Buradasınız
Emekçi Kadınlar Mücadeleye!
Sarıgazi’den bir grup kadın işçi

UİD-DER Kadın Komitesi olarak “Emekçi Kadınlar Mücadeleye” adlı kampanyamızla ilgili standımızı Sarıgazi Demokrasi Caddesinde açtık. Kampanyamızın alt başlıkları olan “Kadına Şiddete Hayır, Her İşyerine Kreş, Doğum İzni Uzatılsın, Gece Vardiyası Yasaklansın!” taleplerimizin yazılı olduğu bildirilerimizi emekçi kadınlara ulaştırdık. Kampanyamız aracılığıyla konuştuğumuz Sarıgazili emekçi kadınlar yaşadıkları sorunları dile getirdiler.
Bir kadın işçi, “çocuklarımızın büyüdüğünü görmek istiyoruz, gece vardiyalarında çalışmak istemiyoruz” diye ifade etti taleplerini. Bir diğer kadın işçi, “eşit işe eşit ücret almak istiyoruz” dedi.
Fabrikada çalışan bir kadın işçi, “Kadın ağırlıklı olarak çalıştığımız fabrikada sendikalaşmak istediğimiz için önümüze engeller konuldu” diye tepkisini gösterdi.
Çocuğu nedeniyle vardiyalı çalışamadığı için evinin yakınında bir işyerinde çalışan kadın işçi, “işe gireli 15 gün olmasına rağmen patron hala sigortamı yapmadı, işyerinde kreş olsa gözüm arkada kalmaz, çocuğumun nasıl büyüdüğünü görürüm” diyerek kreş meselensin işçi kadınlar için ne kadar önemli olduğunu ifade etti.
Tekstil işçisi kadınlar, “patronun dayattığı fazla mesaileri birlik olduğumuzda durdurabildik, birlik olduğumuzda bir şeyleri değiştirebildik” diyerek çözümün nerede olduğuna da işaret ettiler.
Bir öğrenci, “dışarıya çıktığımızda tedirgin oluyoruz, rahatça dolaşamıyoruz. Toplum yozlaştı ve kadına yönelik şiddet arttı” diyerek kadına şiddet dikkat çekti. Emekçi kadınlar ve onların çocukları, patronlar sınıfının düzeninde işçi sınıfının kadınlarının karşı karşıya kaldıkları sorunları gözler önüne seriyor. Emekçi kadınlar işyerlerinde, sokakta, okulda, aile içinde sürekli olarak baskıya ve şiddete uğruyor, yok sayılıyor.
Standımızda “sorunlarımız çok ama bunları çözecek birileri yok, biz de birlik olamıyoruz” diyen emekçi kadınlara ise sorunlarımızın çözümünün kendimizde olduğunu söyledik. Sorunlarımızı şu ya da bu düzen partisinin çözmesini bekleyemeyiz. Sorunlarımızı kendi gücümüzün farkına vardığımızda ve örgütlü mücadele ettiğimizde çözebiliriz. Geçmişte nasıl kadınıyla erkeğiyle bir araya gelen işçiler haklar elde etmişlerse, bugün de bizler mücadele ederek haklarımızı alabiliriz.
Tüm emekçi kadınları kampanyamıza destek olmaya ve örgütlenip mücadele etmeye çağırıyoruz.
Son Eklenenler
- Metal işkolunda grup toplu iş sözleşmesi yaklaşıyor. Bu sözleşme MESS ve metal işkolunda örgütlü bulunan Birleşik Metal-İş, Türk Metal ve Çelik-İş sendikaları arasında gerçekleşecek. Biz işçiler bir araya geldiğimizde futbol üzerine konuşur, sohbet...
- BM destekli Entegre Gıda Güvenliği Aşaması Sınıflandırması (IPC), Gazze’de yaklaşık 500 bin kişinin yaşadığı yerleşim bölgesinde kıtlık ilan etti. Gazze’de açlıktan ölenlerin sayısı her geçen gün artıyor. İsrail’in uyguladığı bu soykırımı protesto...
- Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu, taleplerini iletmek için 22 Ağustosta konfederasyon genel merkez binası önünde toplanarak Cumhurbaşkanlığına yürümek istedi. Kamu emekçilerinin yürüyüşü polis tarafından engellendi. Emekçiler sendika binası önünde...
- Hatay’dan İstanbul’a emekçiler rant uğruna evlerinden, tarım arazilerinden, geçim kaynaklarından ediliyorlar. Hatay Samandağ’da gece vakti alınan acele kamulaştırma kararıyla arazilerine giren ve narenciye ağaçlarını söken iş makinelerini durduran...
- Türkiye’de sayıları 16 milyona yaklaşan emeklilerin büyük bölümü, açlık sınırının altında maaşlarla yaşamaya çalışıyor. Yaşlılık dönemlerini huzur içinde geçirmesi gereken emekliler; temel ihtiyaçlarını karşılayamıyor, kiralarını ödeyemiyor,...
- Jack London’ın 1900’lü yılları resmettiği “Uçurum İnsanları” kitabını geçtiğimiz günlerde, arkadaşlarla birlikte okuduk. Yaşadığımız bazı şeyler nasıl da bu kitapta anlatılanları çağrıştırıyor.
- Hüzünlüsün, biraz durgun, biraz da dalgınsın kardeşim./ Evet ve tabii olmadan, hayat zor bizim için./ Her gün, günün en aydınlık, en sıcak, en soğuk, en kıpır kıpır saatinde/ Kapanmak dört duvar arasına, esaret saatlerine mahkum ve mecbur olmak...
- Siyasi iktidarın “aile yılı” ilan ettiği 2025’te nice ailenin ocağına ateş düştü, düşmeye de devam ediyor. Ocak ayında meydana gelen ve 78 kişinin hayatını kaybettiği Kartalkaya’daki otel yangını felaketiyle başladı yeni yıl. Ama bu felaket ne ilkti...
- Bombalarla yerle bir edilen Gazze’de artık ne sokak kaldı ne okul ne hastane… Ölüm çok, açlık derin… Açlığın ne olduğunu bilenler, “Allah kimseyi açlıkla terbiye etmesin” der. Çünkü açlık, insanın canının yavaş yavaş çekilmesidir, gözünün gördüğüne...
- İzmir Gaziemir Serbest Bölgede üretim yapan Digel Tekstil fabrikasında, sendikalı çalışmak istedikleri için işten atılan 15 işçinin direnişi devam ediyor. 14 Ağustosta TEKSİF Ege Bölge Temsilciliğinde, direnişçi işçiler ve sendika temsilcileri bir...
- İsrail devleti, Filistin halkına yönelik saldırılarını sürdürerek savaşın alevlerini büyütmeye devam ediyor. Dünyanın dört bir yanındaki işçi ve emekçiler ise emperyalist savaşa karşı öfkelerini dile getiriyor, savaşın ortasında kalan sınıf...
- Toplumun ezici çoğunluğunu oluşturan, üreten, hizmet sağlayan, zenginlikleri var eden biz değil miyiz? Aynı sorunlarla boğuşan biz değil miyiz? Çürümeden, yozlaşmadan kurtulmak, nefes almak isteyen biz değil miyiz? Birbirimize ihtiyaç duyan biz...
- KESK, Ağustos ayının ilk haftasında alternatif TİS masası kurarak 2026-2027 Toplu Sözleşmesinde kamu emekçilerinin taleplerini duyurdu. İktidarın ilk zam teklifini açıkladığı gün Çalışma Bakanlığı önünde açıklama yaparak teklifi protesto etti. 13...