Buradasınız
Özgür ve Eşit Bir Dünya İçin Mücadeleye Katıl
UİD-DER üyesi bir kadın işçi
— Kadınlar ne anlar futboldan!
— Ellerinin hamuruyla karışmasınlar erkek işine!
— Onlar evde yemek pişirmekten, çocuk bakmaktan başka bir şey yapamazlar!
Bu sözler, içinde yaşadığımız toplumda kadınların spor yapmalarına, futbol oynamalarına karşı hemen hemen her erkeğin ağızdan duyabileceğimiz bir konuşma. UİD-DER Bostancı Temsilciğimizin geçtiğimiz hafta düzenlemiş olduğu kadınlar futbol maçı ise bunun tam tersini gösterdi.
Geçtiğimiz yıl birincisini oynadığımız kadınlar futbol maçını bu yıl da Gülsuyu’ndaki bir halı sahada çeşitli işyerlerinden gelen kadın arkadaşlarımızla gerçekleştirdik. Oyuna başlamadan önce dernek temsilcimiz maçımızın bir dostluk ve dayanışma maçı olduğunu belirterek oyunu başlattı. Biz oynarken, yol kenarından geçen insanlar durup maçımızı seyretmeye koyulmuştu. Kim bilir belki de ilk kez kadınların futbol oynadığını görüyorlardı. Kadın-erkek arasındaki her şeyi ayıran burjuvazi, bugün spor oyunlarını da ayırarak futbolu da sadece erkeklerin oynayabileceği bir oyun olarak belirlemiştir. Durum böyle olunca bizler gerçekten sahada kullanılan terimlere ve tekniklere epeyce yabancıydık ama oyun sonunda birçoğunu öğrenmiştik. Maçımızı rekabet, hırs yerine dayanışma, birlik ve kardeşlik duygularıyla keyifli bir biçimde bitirdik.
“Ellerinin hamuruyla karışmasınlar erkek işine” sözü aslında burjuva toplumdaki işçi kadının yerini göstermektedir. Kapitalist toplumda kadınların görevi daha baştan belirlenmiştir; evde çocuk bakmak, yemek yapmak, ev temizlemek, güncel politik olaylardan bihaber olarak evde hapis bir şekilde yaşamak ve bunlarla da kalmayıp işyerlerinde de iliğine kadar sömürülmek. Biz işçi kadınlar bu toplumda gözlerimiz köreltilerek yaşatılıyoruz ve yaşamın o güzelliklerinden, zevklerinden hiçbir tat almayarak bir ömür boyunca evde, işyerinde yaşayıp gidiyoruz. Fakat burjuva kadınlara baktığımızda onlar istedikleri her şeyi, her sporu yapabilmektedirler. Biz işçi kadınlar burjuvazinin bize biçtiği bu körelmiş yaşamdan ve kadın tipinden ancak gündelik hayatta aktif bir şekilde yer alıp mücadele ederek kurtulabiliriz.
Hem birlik beraberlik, dayanışma içersinde olacağımız hem de vücut sağlığımız için bir spor faaliyeti olarak ilgileneceğimiz futbol, bugün burjuvazi tarafından içi boşlatılarak içerisinde şiddetin, kazanma hırsının, milliyetçiliğin, rekabetin olduğu ve milyonlarca insanı devasa büyüklükteki statlarda toplayarak, onları toplu bir şekilde uyutmanın aracı olan bir oyun haline getirilmiştir. UİD-DER ise, hem erkek hem de kadınlar için düzenlemiş olduğu maçlarda rekabeti, hırsı, şiddeti, milliyetçiliği defederek, biz işçilerin dayanışmasının, birleşmesinin aracı haline getirmiştir. Biz işçi kadınlar burjuvazinin bize biçtiği kadın tipinden kurtulmalıyız. Kadın ve erkek olarak bu sistemde özgür ve eşit değiliz. Özgürlüğümüz, eşitliğimiz ve yaşanabilecek bir hayatın kurulmasının tek yolu var o da mücadele etmek. Bu da kadın erkek ayrımı yapmadan bilinçli, örgütlü bir şekilde kavgaya katılırsak olacaktır!
Özgür ve eşit bir dünya için mücadeleye katıl!
Son Eklenenler
- ABD’de yaşıyor olsaydık, muhtemelen Türkiye’de olduğu gibi, en çok konuşacağımız konuların başında gelecekti ekonomi. Son yıllarda ABD’den Türkiye’ye işçi ve emekçiler düşük ücretlerden kamu hizmetlerinin kısıtlanmasına benzer sorunlarla...
- Kısa bir zaman öncesine kadar direnişte olan, direniş boyunca pek çok kez polis saldırılarıyla yüz yüze gelen bir işçi kardeşimizle 19 Mart’tan sonra yaşanan protestolarla ilgili haberleri izliyor, sohbet ediyorduk. Bir anda öfkeyle, “şunlara bak,...
- Siyasi iktidar yoksullaştırma politikalarını sürdürüyor. Enflasyon balyozunu işçi ücretlerine, emekli aylıklarına, kamu çalışanlarının maaşlarına indiriyor, ücretleri tuzla buz ediyor. İşçilerin, kamu emekçilerinin, emeklilerin cebinden çalınan...
- TPI Kompozit işçileri grevlerinin 19. gününde İzmir Çiğli Kasaplar Meydanında buluşma gerçekleştirdi. İstanbul Şişli Belediyesinde çalışan Genel-İş Sendikası İstanbul Avrupa Yakası 3 No’lu Şube’de örgütlü işçiler, ödenmeyen alacakları için 30...
- Sevgili işçi kardeşlerim, Tavşan korktuğu için kaçmaz, kaçtığı için korkar. Patronlar ve onların devleti de işçi sınıfının örgütlü gücünden ölümüne korktukları için saldırıyorlar. Örgütlü değilken bile bu kadar korkuyorlarsa, bir de işçi sınıfı...
- İngiltere’de işçi ve emekçiler, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırıma karşı her Cumartesi günü yüz binler olup meydanlara çıkıyorlar. Ulusal Demiryolu, Denizcilik ve Ulaştırma İşçileri Sendikası (RMT), bu eylemlere geniş katılım sağlıyor. UİD-DER,...
- Otobüs yolculuğunda 81 yaşında Menemenli bir Yörük amca ile tanıştım. O yaşında hâlâ kâğıt toplayarak geçimini sağlamaya çalıştığını anlattı. Çocukları olmamış. Eşinin küçük tarlalarının işlerinin dışında çalışmasına karşı çıkmış. “Benim kazandığım...
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimler sonrası CHP yönetimindeki İzmir Çiğli Belediyesi, bütçe yok diyerek 146 işçiyi işten attı. Verilen kararlı mücadelenin sonucunda 50 işçinin işe iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 yıldır mücadele eden ve verilen sözlere...
- KESK Ankara Şubeler Platformu basın açıklaması yaparak Sayıştay’ın giyim yardımı ücretinin çalışanlardan geriye dönük olarak talep edilmesini protesto etti. Tüm Emeklilerin Sendikası, Türkiye genelinde düzenlediği eylemlerle düşük ücretlerle...
- İspanya’nın başkenti Madrid’de 25 Mayıs Pazar günü on binlerce emekçi sağlıktaki özelleştirme politikalarına karşı sokakları doldurdu. Kamu sağlık hizmetlerinin yıllardır sistematik olarak ortadan kaldırıldığını belirten sağlık işçileri ve emekçiler...
- Tren yolculuğumda, karşı koltukta cam kenarında oturan bir kadın dikkatimi çekti. Yüz çizgileri 50 yaşında gibiydi ama yaşı 38’miş. Eşini Soma’daki katliamda kaybetmiş bir madenci eşiydi. Manisa’da bir gıda fabrikasında çalışıyor, Soma’da çocukları...
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...