Buradasınız
Tek Çıkış Yolumuz Mücadele Etmek
Tuzla’dan bir kadın işçi

Bu yıl 1 Mayıs’a baskıların, işçi sınıfının haklarına yönelik saldırıların ve antidemokratik uygulamaların arttığı bir süreçte girdik. Türkiye’de ve dünyanın her yerinde işçi sınıfı bu 1 Mayıs’ta alanlarda taleplerini haykırdı. Baskıcı devlet politikaları ve işçi sınıfının haklarına yönelik saldırılar protesto edildi. Egemenlerin dünyayı kan gölüne çeviren haksız savaşlarına karşı işçi sınıfı alanlardaydı. Biz UİD-DER’li işçiler de bu sene yine 1 Mayıs’ta alanlarında yerimizi alarak faşizan uygulamalara ve hem ülkemizin içinde hem de Ortadoğu’da yaşanan haksız savaşa karşı öfkemizi haykırdık. Bir işçi kenti olan Gebze’de UİD-DER’in oluşturduğu kızıl kortej sloganları, coşkusu ve disiplini ile patronlar sınıfının saldırılarına karşı işçi sınıfının 1 Mayıs alanındaki sesi oldu. Tüm saldırılara ve baskılara karşı işçi sınıfı içerisinde mücadelesi ile işçi sınıfına yol gösteren bir işçi örgütü olan UİD-DER, yol göstermeye devam ediyor. UİD-DER’le 1 Mayıs’a katılan işçiler bunun gururunu bir kez daha yaşadı.
Egemenler dünyanın hiçbir yerinde işçi sınıfına iyi bir gelecek vaat etmiyorlar. Bize sundukları baskıcı uygulamalarla, günden güne saldırganlaşan devlet politikaları ve işçi sınıfına yönelik saldırılar. Savaşlarla katledilen işçi-emekçilerin canları ve parçalanan hayatlar. Yani biz işçi sınıfına vaat ettikleri tek şey yoksulluk, acı ve gözyaşı. Ama biz işçi sınıfı için bir çıkış yolu da var. O da mücadele etmek. Yaşadığımız günler ne kadar karanlık olursa olsun her karanlığın bir aydınlığa çıkışı vardır. Yeter ki biz mücadeleye sarılıp bu koşullarda da örgütlülüğümüzü koruyabilelim. Ve gün gelir elbet biz işçi sınıfı da tarih sahnesine çıkıp patronlar sınıfından hesap sorarız. Gün gelecek biz örgütlenip egemenlerin haksızlıklarla dolu bu düzenini başlarına yıkacağız. Sınıfsız, sömürüsüz bir dünyanın kapılarını açacak anahtar biz işçi sınıfının elinde. İşte o günler gelene kadar durmadan mücadele örgütümüzle yolumuzda ilerlemeye devam.
Son Eklenenler
- Siyasi iktidarın “aile yılı” ilan ettiği 2025’te nice ailenin ocağına ateş düştü, düşmeye de devam ediyor. Ocak ayında meydana gelen ve 78 kişinin hayatını kaybettiği Kartalkaya’daki otel yangını felaketiyle başladı yeni yıl. Ama bu felaket ne ilkti...
- Bombalarla yerle bir edilen Gazze’de artık ne sokak kaldı ne okul ne hastane… Ölüm çok, açlık derin… Açlığın ne olduğunu bilenler, “Allah kimseyi açlıkla terbiye etmesin” der. Çünkü açlık, insanın canının yavaş yavaş çekilmesidir, gözünün gördüğüne...
- İzmir Gaziemir Serbest Bölgede üretim yapan Digel Tekstil fabrikasında, sendikalı çalışmak istedikleri için işten atılan 15 işçinin direnişi devam ediyor. 14 Ağustosta TEKSİF Ege Bölge Temsilciliğinde, direnişçi işçiler ve sendika temsilcileri bir...
- İsrail devleti, Filistin halkına yönelik saldırılarını sürdürerek savaşın alevlerini büyütmeye devam ediyor. Dünyanın dört bir yanındaki işçi ve emekçiler ise emperyalist savaşa karşı öfkelerini dile getiriyor, savaşın ortasında kalan sınıf...
- Toplumun ezici çoğunluğunu oluşturan, üreten, hizmet sağlayan, zenginlikleri var eden biz değil miyiz? Aynı sorunlarla boğuşan biz değil miyiz? Çürümeden, yozlaşmadan kurtulmak, nefes almak isteyen biz değil miyiz? Birbirimize ihtiyaç duyan biz...
- KESK, Ağustos ayının ilk haftasında alternatif TİS masası kurarak 2026-2027 Toplu Sözleşmesinde kamu emekçilerinin taleplerini duyurdu. İktidarın ilk zam teklifini açıkladığı gün Çalışma Bakanlığı önünde açıklama yaparak teklifi protesto etti. 13...
- İsrail devleti Filistin halkına yönelik saldırılarını her geçen gün arttırıyor. Filistin halkı yalnızca bombalarla, kurşunlarla değil abluka nedeniyle açlıkla da mücadele ediyor. Bölgede gıdaya erişim neredeyse imkânsız hale geldi. Ancak İsrail...
- Sırbistan’da geçtiğimiz yıl Kasım ayında Novi Sad şehrindeki bir tren istasyonunda meydana gelen çökme sonucu 16 kişi hayatını kaybetmişti. Yolsuzluk ve ihmalin yol açtığı bu felaketin üzerinden 9 ay geçti, ancak öğrenciler ve işçilerin öfkesi...
- Geçtiğimiz ay Emekçi Kadın köşemizde, 1840’lı yıllarda Ignaz Semmelweis adlı genç bir doktorun annelerin hayatını kurtaran mücadelesine yer vermiştik. Zorluklara, engellere, baskılara rağmen doğru bildiği yolda yürüyerek kadınların ve bebeklerin...
- Bundan 1162 yıl önce, 863’te köleler Abbasi İmparatorluğuna isyan ettiler ve bataklığın ortasında bir şehir kurdular. Bu şehrin adı El-Muhtare idi, yani “Özgürlük Kenti”… Bu bölge, Dicle ve Fırat nehirlerinin Basra Körfezine dökülmeden önce...
- 4 milyon kamu emekçisini ve 2,5 milyon emekliyi kapsayan toplu sözleşme sürecinde iktidarın ilk zam teklifi 2026 yılının ilk 6 ayı için yüzde 10, ikinci 6 ayı için yüzde 6; 2027’nin ilk 6 ayı için yüzde 4, ikinci 6 ayı için yüzde 4 olmuştu. İkinci...
- Kamu emekçilerinin 2026–27 yıllarını kapsayacak toplu iş sözleşmesi görüşmeleri başladı. Yaklaşık 6 milyon kamu emekçisi var ve aileleri ile birlikte düşünüldüğünde 20 milyon insanı ilgilendiren bir süreç başladı. Kamu işvereni yani devlet, 2026’nın...
- İşçi Dayanışması’nın sayfalarında dünyadan işçi mücadelelerine, yüz milyonlarca işçinin katıldığı grevlere, farklı millet ve inançlardan yüz binlerce emekçinin bir araya geldiği Filistin’le dayanışma eylemlerine, ülkeden ülkeye yayılan emekçi...