri Dersim’de, Maraş’ta, Çorum’da ve Sivas’ta hatta askeri darbe zamanlarında katlederken Türk-Kürt diye ayırmadılar. O zaman biz ezilen ve sömürülen sınıf olarak kendi aramızda neden kavga ediyoruz? Hâlâ bilinçleri bulanık şekilde büyüyen Alevi genç işçi ve emekçi kitleler var. Gerçekte biz de böyle büyütüldük. Ta ki UİD-DER gibi bir işçi örgütüyle tanışana kadar. UİD-DER uluslararası alanda ezilen ve sömürülen tüm sınıfların gerçek tarih bilincini bizlere öğretip yol gösteriyor. Etnik kimlik, ırk, din, dil, inanç ayrımı gözetmeksizin ezilen ve sömürülen sınıf olarak çağımızın emperyalist ve kapitalistlerine karşı beraber mücadele etmek zorundayız. Şayet ezilen halklar olarak beraber hareket etmezsek bizleri azgınca sömüren patronların ekmeğine yağ sürmüş oluruz. Şu slogan anlatmak istediklerimi özetliyor:
Kurtuluş Yok Tek Başına, Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz!
Analar
Son Eklenenler
- İşçi sınıfının kadınları olarak birçok sorun yaşıyoruz ve bu 1 Mayıs’ta bizim de yükselteceğimiz taleplerimiz var. Sohbetimiz sırasında emekçi kadın kardeşlerimiz hangi taleplerle 1 Mayıs’a katılacaklarını anlattılar.
- Bizler bir grup petrokimya işçisiyiz. Tüm sınıf kardeşlerimizi 1 Mayıs’ın birlik, mücadele ve dayanışma coşkusuyla selamlıyoruz.
- İşçilerin sendikalaşma hakkı, ücretleri patronlar tarafından gasp edilirken bu duruma itiraz eden, hakkını arayan işçiler cezalandırılıyor, darp ediliyor. Ancak saldırılara, baskılara boyun eğmeyen işçiler mücadeleyi sürdürüyor. İstanbul Finans...
- Tekirdağ Çorlu’da 8 Temmuz 2018’de meydana gelen tren katliamında 7’si çocuk 25 kişi yaşamını yitirmiş, 300’den fazla kişi yaralanmıştı. Katliama ilişkin davanın karar duruşması 25 Nisanda Çorlu Halk Eğitim Merkezi’ne kurulan 1. Ağır Ceza...
- Emekçi kadınlar olarak hayatın her alanında çeşitli sorunlarla karşılaşıyoruz. Bu sistem bizi sokakta katledip, savaşlarda öldürüyor. Emeğimiz yok sayılıp hayatımız değersizleştiriliyor. Bizler işçi sınıfının kadınlarıyız, ellerimizdeki hünerle...
- Biz işçilerin yaşadığı sıkıntılar, zorluklar gün geçtikçe artıyor. Aldığımız ücretler açlık sınırına denk durumda. Üstelik ücretlerimizin enflasyon karşısında erimesi belimizi iyice büküyor. Çalıştığımız işyerlerinde, fabrikalarda çalışma...
- Her geçen gün yoksullaşan, hayat pahalılığıyla beli bükülen işçiler olarak vergi rekortmeni olmamız pek mümkün görünmeyebilir. Ancak gerçek bu. Milyarlarca dolarlık servetlere sahip patronlar servetleriyle kıyaslayınca tabiri yerindeyse bir kuruş...
- Bizler, Avcılar’dan genç işçi ve öğrencileriz. Kimimiz fabrikalarda saatlerce çalışıyor, kimimiz ise okul sıralarında dirsek çürütüyor. Hepimiz işçi çocuklarıyız ve bizi birleştiren, bir araya getiren ortak sorunlara sahibiz. Çünkü içinde...
- 1 Mayıs’a sayılı günler kaldı ve biz emekçi kadınlar böylesine anlamlı bir güne hep birlikte hazırlanmak üzere yan yana geldik. Sınıfımızın birlik, dayanışma ve mücadele günü için UİD-DER’de birleştik. Hep birlikte coşkulandık, umutla dolduk. 1...
- Bir haykırış duyuldu derinden/ Sanırsın dağlar kalktı yerinden/ Mahalleden, fabrika köşelerinden/ Ayağa kalktı yürüyor işçi/ Yürüyor işçi, yürüyor işçi!
- Her işçinin hayalidir bir gün emekli olmak, hayatının kalan kısmında çalışmadan mutlu mesut yaşamak ve kendini güvende hissetmek… Bunun için sigortalı bir işte çalışmaya, SGK primlerimizin gerçek ücretimiz üzerinden ödenmesine dikkat ederiz. İşe ilk...
- Geçenlerde manava yolum düştü, eve bir iki parça şey alayım diye uğradım. Alışveriş bitti, tam para ödeme esnasında 17 yaşlarında bir genç gelerek kasadaki kişinin kulağına bir şeyler fısıldadı. O ise kafasını sallayarak “tamam tamam al” dedi. Genç...
- Ramazan bayramı boyunca, insanlar birbirlerine temenni mesajları attı. Sevdiklerine onların mutluluklarını içeren dilekler ilettiler. Sevdikleri kişilerin kötü günler görmemesini, her türlü beladan ve kazadan uzak olmasını, açlık ve yoksulluk...