Buradasınız
Cargill Direnişi Ailelerin de Desteğiyle Devam Ediyor
Sancaktepe’den emekçi kadınlar
30 Ağustos Cuma günü Cargill işçileri direnişlerinin 500. gününde Ataşehir Palladium Tower önünde bir basın açıklaması yaptılar. Bizler de UİD-DER’li işçiler olarak Cargill işçilerine destek vermek amacıyla oradaydık. UİD-DER’in sitesini takip edenler bilirler, Cargill işçileri Bursa’daki direnişlerini yakın zamanda şirketin İstanbul Ataşehir’deki genel merkezinin önüne taşımışlardı. İşçiler gece gündüz genel merkezin önündeler. Gündüz güneşin yakıcı sıcağının altında bekliyorlar, gece ise uyku tulumlarıyla betonun üzerinde uyuyorlar.
Basın açıklamasının yapıldığı gün direnişçilerin eşleri ve çocukları da gelmişti Bursa’dan. Bir direnişin devam edebilmesinin en önemli ayaklarından birisi ailenin desteğidir. İşçi eşleriyle konuştuğumuzda direnişin 500. gününde kararlılıklarını sürdüren Cargill işçilerinin eşlerinden aldıkları desteğin ne kadar önemli olduğunu gördük. Dile kolay, 500 gün! Üstelik enflasyonun yüzde 30’lara vardığı, iğneden ipliğe her şeye zam geldiği günlerde devam ediyor direniş. Sohbet ettiğimiz işçi eşleri tüm zorluklara rağmen direnişi sahiplendiklerini anlattılar bize. Bu direniş onlara da çok şey öğretmiş. Çocuklarını direniş alanına getirerek onların da babalarının haklı mücadelesini görmesini, tanımasını sağlıyorlar. Çocuklarının yarın büyüdüklerinde sınıflarına yabancılaşmasını istemiyorlar. Direnişçi işçilerden biri Palladium Tower’da çalışan beyaz yakalı Cargill işçilerinin sendikalı olmadığını, bu yüzden sorun yaşadıklarını anlatmıştı. Aynı işçinin eşi çocuklarına şimdiden işçinin hakkını yedirmemesi gerektiğini anlattıklarını söyledi. Evet, çok haklıydı emekçi kadın kardeşimiz. Çocuklarımıza özellikle üniversiteye gittiklerinde tozpembe hayaller yükleniyor, işçi dışında her şey olacakları söyleniyor. Mühendis, öğretmen, teknisyen vs. olacaklar ama işçi olmayacaklar! İşte bu bilinç çocuklarımızı zehirliyor ve okul bitip de bir plazada veya bir fabrikanın ofis bölümünde beyaz yakalı olarak çalışmaya başladıklarında ne kadar ezilirlerse ezilsinler kendilerini işçi olarak görmüyorlar. Mavi yakalı işçilerin mücadelesiyle kendilerininkinin bir olduğunu anlayamıyorlar. Bunun için bizim çocuklarımıza işçi olma bilincini vermemiz gerek. Direniş alanları bunun için en ideal yerlerden biri. Hem patronlar sınıfının yaptığı haksızlıkları, hem işçilerin mücadelesini, hem de sınıf dayanışmasını görebildikleri bir alan direniş alanı.
Direniş alanında selamlaştığımız emekçi kadınlardan birine “Siz de mi direnişçi eşisiniz?” diye sorduk. “Hayır, benim eşim 5 yıl önce sendikalaşma mücadelesi verirken atıldı Cargill’den. Ama yine de bağını koparmadı arkadaşlarıyla. Sendikalaşma mücadelesine dışarıdan aktif olarak destek verdi. Direniş başladığından beri de yanlarında duruyor. Bugünkü basın açıklaması için benimle birlikte diğer işçi eşlerini de alıp getirdi Bursa’dan” dedi. Direnişten önce tanıdığı halde pek samimiyet kurmadığı işçi eşleriyle direniş sırasında yakınlaştıklarını anlattı. Daha önce sadece selam vermekle yetinen, yakınlık kurmayan işçi eşleri bu direnişte daha bir yakınlaşmışlar. Her şeylerini paylaşır olmuşlar.
Cargill işçileri direnişlerinin haklılığına inanıyorlar ve işlerine sendikalı olarak geri dönmekte kararlılar. Medyanın direnişleri konusunda kör sağır dilsizi oynaması onlara medyanın gerçek yüzünü göstermiş. Bu nedenle işçiden yana kurumların, işçi örgütlerinin direnişlerini ziyaret etmesini ve seslerini duyurmasını önemsiyorlar. Ziyaretlerin aynı zamanda kendilerine moral verdiğini ifade ediyorlar. “Bazen umudumuz kırılır gibi oluyor ama sizler gibi dayanışmak için gelenleri gördüğümüzde yeniden tazeleniyor” diyor emekçi kadınlardan biri. Biz de morallerini yüksek tutmalarını, bir direnişin sonucu ne olursa olsun aslında işçilere ve ailelerine dostluğu, dayanışmayı, mücadeleyi, sınıf olma bilincini kazandırarak aslında çok şey öğrettiğini söyledik. Mücadelelerinde başarılar dileyerek direniş alanından ayrıldık.
- İşçiler Hak Gasplarına, Baskı ve Yasaklara Boyun Eğmiyor
- Patronlar Saldırıyor, İşçiler Mücadele Ediyor
- Patronun Grev Kırıcılığına ve Jandarma Saldırısına Rağmen Lezita Grevi Sürüyor
- Durak Tekstil İşçileriyle Dayanışma Etkinliği
- Ücret Gasplarına, Düşük Ücretlere ve Baskılara Karşı Mücadeleler Sürüyor
- İşçiler Hak Gasplarına Karşı Mücadele Ediyor, Kazanıyor
- Perfetti’de Baskılar da Direniş de Devam Ediyor!
- Akkuyu Nükleer Santrali Şantiyesi İşçileri İş Bıraktı
- Hakları İçin Mücadele Eden İşçiler Kazanıyor
- Ücret Gasplarına, İşten Atmalara ve Baskılara Karşı Mücadeleler Sürüyor
- Gates Endüstriyel Metal Kauçuk’ta Grev Başladı
- Ekol Ofset ve Aunde Teknik’te Sendika Düşmanlığı
- Patiswiss’de Sendika Düşmanlığı Protesto Edildi
- Durak Tekstil İşçilerine UİD-DER’den Dayanışma Ziyareti
- Erciyas Grevini Ziyaret Ettik
- Esitaş İşçileri Sendikalı Olma Hakkını Mücadeleyle Kazandı
- Antep’te Düşük Ücret Dayatmasına Karşı İş Bırakma Eylemleri
- İşçiler Patronların Düşük Ücret Dayatmasına Boyun Eğmiyor
- Patronların Sendika Düşmanlığına Karşı İşçiler Direnişte
- Daha Yüksek Ücret İçin İşçi Eylemleri
Son Eklenenler
- Sarayları süsleyen altın, sultanların ve soyluların yaşamında zenginliğin en önemli ölçüsü olmuştur. Fakat bu zenginliği üreten zamanın köleleri ve günümüzün işçileri için bu maden her zaman acı, gözyaşı ve ölüm getirmiştir. Altın madenlerinde...
- Çalıştığım işyerinde uzun yıllardır çalışan ve EYT yasası çıktıktan sonra SGK’ya başvurup emekli olanlar var. Malûm, emeklilik maaşı iktidar eliyle kuşa çevrildi. Bizim patron da sayıları azımsanmayacak kadar çok olduğu için EYT’li işçileri bir an...
- DİSK, 3 Mayısta Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) Ankara’daki merkez binası önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Burada konuşan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, TÜİK’in enflasyon sepetindeki maddelerin fiyat listesini 2 yıla yakın bir...
- Geçenlerde yeğenimle sohbet ederken “kolajenlerin içerisinde en kalitelisi hangisi bilgin var mı?” diye sordu. Ben de doğal olarak “bir sağlık sorunun mu var, neden kolajen kullanma gereği duyuyorsun?” diye sordum. O da yarı utanarak “hep güzel...
- Dünya genelinde yoksulluk ve baskılar büyüyor, emperyalist savaşın alevleri gün geçtikçe yayılıyor. Kapitalist sömürü düzeninin yarattığı sorunlar, krizler derinleşiyor. İşçi sınıfı ise kapitalist sömürüye karşı mücadele etmekten, birlik olup...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta Türkiye’nin dört bir yanında yüzbinlerce işçi ve emekçi alanlara çıktı, ekonomik yıkımın bedelini ödemek istemediklerini haykırdı. Sendikaların ve demokratik kitle...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta bir kez daha dünyanın ve Türkiye’nin dört bir yanında işçiler meydanlara çıktılar. Kapitalist sömürüye, emperyalist savaşa, yoksulluğa, baskılara, eşitsizliğe, adaletsizliğe...
- İngiltere’de 7 Ekimden bu yana her Cumartesi ulusal çapta eylemler düzenleyerek Filistin halkının yanında yer alan işçi ve emekçiler, egemenlerin savaşına karşı meydanlarda yerlerini almaya devam ediyor. 20 Nisanda ülke çapında çeşitli kent...
- İtalya’da büyük işçi sendikaları iş cinayetlerine karşı binlerce işçinin katıldığı kitlesel bir miting düzenledi. 20 Nisan’da işçiler “Artık Yeter!” sloganıyla işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği, kamu sağlığı hakkı, adil vergi reformu ve...
- İşyerinde, sokaklarda, toplu taşıma araçlarında insanların yüzlerinden okunan yorgunluk ve mutsuzluk dikkatimi çekiyor. Öfke, mutsuzluk, umutsuzluk bir virüs gibi yayılmaya başladı. “Ama insanlar neden bu kadar mutsuz?” diye düşündüm kendi kendime....
- 1 Mayıs’ın gelmesiyle emekçiler, kadınlar, üniversiteli gençler, emekliler kendi taleplerini haykırmak için alanları doldurmaya hazırlanıyor. Ben de genç bir işçi olarak kendi talebimi haykırmak için alanda yerimi alacağım. Benim talebim çalışma...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER Mersin temsilciliğinde de “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlik gerçekleştirildi. Etkinliğe çeşitli...
- Bugünün stajyer öğrencileri, yarının sağlık işçileri olarak 1 Mayıs’ta sesimizi duyurmaya geliyoruz. Kimimiz ailelerinden uzakta farklı şehirlerden gelip yurtlarda kalan, kimimizse aileleriyle İstanbul’da yaşayan öğrencileriz. Biliyoruz ki stajyer...