Buradasınız
Zonguldak Maden İşçilerinden Özelleştirmeye Karşı Eylem
Zonguldak’ta Türkiye Taşkömürü Kurumu TTK’da çalışan maden işçileri, kurumun özelleştirilmesi iddialarına karşı bir eylem gerçekleştirdiler. Maden işçileri, 14 Temmuzda, Genel Maden İşçileri Sendikası önünde bir araya geldiler. İşçiler baretleriyle, iş kıyafetleriyle ve dövizleriyle “Soma’yı, Ermenek’i Unutmadık. Özelde Öleceğimize Meydanlarda Ölürüz!” pankartının arkasında yürüyüşe geçtiler. Maden işçileri ve ailelerinden, çeşitli demokratik kitle örgütlerinden oluşan kitle “İş, Ekmek Yoksa Barış da Yok”, “Zonguldak’a Uzanan Eller Kırılsın”, “Madenci Feneri Sönmeyecek” sloganlarıyla Madenci Anıtı’na ulaştı. Burada işçileri onlara destek veren Zonguldaklı emekçiler karşıladı.
Madenci Anıtı önünde bir açıklama yapan GMİS Genel Başkanı Ahmet Demirci, TTK’nın özelleştirileceği iddialarına değindi. Özelleştirmeye tepki gösteren ve bu girişimden vazgeçildiği açıklanıncaya kadar eylemlerini sürdüreceklerini dile getiren Demirci, şöyle konuştu: “Biz madenciler ve Zonguldak halkı olarak 1990 ve 1994’te tek yürek ve tek ses olarak bu yanlışa nasıl ‘dur’ dediysek bugün de buna engel olacağız. Biz, Zonguldak gerçeğini hep birlikte anlatmaya devam edeceğiz. Sesimizi, bu çığlığımızı buradan, yer üstünden duymazlarsa, yer altından 8 şiddetinde deprem gibi duyurmaya devam edeceğiz.”
Havzada 100-150 yıl boyunca demir-çelik sektörünü ve sanayisini güvencede tutacak taş kömürü rezervi olduğunu, 5 bin işçi açığı bulunduğunu belirten Demirci, özelleştirme planlarından vazgeçilmesini istedi. Özelleştirmenin ölüm demek olduğunu daha önce gördüklerini dile getiren Demirci, “son nefesimize kadar bu mücadeleyi sürdüreceğiz” dedi. Tekellerin kârı için halkın ve işçilerin açlığa, işsizliğe, yoksulluğa mahkûm edilmek istendiğini anlatan Demirci, 1990 grevini ve Büyük Madenci Yürüyüşünü hatırlatarak “Eğer AKP sesimizi duymazsa yarın yeniden alanlarda meydanlarda olacağız” dedi. Demirci’nin konuşması sık sık işçilerin hükümete yönelik öfkeli sloganlarıyla kesildi. Demirci’nin konuşmasının ardından kitle Valiliğe doğru yürüyerek eylemini bitirdi.
- SES: Sağlıkta Ticaret Ölüm Demektir!
- İşçiler, Kamu Emekçileri, Çiftçiler Hakları İçin Mücadele Ediyor
- Tokat’tan Diyarbakır’a Maden Şirketlerine Karşı Köylüler Mücadele Ediyor
- Çiftçiler Düşük Fiyat Dayatmasına Karşı Çıkıyor
- 112 Acil Sağlık Çalışanlarından Eylem
- Tüm Emeklilerin Sendikası: “İnsanca Yaşamak İstiyoruz!”
- Mersin Dizge Okulu Öğretmenleri Kazandı!
- Mersin Dizge Okulu Öğretmenleri Düşük Ücretlere Karşı Eylem Yaptı
- Manisa Gördes’te Madene Karşı Direniş Nöbeti Sürüyor
- Özel Sektör Öğretmenleri Hakları İçin Eylemde
- Bursa ve İzmir’de İşten Atma Saldırılarına Karşı Eylemler
- Hak Gasplarına Karşı Mücadeleler Sürüyor
- Sendikal Baskılar Mücadeleyle Aşılıyor
- IFFCO Türkiye Fabrikasında Sendika Düşmanlığı
- Sendikalaşma Hakkı Engelleniyor, İşçiler Mücadele Ediyor
- Belediye ve Sağlık İşçileri Haklarını İstiyor
- Antep’ten Ankara’ya İşçilerin Mücadelesi Sürüyor
- Durak Tekstil’de Sendikalaşan İşçiler İşten Atıldı
- Düşük Zam Dayatmasına ve Sendika Düşmanlığına Karşı Mücadeleler Sürüyor
- Tersane İşçileri Düşük Ücret Dayatmasına Karşı Eylemlerini Sürdürüyor
Son Eklenenler
- Sendikaya üye olan işçilerin önüne çok çeşitli engeller çıkartılıyor. Sendikanın örgütlendiği işyerinde toplu sözleşme yapma yetkisi alması için hem işkolu hem de işletme barajlarını aşması ve Çalışma Bakanlığından çoğunluğu sağladığına dair yetki...
- Tarkett işçileri 18 Eylülden bu yana grevlerini sürdürüyorlar. Taleplerini, mücadelelerinin nasıl başladığını, grevlerini şöyle anlatıyorlar:
- Ücretlerini arttırmak, sendikalaşmak, ücret gaspına dur demek için çeşitli sektörlerden işçiler grev ve direnişlerini sürdürürken her geçen gün bunlara yenileri ekleniyor. Kartal Belediyesi işçileri Toplu İş Sözleşmesi (TİS) masasında anlaşma...
- Dünya İşçi Sınıfının Yoksulluğa, Hak Gasplarına ve Emperyalist Savaşa Karşı Mücadelesi Devam Ediyor!Dünyanın dört bir yanında farklı sektörlerden on binlerce işçi ve emekçi artan yoksullaşmaya, hak gasplarına ve emperyalist savaşlara karşı mücadeleyi büyütmeye devam ediyor. Baskı ve tehditlere boyun eğmeyen işçiler, grevlerle, kitlesel eylemlerle...
- İşçi Dayanışması’nda her vesileyle vurguladığımız gibi kapitalizmde iki temel sınıf var. Yaşam biçimi, düşünme tarzı, çıkarları, hayattan beklentileri farklı olan iki sınıf: İşçi sınıfı ve sermaye sınıfı. Bu nedenle her kavram hangi sınıftan...
- 28 Ekim 2014’te Ermenek’te 18 madenci katledildi. Ermenek katliamı, ekmek kavgası uğruna yerin yüzlerce metre altına inen sarı baretlilerin yaşamdan koparıldığı ne ilk katliamdı ne de son olacaktı. Aynı yıl 13 Mayısta Türkiye tarihinin en büyük...
- Son günlerde de Polonez işçisi kadınların direnişlerini hayranlıkla ve umutla takip ediyorum. Uzun zamandır “grevlerde kadınlar nasıl tepki veriyor” diye kadın ağırlıklı grevleri dikkatle izliyorum. Sizlere de bu merakımdan dolayı karşıma tesadüfen...
- Bu sistemde kâğıt üzerinde herkesin özgür olduğu söylenir, herkesin eşit özgürlükleri varmış gibi sunulur. Ancak gerçeklik başkadır. Gerçeği algılamak için uyanık ve sınıf bilinçli olmak, “hangi sınıfın özgürlüğü?”, “ne çeşit bir özgürlük?” gibi...
- Adana’da SASA-PTA Üretim Tesisi Şantiyesinde çalışan işçilerin Yapı Yol-İş Sendikasıyla birlikte ücret gaspına karşı başlattıkları direniş kazanımla sonuçlandı. Karşıyaka Belediyesi Kent AŞ işçileri, belediye önünde eylem yaparak ücretlerinin...
- Her gün yeni bir vahşet, felaket, savaş haberi alıyoruz. Çünkü içinde yaşadığımız ekonomik ve toplumsal düzen vahşet, felaket, savaş üretiyor. Her gün bir önceki güne göre daha kötü bir dünya ve yaşama açıyoruz gözlerimizi. Beraber çalıştığım bir...
- Çoğu işçi kardeşimiz birlikte hareket etmenin, hak mücadelesi vermenin zor olduğuna inanıyor. Gerçekten de hak mücadelesinde kolay bir yol yok. Peki ama kölelik koşullarında çalışmak, sefalete boyun eğmek kolay mı? Bireysel çabalarla hayat...
- Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) üyesi sağlık emekçileri 24 Ekimde pek çok ilde basın açıklamaları gerçekleştirerek devletin sağlık politikalarını, sağlık emekçilerinin maruz kaldığı sömürüyü ve tüm bunların bir sonucu olan bebek...
- Çalışma koşularımızın kötülüğünden, ücretlerimizin düşük olmasından ve genel sorunlarımızdan bahsederken “peki, bu durumda ne yapmalıyız” diye sorduğumuzda arkadaşlarımız kimi zaman “bu işyerinden bir şey olmaz” diyor.