Buradasınız
UİD-DER’i Tanıdığım İçin Kendimi Çok Şanslı Hissediyorum
Sincan Organize’den bir işçi

Merhaba Dostlar,
Ben 1 Mayıs’ın ne anlama geldiğini bilmiyordum. Sıradan bir gün olarak biliyordum. Ama UİD-DER’le tanışınca sıradan, herhangi bir gün olmadığını öğrendim. 1 Mayıs, canla, kanla kazanılan bir günmüş. Çok anlamlı ve değerli bir günmüş biz işçi ve emekçiler için. Dernekte 1 Mayıs’ı anlatan etkinliğe katıldım. Ve etkinlikten sonra dilimde bir mısra kaldı: “1 Mayıs işçinin emekçinin bayramı!” Günlerce bu marş dilimdeydi ve sürekli tekrarlıyordum. 1 Mayıs’ın gelmesini sabırsızlıkla bekliyordum. O büyük günün gelmesi beni heyecanlandırıyordu, nasıl geçeceğini merak ediyordum.
Ve bizim bayramımız gelmişti. Onun için yola çıktık. Marşlarla, sloganlarla gidiyorduk. Çok güzel ve keyifli bir yolculuğun sonunda Gebze’deydik. Bizi orada işçi kardeşlerimiz karşıladılar. Evlerinde ağırladılar. Hiç birini tanımıyordum ama sanki 40 yıllık dostmuşuz gibi sıcakkanlılıkla kucakladılar bizi. Ben gece uyuyamadım. Bir an önce sabah olsun istiyordum. Ve sonunda sabah oldu ve alana gittik. Toplanmaya başladık. Git gide büyüyen bir kitle oluyorduk sloganlarla, halaylarla… Alana doğru yürümeye başladık. Ve taleplerimizi haykırdık, bozuk düzene boyun eğmeyeceğimizi patronlar sınıfına gösterdik. Böylesine güzel ve anlamlı bir gün benim için kısa sürmüştü. Çok etkisinde kalmıştım. Beynimde sürekli marşlar, sloganlar canlanıyordu. “El ele kol kola omuz omuza, özgürlük türküsünü demeye geldik”, “ Yaşasın 1 Mayıs, Yaşasın Sosyalizm”, “UİDDER Yürüyor Mücadele Büyüyor”. Bunları söylemekten kendimi alıkoyamıyordum. Her işçinin tatması gereken bir duygu oldu. 1 Mayıs her şeyiyle muhteşem geçti. Kendimi çok şanslı hissediyorum UİD-DER’i tanıdığım için.
Tek Çıkış Yolumuz Mücadele Etmek
Son Eklenenler
- Gerek dünyada gerekse yaşadığımız ülkede öyle olaylar, öyle gelişmeler yaşanıyor ki ilk bakışta her şey çok bilinmeyenli bir matematik denklemi gibi karmaşık ve anlaşılmaz görünebilir. Nasıl ki matematikte karmaşık problemleri çözebilmek için...
- İrfan Yalçın’ın “Ölümün Ağzı” romanı, 1940’lı yıllarda Zonguldak köylüsünün “mükellef” adı altında bedavaya çalıştırıldığını belgeleyen bir tanıklıktır. Dönemin tek partili rejiminde, İsmet İnönü madeni teftişe gittiğinde, karşısına dizilen...
- Ha geldi, ha gelecek, yok yok bu sene gelmeyecek derken Yaren leylek Bursa’nın Karacabey ilçesinde, Uluabat Gölünün kıyısında balıkçı Âdem amcayla buluştu. On dört yıllık dostluk! Adı gibi yarenlik yapıyor Âdem amcaya. Aslında kimsenin haberi...
- 11 Nisan’da Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Emek ve Demokrasi Güçleri ve öğrenciler birçok ilde tutuklu öğrencilerin serbest bırakılması talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İstanbul’da KESK İstanbul Şubeler Platformunun...
- Yunanistan’da işçi ve emekçiler bir kez daha kamu ve özel sektörde 24 saatlik genel grev gerçekleştirdi. Tembi tren felaketinin ikinci yıldönümü olan 28 Şubatta tarihindeki en büyük grev ve protestolara sahne olan Yunanistan’da, 9 Nisanda bir kez...
- KESK’e bağlı Eğitim Sen, Birleşik Kamu-İş’e bağlı Eğitim-İş ve Hürriyetçi Eğitim Sen, 10 Nisanda birçok ilde Milli Eğitim Müdürlükleri önünde, kent meydanlarında, sendika şubelerinde proje okullara yapılan keyfi atamalara karşı basın açıklamaları...
- Üzerine sayfalarca yazı yazılabilecek, saatlerce sohbet edilebilecek bir konunun en öz, en çarpıcı halidir sloganlar… Hele ki işçi sınıfının sloganları! Birkaç kelimeyle büyük anlamlar sırtlanırlar. Kimisi somut bir talebi anlatır, kimisi bir...
- Ankara’nın Beypazarı ilçesinde bulunan Çayırhan Maden Ocağında 10 Nisanda gece vardiyası sırasında meydana gelen patlamada 2’si ağır olmak üzere 14 işçi yaralandı.
- Evrensel sağlık kapsamı; tüm insanların ihtiyaç duydukları sağlık hizmetlerine, ihtiyaç duydukları yer ve zamanda, mali sıkıntı çekmeden erişebilmeleri anlamına gelir. Sağlığın geliştirilmesinden, hastalıkların önlenmesine, rehabilitasyon ve...
- Gençlik yılları insanın en güzel, en verimli, en dinamik yılları olarak tanımlanır. Fakat gençlerin dinamizmleri yok ediliyor, gelecekleri ve hayalleri çalınıyor, toplum nefessiz bırakılıyor. Kapitalizm genç kuşaklara bir gelecek vaat etmiyor....
- Ruhunda özgür bir dünyanın umudunu taşıyan, yüreği bencil çıkarlarla değil, toplumsal kurtuluş özlemiyle çarpan sevgili büyüklerimiz ve değerli genç arkadaşlarımız, merhaba!
- Rejimin 19 Martta başlattığı saldırı dalgasına karşı başlayan protestolarda öğrenci gençler kitlesel katılımıyla dikkati çekmişti. Günlerce süren eylemlerde, polis barikatlarına, polisin şiddetli müdahalesine rağmen alanları terk etmeyen yüzlerce...
- Çünkü büyük kapitalist ülkeler, milyonlarca emekçinin vergileriyle oluşan bütçeleri sağlık, eğitim, barınma gibi temel ihtiyaçlara değil daha fazla silahlanmaya akıtıyorlar. Baskıcı ve otoriter uygulamaları arttırıyor, demokratik hak ve özgürlükleri...