Buradasınız
Zam Furyası Kesintisiz Devam Ediyor

Krizin faturası emekçilere çıkarılmaya devam ediyor. Doğal gaza kısa aralıklarla yapılan zamlarla emekçinin zaten düşük olan ücretleri daha da eridi, emekçiler daha da yoksullaştı. 1 Eylülden itibaren geçerli olmak üzere doğal gaza yüzde 15 oranında zam yapıldı. Bundan önce 1 Ağustosta da yüzde 15 oranında zam yapılmıştı. Son zamlarla birlikte bu yılın başından bu yana doğal gaz fiyatları yüzde 40,63 oranında arttı. 2017 sonu ile karşılaştırıldığında ise doğal gazdaki artış oranı yüzde 64’e ulaştı.
Son zamlar konusunda açıklamalarda bulunan Makine Mühendisleri Odası (MMO), doğal gaz fiyatlarının dünya genelinde düşüş eğiliminde olmasına rağmen, Türkiye’de artış göstermesinde siyasi iktidarın rolü olduğunu ifade etti. MMO, 2018’de başlayan ve 2019’da devam eden zamlarla, doğal gaz satış fiyatlarında sübvansiyonun önemli ölçüde azaltıldığına, kamu kaynaklarından sağlanan desteğin tamamen ortadan kaldırılmasının söz konusu olduğuna dikkat çekti. Ayrıca doğal gazın üçte ikisini tüketen sanayi şirketleriyle doğal gaz kullanarak ticari amaçlı elektrik üretimi yapan santrallere maliyetin altında satış yapılmasının adil ve makul olmadığı ifade edildi. Açıklamada son zamlarla birlikte ailelerin ortalama doğal gaz ödemesinin 233,75 liraya; elektrik, doğal gaz ve su faturalarının toplamının ise 470,72 liraya yükseldiğine dikkat çekildi.
Doğal gaz fiyatları yılın başından bu yana yüzde 40,6 oranında zamlandı. Bununla birlikte temel tüketim maddelerinin etiketlerindeki fiyatlar da kısa süre içerisinde değişiyor. Doğal gaza yapılan zamlar, diğer faturaların da zamlanmasının yolunu açıyor. Fahiş oranda gerçekleşen bu zamlara ve yüksek enflasyona karşın, ücretlere toplu sözleşme görüşmeleri sonucunda yapılan zamlar oldukça düşük kaldı. Geçen günlerde sonuçlanan toplu sözleşme görüşmelerinin sonucunda kamuda işçi statüsünde çalışanların ücretleri sadece yüzde 8, memur statüsünde çalışanların ise yüzde 4 arttı.
Doğal gazdan sigaraya tüm ürünlere fahiş oranda zam yapılmaya devam ediliyor. İşsizlik çığ gibi büyürken temel ihtiyaçlara gelen fahiş zamlar emekçilerin belini daha da büküyor. Alım gücü ve reel ücretler günden güne erirken, yoksulluğa mahkûm edilenlerin sayısı artıyor.
Neden Mutsuzuz?
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nden Barış Mitingi Çağrısı
- Omsa Metal Direnişiyle Dayanışma
- Hayat Pahalı Değil Ücretlerimiz Düşük!
- Derbide Yeni Sezon Yaklaşıyor!
- KESK’ten “Gazze’de Kıtlık Yaşanıyor” Protestosu
- Digel Tekstil İşçilerinin Hak ve Onur Mücadelesi Devam Ediyor
- 17 Ağustos Depreminin 26’ıncı Yılı: Deprem Değil Yağmacı Düzen Öldürüyor!
- Evrensel Gazetesine Silahlı Saldırı
- Vergi Sorunu
- Kötü Çalışma Koşullarına ve Sendikal Baskılara Karşı İşçiler Mücadele Ediyor
- İşyerinde Gelen Ölümler
- 3 Pişi ve Sabrın Ödülü
- Yas Tutmuyoruz, Mücadele Ediyoruz!
- Bu Bataklıktan Birlikte Çıkmalıyız!
- KESK Taleplerini Duyurmak İçin Alternatif TİS Masası Kurdu
- “Faizi Kim Uyguluyor, Bunu da Desene!”
- Hiroşima’dan Gazze’ye Umut İşçi Sınıfının Örgütlü Mücadelesinde
- Kamu İşçilerine Sefalet Protokolü
- Kamu İşçilerine Grev Yasağı ve Sefalet Dayatması
- BİRTEK-SEN Tekstil Raporunu Yayımladı
Son Eklenenler
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü kapsamında 31 Ağustos Pazar günü Kadıköy’de bir miting düzenleyeceklerini duyurdu. Miting çağrısı, Mecidiyeköy’de bulunan Tüm Bel-Sen İstanbul Şube binasında 27 Ağustosta...
- Toplamda 6,5 milyon kamu emekçisi ve emeklisini ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde, anlaşma sağlanamadı. Kamu İşveren Heyeti ile konfederasyonlar arasında görüşmeler çıkmaza girdiği için, süreç Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna...
- İzmir’den İstanbul’a belediye çalışanları, ücretlerinin geç veya eksik ödenmesi, tazminatlarının ve yan haklarının ödenmemesi nedeniyle çeşitli eylemler yapıyor. Evlerini geçindirmekte zorlanan emekçiler, alacaklarının bir an önce ödenmesini talep...
- 600 bin kamu işçisini ilgilendiren Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü (KÇP) süreci, kamu işçilerinin taleplerinin görmezden gelinerek sefalet zammına imza atılmasıyla sonuçlandı. Harb-İş İstanbul Şube Başkanı Murat Yalçınkaya ile Kartal...
- Grev yerindeki bir sohbet sırasında bir işçi kardeşimiz çocuğunun aşçılık bölümünü seçtiğini anlatırken bu durumun onu üzdüğünü şu sözlerle dile getirmişti: “Biz istedik ki bizim gibi işçi olmasın, mühendis olsun, doktor olsun, ezilmesin. Ama olmadı...
- Biz Gebze’den bir grup UİD-DER’li işçi olarak Omsa Metal direnişini ziyaret ettik. Direnişçi işçilerle sorunlarımız üzerine sohbet ettik.
- Kapitalist sistemin tarihsel krizi, siyasi iktidarın sermaye sınıfının çıkarlarına göre yürüttüğü politikalar biz emekçileri derinden etkiliyor. Açlık sınırı altında kalan sefalet ücretlerine mahkûm edilmiş durumdayız. Bizler insanız, sadece...
- Metal işkolunda grup toplu iş sözleşmesi yaklaşıyor. Bu sözleşme MESS ve metal işkolunda örgütlü bulunan Birleşik Metal-İş, Türk Metal ve Çelik-İş sendikaları arasında gerçekleşecek. Biz işçiler bir araya geldiğimizde futbol üzerine konuşur, sohbet...
- BM destekli Entegre Gıda Güvenliği Aşaması Sınıflandırması (IPC), Gazze’de yaklaşık 500 bin kişinin yaşadığı yerleşim bölgesinde kıtlık ilan etti. Gazze’de açlıktan ölenlerin sayısı her geçen gün artıyor. İsrail’in uyguladığı bu soykırımı protesto...
- Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu, taleplerini iletmek için 22 Ağustosta konfederasyon genel merkez binası önünde toplanarak Cumhurbaşkanlığına yürümek istedi. Kamu emekçilerinin yürüyüşü polis tarafından engellendi. Emekçiler sendika binası önünde...
- Hatay’dan İstanbul’a emekçiler rant uğruna evlerinden, tarım arazilerinden, geçim kaynaklarından ediliyorlar. Hatay Samandağ’da gece vakti alınan acele kamulaştırma kararıyla arazilerine giren ve narenciye ağaçlarını söken iş makinelerini durduran...
- Türkiye’de sayıları 16 milyona yaklaşan emeklilerin büyük bölümü, açlık sınırının altında maaşlarla yaşamaya çalışıyor. Yaşlılık dönemlerini huzur içinde geçirmesi gereken emekliler; temel ihtiyaçlarını karşılayamıyor, kiralarını ödeyemiyor,...
- Jack London’ın 1900’lü yılları resmettiği “Uçurum İnsanları” kitabını geçtiğimiz günlerde, arkadaşlarla birlikte okuduk. Yaşadığımız bazı şeyler nasıl da bu kitapta anlatılanları çağrıştırıyor.