Buradasınız
İşçiler Sincan’da UİD-DER’in Kampanyası İçin Buluştular
İşçi sınıfının mücadele örgütü UİD-DER, dur durak bilmeden çalışmalarına devam ediyor. Mücadele örgütümüz bir arı gibi çalışıyor, bir duvarcı ustası gibi işini titizlikle yapıyor. Tüm bunları bir araya getirdiğimizde de işçi ve emekçilerin örgütlü mücadelesi güçleniyor.
15 Şubatta Sincan Eğitim Sen 4 Nolu Şubede “Düşük Ücretlere, Uzayan İş Saatlerine, Taşeronlaştırmaya Hayır!” konulu bir etkinlik düzenledik. Etkinlik öncesinde davet ettiğimiz dostlarımızla sorunlarımız hakkında sohbetler edildi. İşçi Dayanışması gazetesi ve Tarih Bilinci yayınlarının bulunduğu stantta tanıtımlar yapıldı.
Etkinliğin ilk bölümünde verilen seminerde işçilerin can yakıcı sorunlarının başını düşük ücretlerin, uzun çalışma saatlerinin ve taşeronun çektiği anlatıldı. Bu konularda işçilerin yaşamlarından örnekler verildi. Bugün örgütsüz olan işçilerin, geçmiş dönemde mücadeleyle kazanılan hakları kaybettikleri, çalışma yaşamının gittikçe zorlaştığı, patronların arsız sömürüsünün katmerleştiği anlatıldı. Bu konular hakkında işçilerin düşüncelerini anlattıkları, hayatlarından örnekler verdikleri ve örgütlenme ihtiyacına dikkat çektikleri röportajlar içeren kampanya taleplerinin anlatıldığı videolar izlendi.
Etkinliğimizin sonunda karşılıklı sohbetler edildi. Sincan Organize Sanayi Bölgesi işçileri, askeri işyerlerinden işçiler, Hacettepe taşeron işçileri ve çeşitli sektörlerden işçiler söz alarak yaşadıkları sorunlardan bahsettiler. Hacettepe’de taşeron olarak çalışan UİD-DER üyesi bir işçi yaşadıkları sorunların üstesinden örgütlenerek gelebildiklerini, kısmi kazanımlar elde ettiklerini anlattı. Sincan’da çalışan bir metal işçisi çalışma koşullarının zorluklarından bahsetti, sendikal mücadelenin önemine vurgu yaptı. Bu bölgede oturan bir ablamız AKP’nin emekçilere kazık attığını, zamların ve yoksulluğun giderek arttığını ve yaşamlarının gittikçe zorlaştığını anlatarak tepkisini dile getirdi.
Karşılıklı sohbetler sırasında emperyalist savaşların emekçilerin yaşamlarını cehenneme çevirdiğine de değinildi. Bu savaşlardan kaçan emekçilerin patronlar için ucuz işgücü olduğuna vurgu yapıldı. Suriyeli emekçilerin sınıf kardeşlerimiz olduğu ve onları da mücadeleye çekebilmenin önemli olduğu ifade edildi.
Son Eklenenler
- İşçi Dayanışması yayınlandığı ilk günden bu güne biz işçilere kocaman bir sınıf olduğumuzu, yaşamlarımızın, sorunlarımızın ve çözüm yollarının ne kadar yakın olduğunu anlatmaya devam ediyor. Yazıların kaleme alınmasından görsellerin hazırlanmasına,...
- İstanbul Planlama Ajansının (İPA) Ekim ayı araştırmasına göre, İstanbul’da ortalama stres seviyesi 10 üzerinden 6,9 çıktı. Aslında bu veri sadece İstanbul’u yansıtmıyor. Mersin olsun, İstanbul olsun hiç fark etmiyor: Stres seviyemiz artıyor,...
- Sevgili işçi kardeşlerim, başlıktaki sözlere gelmeden meramımın tamamını anlatmak için 6 ay geriye gitmem gerekiyor. Mayıs ayının son haftasında iki azı dişime kanal tedavisi için Dokuz Eylül Üniversitesi diş bölümüne randevu alarak gitmiştim. İki...
- “Zeytinyağlı yiyemem aman/ basma da fistan giyemem aman…” Kütahya ya da Bursa yöresine ait olduğu düşünülen bu türkü düğünlerde, keyifli eş dost toplantılarında hep bir ağızdan söylenir. Hatta eğlenceli ritmi karşılıklı oynamaya da teşvik eder....
- Hayat pahalılığı, geçim sıkıntısı korkunç boyutlara ulaştı. Emekçiler olarak temel ihtiyaçlarımız olan barınma, beslenme gibi ihtiyaçlarımızı karşılamakta zorlanıyoruz. Aldığımız maaşlarla kirayı mı ödeyelim, karnımızı mı doyuralım diye kara kara...
- Kapitalist sistemde yaşıyoruz ve bu sistemin yol açtığı büyük-küçük pek çok sorunla boğuşuyoruz. Peki sorunlarımızı çözmek için ne yapıyoruz? Örneğin pek çoğumuzun ailesinde çocuk, hasta, yaşlı ya da engelli olduğu için bakıma muhtaç yakınlarımız...
- İşçi Dayanışması çıktığında her birimiz ilk görüşte etkilendiğimiz yazıyı seçiyoruz. Neden etkilendiğimizi, yazının bizi nasıl etkilediğini, neyi düşünmemizi sağladığını anlatıyoruz birbirimize. Bu yazıyı herhangi bir arkadaşımıza nasıl ve neden...
- Mutsuzluk ve umutsuzluk gençler arasında adeta bir salgın gibi yayılıyor. Etrafımıza, arkadaşlarımıza bakıyoruz, yaşamdan tat alamadığını söyleyenlerin sayısı her geçen gün artıyor. “Her günüm bir öncekiyle aynı”, “yarından bir beklentim yok”, “bana...
- Biz işçiler haftanın her günü vardiyalı bir şekilde 24 saat çalışırız. Yeri gelir Pazar mesai yaparız. Dinlenmeye, ailemize vakit ayırmaya zaman bulamayız. Sanki biz işçiler için hayat sadece çalışmaktan ibaretmiş gibi. Fabrikada mühendis bir...
- Eskiden her sorunun beni bulduğunu, bu sorunları yaşayan tek kişinin ben olduğumu düşünüyordum. Sonra UİD-DER ile tanıştım ve İşçi Dayanışması’nı düzenli olarak okumaya başladım. Bir genç olarak, gençlik yazılarını okudukça bu sorunları yalnızca...
- Ben büyük bir tekstil fabrikasında çalışıyorum. Başta Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek olmak üzere siyasi iktidar sözcülerinin, asgari ücret zammının hedeflenen enflasyon oranına göre yapılacağını her fırsatta söylemelerine rağmen asgari ücrete...
- Son günlerde sohbet edebildiğim her insana Türkiye’deki Suriyeliler hakkında ne düşündüklerini soruyorum. Devamındaysa nerede dünyaya geldiklerini, neden göçüp büyük kentlere geldiklerini soruyorum. Son olarak aile büyüklerinin nerelerden göçerek...
- Sevgili işçi kardeşlerim, 8 yaşına kadar babasız, 8 yaşından sonraysa hem anasız hem de babasız büyümüş sayılırım. 12-13 yaşıma kadar mahallede ve çalıştığım fabrikada anası-babası yanında olan arkadaşlarıma imrenmiş, onları kıskanmışımdır. O halimi...